EGEDESONSÖZ - Erken seçim söylentilerinin artması ile birlikte gerek muhalefet partileri, gerekse iktidar partileri saha çalışmalarına hız vermeye devam ediyor. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde aralarında İzmir milletvekillerinin de yer aldığı toplam 30 milletvekili, İzmir'in ikinci bölgesinde kırsalda saha çalışması yürütmüştü. Çalışmalarda hükümete eleştiriler yöneltilirken, AK Parti İzmir milletvekilleri de ziyaretleri hakkında eleştirilerde bulunmuştu.
ALLAH, AK PARTİ MİLLETVEKİLLERİNE SABIR VERSİN; YETKİSİZ VE ETKİSİZLER
AK Parti Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın CHP'nin İzmir'de gerçekleştirdiği ve İzmir dışı illerden de gelen milletvekillerinin katıldığı saha çalışmaları hakkında 'Milletvekillerini kent merkezine sokamadılar' söylemlerine yanıt veren Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili ve Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Mahir Polat, şu yorumda bulundu:
“Atilla Kaya, arada böyle bir değerlendirme yapar, partimizin ne kadar çok çalıştığını anlatalım, diye bize pas verir. Dışarıdan en büyük destekçimiz, Atilla Kaya'dır. Onun eleştirilerini 'çalışmamızı iyi anlatamadık' olarak değerlendiriyoruz. Ciddiye almak çok mümkün değil bu açıklamaları. Bende fotoğraflar var. Çorum milletvekilleri gece çalışıyor, sabah kentin içine çıkamıyorlar. Allah sabır versin AK Parti milletvekillerine. Yetkisiz ve etkisizler. "
SİYASİ BÜTÜN YÜKÜ ONLAR ÇEKİYOR
AK Partili vekillerin eleştirilerin odağında kaldığına da dikkat çeken Polat, "Kurdukları sistemlerde onların bir yetkileri var mı? Biz sistemi değiştireceğiz diye yetkiliyiz. Onlar bir hesap soramazlar. Bakanları savunmak zorundalar. Bu yüzden Allah yardımcıları olsun, siyasi bütün yükü onlar çekiyorlar. Ben onların yerinde olmak istemezdim" diye konuştu.
AK Partili vekillerin sabah dışarı çıkamamasının normal olduğunun da altını çizen Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gündüz sokağa çıkamıyorlar, nasıl çıksınlar. Gelsinler bana anlatsınlar; Ödemiş'te, Suriye'den ne kadar patates getirdiklerini anlatsınlar. Türkiye'ye ne kadar buğday getirildiğini Konya'da anlatsınlar. Gitsinler Ardahan’daki hayvancılık yapana, samanını neden ve nasıl ithal ettiğini anlatsınlar."
ELİM CEBİMDE KIBRIS ŞEHİTLERİ CADDESİ’NDE GEZECEĞİM
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'ın saha çalışmalarından paylaştığı fotoğraflar olduğunun hatırlatılması üzerine de konuşan Polat, "Kendi örgütün ile çıkarsın, paylaşırsın. Ben örgüte haber vermeden birçok köyde geziyorum. Allah bana bir gün polis ve koruma ile Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde çalışmayı nasip etmesin. Ben çıkacağım burada, elim cebimde Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde gezeceğim" dedi.
GELSİN KOZAK YAYLASINA BİRLİKTE ÇIKALIM
İktidar partisinin 'Sahada 1 kişinin bile erken seçim talebi yok' sözlerine 'davet' ile yanıt veren Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de 1 tane seçim olmasın, Türkiye istikrarlı diyen insanla karşılaşmadık. Hamza Bey'in gittiği köylerle bizim gittiğimiz köyleri karşılaştıralım. Yani gelsin Kozak yaylasına, birlikte çıkalım. Oturalım, insanlar ne istiyor, ne istemiyor, sorgulayalım. Küçük Menderes'te susuzluk sorunu var. Bunun için iktidar ne yapmış? Hükümet ne yapmış? Suyu kime dağıtılacağına karar veren kim? DSİ… Yeraltı suları çekiliyor, ekilebilir alanlar daralıyor. Bu köylerle ilgili ne yapmışlar? Ödemiş’te bir dalgıç pompa üretici bir ağabeyime her gittiğinde uğramaya çalışıyorum. Pompa üreticisi derine gittikçe daha fazla pompa satacak değil mi? Adamın içi kan ağlıyor, sularımız bitiyor, diyor. Küçük Menderes'te dip sularımız bitiyor."
KÖKLERİMİZDE İMC USULÜ VAR
'İzmir Tarımı' ve 'Başka Bir Tarım Mümkün' projelerinin katkılarını vurgularken, "Dilim döndüğünce bu model anlatmaya çalışıyorum” diyen Mahir Polat, “Direkt katkısı kırsalda yaşayan insanların yaşamına dokunması, endirekt katkıları köyden kente göçü engelliyor ve tersine çeviriyor. İzmir tarımdan üretilen gıdayı güvenle tüketilebilecek bir alana dönüyor. Bu başka bir tarım mümkün dediğimiz anlayıştan kaynaklanıyor. Devlet tarımla ilgili bir proje getiremiyorsa... İnsanlar birlikte üretip pazarlayacağı tek yöntem kooperatifçilik yönetimidir. Bu insanların geçmiş köklerinde olan bir şey. Biz köylerde ihtiyacımız imece usulü ile görürüz. Bunları azaltmaya çalıştım. Kooperatiflerin sorunlarına bakmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.
İBB BAŞKANIMIZ KOOPERATİFÇİLİĞİ TABANA YAYDI
Tarım Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı'nın kooperatifçiliği özendirmesi gerektiğini vurgulayan Mahir Polat, "Kooperatifçilik burada kurumsallaşmış durumda. Buna bakarak Tarım ve Ticaret Bakanlıklarının model olarak bunu ortaya koyması lazım. Almanya'da patates üreticileri kooperatifi var. Bunlar dünyaya en çok patates nişastası satan bir kooperatif, 34 milyon Euro civarında Türkiye'ye patates nişastası satıyorlar. Biz ne yapıyoruz? Patatesi toprakta çürütüyoruz. İzmir'deki kooperatifçilik şuna döndü; uluslararası pazarda yer bulmaya çalıştı. Bayındır, çiçekçilikte önemli bir alana döndü. İhracat yapıyor ve ben kooperatifi gezdiğimde, yeni türler üzerinde çalışma yapan laboratuvarları vardı. Bademli fidan üretmeye başlamış. Bizim kooperatiflerimizin de hedefi Almanya'da olduğu gibi uluslararası hedefe çevirmektir. İBB Başkanımız Tunç Soyer, kooperatifliği tabana yaydı" açıklamasında bulundu.
DERS ÇALIŞIR GİBİ ÇALIŞSIN
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye çağrıda da bulunan Polat, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ey Tarım Bakanı. Sen tarımı çok iyi bilmezsin, taş üretmekten geliyorsun, babanın çiftliğini batırdın. Gel buradaki modeli, otur ders çalışır gibi çalış, Türkiye'nin önüne model olarak koy. Bilmiyorsan bile gel, İzmir'den öğren!"
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri