CHP’li Sındır’dan Yatırım Programı eleştirisi: İzmir’e layık görülen bütçe değil, iz ödenek

EGEDESONSÖZ - CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Sındır, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, CHP’li Milletvekilleri olarak yapılan saha araştırmalarından ekonomideki sıkıntılar nezdinde erken seçim çağrısına; Türkiye Belediyeler Birliği tartışmasından Ankara çıkarması konusuna kadar birçok değerlendirmelerde bulundu. Bunların yanı sıra geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Bütçe Strateji ve Planlama Başkanlığı’nın yayınladığı Kamu Yatırım Programı’nda İzmir özelinde yatırım planlarına dair incelemelerde bulunan Sındır, İzmir’de yapılması planlanan ve yapılmaktan vazgeçilen yatırımlara çarpıcı açıklamalar yaptı.

BİR UYANIŞ YAŞANIYOR
CHP’li Milletvekilleri olarak ekonomi odaklı yaptıkları saha çalışmalarından bahseden Sındır, “Partimizin sadece ekonomi masası, değil esnaf ve tarım masası, komisyonlar, gruplar aktif şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Tüm sektörlere dair ülkemizin içinde bulunduğu sorunlardan çıkışı adına çalışıyoruz. İlleri, ilçeleri ve köylerini dolaşıyoruz. Önceliğimiz partimizin milletvekili olmayan iller oluyor. Orada bulunmak bizim görevimiz, biz milletin vekiliyiz. Nerede birinin parmağına iğne batsa biz de hissediyoruz, diyerek gidiyoruz. Olumlu geri dönüşler de alıyoruz. Türkiye’nin sorunlarının temelinde siyaset var. Siyasi alınan kararlar, ihtiras, çıkar vs. gibi duygular... Bunları anlatıyoruz. AK Parti’nin yaptığı tahribatın farkındalar. Bir uyanış yaşanıyor” şeklinde konuştu.

Saha çalışmaları esnasında hoşnut olmayan kesimlerin de olduğunu ekleyen Sındır, “Örgütlerimiz, İl başkanlığımız bizim o ildeki çalışmaların programını yapıyorlar. O ilçede, köyde halka hizmet vermeye ulaşma anlamında çalışıyoruz. Bizim orada olmamızdan korkanlar da var. Ee tabii gelmemiz pek arzu edilmiyor. Cumhur İttifakı’nın unsurları ister istemez ‘huzurumuzu bozuyorsunuz, insanları uyutuyorduk kandırıyorduk’ diyerek bir rahatsızlık yaşıyorlardır” dedi.

ADI ADALET VE KALKINMA PARTİSİ, ANCAK...
Erken seçimin olması gerekliliğini savunarak AK Parti iktidarına yönetememe eleştirisi yönelten Sındır, şu ifadeleri kullandı:

“Derhal bir seçime ihtiyaç var. Bunun temel nedeni, ülkeyi yönetenlerin yönetme kabiliyeti yoktu. Sonuçlar da halkın canını yakmaya başladı. Halkın cebine, tenceresine yansıyor. Adı Adalet ve Kalkınma Partisi ancak adaleti ayaklar altına alan, yapay suni bir kalkınmışlık yaşatıyor. Evet, bazı çalışmaları oldukça iyi. Mesela savunma sanayi ile ilgili çalışmalar var. Ona bir şey demiyorum. Ancak üretim yapamaz hale gelmiş bir Türkiye var ortada. İhracatta; ithalata dayalı bir üretim... Bu model de sürdürülebilir değil. Üretimi teşvik edeceksin ancak kendi kaynaklarınla bunu yapacaksın. İthalata dayalı politikalardan ihracata ve üretime dayalı politikaya dönülmesi gerekiyor.”

ARTIK ‘137 MİLYAR DOLAR NEREDE?’ DİYE SORMAK LAZIM
‘128 milyar Dolar nerede?’ diye sorarken baktık ki son üç ay içinde 9 milyar dolar daha gitmiş. CHP Grup Sözcüsü Faik Öztrak açıkladı” diyen Sındır, “Artık ‘137 milyar dolar nerede?’ diye sormak lazım. 1 trilyon 300 milyar bu ülkenin bütçesi. Devletin bütçesi kadar merkez bankası rezervi gitti, buhar oldu. Kimin kasasında bilmiyoruz. Onu da soruyoruz ancak cevap yok. Yani bu partinin ne kalkınma ne adaletle bir ilgisi yok. Kral çıplak dediğimiz dönemi yaşıyoruz. O yüzden erken seçim şart. Hatta ben erken değil, elzem seçim diyorum” şeklinde konuştu.

HER ESNAFA GİDEBİLDİKLERİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
İzmir’de saha çalışmaları gerçekleştiren AK Parti Milletvekilleri’nin esnafın memnuniyetlerinden bahsetmesine karşın eleştiri getiren Sındır, şunları söyledi:

“Onların rahatça her esnafı dolaşabildiğini düşünmüyorum. Nokta atışı esnafları, gidip görebiliyordur. Bir Kemeraltı’na çıksınlar, gezsinler bakalım gezebiliyorlar mı? Atilla Sertel vekilim, Hamza Dağ’a ısrarla gel, dolaşalım diyor. Belki kamuoyuna algı yaratmak adına bir iki tane o parti mensubu olan esnaf bulabilirler. Ancak hangi çarşıya giderseniz gidin, isyan etmeyen, bu buhrandan nasibini almamış biri yok. Seçim talebi; AK Parti’nin yönetemediği, devletin bütçesi kadar paranın rezervden eridiği, hortum, yolsuzluk, iftira, çamurların olduğu, kendinden olmayanı terörist ilan eden, kutuplaşmaya yönelik siyaset yapan, ülkenin yarıdan fazlasının vatan haini sayıldığı bir yönetimden kurtulmak için yapılıyor.”

BUNLAR İLKOKUL ÇOCUĞU DÜZEYİNDE YAPILAN AÇIKLAMALAR
Son dönemlerde yaşanan ekonomik sıkıntılarla birlikte iktidardan halka yöneltilen açıklamaların vatandaşla dalga geçmek olduğuna vurgu yapan Sındır, bu nedenlerle seçimin şart olduğunu da belirterek şu açıklamaları yaptı:

“Eskiden bir eleştiriye açık bir yönetim vardı. Mesela geçen gün Sayın Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı kimliğiyle Aydın’da toplantıda konuşma yapıyor, tüm kanallar naklen veriyor. Sanki Cumhurbaşkanı sıfatıyla yapıyor. Parti içi meseleyi, devlet meselesi gibi herkese gösteriyor. Aynı şekilde CHP’ye, Kemal Kılıçdaroğlu’na, teröristler konusuna vs. ağza alınmayacak sözler söylüyorlar. Siyasal iktidarın değişim ve dönüşümüne ihtiyacı var. Ekonomik anlamda da iç piyasaya değil, iç ve dış yatırımcıya güven veren bir ortama ihtiyaç var. Bağımsız Merkez Bankasına ihtiyaç var. Faiz sebep, enflasyon sonuçmuş. Bunların arasında birçok faktör vardır. Bunlar farklı farklı ekonomi modelleridir. İlkokul çocuğunun düşünebileceği, sınırlı bir açıklama bu.”

ORTAK DEĞERLERE ÇOMAK SOKULDU
Bazı AK Partili vekillerin söylemlerini ağır dille eleştiren Sındır, “Bir başkası daha az et ye, diyor... Doğalgazı kısın, diyor... Dalga mı geçiyorsun sen ya? Bu nasıl bir anlayış? Sen milyarları götüreceksin, dışarıdan gelen talimatlarla değişiklikler yapacaksın. Vatandaş bir ekmek için kuyruğa girecek, sen onunla dalga geçeceksin! Vatandaş bunları biliyor, seçim istiyor. Bunlardan kurtulmak için, refah için istiyor. Mizah arıyor, gülmek istiyor. Ama karşısına gelen hep kin, nefret, vatandaşın zihinlerinde algı yönetme süreci... Farklı partiden olabiliriz ama biz neden bir arada olamıyoruz? Ortak değerlere çomak sokulmuş durumda... Bizim yeniden buluşabildiğimiz bir ülkeye ihtiyacımız var” sözlerini kullandı.

CHP’Lİ BELEDİYELERE DENİZDE KUM TANESİ KADAR HİZMET VERİLİYOR
Türkiye Belediyeler Birliği’nin CHP’li belediyelere kaynak aktarmadığı tartışması hakkında açıklamalarda bulunan Sındır, “Devlet tektir. Kamu adına görev yapar” dedi ve ekledi:

“Tabii bunun için finansmana ihtiyacı var. Vatandaşlardan aldığı vergiler ile başka kaynaklarla yurttaşlarına hizmet götürüyor. Kamu kurumları da bu hizmette tarafsız olmakla mükelleftir. Bir belediye başkanı geldiğinde kimse ondan sadece oy veren seçmenlere hizmet etmesini beklemez. Bizim bütün belediyelerimiz bu anlayıştadır. Hatta ‘bu mahallede birçok kişi oy vermemişti’ deyip daha çok yardım yapar ve onlardan minnet duyunca daha da duygulanır... Ama merkezi yönetimin kurumlarına baktığımızda öyle değil. Türkiye Belediyeler Birliği’ne suç duyurusunda bulunuldu. Yaptığı harcamaların yüzde 98’i yandaş belediyelere giderken CHP’li ya da Millet İttifakı’nın belediyelerine denizde kum tanesi kadar hizmet götürülüyor. Artık öyle bir hale geldi ki durum, bir yatırım geliyorsa ‘onu nasıl sömürürüm’ derdiyle geliyor. Örneği Çeşme Projesi...”

ADİL BİR YATIRIM YAPILMIYOR
14 Ocak tarihi itibariyle 2022 yılı Cumhurbaşkanlığı Bütçe Strateji ve Planlama Başkanlığı’nın Kamu Yatırım Programı’nın açıklanmasından sonra incelemelerde bulunduğunu dile getiren Sındır, İzmir’e yapılmaktan vazgeçilen yatırımlardan, yeni yapılması planlanan yatırımlara dair şu değerlendirmelerde bulundu:

“İzmir’in nüfusu, ülke nüfusunun 5.25’ini teşkil ediyor. Ülkemizdeki ithalatın yüzde 3.86’sını sağlarken 11 milyar dolar ihracatıyla da yüzde 6.84’ünü sağlıyor. Ancak İzmir’e gelen yatırımlara baktığımızda; kamu yatırımlarından aldığı pay 2019 yılında yüzde 2.8... Tabii daha az gelişmiş yerlere yatırım yapılmalı, biz razıyız ama adil bir şekilde yap, eşitlikçi yap. Cumhurbaşkanlığı Bütçe Strateji ve Planlama Başkanlığı bu planları yenilemiyor. Resmi sayfalarında hala 2019 yılı var. Devlet yatırımlarında 2019 yılında Ankara da kişi başına 1261 TL düşerken İstanbul’da 688 TL düşüyormuş. Şimdi baksak bu rakamlar düşmüştür. Çünkü bunlar seçim öncesindeki veriler... İzmir’de ise o yılda kişi başına düşen devlet yatırımı 522 TL’de kalmış. İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerin eşit olması gerekir, çünkü buralar gelişmiş yerler. Yeter ki eşitçe diğer illere de ne yapılması gerekiyorsa yapılsın, ben razıyım. Kamu Yatırımları Programı’nda İzmir’de CHP’li belediyelerin 2021 yılında 17 bakanlığın yürüttüğü toplam 14. 7 milyar değerinde 550 proje var. Bunların gerçekleşme oranı yüzde 15. Bu yılda 550 projenin sadece 41 tanesi gerçekleşmiş. 225 tanesine hiç başlanmamış. 2022 yılı yatırımlarına da baktım. Mesela Bergama’ya ulaşımla ilgili sorunları sorsan İZBAN hattını isteyecekler. 2021 yılında projenin adı vardı ama 1000 liralık iz ödenek koymuşlardı. Şimdi ise Aliağa- Bergama hafif yaylı sistem yatırımını programdan çıkarmışlar. Yapmayacağım, diyor.”

ELMAYLA ARMUDU BİRBİRİNE KARIŞTIRMIŞLAR
AK Partili Sayın Ceyda Bölünmez Çankırı’nın açıklamalarına yanıt veren CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Sayın Çankırı, 19 yıllık yatırımları toplayarak, rakamları şişirerek algı yaratmaya çalışıyor. Elmayla armudu birbirine karıştırmışlar. Her şeyin hizmetini oturmuşlar, maliyetini çıkarmışlar. Bunlar yatırım değil, hizmet çalışmaları... Bu olmak zorunda zaten, devletin hizmeti bu.  Ki ben İzmir’e ayrıcalıklı bir hizmette istemiyorum. Hakkari’de sağlık hizmeti neyse, İzmir’de de olsun, gibi...” diye konuştu.

İZMİR’E İŞLERİNE GELİRSE YATIRIM YAPIYORLAR
Yatırım programına alınan projelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Sındır, şu görüşleri aktardı:

“2022’de Kemalpaşa Yiğitler Barajı’nın bitecek hali yok. İz ödenekler konmuş. O da şu; ben bu projeyi öncelikli görmüyorum, demek. Mesela Halkapınar- Otogar Projesi; iz ödenekli bir proje. Yapmaya niyeti varsa, iz ödenek değil, bütçeyi koyar ve bitirir. Diğer projelerde bir aksama olur da ödeneklerinde fazlalık kalırsa, bu projeye yatırım aktarırım, demek oluyor. Siyasi anlamda bakılıyor. Biz İzmir’e işimize gelirse yatırım yaparız, demek anlamına geliyor. Her şey iz ödenekli. Sayın Vali’den ricam olmuştu. Bu yatırımlar hizmetler İzmir’in ihtiyacıdır. 2022’de yatırım anlamında, geçen yıla göre daha da fakir bir İzmir var. Geçtiğimiz zamanlarda Vali Bey’e Aliağa - Bergama İZBAN hattı, Halkapınar - Otogar Projesi’nin yapılması iyi olur, kentimizin ihtiyacıdır demiştim. Yok, sanki ben ona talimat vermişim gibi çarpıtılmıştı. Ancak bu projeleri, yatırımları kim takip ediyor? İktidar partisinin mensupları bunları görmüyor mu? Zan altında bırakmak istemem belki de bakanlıklarla konuşuyorlar ama saraydan bir onay gelmiyor.”

BU SAYGISIZLIĞI ONA YAPAMAZSINIZ!
Geçtiğimiz günlerde İzmirli oda başkanları, AK Parti Milletvekili ve İzmir Valisi tarafından Ankara’ya gerçekleştirilen ve ardından İzmir siyasetinde gündem oluşturan ziyaret hakkında konuşan Sındır, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in çıkışının haklı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu odalarımızın iş dünyasının bir ziyareti olarak planlanmış, programlanmış. Tabii odalar kamu niteliğinde kuruluşlardır. Bu tür temaslar kurabilirler. Ama Vali Bey de işin içinde girdiği için Tunç Soyer de sitemde bulunuyor. Çünkü Vali Bey, İzmir’i temsil eden bir konumda. Soyer’de diyor ki; demek ki İzmir’i ilgilendiren meseleler var. Bu halka yapılmış saygısızlık, diyor. Bu daha önce de yapıldı. Çeşme projelerinde yapılmıştı. Vali Bey’in yanında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ oturuyordu... İzmir’de başkanı dışlayacak durumlar yapıldı. Çeşme projeleri, deprem çalışmaları, başkanı göstermelik yapmak için toplantıya davet edip köşede bir yerde oturtulması... Bu saygısızlığı ona yapamazsınız. 4,5 milyon halkı temsil ediyor. Birçok sorunu halletmeye çalışıyor. Tunç Bey, sitemlerinde çok haklı.”