HABERLER>EKONOMİ
11 Kasım 2022 Cuma - 08:38

DİSK Bölge Temsilcisi Sarı’dan adaylık mesajı: Mecliste işçinin sesi olmak isterim!

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, milletvekili adaylığıyla ilgili soruya “Parlamentoda 600 milletvekilinden 300’ü sanayici veya işadamı. Kendileriyle ilgili her türlü yasayı çıkarıyorlar. Oysa işçi sınıfının en fazla üç temsilcisi var. Eğer emekçi arkadaşlarım o görevi bana layık görürler de önümü açarlarsa, TBMM’de işçi sınıfının sesi olmaya hazırım. Gideceğim parti, tabii CHP’dir” yanıtını verdi.

DİSK Bölge Temsilcisi Sarı’dan adaylık mesajı: Mecliste işçinin sesi olmak isterim!

EGEDESONSÖZ – DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, SON SÖZ TV’ye konuk oldu. Gazeteci Muhittin Akbel’in sorlarını yanıtlayan Sarı, asgari ücretten toplu iş sözleşmelerine, toplumsal muhalefetten siyasete girme konusuna dek çok önemli açıklamalarda bulundu.

BEŞ İLÇEDE TOPLU SÖZLEŞME İMZALANDI
Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin şu ana kadar beş ilçede tamamlandığını ve görüşmelerin mutlu sonla bittiğini belirten Sarı, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Toplu sözleşmelerin bir kısmını bitirdik. Bornova, Buca, Bayraklı, Dikili ve Beydağ’da imzalar atıldı. Toplu sözleşme görüşmelerinin olduğu dönemler, biraz stresli geçer. Ülkedeki enflasyon oranlarının, yaşam kalitesinin azaldığı dönemde işçiler yaklaşık 1,5 yıldır zam alamamıştı. Maaşlar eriyince, talepler, beklentiler yükseldi. Ama biz DİSK ve Genel İş olarak toplu sözleşmelerimize, hayatın gerçeklerini koyduk. Bu süreçte her şey çok kolay oldu, oldu bitti, demeyeceğiz. Çünkü hiçbir hak, mücadele etmeden, onun kavgasını vermeden kazanılmıyor. Her imzaladığımız toplu sözleşmede üyelerimizin yüzde 80’inin, yüzde 90’ının kabulü olmadan o toplu sözleşmeyi imzalamıyoruz. O yüzden Bayraklı’da bir ay daha uzadı, Bornova’da greve üç gün kala anlaşma sağlandı. İzmir’in en son ilçesi dediğimiz Beydağ’da da 63 arkadaşımızın 60’ının onayıyla sözleşmeyi imzaladık. Biz toplu sözleşmeleri ülkenin ekonomik koşulları ve ücret politikaları üzerinden değil, yaşamın gerçek koşullarında da birçok şeyin dengesini kurarak hazırlıyoruz. Arkadaşlarımızın çalışma koşullarını iyileştirecek maddeler de koyduk. Bu anlamıyla beş ilçe belediyemizde TİS sürecini mutlu sonla bitirdik, ağız tadıyla sözleşmeleri imzaladık.”

SIRADA İZENERJİ, İZELMAN VE İKİ BELEDİYE VAR
“Sırada İzmir Büyükşehir’in iki büyük şirketi İZENERJİ ve İZELMAN var. Toplam 19 bin üyemizi ilgilendiriyor. Yetkimiz geldi. Taslağımızı hazırlamaya başladık. Büyük bir ihtimalle önümüzdeki hafta taslağımızı teslim ederiz ve bir ay sonra da görüşmelere başlarız. Biraz daha çetin geçecek bu görüşmeler. Uzun da sürecek gibi. Çünkü ülkenin geldiği noktaya baktığınızda ekonomik anlamda bugün aldığınız bir ürünü, bir hafta sonra, iki hafta sonra farklı bir fiyata satın alıyorsunuz. Fakat bizim maaşımız her ay zamlanmıyor. Doğal olarak bir şu oranda zam istiyoruz diye değil, bu ülkenin gerçeklerine göre zam talebimiz olacak. Belediye, merkezi iktidarın özellikle muhalif belediyelere uyguladığı baskılar nedeniyle gelirlerin azaldığını öne sürecek. Biz de diyeceğiz ki, yaşam hakkımızı istiyoruz. O açıdan mücadeleyle dolu altı ay bizi bekliyor, diyebilirim. Eylül ayı itibariyle Konak ve Karabağlar’da toplu sözleşme görüşmelerimiz başladı. Bir iki ay içinde oralarda da neticeleri almaya başlarız diye düşünüyorum. Ama İZENERJİ ve İZELMAN toplu sözleşmeleri  hemen peşinden geliyor. Toplamda 22 bin üyemizin refah ve adil bir biçimde yaşamasını sağlayacak bir sözleşme için tüm şubelerimiz çalışıyor.”

PROMOSYON SORUNU BUGÜN YARIN ÇÖZÜLÜR
Sarı, bir ara krize sebep olan promosyonla ilgili olarak, “Promosyon konusunda şubelerimiz, işverenlere bir yazı yazdı, yenileme ve yeniden gündeme getirme anlamında. Pek çok şirkette sıkıntı aşılmıştı. Fakat İZENERJİ İş Bankası ile bir sorun yaşıyordu. İş Bankası’nın teklifi alanda tartışılıyor şu anda. Eğer üyelerimizden kabul görürse, orada da sorun çözülecek. Kabul görmezse, 24 bin lira promosyonu almak yerine mayıs ayına kadar bekleriz, belki daha fazla promosyon alırız derlerse, o yönde adımlar atarız. İZENERJİ’nin ihalesine 12-13 banka davet edildi ancak üç banka ihaleye katıldı. En iyi teklifi 24 bin lirayla İş Bankası verdi. Bugün yarın bu sorunun da çözüleceğine inanıyorum” dedi.

SODEMSEN İLE HERHANGİ BİR PROBLEM YAŞAMIYORUZ
Toplu İş Sözleşmesiyle ilgili görüşmelerde sendikanın karşısına işveren sendikası olarak oturan SODEMSEN ile ilgili olarak Sarı şu ifadeleri kullandı:

“Sendikal hak ve özgürlükler konusunda işveren sendikalarının olmasını DİSK olarak kabul etmiyoruz. Liberaller, muhafazakarlar, faşistler, emperyalistler, kendilerine işveren sendikaları kurabilir. Özgür toplu sözleşmelerde bizim derdimiz, yani işi alanla işi veren arasında karşılıklı münazara edip masada, oranın gerçekliğiyle örtüşen bir toplu sözleşme imzalamaktır. Davulun birinde, tokmağın birinde olduğu bir hikayede belediye başkanları üzerinde baskı oluşturacak bir şeyi biz de kabul etmeyiz. Belediye başkanı, bürokratları, o belediyenin bütçesini bilir. Çalıştığımız için biz de biliriz. Dolayısıyla uygulanabilir bir maaşı talep ederiz. Çünkü, uygulanamayacak bir maaş talep ettiğimizde, üç ay sonra  o maaşlar ödenemediğinde üyelerimizin zora düşeceğini de biliriz. Münazara, işte o gerçekliği yansıtır. SODEMSEN ilk kurulduğunda bu amaçla kurulmadığını, daha sonra buna evrildiğini gördük. Fakat SODEMSEN burada kendine bir soru işareti koydu. Mesela bazı hukuksal kısımları SODEMSEN ile görüşüyoruz  ancak iş ücret meselesine geldiğinde, yetki tamamen belediye başkanında olduğundan başkanla görüşüyoruz. O anlamda o kırılmayı ortadan kaldırdık SODEMSEN ile. İlk başlarda durum böyle net değildi. Şu an itibariyle SODEMSEN’in hukuksal anlamda süreci iyi yürüttüğünü söyleyebilirim. Para politikası kısmına geçtiğimizde başkanla o sorunu çözüyoruz. SODEMSEN’le şu anda herhangi bir sorun yaşamıyoruz.”

