CHP ve AK Parti karşı karşıya geldi... Bir ilçenin daha emsal önerisine 'ret'

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin üçüncü oturumu tamamlandı. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen oturuma İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yokluğunda Başkan Vekili Mustafa Özuslu başkanlık yaptı.

Tartışmalar ile geçen meclisin gündeminde ise Buca Belediyesi'nin Büyükşehir Meclisi'ne gönderdiği 'emsal artışı' önerisi ve Karşıyaka'daki 'K sınırları' konuları yer aldı.

BUCA'NIN EMSAL TEKLİFİNE RET
İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen deprem sonrası vatandaşların hasar gören yapılarının dönüşümü için depremzedeler 'emsal artışı' talebinde bulunmuş ve Bayraklı Belediyesi'nde parselde yüzde 20, ada bazlı ise yüzde 30'luk emsal artışı önerisi kabul edilmişti.

Bayraklı Belediyesi sonrasında diğer ilçelerden de emsal için alınan kararları meclislerinden geçirilirken geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediyesi Meclisi'ndeki CHP'li üyeler Bornova ve Karşıyaka'nın emsal artışı talebini oy çokluğu ile reddetmişti.

Depremzedeler 'haksızlık var' diyerek emsal kararına tepki gösterirken, bu kez de Buca Belediyesi'nin emsal artışı önerisi meclis gündemine geldi. İmar ve Bayındırlık , Deprem ve Afet, Kentsel Dönüşüm Komisyonları'nda görüşülen ilgili gündem maddesi AK Parti ve MHP'nin kabul, CHP'nin ise ret oyları sonrası ise oy çokluğu ile reddedildi.

KAT ARTIŞI TARTIŞMA YARATTI
Öte yandan Karşıyaka’da İmbatlı mahallesindeki 303 ada, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 129, 130, 164 ve 165 parseller ile 304 ada, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138 ve 139 parsellerindeki bitişik nizam 5 kat yapılaşma koşullu konut alanı olarak belirlenen alanda, mevcut plandan gelen inşaat alanını koruyacak şekilde 12 kat olarak düzenlenmesine dair imar planı değişikliği önerisi gündeme geldi. Söz konusu plan değişikliğinde ayrılan park alanının kuzey yönünde bulunan bir kısmı 10 metrelik yaya yolu olarak belirlenmesi önerisi de meclis gündemindeydi. AK Parti'nin ret oyu verdiği önerge, tartışmalara neden oldu.

BOZTEPE: TÜM PARTİLER BİR ARAYA GELSİN VE ÇALIŞALIM
İki gündem maddesinin ortak görüşüldüğü oturumda söz alan AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe emsal konusunda 4 partiye de çağrıda bulunurken, "30 Ekim'den sonra 4 ay yaptığımız K bölgesi çalışmalarından sonra emsal artışı ile ilgili bir çok kez konuştuk söz aldık... Hem AK Parti grubu hem MHP grubu hem CHP ve İYİ Parti grupları herkes bu konularda söz aldı. Kente baktığımızda hala bu sorun çözülmemiş. Kentin esas sahibi olan kent içinde yaşayan insanların ve dönüşümü yapamayan insanların gözleri kulakları hep Büyükşehir'de ve şehir efsanesi gibi dolaşan 'Yüzde 30 artacak' sözleri var... İnsanlar ne  olacağını bilmeden umut bağlıyor. Biz AK Parti grubu olarak bu konuyu açmadık. CHP Genel Başkanı'nın sözleri ile ve ondan da önce Bayraklı Belediye Başkanı'nın önerge hazırlayarak yollaması ile başlayan bir önerge. Burada siz iyi yapıyorsunuz, biz yapıyoruz diye bir şey yok. Burada nasıl ortak akılda buluşuruz düşüncemiz var. Aynı masaya oturmalıyız. Biz aynı masaya oturduğumuzda 4 ay içinde çözmüştük. Pazartesi günü mecliste konuştuk. Karşıyaka, Bayraklı, Buca ve Bornova… Çiğli'den çıkacaktı durdu. Karşıyaka ile Bornova'nın Bayraklı'dan bir farkı yok. Gelin hep birlikte oturalım ve çözüm bulalım. Buca meclis üyeleri orada el kaldırmış evet demiş, burada nasıl hayır diyecekler? Bu kenti mutlaka baştan yenilemeliyiz. Gelin aynı masaya; 4 siyasi partinin ve büyükşehir bürokratlarının olduğu masaya oturalım ve bu kente iyilik yapalım" dedi.

ÖNAL:  BUNLARI KIYASLAMAK DOĞRU DEĞİL
Eleştiriler hakkında söz alan CHP'li Meclis Üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı İrfan Önal, "Biz Büyükşehir'de karar almadık. İlçe belediyelerinin kendi aldıkları kararı yönlendiriyoruz. Büyükşehir'deki meclis üyeleri buradaki karara uyabilirler. Biz İzmir'de 29 ilçede emsal artışına gittik. Orta ve ağır hasarlı binalar ile ilgili yüzde 20'lik emsal artışı verildi. Bayraklı depremin ağır etkisini yaşayan bir ilçe. Bayraklı'da 3 mahallemizin neredeyse yüzde 80'i yerle bir oldu. Bayraklı'daki durumu diğer yerlere yansıtmak çözümsüzlüğe sürükler. Biz kent geneli için zaten planlama yapıyoruz. Bunları kıyaslamak doğru değil. Ben bu tartışmaları samimi bulmuyorum" ifadelerini kullandı.

ŞİMŞEK: RANTSA, TÜM İZMİR FAYDALANSIN
MHP sıralarından söz alan Hakan Şimşek ise K sınırlarının da belirlenmesi konusunda kriterlerin değişmesi gerektiğini daha önce de dile getirdiklerini belirterek, "Maalesef İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisinde bazı konuları birden fazla kez konuşmadan sonuç elde edemeyeceğimizi görmüş oldum. İmar konusu da; imar komisyonu başkanın dediği gibi değil, defalarca ayrıntıları ile konuşulup İzmirlilerin önüne sunulması gerekiyor diye düşünüyorum. Depremden sonra K bölgelerini oluşturma adına bir paylaşım yapıldı, her ilçe K bölgelerinin sınırı belirlesin denildi. Biz dedik ki; böyle bir sınırlama belirlemeyin çünkü ülkemizdeki yapım standartlarını değişkenliği ile ilgili zaman zaman önümüze çıkan olumsuz yapılar var. 1999 öncesi belirli bir yönetmelik vardı, deprem sonrasında gece ile gündüz kadar değişen bir yönetmelik geldi. Burada kriterimiz 1999 öncesi yapılmış olması, yapı denetime tabi olmaması ve zemin etüdü yapılmamış olması şartlarını koyarsak 'Bunlar emsal kaybına uğramasın ve kentsel dönüşümü cazip haline getirerek sağlam ve güvenli binalar olabilsin' dedik. Sayın başkanımız 'İzmir'in yüzde 80'i bu tür yapılarla dolu böyle bir emsali veremeyiz' dedi. Genele verdiğimiz emsal ile İzmirlilere rant sağlayacak isek 4,5 milyona sağlamış olacağız. Genel uygulayacağımız şey rantsa, İzmir'in geneli bundan faydalansın" diye konuştu.

AŞIK: KOŞULLARI BİLMEDEN YORUM YAPMAK DOĞRU DEĞİL
Eleştirilere yanıt veren ve Büyükşehir'in tüm ilçelerde emsal kararının uygulandığını belirten CHP'li Meclis Üyesi Nilüfer Bakoğlu Aşık, "K sınırları başladığından beridir konuşuyoruz... Bin defa söyledik. Ama anlatamadığımı düşünüyorum. K sınırları ve K sınırları notlarının ne demek olduğunu bilmek gerekiyor. K sınırlarında daha önceki yönetmelikle elde ettikleri haklarını kaybeden parsellerin daha önceki haklarını verdik biz. Yani şu anlaşılmasın; k sınırları ile deprem sonrasındaki verilen hakların alakası yok. Ben bunu anlatamadım ya da söyleyemedim. Bilemiyorum artık... Bu konu daha sonra sürekli olarak geldi ve deprem konusuyla bu konu elma ile armudun karıştırılacağı gibi karıştırılmaya başlandı. İlçelerden gelen tüm kararlar, Büyükşehir Belediyesi’nin almış olduğu yüzde 20 artışından, çatı kararından almış olduğu karardan önceki kararlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir karar verdi ve tüm ilçelerinde; herkese eşit mesafede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın belirlemiş olduğu orta ve hasarlı binaların tamamına yüzde 20 bir inşaat hakkı verdi. Aslında biz inşaat hakkına karşıyız ama depremden sonra, deprem sonrası yaşadıklarımızdan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu soruna bir çözüm bulabilmek amaçlı insanların mağduriyetini kaldırabilmek için böyle bir not aldı. Biz bekliyoruz, İzmirlilerin tamamı bekliyor. Lütfen devlet de bu taşın altına elini soksun. İzmir’i afet bölgesi ilan etsin. Krediler konusunda yardım etsinler. Bunları yapmadan polemik yapılmasını; özellikle imar üzerinden yapılmasını çok ama çok yanlış buluyorum. Buradaki bütün arkadaşlarımın konuşacağı çok şey olabilir ama alanı bilmeden bölgedeki ihtiyaçları bilmeden konuşmak olmuyor. Bu alan Medical Park dediğimiz Karşıyaka’nın olduğu bir bölge. Burada yapılaşmalar bitti. Bu yapılaşmaların yanında bulunan alan burası. Burada gözüktüğü gibi hiçbir inşaat artışı olmayan ve maksimum 12 kat diye gelen; yani mevcut inşaat hakkını 9 katta kurtarıyorsa 9, 6 katta kurtarıyorsa 6 katta. Maksimin 12 kat gelen bir plan tadilatı üzerinden bu tür bir polemik yapılmasını anlamış değilim. Hiçbir şekilde inşaat hakkı yok. Bu plan tadilatıyla yollarda bir düzeltme, yeşil alanda bir artma olduğu gibi bu bölgede revizyon yapılacak durumda yok. Çünkü her tarafı yapılaşmış. Biz özellikle bu adanın da yapılaşabilmesi için belediye olarak bu plan tadilatını hazırladık. Herhangi sıkıntı olsaydı imzalamazlardı. Ben şunu karşıyım; koşulları ve alanı bilmeden yorum yapmanın imar konularında doğru olduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.

BOZTEPE: EŞİT OLMALIYIZ
Yeniden söz alan AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, Bu kent için gerekirse 100 bin kere konuşacaklarını dile getirerek, "Benim çocukluğum bu bölgede geçti. Sokakların hepsini tek tek bilirim. 'Bilmeden konuşuyorsunuz' derseniz olmaz. '12 kata kadar' dedi… Biz bu işin esasında karşısında değiliz. Yıllardır söylüyorum bunu. Burada başka bir şey var. Dedik ki 'tamam güzel, niye Bornova Belediyesi'ne hayır dediniz? Niye Konak Belediyesi'nde gelen aynı biçimde yaşıyor neden vermediniz? Çiğli Belediyesi'nden 3-4 plan geldi niye hayır?' dedik. 'Diğer ilçelerden de geldi niye hayir dedik? Buna neden evet diyoruz?' İzmir'in dışında başka bir şey konuşmayacağız. Bu kentin yüzde 80'inin riskli yapı olduğunu herkes açıklıyor. Gelin bunları el birliği ile çözelim. Eğer rant varsa bunu İzmirliler alsın. Vatandaşlar bir nefes alsın. Ambulansı İtfaiyesi rahat girsin. Biz burada kimse için rant ediyor muyuz? Eşit davranın herkese. Karşıyaka'ya ayrı diğer ilçeler ayrı olmaz.  Biz bu olayın karşısında değiliz. Doğrusu bu. Bu kenti yenileyelim. Kalkıp burada beylik lafları söylemenin anlamı yok. Burada emlak konutlarına kat vermek ihanet diyeceksiniz, sonra bir sene sonra kalkıp bunu destekliyoruz diyeceksiniz... Yok böyle bir şey. Ben İzmir için konuşuyorum. Eşit olalım.  Hukukçuların dediği gibi esastan değil usulden karşıyız" diye konuştu.

ÖNAL:  İYİ NİYETLİ OLARAK GÖRMÜYORUM
Boztepe'nin arından söz alarak AK Parti sıralarına yüklenen CHP'li İrfan Önal, Bu konuyu konuşmaktan hicap duyduklarını belirterek; Boztepe'nin birbirinden bağımsız olan şeyleri iç içe kattığını söyledi ve konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Konak'tan gelen yeşil alandan kamulaştırmaya giren alanla ilgili bir konuydu... Çiğli'deki konunun Buca'daki konunun bununla ne alakası var? İzmir'i yanıltmanın bir anlamı yok. Karşıyaka'dan gelen hali hazırda gecekonduların olduğu alanda kat yüksekliğinin belirlenmesi... Bu kendi içinde revizyon. Biz böyle alanlarda emsal de artırabiliriz ama yeterli donatısını yeşili artıralım. Siz burada popülizm yapacaksınız sonra oradaki sorunu belediyemize yansıtacaksınız... Biz buna müsaade etmeyiz.  Birbirinden bağımsız o kadar konuları konuşuyoruz ki. Depremden sonra 6 kat olacak denilen yerleri kooperatiflerden kazanılan haklarla yeniden 8-9 kat olarak yapılması için çalışmalar yürütüldü bakanlık ile birlikte. Biz çoğulcu bir şekilde çalışalım dedik ve bu bize 4 aya mal oldu. Yeşili, donatısı, okulu, hastanesi olan yerlerde biz K'ları düşünerek hayata geçirdik.  K sonrası dedik ki emsal verelim çünkü maliyetler arttı. Vatandaşlar 300 bin TL'ye evlerini yapacak iken sizlerin yüzünden 600 bin TL'ye  yapamıyor. Bu tartışmaları çıkaranlar insanların yapılaşmanın önüne geçmek istiyor. Ben bunlar iyi niyetli görmüyorum."

KISA: ADİL DEĞİL
AK Parti sıralarından söz alan Selma Kısa ise bir eşitsizliğin olduğuna vurgu yaparak, "Bu mecliste aldığımız kararda uzun süre çalışmalar yaptık ve bunun uzun sürmesi İzmir için en iyi kararı almak içindi. Odalar da dahil oldu buna ve hiçbir siyaset gülmeden çalışma yürütüldü. K sınırı ile ilgili alınan kararın tüm İzmir için uygulanması lazım. O zaman bütün ilçelerden kararlar gelsin denmişti biz bunu doğru bulmuştuk. Ancak geldiğimiz noktada Bayraklı'ya tanınan haklar diğer ilçelerimize tanınmadı. Riskli yapılar sadece Bayraklı'da değil. Depremin en ağır etkisini Bayraklı'da gördük ancak Karşıyaka ve Bornova'dan kopma bir ilçe Bayraklı. Bu nedenle onlar tanınan haklar neyse Karşıyaka ve Bornova'ya da tanınması lazımdı. Bunun adil olmadığını düşünüyorum. Biz sadece gördüğümüz adaletsizliği vurgulamak istiyoruz" dedi.

ÖZUSLU: TÜRKİYE BİR DEPREM ÜLKESİ
Oylama sonrası söz alan Başkan Vekili Mustafa Özulsu konunun siyaset üstü bir konu olduğunu dile getirerek, "Pazartesi de mecliste bu konu görüşüldü, sanırım bundan sonra da görüşülmeye devam edecek. Bu konun iki boyutu var.  İşin teknik boyutu, çok detaylı konuşulması gereken bir konu... Burası İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisi ve siyasi konuşmalar oluyor. Olması da normal. Herkes İzmir'in bu riskini biliyor. Sadece İzmir değil, Türkiye bir deprem ülkesi. Evet, itfaiye ambulans giremez doğru, çözülmesi gereken problemler var. Sonuçta geliyoruz; bu meclisin tartışmaları ve bu tartışmalar siyasi tartışmalar... Bu konu bu memleketin önemli bir konusu ve siyaset üstü olması gerekir. Bunun konuşulacağı mekanlar üniversiteler, odalar, teknik insanlar. Bu konuların konuşulması lazım çünkü İzmir'in ihtiyacı var. Bu yapı stokundan kim memnun? Bu iş ya da kentsel dönüşümün tek silahı emsal artışı değildir. Başka enstrümanlar da olmalı" diye konuştu.