HABERLER>POLİTİKA
18 Haziran 2021 Cuma - 14:45

CHP’li Kılıç'tan 'sandık' mesajı: Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç; tek tek illeri dolaşarak, çat kapı ziyaretlerle vatandaşın nabzını tuttuklarını söyledi. Ekonomik sıkıntıların üzerine koronavirüs pandemisi gelmesinin erken seçim çanlarını çaldırdığını belirten Kılıç, “Vatandaşlar biz yürürken kolumuzu çevirip ‘Artık bir an önce seçimler olsun’ dediler. Balkonlardan, camlardan bağırıyorlar gittiğimiz illerde, ‘Vekilim artık seçim olsun’ diye. Daha öncelerde de bunu dile getirmiştim, ‘Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz’ diye. Bu millet sandıkta yaşadıklarının hesabını soracaktır" dedi

CHP’li Kılıç tan  sandık  mesajı: Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, SONSÖZ TV’de Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

Kılıç, koronavirüs pandemisi sürecinde esnafın ve vatandaşın çok büyük sıkıntılar içerisinde olduklarına yaptıkları il ziyaretlerinde bire bir tanıklık ettiklerini söyledi. Cumhur İttifakı’nı eleştiren Kılıç, “Hiç bu vekilleri sokakta gören yok. Bunlar vatandaşın nabzını tutabilirler ki? Oturdukları koltuklardan vatandaş nabzı tutulmaz ki” diyerek ülke gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

HDP SALDIRISI: BAŞARILI OLAMAYACAKLAR
Kılıç, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl binasına yapılan silahlı saldırıyı kınadıklarını belirterek “Hayatını kaybeden Deniz kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum, acılı ailesine de hem başsağlığı hem sabırlar diliyorum. Gerçekten çok acı bir olay. Sadece İzmir için değil, Türkiye için de acı bir olay. Bu iktidarın kutuplaştırıcı, ötekileştirici herkesi birbirine düşman edici, kardeşi kardeşe kırdırıcı siyaset anlayışının bir sonucu olarak görüyoruz bunu. Tabi demokrasiye vurulmuş en büyük darbelerden biri son dönemdeki. Geçmişte de buna benzer olaylar yaşamıştık ama ne yaparlarsa yapsınlar Türk-Kürt kardeşliğini ve bu barışı bozmaya yetmeyecek güçleri, bunda başarılı olamayacaklar” dedi.

DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ!
Olaya ilişkin gelişmeleri birebir olarak takip edeceklerini söyleyen Kılıç, “Soruşturma başladı, devam ediyor, biz de takipçisi olacağız. Davanın da takipçisi olacağız. Çünkü tam nasıl olmuş, önceden planlanmış mı? Yardımcı olanlar var mı? İnine dinine kadar derler ya, her şeyiyle araştıracağız ve takipçisi olacağız. Ve bunun daha fazla başka bir olaya sıçramaması için de elimizden geleni yapacağız. Gerçekten çok acı bir olaydı. Az önce de söylediğim gibi demokrasiye vurulmuş bir darbe. İzmir gibi bir şehirde –ki İzmir biliyorsunuz daha çok hoş görünün, özgürlüğün kenti- sabah saatlerinde elinizi kolunuzu sallayarak girip içeriyi tarayıp, oradaki çalışan kardeşimize… Zaten birkaç açıklaması olmuş, okudum. ‘Kim olursa olsun zaten vuracaktım, tarayacaktım’ gibi… Orada genç kardeşimize denk gelmiş maalesef. Çok acı. Fotoğrafları gördük, kahvaltı masasını gördük. Bu kutuplaştırıcı dil, ülkeye maalesef bunları yaşatıyor. İnsanların da daha cüretkar davranmalarına sebep oluyor. Ülkemizde bir cezasızlık hukuku oluşmaya başladı. Dün sosyal medyada da gördüm, aslında hakkını aramak için eylem yapanlara nasıl kolluk kuvvetleri davrandılar ve bir de birini katletmiş birine, nasıl korur gibi hamle ile çıkarılma görüntüsü vardı… Tabi insanların vicdanı sızlatıyor bunlar. Ülkemizde hukuk kalmadı diyoruz, bunun devamında bu tip görüntüler de daha çok adaletin de kalmadığını, sadece isimlerde yazılarda kaldığını da göstermiş oldu bize. Bu davanın takipçisi olacağız. Hem kınıyoruz hem kabul etmiyoruz hem de büyümemesi için de elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.