ASGARİ ÜCRET 8 BİN 500 LİRADAN AZ OLMAMALI
Önümüzdeki ay gündeme gelecek asgari ücretin kaç lira olması ve nelerin dikkate alınması gerektiği konusunda DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Asgari ücret, Avrupa Birliği ülkelerinde çalışanların ancak yüzde 1’ini ilgilendiriyor. 1 milyon insan çalışıyorsa, 10 bin insanı ilgilendirir. Bizde çalışanların yüzde 60’ını ilgilendiriyor asgari ücret. Çünkü asgari ücret ortalama ücret haline dönüşmeye başladı. 2021’in 19 Kasım’ında biz DİSK olarak asgari ücretin net 5 bin 250 lira olması ve asgari ücretin vergiden muaf tutulması gerektiğini söylemiştik.Bu rakamı söylediğimizde herkes bize gülmüştü. Bir ay sonra asgari ücret 4 bin 250 lira olarak açıklandı. AK Parti Genel Başkanı, asgari ücrete yüzde 50 zam yaptıklarını söyleyerek övünmüştü. Ama biz yükselen enflasyonun altında ezilen bir işçi sınıfı olduğunu ifade etmiş, 4 bin 250 liranın suya yazılan bir yazı gibi saniyeler sonrasında kaybolacağını dile getirmiştik. Nitekim daha iki ay geçmeden asgari ücret yeniden tartışılmaya başlandı. Türk-İş, Hak-İş, asgari ücretin yeniden belirlenemeyeceği yönünde görüş bildirdiler. Oysa asgari ücret komisyonu her ay bile toplanabilir. DİSK’in açıklamalarından sonra hükümet de asgari ücreti 5 bin 500 lira yaptı. O zaman dedik ki, bu 5 bin 500 lira da yetmez. Çünkü açlık ve yoksulluk sınırının inanılmaz rakamlara oluştuğu dönemde bu paranın dört kişilik aileye yetmeyeceğini ifade ettik. Avrupa’da asgari ücret, kişi üzerinden hesaplanır. Bizde ise 4 kişilik aile üzerinden hesaplanıyor. DİSK, asgari ücretin ne olması gerektiğini bu ay içinde kamuoyuyla paylaşacak. Ben kendi görüşümü belirtmem gerekirse, hükümet yeni asgari ücreti belirlerken taban asgari ücreti, 1 Ocak 2022’de yürürlüğe giren 4 bin 250 lirayı baz almalı. İnanmadığımız TÜİK’e göre yüzde 85 enflasyon var. Yılın son iki ayında yüzde 2,5’luk iki oran da eklersek, yüzde 90 yapar. Buna göre asgari ücretin 8 bin 070 lira olması gerekiyor. Refah payını koyduğunuzda hükümetin kafasındaki asgari ücretin 8 bin 500 liraya geldiğini görüyoruz. Yeni asgari ücret, ara zammı dikkate almadan, yılın ilk asgari ücretinin üzerinden hesaplanarak tespit edilmeli. 8 bin 500 liranın altında olmamalı.”

