CHP'li Sındır'dan 'DEÜ' çıkışı: Hastane için flaş iddialar!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına katıldı ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Vekil Sındır gündeme dair açıklamalarda bulunurken Aliağa’da yapılması planlanan mesleki hastalıklar hastanesine, partisindeki olağan kurultay sürecine ilişkin net mesajlar verdi. Sındır Urla’ya atanan kayyuma da değindi.

İMAR ZEYTİNLİK İÇİNDE MEZARLIK VAR İHALE YOK TEMEL ATMA TÖRENİ YAPILMIŞ!
Aliağa’da temeli atılan meslek hastalıkları hastanesine ilişkin çarpıcı açıklamalar yapan Sındır, sürece ilişkin bilgi verdi. Sındır, “Peşinen şunu söyleyeyim; bu konu tıp camiasında ikilem yaratan bir konu. Meslek hastalıkları hastanesine gerek olmadığını söyleyenler var. Tüm hastanelerin böyle bir kliniği var diyorlar. Bir kişi hasta olduğunda meslek hastalığı olarak tanımlanabilecek ayrı bir yeri yok. mevcut klinik uygulamalarından, herhangi bir klinikte tedavisinin yapılacağı durumdur aslında söz konusu olan. Endüstriyel faaliyetlerin olduğu, emekçinin, işçinin çok sık hastalık riski taşıdığı yerlerde meslek hastalıkları hastanesi yapılmış, birkaç yerde var. İhtiyaç varsa yapılsın, yapılmalıdır. Sağlık çok temel bir insan hakkıdır. Onun devlet tarafından karşılanması gerekir. Aliağa’da bu Çaltılıdere mevkiinde Şakran’a gelmeden bir az önce yolun sol tarafında bir yer. Yerel seçimler öncesinde oradan geçiyordum, çok büyük bayraklar asmışlar. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Aliağa belediyesi, bakanlığın bayraklarını asmışlar. Büyük araçlar gelmiş, temel atma gibi bir tören ya da açılış var. İyi bir şey yapılıyor herhalde dedim. Sonradan öğrendim ki meslek hastalıkları hastanesinin temel atması yapılmış. Bana birisi, ‘oradaki temeli gördünüz mü?’ dedi. Gittim gördüm, incecik bir temel atılmış, ağaçlar kesilmiş bir alan açılmış. Çıplak alana platform konulmuş. Temel sathi bir kolon. İki kolumu açtığımda biraz daha fazla, boyu 7-8 metre olan bir yer. Üstüne konteynır koyabilirsiniz. Yapılan temel atma töreni bu! Meslek hastalıkları hastanesinin temel atma töreni! Aliağa Belediyesi’nden baktım. Alan zeytinlik saha, imarda öyle görünüyor. İmar değişikliği yapılmamış. Tören zeytinlik alanda yapılmış. Meclis üyelerimiz de hastane olduğu için karşı çıkmamış. Ama inşaatla ilgili faaliyet yapacaksanız, yapım ihalesi yapacaksanız bunun başında imar durumuna bakmak gelir. Siz onu dönüştürmediyseniz ihaleye bile çıkamazsınız. Bırakın temel atma törenini! Bu, insanların gözünün içine baka baka yalan söylemektir. Arka planda hangi soygun, talan var, bunu gizliyor olmaktır. İmar planlarında değişiklik yapılmamış. Alanın içinde bir de mezarlık var. Hiçbir imar değişikliği yok. Belediye burayı karşılıksız DEÜ’ye devretmiş. DEÜ yapıyor bir de temel atma törenini. İhale yapılmış mı diye baktım, ortada ihale yok! Yüklenici firması yok. O tören bile kamu zararıdır. Oranın açılması bile suçtur. O kamu zararının sorumlulara rücu edilmesi gerekir. Bir CHP’li belediye bunu yapsa o betonun parası bile başkana rücu edilir. Seçim öncesi ‘biz meslek hastalıkları hastanesi yapıyoruz’ demek için yapılan bir şey!” dedi.

BUNUN BUZ DAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ OLDUĞUNU BİLİYORUM
Sındır ayrıca, “AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli bu hastaneyi yapacağız diyor. Kim yapacak? Ak Parti mi? İktidar mı? DEÜ mü? Üniversite ise size ne? ‘Yaptınız mı?’ diye sordunuz mu? Orada bir rant oyunları dönüyor. Tüyü bitmemiş yetimin hakkının Aliağa’da, memleketin her yerinde korunması gerekir. Bunun hesabının sorulması gerekir. Bunun hesabını iktidar soracak durumda değil, bu işi sahiplenmiş, ‘yapacağız’ diyor. Hadi bakalım yapın! Ben süreci takip ediyorum. Bunun buz dağının görünen yüzü olduğunu biliyorum. Oradaki yerin kimden kime geçtiği görünmeyen kısım. Görünmeyeni görünür yapmak boynumuzun borcudur” ifadelerini kulandı.

ADAYKEN HİÇBİR SORUN YOKTU, BAŞKAN SEÇİLDİĞİNDE BU İDDİAYA MARUZ KALMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ!
Urla’ya atanan kayyuma dair açıklamalar yapan Sındır, “Kayyum uygulaması 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ortay çıkan ve OHAL döneminde gündeme gelen, çıkartılmış KHK’lardan bir tanesidir. 676 sayılı KHK, bir belediye başkanı terörle ilgili faaliyette bulunmuş ise görevden alınıp yerine kayyum atanmasını içeren maddedir. OHAL dönemi bitti ve KHK’ların düşmesi gerekiyor. OHAL KHK’larının büyük bölümü kanunlaştırıldı. OHAL döneminde yapılmış düzenleme belediye kanununa eklenmiş olarak konuldu. Bu madde şu an belediye kanununda aynen yer alıyor. Bu uygulamayı Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da PKK ile ilişkilendirilen belediyelerde uyguladılar. Ama artık Türkiye OHAL döneminde değil. Devletin kılcal damarlarına kadar girmiş FETÖ’nün temizliği yapıldı ki 2 yıl sonrasında OHAL dönemi sonlandı. Biz aslında OHAL dışında OHAL gibi antidemokratik bir süreç içindeyiz. Bu kayyum atamaları KHK üzerinden kanuna eklenmiş madde üzerinden yapıldığı için antidemokratik görüyorum. Bu süreç hukuki bir süreç… Biz de takip ediyoruz. Aday gösterilirken hakkında adli kayıtlara göre herhangi bir sorun olmayan kişinin başkan seçildikten sonra bu iddiaya maruz kalması tabii ki düşündürücüdür. Biz belediye başkanımızın suçsuz olduğunu düşünüyoruz. Herkesin hakkında iddia olabilir. Herkesin masumiyet karinesi vardır. Urla halkının iradesine antidemokratik bir tavırla el konulmuş olması kabul edilebilir bir durum değil.  5393 sayılı belediye kanununa OHAL döneminden gelen eklemeyi kabul etmiyorum, reddediyorum” dedi.

KARŞIYAKA’DA PIRIL PIRIL BİR KONGRE OLDU
Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen Karşıyaka ilçe kongresini değerlendiren Sıdır, “Karşıyaka’da pırıl pırıl bir kongre oldu. İki değerli adayımız vardı. İki adaş adayımızı birinden ayıramıyorum. Birisi seçimi almış oldu ama kazanan partimiz oldu. O salondan güç birliği ile çıkıldı. Karşıyaka’da yeni sürecin daha derli toplu, düzenli olacağına inanıyorum. Bizim partimiz tarafından yönetilen ilçelerde halkımıza sunduğumuz ve seçilen başkanlarımıza destek olmak sorumluluğundayız. Çalışmalarını halka anlatmak, bilinçlendirmek görevimizdir. Halkın taleplerini de belediyeye iletmemiz gerekiyor. En yapıcı şekilde yapmamız ve kentin yaşam kalitesine katkı sunmamız gerekiyor” açıklamasını yaptı.

GÖNÜL ÇARŞAF LİSTE İSTER
Sındır ayrıca parti içi yarış hakkında da konuştu ve “Kongreler genelde oylamayla blok liste yöntemi tercih edildi. Gönül çarşaf liste olmasını isterdi. İl kongresi ve kurultay genelde çarşaf listeyle yapılıyor, çok da iyi oluyor. İlçe kongrelerini il kongresinden daha güçlü çıkacağımızın göstergesi olarak görüyorum” dedi.

DENİZ YÜCEL’İN ADAY OLMAYI DÜŞÜNDÜĞÜNÜ BİLİYORUM
İl kongresi özelinde birlik, beraberlik vurgusu yapan Sındır, partisinin iktidar olması için seferberlik çağrısında bulundu. Sındır ayrıca İl Başkanı Deniz Yücel özelinde de değerlendirme yaptı ve “Mevcut bir il başkanımız var. Kendisinin yeniden aday olmayı düşündüğünü biliyorum. Demokrasidir, başka adaylar çıkabilir. Kongre sürecinde ‘ben bu işi daha iyi yaparım’ iddiasıyla ortay çıkanlar olabilir. Delegelerimizin hür iradeleriyle en doğru kararı vereceğine dair hiçbir şüphem yok. Sonrasında kurultaya doğru yol yürüyeceğiz” diye konuştu.