HAKİM VE SAVCILARA MOBİNG UYGULANIYOR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun savcılara yaptığı çağrısını değerlendiren Kılıç, “Genel başkanımız birkaç günde bir, gece saatlerinde; bazen evinden bazen bürosundan açıklamalarda bulunuyor. Bazen gençlere sesleniyor, bazen anne babalara sesleniyor, bazen de savcılara. Ama savcılara dün son kez seslendiğini söyledi. Bence bu da önemli bir ayrıntı çünkü çok kez uyardı. Tabi ki ben de inanıyorum, şu anda görevde olan hakim ve savcı arkadaşım –ben de hukukçuyum, aynı okullarda okumuşuz, ben de onlardan biri olabilirdim. Avukatlık mesleğini seçmeyip hakim, savcı olabilirdim- O yüzden tamamen topyekun bir karalamayı ben de doğru bulmuyorum. İçlerinde vicdanlı, Atatürkçü, demokrasiye inanan, cumhuriyet değerlerine inananları var ama işleri kolay değil. Mobbing konusu belki hep belki işveren-işçi arasında konuşulur ama asıl mobbing şu anda yargıda var. Onlarlar ilgili görev değişiklikleri ve görevden el çektirmeler var. Çok ciddi bir mobbing oluşuyor savcı ve hakimler üzerinde” dedi. Konuyla ilgili örnek veren Kılıç, “Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlarında, arkadaşımız, meslektaşlarımız arayıp anlatıyorlar. Arkadaşımıza Hakim Bey demiş ki, ‘Aslında tabi ki, şu yazılanlar eleştiri statüsünde aslında bunlara ceza vermemiz lazım ama ben buna ceza vermezsem yarın İzmir’den gitmem gerekir’ gibi artık birebirde hakim ve savcılar, avukat arkadaşlarımıza kendi yaşadıkları mobbingi duruşmalar bittikten sonra anlatıyorlar. Özellikle de Cumhurbaşkanı’na hakaret davalarında… Birebir de anlatıyorlar, çünkü onlar da insan. Onların da vicdanı var. Ama diyor ki ‘Aslında bu eleştiri boyutunda ama ceza vermezsem yarın beni İzmir’den gönderirler’ kim bilir nereye? Çoluğu çocuğu okuyor burada, eşlerinin işleri var. Doğal olarak onların da insani refleksleri var. Böyle mobbing uygulandığına dair özelde de birebir anlatıyorlar, avukat arkadaşlarımıza da anlatıyorlar. Zaten görüyorsunuzdur da istenilen cezayı, kararı vermeyen hakim ve savcıların tayini çıkıyor hemen. En gitmek istemeyecekleri bölgelere tayinleri çıkıyor. Yargıtay’da yaşananları görüyoruz, hepsini beraber görüyor ve yaşıyoruz” diye konuştu.

İNŞAAT MALİYETLERİ DİKKATE ALINMAMIŞ!
TBMM’nin Deprem Araştırma Komisyonu’nda bulunan Kılıç, İzmir depreminin ardındaki süreçle ilgili açıklamalarda bulunarak; deprem raporunun yazıldığını ancak henüz çıkmadığını belirterek, şerh yazdıklarını söyledi. Depremzedelerin en çok inşaat maliyetleri dolayısıyla sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Kılıç, “Başından beri süreci takip ediyoruz. Deprem bölgesinde hakikaten ciddi bir sorun var. İnşaat maliyetleri çok arttı; ekonomik krizin üzerine kovidin eklenmesiyle… Afaki rakamlarla örnek verecek olursak; eskiden 200 bin liraya yapılacak bir inşaat şu an 400-450 bin lira minimum. Yasal düzenlemede bu depremzedelere verilen destek 200 bin lira. Üstünü kendileri bulmaları gerekiyor. Şimdi çıkan rakamlar da 400-450 bin lira. Hatta 450 bin liranın üzerinde çıktığı oldu. Sadece emekli bir emekli maaşı var, zar zor bir ev almış. 30-40 yıl çalışmış… Krediye vurduğunuzda aylık 7-8 bin lira ödeme yapmaları mümkün değil. O zaman ev sahibi olmaları mümkün değil. Bununla ilgili çok şikayet aldık, takipçisiyiz. Hatta geçen gün de kamuoyuyla da bunu paylaştık, bakanlığa da gönderdik soru önergesi olarak en azından bu 200 bin lira olan tutarı 400-450 bin, ödenebilir hale çıkarılsın. Çünkü inşaat maliyetleri hiç dikkate alınmamış ve ötelensin, hemen başlamasın, vadesi daha fazla vadeye yayılsın diye… Çünkü şu şartlarda depremzedelerin yeniden o evlere ulaşabilmeleri mümkün değil” dedi.

DEPREMZEDELERİN SORUNLARININ TAKİPÇİSİYİZ
Depremzedelerin yaşadığı sorunlara ilişkin sosyal medyadan paylaşımların yapıldığını, İZDEDA adında bir sivil toplum kuruluşunun da oluştuğunu söyleyen Kılıç, “Yaşadıkların sorunların takipçisiyiz. Hem bakanlık üzerinden takip ediyoruz hem kamuoyunu da bilgilendiriyoruz bu konuda. İvedilikle bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var; hem vade konusunda hem rakam konusunda. Ötelenmesi gerekiyor, hemen ödenmesi de mümkün değil. Hakikaten çok zor bir dönem geçirdi depremzedeler ellerinde avuçlarında ne varsa şu anda harcadılar. Yeni bir ekstra harcama yapabilecek durumları yok. Belki biraz yanlış anlatıldı, Bayraklı’nın o bölgesinde kimsenin bir şeye ihtiyacı yok, sanki zenginlerin yaşadığı bir yermiş gibi bir algı yaratıldı ama kesinlikle öyle değil. 2 memur emeklisi ya da tek memur emeklisi ya da işçi emeklisi; zar zor 30-40 yıl para biriktirmiş; bir ev almış zar zor o da depremde göçüp gitmiş. Göçmediyse bile ağır hasarlı tespit edilmiş ve şimdi yıkılmış. İktidarın ivedilikle bir çözüm bulması gerekiyor, biz de sonuna kadar takipçisi olacağız” diye konuştu.

İKTİDARIN MESLEK ODALARINA KARŞI ALERJİSİ VAR!
30 Ekim depreminde yıkılan Yağcılar Apartmanı'nın yerinde TOKİ tarafından yapılan binanın kolonunda bulunan mühendislik hatasının, TMMOB İKK ve İzmir Barosu'nun gündeme getirilmesinin ardından AK Parti İzmir Milletvekili ve Deprem Komisyonu Araştırma Üyesi olan Necip Nasır’ın açıklamaları gündem yaratmıştı. Nasır konuyla ilgili, “Deprem travması yaşamış vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermek için hükümetinizin ilk günden beri gösterdiği özverili çalışmalara rağmen, üyesi olduğum TMMOB’a bağlı odalar ve İnşaat Mühendisleri Odası'nın ideolojik bir yaklaşımla kamuoyunu yanıltıcı bilgi vermesini kınıyorum” ifadelerini kullanmıştı.

Nasır’ın açıklamaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Kılıç, konu hakkında şu sözleri söyledi:

”Biz ilk incelemeye gittiğimizde daha binalar yoktu. Sadece alanı inceleyebilmiştik. İnşaatla ilişkin de önümüzdeki hafta İzmir’e döndükten sonra orayı tekrar inceleyeceğiz. Ben avukatım sonuçta mühendis değilim, odalardan da bu konuda bilgi alacağız. Çünkü konu ne olursa olsun meslek odalarını bir kenara itmemeniz, onlardan görüş almanız gerekiyor. Çünkü teknik olan işi bilen ve ben inanıyorum ki meslek odaları her zaman kamu yararı gözetmiştir. Sonrasında kamuoyunu da bu konularda bilgilendireceğiz ama biz en son gittiğimizde daha binalar başlamamıştı. Odalara yöneltilen eleştirilen ilk değil. Biz bunu barolarda da yaşadık sonra ki meslek odalarının sürecinde de yaşamaya devam ediyoruz. Maalesef iktidarın meslek odalarına karşı alerjisi var biraz. Bu alerjiden kaynaklı da açıklamalar yapıyorlar zaman zaman ama meslek odalarıyla da zaman zaman yan yana gelip, karşılıklı dinlemek gerekiyor.

MESLEK ODALARI KAMU YARARI İÇİN ÇALIŞIYOR
Bu ülkedeki her şeyin sorunu belki de hoşgörüyle, ön yargısız, siyasi kimliğinizi kapının dışında bırakıp yan yana gelip; konu neyse etraflıca konuşmaktan geçiyor. Biz deprem komisyonunda da meslek odalarını tek tek dinlemek istediğimiz konusunda ısrarcı olmuştuk. Başarılı da olduk. Biz İzmir özelinde de sürekli iletişim halindeyiz. Odaları bir yana koyarak bir iş yaparsanız, teknik konuları bir kenara bırakıp sadece siyasi açıdan, siyasi rant elde etmek uğruna bir şeyler yaparsanız ve tabi ki karşınıza birileri çıkar ve böyle açıklamalar da yaparlar. Onları yok saymasını kesinlikle doğru bulmuyorum. Bir masada oturup; İzmirliler için, depremzedeler için yapılması gereken neyse onu yapmak gerekiyor. Bu masada da meslek odaları muhakkak olması gerekiyor. Ben onların kesinlikle kamu yararı için yaptıklarını düşünüyorum, konu ne olursa olsun. Bazen iletişim hataları olabilir, yerel yönetimlerle de olabiliyor zaman zaman. Onlarla bir araya gelip, aynı masaya oturduğunda o problemleri de zaten çözdüğünü zaman içinde hep beraber görüyoruz.”

ÇAT KAPI ZİYARETLER YAPIYORUZ
CHP’li milletvekillerinin il ziyaretleri yaptığının hatırlatılması üzerine il ziyaretlerinde gördüklerini aktaran Kılıç, vatandaşın koronavirüs dolayısıyla çok büyük sıkıntılar çektiğini söyledi. Kılıç, yaptıkları il ziyaretleriyle ilgili bilgi vererek  “Geçtiğimiz hafta partimizin ekonomi ve esnaf masası ortak bir çalışma yaptı. 5 il ziyareti gerçekleştirildi. Siirt, Bitlis, Bingöl, Muş ve Diyarbakır’daydık yaklaşık 6 gün boyunca. Ben de bu programa katıldım. Yaklaşık 16 milletvekili, 2 genel başkan yardımcımız da bizimleydi. Ekonomi Masası Başkanımız, Parti Sözcümüz Faik Öztırak ve Esnaf Masası Başkanımız, Genel Başkan Yardımcımız Veli Ağbaba’ydı. İkisinin ortak başkanlığında bir çalışma gerçekleştirdik. Tek tek esnafı dolaştık, çat kapı ev ziyaretleri yaptık, sivil toplum kuruluşlarını dolaştık. Olabildiğince çok insanı dinlemeye çalıştık” dedi.

DOĞUDAKİ İNTİHARLAR BASINA YANSIMIYOR!
Vatandaşın durumunu hakkında konuşan Kılıç, tablonun çok vahim olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Gittiğimiz illerde durum içler acısı; yoksulluk diz boyu, esnaf gerçekten çok zor durumda. Ben bugüne kadar 3 ay içinde 15 il ziyareti gerçekleştirmişim ve hepsi de farklı bölgeden. Birisi Kocaeli, birisi Çankırı, birisi Urfa. Şimdi de bu 5 ile gittik. Farklı farklı bölgelerden ama acılar ortak sorunlar ortak aslında. Az önce saydığım doğu, güney doğu illerinde çok daha fazla hissetmiş esnaf sıkıntıları. Çok kepenk kapatılmış, intiharlar çok artmış. İnanılmaz derecede… Burada belki İzmir’de çok daha fazla kamuoyu bilgilendiriliyor, basına da yansıyor ama gittiğimiz illerde bilgilendirilememiş. Ekonomik intiharlar çoğu; ya esnaf ya işçiymiş işinden çıkarılmış. Korana tedbirlerinden kaynaklı intiharlar yaşanmış, destek alamamışlar insanlar. Çoğu desteğe başvurmuş sonuç alamamış. Basına yansıması çok hızlı olmamış o illerde.

İzmir’de sosyal medya kullanımı daha farklı. Basın mensuplarıyla iletişim çok daha kolay ama orada çok da fazla basına yansımamış. Çok acı şeyler yaşadık, sokaktaki çocukları gördük. O kadar çocuk işçi var ki sokaklarda... Çoğu çöp topluyor ya da çıraklık yapmaya çalışıyor. Okulların da online olması çocukları daha çok çalışmaya itmiş. Mevsimlik işçi çocuklar var, pamuk tarlalarında pamuk toplayan… İnanılmaz hüzünlü anlar yaşadık. Ayağında terliği olmayan, ayakkabısının yarısı yırtılmış çocuklar gördük…

VATANDAŞ SANDIK İSTİYOR!
Açıklamalar yapıyor ya hani iktidardakiler; yoksulluk yok, TÜİK her gün rakam açıklıyor… Bence rakamları falan bir tarafa bıraksınlar, gitsin o illerdeki, sokaklardaki çocukları görsünler, esnafın halini görsünler. Kime dokunsak, bin değil 100 milyon ahlar işittik, duyduğumuzda dinlediğimizde. İşsizlik ne görmek istiyorsanız oradaki kahvehane kapılarını görmelisiniz. Zaten çoğu dışarıda oturuyor… Orada gençlere sorduk, kime sorsak işsiz... Belki TÜİK rakamlar açıklıyor ama inanın doğu ve güney doğuda baktığınızda 4 gencin 3’ü işsiz aslında. Bir rapor haline getirdik bunu da. Genel Başkanımıza da sunacağız. Bu tür çalışma ve ziyaretlerimiz devam edecek. Geçen hafta Çankırı’daydık, önümüzdeki hafta Erzurum’da bir çalışma olacak buna ilişkin. Bunları da rapor haline getiriyoruz. Ülke uçuruma sürükleniyor diyorduk, ülke artık uçurumda. Bize en çok iletilen şuydu; ‘Artık sandığı istiyoruz, sandık getirin’ bize en büyük talep buydu. Artık biz ısrarla söylüyorduk, ‘Türkiye yönetilemiyor’ diye. Şimdi vatandaş da ‘Bu ülke yönetilemiyor bir an önce sandığı getirin sayın vekilim’ diyor.”

KOLTUKTAN VATANDAŞ NABZI TUTULMAZ!
İktidar partisinin, vatandaşların sandık istemediğini dile getirdiğinin hatırlatılması üzerine konuşan Kılıç, “Onlar vatandaşla hiç karşı karşıya gelmiyorlar ki. Gittiğimiz illerde soruyoruz, ‘Daha önce kaç kere iktidar milletvekili geldi, cumhur ittifakı geldi’ diye. Hiç bu vekilleri sokakta gören yok. Bunlar vatandaşın nabzını tutabilirler ki? Oturdukları koltuklardan vatandaş nabzı tutulmaz ki. Vatandaşlar biz yürürken kolumuzu çevirip ‘Artık bir an önce seçimler olsun’ dediler. Balkonlardan, camlardan bağırıyorlar gittiğimiz illerde, ‘Vekilim artık seçim olsun’ diye. Daha öncelerde de bunu dile getirmiştim, ‘Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz’ diye. Bu millet sandıkta yaşadıklarının hesabını soracaktır.

Konuşmaktan da korkanlar var. Hukuk ve demokrasi açısından çok kötü dönemden geçiyoruz. İki kelime iktidara kötü laf edenin gece kapısında polis, jandarma olmayacağını bilemiyor insanlar. Konuşmaktan korkanlarda hiçbir şey anlatmasa bile fısıltıyla diyorlar ki, ‘Bir an önce seçim olsun vekilim’ ya da ‘Sandıkta soracağız, ben bir şey söylemeyeceğim, biz sandıkta konuşacağız’ doğu, güney doğu illerindeki vatandaşlarımız. O yüzden bence iktidar vekilleri bir an önce gerçekten gidip sokağın gerçek sesini dinlesin. Oturdukları koltuklardan sokak dinlenmez. Ya da önceden düzenlenmiş toplantılarla, önceden düzenlenmiş salonda yapılan ya da kurgu; daha önceden öğretilmiş sözcüklerle yapılan toplantılarla vatandaşın nabzını tutamazlar. Gidecekler çat kapı, esnafı dinleyecekler. Bakalım ne oluyor? Sokaklarda dolaşacaklar. Az önce anlattığım çocukların anne, babalarını dinleyecekler. Vatandaşın nabzı oturulan koltuklarda tutulamaz” diye konuştu.

ÜLKEDE KORKU İMPARATORLUĞU YARATILDI!
İl ziyaretlerinde karşılaştıkları ilgiden bahseden Kılıç, anket sonuçlarının gerçekliği yansıttığını düşünmediğini söyleyerek, “Çok ciddi ilgi ile karşılaştık. Siirt’te, Bitlis’te mini mitingler yaptık. Ekonomi Masası’nın EKOBÜS’ü yürüyemez hale geldi ilgiden. İnanılmaz ilgiyle karşılaştık. Daha öncede söylemiştim, ben anketlerle siyaset yapan biri değilim. Ve çok da inanmıyorum açıkçası. Sonucun sandıkta çıkacağına inanıyorum çünkü bir korku iklimi hakim ülkede. Size geliyor zaten korkuyor, yanı başında komşusu sosyal medyada yazdıkları yüzünden hakkında dava açılmış… Siz bu anket yapanlara gerçek hislerini söyleyebilir misiniz? Söyleyemezsiniz. O yüzden ben bu anketlere, rakamlara çok takılmıyorum. Bazen milletvekiline bile iki kelime iktidar eleştirisini söylemeye çekiniyorlar. Hiç hayatınızda tanımadığınız biri çıktı karşınıza ya da telefonlar aradı; gerçek hislerinizi söyler misiniz, bu korku imparatorluğu yaratılmışken ülkede? Her gün çatır çatır yazdıklarıyla ilgili haksız yere onca insan hakkında dava açılırken, gazeteciler içerideyken, milletvekilleri içerideyken, haksız hukuksuz yere onca insan ceza evindeyken… Kolay değil ben vatandaşları anlayabiliyorum ama bunların anketlere de doğru yansıyacağını düşünmüyorum açıkçası” dedi.

BUNDAN SONRA BURADAYIZ!
CHP’ye inanılmaz bir ilgi olduğunu ve bir eleştirinin de beraberinde geldiğini açıklayan Kılıç, “Vatandaş ‘daha önce neredeydiniz, neden buralara gelmediniz?’ diyor. Tek tek gidilmiş ama toplu çıkarma daha önce yapılmamış. Biz de bu öz eleştiriyi kabul ettik ve daha çok gideceğimizi, daha çok dinleyeceğimizi bazen 2’li 3’lü 5’li vekiller halinde bu çalışmaları yapacağımıza da söz verdik. En büyük eleştiri buydu. Yoksa Genel Başkanımızın her hafta anlattı, her konuyla ilgili önerisi var. Hazırız dediğimiz de bu aslında. İlk bir haftada, 100 günde yapacaklarımız, ilk bir yılda yapacaklarımız hazır. Bunları hep dinlemişler. Bunlarla ilgili ‘Hayır bu konuda yanlış söylüyorsunuz demediler’. Mesela iktidarın en çok belki de dalga geçmeye çalıştığı kahvehanelerdeki kağıt oynama meselesiydi biliyorsunuz; gittik, doğu illerindeki herkes diyor ki, “Kemal Bey çok doğru söylüyor, işte bak oyun oynanmayınca kahveler iş yapmıyor’. O kadar çok insan dinlemiş ve özümsemiş ki, onlarla ve ülkeyi yöneteceğimiz şeklimizle ilgili hiçbir eleştiri almadık. Tek eleştiri daha önce neredeydinizdi. Biz de artık ‘Şimdi geldik, bundan sonra daha çok buradayız’ dedik.

DAYANIŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR
Çünkü biz erken seçim istiyoruz belki ama şu anda seçim yok. Ve seçim olmadığı halde hepimiz sahadayız. Farklı farklı illerde dağılmış durumdayız. Biz farklı farklı illeri gezerken, geçen hafta İzmir vekili arkadaşlarımız farklı ilçelerde çalışmalar yaptı; il başkanlığımız bir çalışma programı yayınladı ve o çerçevede burada kalan milletvekillerimiz sahada esnafı dinledi, vatandaşı dinledi. Ben de bu hafta buradayım, meclise gitmedim. Dün Bergama’daydım, bugün Urla’ya gideceğim. Urla ilçe başkanımız ve örgütümüzle birlikte saha çalışmaları gerçekleştireceğiz. Her yerdeyiz, vatandaşı dinliyoruz. Sorana da çözüm önerilerimizi anlatıyoruz. Daha çok hal hatır soruyoruz. Çünkü en çok -dünkü olayda bunu gösterdi- dayanışmaya, sohbet etmeye, bir arada olmaya ve bu kutuplaştırıcı dili, düşmanlığı silmeye ihtiyacımız var. O yüzden sohbet ediyoruz” şeklinde konuştu.

BİZ ZATEN İKTİDAR OLACAĞIZ!
CHP’den ayrılarak kurulan yeni partileri değerlendiren Kılıç, “Biz demokrasiden yanayız. Ne kadar çok farklı parti olursa ne kadar çok görüş olursa demokrasinin daha çok perçinleşeceğine inanlardan biriyim. O yüzden yolları açık olsun. Kendileri adına hayırlı olsun ama bunu şöyle görmüyorum; Korkarak siyaset yapılmaz. Hele CHP gibi 100 yıllık kurumsal bir parti ve inançla, azimle iktidara doğru yürüyen bir parti. Böyle yeni kurulan partilerden, bizden ayrılanlardan böyle korkarak siyaset yapmıyoruz, yolları açık olsun ama bir gerçek var. İzmir’in Türkiye’nin bir gerçeği var; 100 yıllık bir gerçek var ki CHP tüm kurumlarıyla, kuruluşlarıyla ve çalışanlarıyla birlikte tam sahada, tam kadro çalışıyor. Azimle ve inançla iktidara doğru yürüyoruz. Millet İttifakı bileşenleriyle birlikte… Seçim günü geldiğinde kimlerle ittifak kurarız, onu hep beraber göreceğiz. Böyle bir ittifak oluştu, bir demokrasi ittifakı var zaten Türkiye’de. O sebeple çok bunlara takılmadan, ayrılan arkadaşlarımıza da yolları açık olsun diyorum. Hayatlarında başarılar diliyorum ama CHP’de hangi görevi yaparsanız yapın; okyanusta bir damlasınız, o bir damlanın ayrılmasıyla ne okyanus kurur ne de okyanusa bir şey olur. O yüzden onların yolu açık olsun ama biz sahadayız. İnanıyoruz, ilk seçim de sandık geldiğinde –umarım erken olur, çünkü daha fazla bu ülkenin dayanacak gücü kalmadı- biz zaten iktidarda olacağız. Bir çok projemizi de gerçekleştireceğiz. Onların yolları açık olsun diyorum sadece” dedi.

VATANDAŞ NE BİLİYORSA BİZ DE ONU BİLİYORUZ
Olası bir erken seçim veya 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi hakkında gönlünden geçen Cumhurbaşkanı adayının sorulması üzerine konuşan Kılıç, “Özel bir kulis yok. Genel Başkanımız ekranda ne söylüyorsa bize de onları söylüyor. Dışarıdan gözlemliyoruz ki Meral Hanım’da öyle, diğer genel başkanlar da öyle. Son tahlilde ben inanıyorum ki gerçekten ülkenin kaderini değiştirecek bir aday olacak. Hepimiz ortaklaşacağız bunun çerçevesinde, cumhurbaşkanını da değiştireceğiz. Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni kazandıktan sonraki ilk vaadimizi de biliyorsunuz ki; güçlendirilmiş parlamenter sistem. Ülke güçlendirilmiş parlamenter sisteme döndükten sonrada taşlar yerine oturacak. Belki o zaman ittifaklara da ihtiyaç kalmayacak. Her parti kendi göbek bağını kendi kesecek. Güçlendirilmiş parlamenter sistem geldikten sonra da parti ayrımlarını daha çok konuşabiliriz ama şimdi bir demokrasi ittifakı oluşmuş onun da bir adayı olacak. Son tahlilde ilk turda ayrı ayrı adaylar mı çıkarılır, tek aday mı çıkarılır onun en doğru sonucunu son tahlilde her partinin yetkili kurulları oturup karar verir. Sonra da liderler baş başa verir, buna ilişkin ortaya bir aday çıkar. Ayrı bir kulis bilgisi yok. Sizlerle ne paylaşılıyorsa bizlerle de o paylaşıyor.

Bu iktidarın ve yandaş medyanın oyununa düşmemek gerekiyor. CHP’yi huzursuz edecek bir aday önerisi ya da İYİ Parti’yi huzursuz edecek bir aday… Yandaş medyada böyle aday isimleri geçiyor. Bu aday olur bu olmaz üzerine siyaset yapmak da doğru değil. Hem partililere hem vatandaşlara seslenmek gerekiyor; yandaş medyanın yürüttüğü algı politikalarına, cumhurbaşkanı adayı profillerine kanmamak inanmamak gerekiyor. İnansınlar ki biz son ana kadar doğru bir çalışma yürüteceğiz. Bu ülkeyi karanlıktan kurtaracak adayı hep birlikte bulacağız. Yandaş medyayı bu konuda dinlememelerini öneriyorum. Güvensinler bizlere, yetkili kurullara güvensinler. Genel Başkanlarımıza güvensinler. Ortak akılla en doğru şekilde seçim sürecini yürüteceğiz zaten” dedi.

 
Bakan duyurdu: 18 yaş üstünün yarısı aşılandı!
 
Mustafa Reşit Akçay yoğun bakıma kaldırıldı
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Partili 19 Haziran 2021 Cumartesi 09:32

Sayın vekil sosyal medyadan mesaj vermek kolay evet vatandaş ve halk ziyaret ediyorsunuz,size sormuyorlar mı? Bu partide ön seçim yok,CHP oy potansiyeli yüksek yerlerden torpilli adamları milletvekili olarak kontenjan milletvekili olarak atanıyor neden ön seçim konusunda ilgili kurullarda görüşlerinizi işlemiyorsunuz,oda başkanları oturduğu koltukları terk etmiyor sendika başkanları aynı şekilde ömür boyu koltukta olacak ya da milletvekili olacak sayın vekil öncellikle bu partide parti içi demokrasi yerleşmesi gerekir il ve ilçe kurultaylarında ve büyük kurultayda biri sıkı ise aday olsun lütfen parti fabrika ayarlarına dönmesi için kaset operasyonu beklenmesin...

Yorumu oyla      4      3  
vatandaş 18 Haziran 2021 Cuma 15:46

millet sandığa giderken fikriyle gidiyor sağın oyu yüzde 75 solun oyu yüzde 25 sağcı tayipe kızsa bile oyunu chp ye vermez gider sağdan bir partiye verir chp de DENİZ GEZMİŞLERİN AHI VAR iktidar olamaz madem iktidara yürüyorsunuz genel başkanınız çıksın aday olsun kendiniz inanmıyorsunuz aday olmayarak halk nasıl inansın batının hdp si oldu parti Atatürkten uzak

Yorumu oyla      7      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AK Partili Sürekli’dan iş dünyası ile zirve: Kara propagandaya rağmen büyüyoruz
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, İzmir iş dünyası temsilcileri ile bir araya geldi.
CHP'nin yerel yönetimler zirvesinden net mesaj: Bir santim dahi geri adım atmayız!
Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediye başkanlarının bir araya geldiği ...
Kılıçdaroğlu'ndan savcılara 'İzmir' mesajı: Son kez sesleniyorum!
İzmir'de HDP il başkanlığına saldırıda Deniz Poyraz'ın öldürülmesine ilişkin ...
 
Bahçeli'den 'İzmir saldırısı' açıklaması: Yapanlar tespit edilmelidir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP İzmir il binasına O.G. adlı şahıs ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan AB mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya’da “Güneydoğu Avrupa Ülkeleri ...
'Mektupta paylaşılan bir isim yok'
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, suç örgütü lideri Sedat Peker'den ayda 10 ...
 
Adalet Bakanı Gül'den 'İzmir saldırısı' açıklaması
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, HDP İzmir İl binasına yapılan ve bir kişinin ...
Gül: Yargının görevi iddiaları araştırmak
10 bin dolar alan siyasetçi tartışmalarıyla ilgili konuşan Adalet Bakanı ...
İzmir üzerinden kaos planı: Hedef 40 kişilik toplantı mıydı?
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasına yapılan saldırıda ...
 
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Memleketin birinde insan manzaraları(!)
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Tükeniş!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Kara kaplı defter!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Nereden nereye?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çanakkale artık barışın merkezidir!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Daha önceleri nerelerdeydiniz?
Kemal ARI
Kemal ARI
'Cehennem savaşı'nda ne yediler ne içtiler?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bölgecilik, mezhepçilik ve inşaatçılık...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Unutulmazlar...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Boşanan aileler ve çocuklar
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva