CHP Selçuk Adayı Sengel: Marşlarla değil yürekten Atatürkçüyüz!

Kadınların ve çocukların ön saflarda yerini alarak bayraklarla eşlik ettiği toplantıda Sengel’in coşkulu konuşması karşısında kadınların gözyaşlarını tutamadığı gözlendi.  CHP’li Sengel, ‘marş çalarak Atütürkçülük olmaz’ söylemlerine karşılık vererek, “Biz her yerde sizlere merhaba demeden önce İzmir Marşını çalıyoruz. Bazı AKP’li milletvekili ve belediye başkan adayı marş çalarak Atatürkçülük olmaz demiş. Doğru marş çalarak olmaz! Yürekle olur, yürekle! Fikirle olur. Onlarda olmayan o yürekle, onlarda olmayan Atatürçülük düşüncesiyle olur. Şimdi inadına İzmir Marşını hep beraber söyleyelim, sonra sohbetimize başlayalım” açıklamasını yaptı.

“SİZE MERHABA DEMEDEN KONUŞMAZDIM AMA ÇOK KANIMA DOKUNDU!”
İzmir marşı coşkulu bir şekilde yoğun kalabalık tarafından söylenirken çocuklar da ellerinde bayraklarla kürsüye, Sengel’in yanına çıktı.  Çocukların kürsüde kendisiyle birlikte kalmasını isteyen CHP Adayı Sengel, “Çocuklarımızdan ben hiç rahatsız olmam, kalsınlar da örnek olsun bu da. Çünkü biz çocuklarımıza Atatürkçülük ne demek öğretiyoruz. Çünkü biz cumhuriyetin değeri ne demek öğretenleriz. Çünkü biz çocuklarımıza vatan ne demek, bu topraklar ne demek öğretenleriz. Çünkü biz işte şurada en ön safhalarda yer alan cumhuriyet kadınlarıyız; arkalarda yer alan toprağın, vatanın, bayrağın kıymetini bilen erkekleriz. Çünkü biz halkız, önce bunu bir öğretelim. Çocuklar bilin ki siz de Atatürkçü nesillersiniz. Öyle de yetişeceksiniz. Biz sözle değil, türkülerle, şarkılarla değil; tavırla; davranışla, özümüzle Atatürkçüyüz. Bunu önce anlatalım istedim. Size merhaba demeden önce bunları konuşmayı istemezdim ama çok kanıma dokundu” ifadelerini kullandı.

“SON 15 GÜNE BURADAN ALDIĞIMIZ ENERJİYLE GİRELİM İSTEDİK!”
Gökçealan’ın kendisi için özel bir yeri olduğunu ve her geldiğinde kendisini inanılmaz iyi hissettiğini belirten Sengel, yoğun kalabalığın alkışları eşliğinde onları şöyle selamladı: “Beni öyle bir karşıladınız ki her buraya geldiğimde gözbebeğimiz Gökçealan’da kendimi inanılmaz iyi hissediyorum.  Bir kez daha bu kalabalıkla, bu güzel enerjinizle, bu gözlerinizdeki ışıltıyla Gökçealan’ın ne demek olduğunu kanıtladınızya helal olsun size! Ellerinizden öpüyorum, sevgiyle hepinizi kucaklıyorum, çok teşekkür ediyorum. Biz bize sohbetler etmeye geldik. Her köyümüzde yapıyoruz bunu ama Gökçealan için biraz bekledik. Çünkü bildik ki Gökçealan bizi tam bağrına basıyor. Gökçealan cumhuriyetimizin ve Atatürkçülüğün ne demek olduğunu hepimize bir kez daha göstersin, son 15 güne buradan aldığımız enerjiyle dümdüz gidelim istedik. İyi ki varsınız!”

“5 YILDIR SELÇUK’TA NELERİN YAPILMADIĞINI HERKES GÖRÜYOR!”
Kente kentte yaşayanların sahip çıkacağı vurgusunu bir kez daha yapan ve 5 yıllık dönemde AKP’nin yönettiği Selçuk’ta nelerin yapılmadığını herkesin gördüğünü ifade eden CHP Adayı Sengel, “Ben hiçbir zaman dedikodu yaparak siyaset yapmayı doğru bulmuyorum, laf yarıştırmakla da uğraşmıyorum. Ancak halkı yanlış bilgilendirenleri de uyarmak ve doğruyu anlatmakla mükellefim. O yüzden bunlardan bahsediyorum” diye konuştu. Sengel, şunları dile getirdi: “Biz bu yola çıktığımızda hep bu kente kentte yaşayanlar sahip çıkar dedik. Ve o yüzden önce kentli olma bilincinin ne olduğunu anlatacağız dedik.  Hangi partiden olduğu önemli değil herkesi kente, Selçuk’a ve köylerine sahip çıkmaya bekliyoruz dedik. Son 5 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yönettiği kentimizde neler yapamadığını hep beraber gördük. Şimdi seçim sürecine girince kendi başkanlarının yapmadığı şeyleri sanki iktidarda Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkanı varmış gibi suçu bizlere atmaya çalışıyorlar. Yok öyle yağma! 5 yıldır iktidarda kimin olduğunu, verdikleri sözleri yapmadıklarını da halk biliyor. Biz 5 yıl boyunca meclis üyeleri olarak kamu yararına olan, halk için yapılacak hiçbir şeye itiraz etmeyeceğiz, muhalefet yapmayacağız dedik. Emin olun halk için olan işlere biz muhalefet yapmıyorken Adalet ve Kalkınma Partisi’nin meclis üyeleri kendi belediye başkanlarına muhalefet yapıyorlardı. Bunları söyleyelim ki belediye başkan adaylarından milletvekillerine kadar ağızlarına doladıkları lafları söküp alalım.”

“İNSAN BAŞLIĞI ALTINDA 5 HEDEF, 50 PROJE”
İnsan odaklı projeleriyle herkese dokunduklarına vurgu yapan CHP Adayı Filiz Ceritoğlu Sengel, Gökçealan’da yapılacaklarının da orada yaşayanları, çocuklarını, gençlerini, yaşlılarını ilgilendiren özel şeyler olduğunu anlattı. Sengel, “Yapacağımız işlerin hepsinde esas aldığımız bir şey var o da ‘insan’ odaklı olmaktır. Çünkü biz siyaseten insan kazanmanın ve insana değer vermenin, emeğin ne demek olduğunu bildiğimiz için insanı hep merkezimize koyarak iş yapıyoruz. Projelerimizi de 5 hedef 50 proje adı altında, insan başlığı altında doldurduk. Bunu yaparken hep şuna dikkat ettik; çocuklarını Selçuk’ta büyüten bizler, evine ekmek götürme telaşında olan bizler mevcut ekmeğimizi nasıl büyütürüz. Hep buna odaklandık. Öyle mega projelerimiz yok, bizim sizin geleceğiniz, sizin çocuklarınız, sizin torunlarınız ve sizin tam kendinizle ilgili projelerimiz var. Bunların hepsi hazır ve yakında sizlere dağıtılacak” dedi.

“NE KADAR KIYMETLİ OLDUĞUNU KÖY DEMEMİZDEN BİLİN!”
Konuşmasına ezan okunmasından dolayı ara veren ve ezan bitiminde yoğun bakımda olan Gökçealan imamı Mahmut Çebi’ye geçmiş olsun dileklerini ileterek konuşmasına devam eden Sengel, “Gökçealan’ın bizim için ne kadar kıymetli olduğunu buraya hala ‘köy’ dememizden bilin. Çünkü biz köylerimizle gurur duyuyoruz, Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Köylü milletin efendisidir’ bunu biliyoruz. Bütün köylerimizin mahalle yapılıp muhtarların yetkileri ellerinden alındıktan sonra problemleri de arttı. En ufak bir evrak almak için ya da bir tadilat yapmak için belediyeye, Selçuk’a gitmek zorunda kalıyorsunuz ve buna ilişkin olarak birçok zorluk yaşadığınızı da biliyorum. Belediyede hali hazırda muhtarlık birimi olsa da işlemiyor. Bu birimi işler hale getireceğiz ve bir sorununuz olduğunda muhtarınıza gidecek ve o da bu işlerin hepsini bu birim sayesinde çözebilir hale gelecek” ifadelerini kullandı.

“ARSA SORUNUNUZ MECLİS’E TAŞINIYOR, SÜRE UZAYACAK”
Gökçealan’a gelmeden önce gençlerle bir toplantı yaptığını ve o toplantının kendisi için çok verimli olduğunu belirten Sengel, gençlere özverileri için bir alkış istedi. Sengel, “Onlara o gün bir söz verdim; halı saha istiyorlar, sportif faaliyetlerini yapabilecekleri alanlar istiyorlar. O gün ben onları not etmiştim ve şu anda istedikleri projelerimizde var. Gençlerin bana aktardığı ve hepinizi ilgilendiren bir başka konu; muhtarlık zamanında sizlere verilen arsalar vardı ve ev yaptıktan sonra onları alabileceğiniz ifade ediliyordu. Bunun belli bir süresi var yanılmıyorsam 2020 yılına kadar evleri yapmadığınızda arsaların tapuları sizlere verilmeyecek. CHP milletvekillerimizle konuyu paylaştım ve bir tanesi konuyu Meclis’e taşıyarak önerge verecek, sürenin biraz daha uzatılmasını isteyecek. Bundan müsterih olun ve bu süre büyük ihtimal uzayacak. Biz başkanlık koltuğuna oturmadan sizlerin sorunlarını çözmek için çalışıyorduk, çalışacağız da bunu bilin lütfen” dedi.

OSMANCIK ÜZÜMÜNÜ İTALYAN ŞARAP ÜRETİCİ BİLECEK!
Diğer yapılacak olan çalışmaları da sıralayan CHP Adayı Sengel, şunları ifade etti: “Çocuklarımız için yeteri kadar yeşil alan, park yok. Projelerimize bunu da ekledik. Gökçealan’ın çok güzel bir girişi var ancak girişin güzelleştirilmesi gerekiyor. Ve Gökçealan’ın o güzel girişine çok güzel bir Atatürk büstü gerekiyor. Selçuk hükümet konağının önüne yeni yapılan gibi küçücük değil, kocaman bir Atatürk büstü yapacağız oraya! Gökçealan’ın ürünlerinden en kıymetlisi olan Osmancık üzümünü herkes bilecek. O festivaller öyle yapılmaz, o festivaller gümbür gümbür yapılır, taa İtalya’daki şarap üreticileri bile bilir buradaki üzümü. Biz işte şenliği ancak öyle yaparsak adına şenlik deriz.  Biz ancak o zaman marka kent dediğimiz, marka yaratacağız dediğimiz fikrin arkasında durabiliriz. Sizin üzümünüz çok kıymetli, biz daha da tanınır hale gelmesiyle ilgili tüm adımları projelendirdik. Kadınlarımıza gelince; sizlere birer kooperatif kurduracağız ve tarhana, salça, erişte, turşu siz evde ne üretiyorsanız o kooperatifte siz üreteceksiniz, belediye de onlara alım garantisi verecek. Para nasıl kazandırılıyormuş, üretici nasıl destekleniyormuş herkese göstereceğiz. Yok öyle şeker fabrikalarını kapatmak, gübre fiyatını artırıp hayvancılığı bitirmek, üretimi yok edip tüketime özendirmek. Emin olunuz biz hep beraber üretmenin bütün koşullarını oluşturacağız.”

“TAŞ OCAĞINA NASIL DİRENDİYSEK JEOTERMALE KARŞI DA DİRENECEĞİZ!”
Emek, gelecek, üretim ve kadın odaklı dört kelimeyi esas alarak bu yola çıktığını anlatan CHP Selçuk Adayı Sengel, köyde kurulması planlanan taş ocağına karşı direnişte orada olduğunu, hukuki sürecini takip ettiğini ve şu anda jeotermal karşı da aynı direnişi göstereceklerini kaydetti. Sengel, şunlarla sözlerini tamamladı: “Eğitim sistemini bilmiyorlarmış gibi zannediyorlar ki herkesin çocuğu yabancı dil öğreniyor. Biz biliyoruz ve öğrenemeyen çocuklarımız ve köylerimizde sürekli eğitimi sağlayabilmek, kişisel gelişimi destekleyebilmek amacıyla hem çocuklarımız hem de yetişkinlerimiz için kurslar açacağız. Turizmle ilgili işler daha da güzelleştiğinde çocuklarımızın birden fazla yabancı dili olsun diye bu kursları teşvik edeceğiz. Yani biz hep insan odaklı işler yapıyoruz. Ben bu yola çıkarken dört esaslı kelimem vardı. Emek, gelecek, üretim ve kadındı… İşte bu yüzden emeği, üretimi, geleceği düşünerek işler yapacağız burada. Bu işlerin hepsinden de önemlisi hiçbir yerde olmayan çok güzel bir samimiyet var Selçuk’ta. Tüm samimiyetimle, tüm vicdanımla ben sizlerin belediye başkanı adayınızım kabul ediniz lütfen. Ben sizin kızınızım. Taş ocağıyla ilgili mücadelenizde burada olan kızım! Bu işlere izin verenler jeotermale karşı imza vereceğiz diye şimdi size geliyor, güldürmesinler bizi! Her şeyle mücadele eden biziz! Taş ocağına hem hukuksal olarak hem de direnerek nasıl karşı çıktıysak, jeotermale karşı da direniriz. Köyümüze de köy deriz; mahalle dedirtmeyiz ve sizin huzurunuza huzur katmaya geliriz. Hepinizi saygıyla, sevgiyle, içtenlikle, muhabbetle kucaklıyorum. Ben kendimi, bu çocukların geleceğini, cumhuriyeti sizlere emanet ediyorum. 1 Nisan’dan sonra Selçuk, Gökçealan, çocuklar ve her şey de bana emanet olsun! Yalanlara değil; dürüstlüğe, vicdana, akla, Atatürkçülüğe ve cumhuriyete emanet olsun.”