MAAŞLAR YÜZDE 200 ARTSA, NE YAZAR!
Asgari ücretin artırılmasının yeterli bir çözüm olmayacağının altını çizen Memiş Sarı, “Sadece asgari ücreti değil, isterseniz tüm ücretleri yüzde 100 artırın, yüzde 200 artırın; hiçbir şeyin değişeceğine inanmıyorum. Çünkü üretimdeki enerji, hammadde gibi girdilerin fiyatlarını durduramadığınız sürece, maaşlara zam işe yaramayacaktır. Maaşınızı 20 bin liraya, 40 bin liraya çıkarabilirler ama bir gömleği 1000 liraya alıyorsanız, maaşınızın bir anlamı kalmıyor. Enflasyonu düşürmediğiniz, girdi maliyetlerini aşağıya çekmediğiniz, insanların alım gücünü dengelemediğiniz sürece, artırılan maaşların bir kıymeti olmaz. Tarım ülkesiyiz diyoruz. Cumhuriyet döneminde kurulan sanayi devlerimizin hepsi satıldı, özelleştirildi. Siz üretimden elinizi çekerseniz, sanayi toplumundan, tarım toplumundan vazgeçerseniz, her şeyi ithal etmek zorunda kalırsınız. İnsanlarımız yoksullaşıyor. Yoksullaştırıldıkça, derin yoksulluğun içine çekiliyoruz. Şükreden bir topluma dönüştürüyorsunuz. İnsanlar aslında hiçbir şeye şükretmemeli. Savaşta çok şey kaybetmiş bir Almanya’nın bile bugün 10 tane markası var.  Biz ise geriye doğru gidiyoruz. Sanayileşmediğimiz, tarıma değer vermediğimiz, hayvancılığı teşvik etmediğimiz sürece daha da yoksullaşacağız. Enflasyonu bu hale getirmişler, sizi enflasyonun altında ezdirmeyeceğiz diye memurlara, işçilere sundukları rakamı doğru bulmuyorum. Enflasyonu ben yaratmadım, işçiler yaratmadı, siz yarattınız. Enflasyon oranında zam yapıyoruz derseniz, biz bunu kabul etmiyoruz. Biz, insanca yaşamak istiyoruz. Otoyollara köprülere geçiş garantisi, hastanelere müşteri garanti vereceğinize beşli çeteye, bu ülkenin emekçilerine, emeklilerine, çalışanlarına yaşam garantili ücret verin. O zaman halktan yana mı, ranttan yana mı bütçe oluşturduğunuzu görürüz ve alkışlarız. Ama bunu yapmadığınız sürece biz bu iktidarın toplumu yoksullaştırdığını söylemeye devam edeceğiz. Ekonomimizin fabrika ayarlarına dönmesi çok kolay olmayacak sanırım” dedi.

VERGİ DİLİMİ 80 BİN LİRADAN BAŞLAMALI, YÜZDE 10’DA KALMALI
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, gündemin ana maddesi olan vergi diliminin kesinlikle makul rakamlara ve oranlara çekilmesi gerektiğini söyledi:

“TÜSİAD, MÜSİAD gibi STK’lar , üç aydır vergi dilimlerine itiraz etmeye başladılar. Ben işçime maaş veriyorum, üçüncü aydan sonra maaşını çok eksik alıyor, diyor işveren. Vergi dilimiyle ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yazılar yazıldı. AK Parti Genel Başkanı’na da mektuplar gönderildi. Ama zengine her türlü imkanı yaratan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, vergi dilimi yüzde 10’a çekilsin dediğimizde, 12 ay aynı oran kalsın dediğimizde, bütçeye 240 milyar lira yük getireceğini, bunu yapamayacaklarını söyledi. Ama siz Kur Korumalı Mevduat hesabı uygulamasıyla zengine 6 aylık, 8 aylık süreçte 180 milyar lira verdiniz. O zaman burada bir çelişki var demektir. Sonrasında ekonomistler o rakamın 240 milyar lira olmadığını, 30-35 milyar lira civarında Hazine’ye yük getireceğini ortaya koydu. Yüzde 15’lik vergi dilimi, 32 bin liradan 72 bin lira bandına kadar işliyor. Asgari ücret 10 bin lira olduğunda üç ayda zaten vergi dilimine giriyorsun. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Devamında yüzde 20 vergi dilimine giriyorsun. Sonrasında yüzde 27’ye geçiyorsun. Osmanlı’da da aşur vergisi böyle başlamıştı. İnsanların hayvanlarından vergi alınmaya başladı ve Osmanlı’nın sonunu böyle getirdiler.”

İŞÇİ, 365 GÜNÜN 122 GÜNÜNÜ DEVLETE ÇALIŞIYOR
“ İşçinin vergi ödemesi, bununla da bitmiyor. Sokağa çıkıyorum, bir çay içiyorum, bir çorba içiyorum, bir kilo meyve alıyorum, onlar için de vergi ödüyorum. Özel tüketimden bahsetmiyorum, günlük yaşamda dünyanın vergisini ödüyoruz. Bir işçi, 365 günün 122 gününü devlete çalışmış oluyor. O yüzden bizim önerimiz, ilk vergi dilimi 80 bin liradan başlamalı. Yüzde 10’dan başlamalı ve yılın sonunda da yüzde 10’la bitmeli. İktidara yakın olan sendikalar, sokak mücadelesi vermedikleri için dayanabildikleri kadar dayanıyorlardı. Ama DİSK’in açıklamalarından sonra toplumdan gelen muhalefet ve baskı, artık onları da vergi dilimi konusunda konuşmaya zorluyor. Bakan Nebati, biz herkesle oturur, konuşuruz demişti. Biz işçi arkadaşlarımızla da oturur konuşuruz, elimizde bir ekmek varsa bölüşürüz, demişti. Biz buna da inanmıyoruz, o bir ekmeği de almaya çalışıyorlar. Biz korkuyoruz, Nebati gelirse soframıza, önümüzde duran o ekmeği de alır, diye korkuyoruz. Sayın Nebati, sonra diyor ki, biz işverenlerle de oturup konuşuyoruz. Sorunlarını dinliyoruz, karşılarında ne engel varsa, hepsini kaldırıyoruz, diyor. İşsizlik sigortasında toplanan paranın 15 milyar lirasını teşvik adı altında işverenlere peşkeş çektiler. Fakat işsiz kalan arkadaşlarımız 8 milyar lira para alabildiler. İşten çıkarılan 1 milyon insan işsizlik maaşı alamadı.”

İZMİR’DE İŞSİZLİK ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE YÜZDE 19 OLUR
Türkiye’de işsizliğin azalmadığını, İzmir’de de yüzde 17 olan işsizliğin, önümüzdeki dönemde yüzde 19’a çıkacağını öne süren Memiş Sarı, “Mevsimlik tarım işçileri, turizm işçileri, mevsime göre değerlendirilir. Neye göre işsizlik azalıyor? Ülkede 7 milyon 300 bin işsiz var. Devletin iki kurumundan bahsedeceğim; TÜİK ve İŞKUR. TÜİK’e sorsanız, benim yaşımı da küçük gösterir! TÜİK’e göre işsizlik azalıyor, İŞKUR’a göre 117 bin kişi istihdama katılıyor. 148 bin kişi de işsizlik maaşına başvuruyor. Bu ne yaman çelişkidir? İşsizlik parası alanlar da mı çalışıyor sayılıyor? TÜİK, işsizliği 10,4 diyor. Bizim tanımlamamıza göre 7 milyon 300 bin işsiz, yüzde 26,5’a tekabül ediyor. İzmir’de yüzde 17 oranında bir işsizlik var. Turizm sezonu yeni kapandı. Önümüzdeki dönemde bu oranın yüzde 19’lara ulaşacağını söyleyebilirim. Genç işsizler ve kadın işsizler zirve yapmış durumda” dedi.

İŞVERENE YÖNELİK YAPTIRIMLAR DA GETİRİLMELİ
İzmir’de iki büyük fabrikada sendikalı oldukları için işten atılan işçilerle ilgili olarak Memiş Sarı, şunları söyledi:

“Burada temel sorun, hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmamasıdır. Bir işçiyi çalışırken bir suç işlediğinde, kıdem tazminatsız işten atabiliyorsunuz. Hem işten atıyorsunuz, hem de kıdemini vermeyerek cezalandırıyorsunuz. Ama bir işveren, sendikalı bir işçiyi, sırf sendikalı olduğu için attığı zaman ona ceza vermiyorsunuz. Gelişmiş ülkelerde çalışan insanların yüzde 95’i sendikalıdır. Türkiye’de bu oran maalesef yüzde 12… 2 milyon kadar işçi sendikalı. Bu, toplumun gelişmesinin önünde, üretimin önünde en büyük engeldir. Sendikalar ve toplu sözleşmeler kanunu değişmeli, günümüz şartlarına göre uyarlanmalı. İşverene de cezai müeyyideler uygulanmalı. Sendikal faaliyetinden dolayı siz bir işçiyi atıyorsanız, büyük cezalar ödemekle karşı karşıya kalmalısınız ki, adil olunabilsin. Eski hesaplamayla emekli olunsaydı, bugün 3 bin, 4 bin lira maaş alan emekli, 10 bin lira alırdı.”

MECLİS’TE İŞÇİ SINIFININ SESİ OLMAK İSTERİM
İzmir’den milletvekili adaylığı konuşulan Memiş Sarı, “aday olacak mısınız?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Sonuçta iktidarda kim olursa olsun, önce işçi sınıfının, emeklinin, emekçinin temsiliyetine bakmalıyız. Parlamentoda 600 milletveklii var. Doktorunu, avukatını bir kenara bırakalım, 300’e yakın işadamının olduğunu biliyorum. Sanayici ve işadamlarının kendi temsiliyetlerini tam da TBMM’nin göbeğine koyduklarında, kendileriyle ilgili her türlü yasayı çıkarırlar. İşçi sınıfının en fazla üç temsilcisi var Meclis’te. Temsiliyetiniz ne kadar artarsa, sesiniz o kadar çok çıkar. Bugün konfederasyonumuz ve üyelerimiz bana bir görev vermiş ve ben bunu elimden geldiğince layıkıyla yapmaya çalışıyorum. Eğer emekçi arkadaşlarım o görevi bana layık görürler de önümü açarlarsa, TBMM’de de işçi sınıfının sesi olacağımı, buradan SONSÖZ TV aracılığıyla duyurmak isterim. Hangi parti sorusuna gelince. Sosyal demokrat biri olarak, bu durum netleştiğinde gideceğim tek parti vardır, tabii ki Cumhuriyet Halk Partisi.”

ACILARIN ÜSTÜNE BİNA YAPMAYIN
DİSK’in Ege Bölge Temsilcisi olarak toplumsal muhalefette de yerini aldığını belirten Memiş Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce, binlerce yıllık tarihinde, işkencelerle, firarlarla, ölümlerle, baskınlarla, acılarla yoğrulmuş cezaevlerinin üstünün kapatılarak bina dikilmesini kabul etmiyoruz. Buca’nın yeşil alanı yok. Geçtiğimiz günlerde deprem yaşadık. Hasanağa Bahçesi dışında toplanacak yeri yok Buca’nın. Alan açısından kültürel faaliyetleri kısıtlı bir ilçemiz. Orası tamamen yeşil alan ve kültür merkezi olarak değerlendirilmeli. Bina mı yapacaksınız, şehrin dışına yapın, Evka-1 gibi… Cezaevinin olduğu yer, Buca’nın ciğerlerine nefes veren bir yer olmalı. Biz, Buca Cezaevi’nin olduğu yerin uçurtmaların uçurulduğu, kültürel faaliyetlerin olduğu, insanların dinlendiği bir yer olması için mücadele veriyoruz. Sendikacı olarak görevimiz, sadece işçilerin haklarını aramak, korumak değildir. Bu ülkenin deresine, denizine, doğasına, çoluğuna çocuğuna, kadınına da sahip çıkmaktır. Bunu yapamazsak olmaz. O türküde söylendiği gibi, “Irmağın akışına ölürüm Türkiyem” deyip ırmağın önüne set çektikten sonra , bana ne, deyip sırtını dönenlerden değiliz. Tam aksine ırmağın akışını sağlamaya çalışan bir örgütüz ve bu yönde mücadele etmeyi de sürdüreceğiz.”

 
Bilim insanlarından kişiye özel kanser tedavisi
 
Taliban'dan kadınlara bir yasak daha!
YORUMLAR
Toplam 13 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
MERT 12 Kasım 2022 Cumartesi 02:10

işçi partisi varken niye chp nin altına sığınıyorsun insanı partiden soğutuyorsunuz.chp de sizlere kaldıysa yazık git kardeşim sen işçi partisine bak işine . dur giderken sen le kani beko da akrabalarınızı alıp gidin.

Yorumu oyla      4      3  
Esra Karanfil 11 Kasım 2022 Cuma 15:38

Bu adamın samimiyetsizliği belediye kadrolarına doldurduğu akrabalarından belli. Sendika işçi sendikası ama akrabalarına.

Yorumu oyla      4      3  
Enver Salih 11 Kasım 2022 Cuma 14:56

Memiş Sarı ne kadar akrabası varsa Belediyeye doldurdu yetmedi şimdi bir dr vekil mi olacak ! Liyakat diyen CHP belediye kadrolarinda SARI soyadlilari kontrol edin göreceksiniz. ESHOT'a bakın mesala sözleşmeli yapılıyor yakın akrabası.Hani nerde liyakat,torpil vs. yoktu sizde?

Yorumu oyla      4      3  
melih 11 Kasım 2022 Cuma 13:57

Kani beko da vekil oldu, kime derman oldu kendi cebini doldurmaktan başka, oraya gittiğinize emekliliğinizi alacaklarınızı düşünüyorsunuz, bence sendikacıdan vekil olmaz olamaz.

Yorumu oyla      9      3  
Lombak-Mv. Borsası açıldı 11 Kasım 2022 Cuma 13:24

Sendikal hareketlerde işçi hakkı meydanlarda savunulur. İşveren-işçi sözleşmesiyle de sonuca ulaşır. Sendika başkanlarının milletvekili olmalarını doğru bulmuyorum.

Yorumu oyla      9      3  
işçi kardeş 11 Kasım 2022 Cuma 13:19

senin sendika yine iyi bir açıklama yapabiliyor ya bizim sendika gibi olsa ne dersin ? bizi de ha bugün ha yarın promosyon paranız yatacak ya da şu banka bu kadar şu banka bu kadar diye yalanları sıraladı ama gördük ki bizim promosyon parası yılan hikayesi gibi kördüğüm olmuş çözülemez olmuş teşekkürler belediye iş sendikası

Yorumu oyla      4      3  
altan koralttan 11 Kasım 2022 Cuma 12:10

yürrüüü,anca gidersin...

Yorumu oyla      8      3  
Ahmet 11 Kasım 2022 Cuma 11:40

Işçilerin aldığı promosyonla övünüyorsun zaten yasal olarak promosyon işçinin hakkıdır Peki yıllarca niye verilmedi işçiye de işçinin hakkını aramadın niye alamadı işçiler şimdi Övünmenin bir anlamı yok zaten vermese de belediye işçi söke söke alacak o promosyonu yasalar öyle diyor çünkü sen istediğin için değil Madem sen becerdin yıllardır Niye alamıyordu işçi bunu da Bir açıklar mısınız

Yorumu oyla      7      3  
Ayla 11 Kasım 2022 Cuma 11:33

Eğer CHP böyle bir hata yapıp seni milletvekili yaparsa yedi sülalem dahil CHP''ye bir tane oy atmam

Yorumu oyla      8      3  
Veysel 11 Kasım 2022 Cuma 11:31

Meclis kimlere kaldı

Yorumu oyla      8      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Türkiye’nin büyüme tahminini yükseltti!
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ekonomisinin ...
Bakan Nebati'den ÖTV indirimi açıklaması!
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi kabul ...
Bankacılık sektörünün kredi hacmi arttı!
Bankacılık sektörünün kredi hacmi, geçen hafta 21 milyar 668 milyon lira ...
 
Bakan Nebati: 2023 büyüme hedefi yüzde 5
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati bütçe sunumunda "2022 yılının ...
İşsizlik rakamları açıklandı: Artışa geçti!
TÜİK'e göre, eylülde dar tanımlı işsiz sayısı bir önceki aya göre 120 ...
İzmir'den Dünya Kupası'na garson ihracatı!
21 Kasım’da Katar’da başlayacak 22. FIFA Dünya Kupası maçları öncesi İzmir’den ...
 
Bitcoin'in fiyatı 17 bin doların altını gördü
Kripto para borsası Binance'in rakibi FTX'i satın alma planı, kripto para ...
'Ekmek 7,5 TL olacak' iddiasına yanıt
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Balcı, 'İstanbul'da ekmeğin fiyatı ...
EBSO Başkanı Yorgancılar'dan 10 Kasım mesajı
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Dünyanın değiştiği, dönüştüğü, ...
 
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
10 Yönetmen Ve Türk Sineması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Atatürk' adını kim yakıştırdı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva