Kutay GÜROCAK/EGEDESONSÖZ - İzmir Ticaret Borsası(İTB)'nin Mayıs ayı olağan meclis toplantısında konuşan Borsa İstanbul A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Yılmaz, 5 Ağustos 2013'ten itibaren Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası(VOB) sözleşmelerinin Borsa İstanbul çatısı altında işlem görmeye başlayacağını söyledi.
İTB'nin seçimlerden sonraki ikinci meclis toplantısında konuşan Yılmaz, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), VOB ve İstanbul Altın Borsası'nın Borsa İstanbul A.Ş. çatısı altında birleştiğini hatırlatarak, Ağustos ayı itibariyle Borsa İstanbul'un yapılanma sürecinin de sağlıklı bir şekilde tamamlanacağını dile getirdi.
Borsa yönetiminde uzun yıllar hizmet vermiş olan Aydın Kesen, Şadi Katırcıoğlu, Hayri Özmeriç ve Remzi Kocakıran'ın da hazır bulunduğu toplantıda İTB'nin Borsa İstanbul'a güç kattığını ifade eden Yılmaz, "Geçmiş yıllarda önemli başarılara imza atmış bir borsanın, ileride Borsa İstanbul'un geleceğini inşa etmekte çok büyük katkılar sağlayacağını gönül rahatlığıyla ifade edebiliriz" diye konuştu.
Yenilenen Sermaye Piyasası Kanunu sayesinde Türkiye sermaye piyasasında yeni bir yapılanmaya imza attıklarını hatırlatan Yılmaz, "İMKB, VOB ve İstanbul Altın Borsası, aynı çatı altında birleşti. 5 Ağustos 2013 tarihi itibariyle, VOB sözleşmelerinin Borsa İstanbul çatısı altında işlem görmeye başlamasıyla yapılanma sürecini sağlıklı bir şekilde tamamlamış olacağız. Bunun sağlıklı şekilde gerçekleştirilmesinde İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli hanımefendinin katkıları oldu. Önümüzdeki dönemde, Borsa İstanbul'un Türkiye'nin bölgesinin en önemli aktörleri konumuna getirmek için çalışmalarımızı yoğun şekilde devam edeceğiz" ifadesinde bulundu.
Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu bir kurum olmayı hedeflediklerini aktaran Yılmaz, "Bugün ELİDAŞ'ı ziyaret ettim. Emeği geçenlerin eline sağlık. Emtia piyasaların sadece tarımsal ürünlerin değil, aynı zamanda metal piyasaların da dahil olduğu geniş bir piyasa yapısının Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bu noktada tüm paydaşlarımızın el birliği ile çalışması gerektiğini inanıyorum. Ben bu sinerjiyi burada hissettim" şeklinde konuştu.
COĞRAFİ İŞARET VURGUSU
Toplantıda konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Borsanın Türkiye'de yöresel ürünlerin korunması ve coğrafi işaret tescili yapılması konusunda lider kurumların başında geldiğini belirterek, " Origin’in kurulduğu yılda, yani ta 2003’te pamuk, üzüm ve incir için coğrafi işaret tescillerinin alınması çalışmalarını başlatmıştı. Son yıllarda tarım sektöründe sürdürülebilir üretim, sürdürülebilir kırsal kalkınma, güvenilir ve kaliteli gıda, arz zinciri, tarımda kültürel mirasın, geleneksel bilginin korunması gibi konular ön plana çıkıyor. Günümüzde coğrafi işaretler, sürdürülebilir üretim ve kırsal kalkınmanın anahtarı olarak görülüyor. Ülkemiz, üretim gücü ve ürün çeşitliliği ile dünya tarımında ilk beşe girmeye aday bir ülke konumundayken, halen dünya tarım ürünleri ticaretindeki payı yüzde 1’i aşamıyor" diye konuştu.
Türkiye'nin tarım ürünlerinde, global piyasalarda, pazarlama gücünü artırmasında, marka değerleri yaratmasında en önemli araçlardan birinin coğrafi işaretler olacağına inandıklarını belirten Kestelli, "Bu nedenle, coğrafi işaretler konusunu, sadece kayıt ve arşiv tutulması perspektifinde değil, pazarlama gücünü artırmak, katma değer yaratmak ve marka değeri oluşturmak hedefleri çerçevesinde ele almak gerekiyor. Avrupa Birliği’nde coğrafi işaret tescili olan ürünler, diğer ürünlere göre pazarda ortalama 2.23 kat daha fazla değer görüyor. Artık tüketiciler, alacakları ürünün kaynağı, kalitesi ve orijinalliği konusunda emin olmak istiyor. Milletlerarası Ticaret Odası’nın taklit ürünlere karşı yürüttüğü, “Ben gerçeğini alıyorum” kampanyası ülkemizde de başlatıldı" dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’nin de organizasyonunda yer aldığı kampanya ile taklit ve sağlıksız ürünlerle mücadele başlatıldığını hatırlatan Kestelli, "Ciddi sağlık riski taşıdığı için, özellikle gıda ve tarım ürünlerinde taklit ve merdiven altı ürünlerle mücadele daha da önem taşıyor. Bu mücadeleyi ve kampanyayı, sağlıklı tarımı savunan bir borsa olarak gönülden destekliyoruz" şeklinde konuştu.
2 MİLYAR DOLAR ÖDEYECEĞİZ
Pamuk ve üzüm üreticilerinin olumsuz hava koşullarından etkilendiğini hatırlatan Kestelli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Pamukta üreticiler ekimlerini bozmak; en az yarısı tekrar ekim yapmak zorunda kaldı. Pamuk önemli. Çünkü sadece pamukla ilgili rakamlar bile tarım sektörünün ülkemiz açısından taşıdığı değeri göstermeye yetiyor da artıyor. Bir tekstil ülkesi olan Türkiye’nin pamuk ihtiyacı yıllık 1 milyon 350 bin ton. Oysa geçen yıl üretimimiz 650 bin ton olarak gerçekleşti. 700 bin ton pamuk ithal edildi ve Türkiye bunun için 1,5 milyar dolar ödedi. Önümüzdeki yıl üretimimizin 550 bin tona düşmesi; yurt dışından pamuk almak için ödeyeceğimiz rakamın 2 milyar dolara ulaşması söz konusu. Bu giden para sizin, bizim, hepimizin parası. Bunu ödemek yerine yerli üreticiyi teşvik etmek gerekiyor."
MECLİS TOPLANTISI DİYARBAKIR'DA
Bu arada meclis oturumundan önemli bir karar çıktı. Büyükşehir Belediye Başkan Aziz Kocaoğlu’nun 190 kişilik heyetle yaptığı gezinin ardından bir ‘Diyarbakır açılımı’ da İTB’den geldi. İTB Meclisi gelecek ay gerçekleştirilecek toplantının Diyarbakır'da yapılmasını oy birliğiyle karara bağladı. Ayrıca İTB'ye ve sektöre katkılarından dolayı Ahmet Küçükbay'a da 'onur üyesi' olmasına karar verildi. İTB Meclis Toplantısı öncesi ise Şadi Katırcıoğlu, el işinden oluşundan sergisi bir kokteyl ile basına tanıtıldı.