HABERLER>POLİTİKA
5 Nisan 2021 Pazartesi - 15:30

CHP’li Bakan’dan amiral bildirisi yorumu: Tek ortak noktaları vatan sevgisi!

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, 103 emekli amiralin kaleme aldığı bildiriye ilişkin olarak “Farklı düşüncelerde olanlar var; Avrasyacılar var, daha batıcı amiraller var. Tek ortak noktaları vatan sevgisi” dedi. Devam eden İnciraltı Planlaması’na ilişkin olarak ise “İnciraltı artık tarım yapılabilen bir yer değil. ‘Tarım var’ diyenler gelsinler gidelim orada bir dernek ve vatandaşlarla gezelim. Orada bir tarım yok. Su tuzlanmış. Seraları martılar yırtıyor. İnsanların yaptığı yatırım işe yaramıyor” dedi.

CHP’li Bakan’dan amiral bildirisi yorumu: Tek ortak noktaları vatan sevgisi!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Murat Bakan SonSöz TV’ye konuk oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Bakan, 103 emekli amiralin Montrö Sözleşmesi ve  kamuoyuna yansıyan sarıklı amiralle ilgili  yayınladığı bildiri, erken seçim ve kent gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

- CHP’Lİ BAKAN’DAN BAŞKAN KAYALAR’A: İKTİDAR PARTİSİYLE YAN YANA OLDUĞUNU SANMIYORUM!

“103 TANE AMİRAL DARBE Mİ YAPACAK?”
Türkiye’de gündeminin çok hızlı değiştiğini söyleyen Bakan, “Türkiye’deki bir günlük gündem bir Avrupa ülkesinde 1 aylık gündem. Geçen hafta güvenlik soruşturmasıyla ilgili meclise gelen kanun teklifini reddettirmiştik. Gündem buydu geçen hafta, meclis iradesi gasp edildi. Bugün ise amirallerin bildirisi…” dedi.

Türkiye’nin yakıcı sorunları olmasından kaynaklı gündemin hızlı bir şekilde kendiliğinden de değiştiğini belirten Bakan, “Şu anda amirallerin bildirisinden başlarsak; Türkiye’de 15 Temmuz yaşanmış, CHP’li vekiller o dönemde meclise sahip çıkmış. Bizim grup başkanvekilimiz kürsüde oturdu. Meclis bombalanırken biz o meclise sahip çıktık. Yenikapı’daki mitinge katıldık. Darbe gecesi benim attığım tweet var; ‘Siyasal iktidar ancak seçimle gelir, seçimle gider’ şeklinde. İktidar partisi milletvekillerinden bir arkadaşım vardı aradım durumunu sordum, demokrasiyle darbeye karşı mücadele ettik. 20 Temmuz sivil darbesi geldi ardından. İnsanlar işlerinden atıldı, Eğitim-Sen’li öğretmenler ihraç edildi. Otoriter bir anlayışlar OHAL sürecinde kararlar alındı. Otoriter olmaya en yakın ülkelerden biri Türkiye. Türk Silahlı Kuvvetleri tamamen iktidarın kontrolünde… Emniyet teşkilatı, jandarma teşkilatı ona keza. Allah aşkına 103 tane amiral darbe mi yapacak? Bu ülkedeki herkes düşüncesini söyleyecek emekli amiral söylemeyecek mi? Elbette söyleyecek. Buradaki mevzu düşüncelerini ifade etmeleri değil, bunu bir fırsat olarak gören iktidarın askeri vesayet politikalarını işliyor. Buradan bir mağduriyet yaratmak ülkenin gündemini değiştirerek baskı altına almak” diye konuştu.

“AMİRALLERİN TEK ORTAK NOKTASI VATAN SEVGİSİ”
104 emekli amiralin yayınladığı bildiriyi iktidar partisinin bir fırsat olduğunu söylen Bakan, “Sen daha düne kadar kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkarmışsın. Bunların hepsi bir şeye işaret ediyor; iktidarın zulmü ve baskısı artıyor ve bu tip argümanları fırsat olarak görüyorlar. Bütün herkes aynı anda açıklama yapıyor. Ya nasıl olur emekli amiral cübbeyi giyer? Daha dün 15 Temmuz’u yaşamış bunların bazıları… FETÖ kumpasında ceza evine girmiş, aklanmış. Farklı düşüncelerde olanlar var; Avrasyacılar var, daha batıcı amiraller var. Tek ortak noktaları vatan sevgisi… Bununla ilgili mutlaka iletişim ağları vardı. Bir hazırlık aşamasıyla ilgili bir şey diyemem. Emekli amiraller için siyasi bir parti lideri çıkıyor ‘rütbeleri sökülmeli’ diyor. Bu insanlar bu ülkeye hizmet etmiş insanlar bunları söylerken hiç mi vicdanı sızlamıyor?” diye sordu.

“AÇILINCA DENETİM, KAPANINCA DESTEK YOK!”
Yayınlanan bildirinin hukuki süreç başlatılacak bir şey olmadığını vurgulayarak asıl konuşulması gereken konunun vaka sayılarındaki artış, esnaf ve vatandaşın durumu, polis teşkilatındaki intihar vakaları olması gerektiğini söyleyen Bakan, “Anayasal haklarını kullandılar. Bu gün asıl konuşmamız gereken konu vaka sayısı 5 katına çıktı. Test sayısı düşüyor vaka sayısı artıyor. Dünyada ilk 5’teyiz şu an. Açtıkları zaman doğru düzgün denetim yok, kapatıyorlar destek yok. Bir kahveci İzmir’de intihar etti. Sen lebalep kongreleri yapıyorsun, sabah akşam demeden insanları şehirlerden oraya topluyorsun…  Biz de kurultayımızı yaptık, izin aldık Sağlık Bakanlığı’ndan… Maske, mesafe, hijyen kurallarına uyduk; dışarıdan seyirci almadık. Biz bu kadar sorumluluk sahibi davranırken onların kongre yaptığı yerlerin kırmızı olması normal değil. Her isteyen test olmuyor ama AK Parti kongresine gelen herkese test yapılıyor. Topluma biz güçlüyüz mesajı vermeye çalıştılar sadece. Cumhurbaşkanı ‘pandemide bile lebalep kongre yapıyoruz’ dedi. Bakın diyor, kötü durumdayız ama hala bizim kongrelerimize geliniyor. Bu ölen insanların vebali bunların boynunadır” şeklinde konuştu.

“BİZ BU ÇARESİZLİĞİ GÖRÜYORUZ, İKTİDAR GÖRMÜYOR MU?”
Erken seçim ile ilgili değerlendirmede bulunan Bakan, bu yıl gelen iş başvurularının 10 yılda gelen iş başvurularından fazla olduğunu söyleyerek Türkiye ekonomisi durumu hakkında şu ifadeleri kullandı:

 “Şu an erken seçim olması gerekir. Türkiye’nin güvene ihtiyaca var. Merkez Bankası ve yargı ‘tam bağımsızız’ demesi lazım… Türkiye’nin güven veren mesajlara ihtiyacı var. İktidar ne söylerse söylesin kendiyle çelişiyor. Borsa’da şu an yabancı yatırımcı seviyesi en alt seviyesi. Halbuki biz yabancı yatırımcı gelmesini bekleriz. Çok hızlı bir çıkış oldu Merkez Bankası Başkanı değişiminden sonra. Dolar 7.20 den 8’e geldi. Bunun Türkiye ekonomisine yarattığı etkiyi düşünün. Bunun maliyeti nedir bu ülkeye? Kamu ve şirketlerin dış borcunda inanılmaz bir artış demek. Faizin artışı yüzde 20 şu an. Yüzde 20 faizle kim yatırım yapar? Yıllık sadece 20 milyon lira faiz ödeyecek. Yabancı zaten gelmiyor. En büyük çaresizliğim; iş çözemiyoruz. Yüz binlerce iş başvurusu var. Dostumuzun, çevremizin; oğlu, kızı işsiz… Geçmişe doğru 10 yılı topluyorum, bu sene başvuru yapan daha çok. Telefonlarımız susmuyor. Biz bu çaresizliği görüyoruz, iktidar görmüyor mu? 40 yıllık herkesin sevdiği kahveci göz göre göre intihar etti. Bugünlerde onların seçime gideceklerini düşünmüyorum. Kendileri için uygun bir zaman kollayacaklar ama hiçbir zaman daha iyiye gitmeyecek. Ekonomi insanlar için en önemli şey; yaşamsal sorun barıma karın doyurma sorunu. Açlık sofuluğu bozar derler ya; iktidarı götüren ilk şey ekonomi. Benim düşüncem doğru bir ortam yaratmaya çalışacaklar. Amirallerin tutuklanması gibi yaptıkları şeyler oy oranların korunması için. Metropol’ün yayınladığı bir anket var, yüzde 45 55 gibi görüyorum. Kişisel değerlendirmem bu yönde. Buradan daha yukarı çıkmaz hep aşağı inecek bundan sonra”

“EMNİYET TEŞKİLATINDA CİDDİ BİR MOBBİNG VAR”
Son dönemde artan polis intiharlarıyla ilgili konuşan Bakan, konuyla ilgili özel olarak fikri takip yaptığını belirterek, “Şu an Türkiye’de polis deyince toplumsal olaylardaki sert tepki aklımıza geliyor. Polis adil, eşit davranmalı. Polis ve jandarmada intihar mevzuları gündemde son günlerde… Gencecik memurlar hayatının baharında polis olup kısa süre sonra intihar ediyor. İstanbul’daki intihar olayından sonra o not polise ait değil dediler ama ‘12’ye 24 çalışma sistemi devam ediyor. Benim amirlerim, İçişleri Bakanı cenazeme gelmesin’ diyor. Sarayda görevli memur amir baskısından intihar ediyor. Emniyet teşkilatında ciddi bir mobbing var. Yeni gelen komiser yardımcılarında partili polis yaratma baskı var. Teşkilatta bu ciddi sıkıntı yaşatıyor. Polis teşkilatına girecek polisin her inanç ve her siyasi düşünceden olması lazım. Homojen olursa risk olur. FETÖ mevzusunda gördük. Alevisi de olacak sünnisi de Kürt’ü de Türk’ü de olacak. 29 yıllık jandarma intihar etti alay komutanın baskısından dolayı. Çeşme’de yaşanan olayla ilgili soruşturma sürüyor. Hüseyin Aşkın çok değerli bir müdürümüzdür o sebeple soruşturmanın sonucunun gelmesini bekliyorum. Türkiye’nin her yerindeki polis memuru bana yazıyor. Jandarma ve askerden doğrudan bilgi alıyorum. Nerden geliyor bu konular? Çünkü ben 6 yıldır fikri takip yapıyorum, dolayısıyla insanlar seviyorlar, ilk bana anlatıyorlar” dedi.

“EROĞLU, 200’ÜN ÜZERİNDE GÖLÜN KURUMASINDAN SORUMLU!”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu’nda yer alan Bakan, Komisyona Başkan olarak AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu’nun geçilmesinin uygun olmadığını şu sözlerle açıkladı:

“İklim kriziyle ilgili iktidarın bilinci olmadığı için komisyonun adı iklim değişikliği konmuş. Aslında bilinci olan herkes bilir bunun değişiklik değil bir kriz olduğunu. Komisyonda Cumhuriyet Halk Partisi’nde 3 arkadaşımız daha var. Veysel Eroğlu kuraklık konusunda vebali olan kişi. 200’ün üzerinde gölün kurumasından sorumlu 11 yıl Orman ve Su İşleri Bakanlığı yaptı kendisi. İklim krizi dendiğinde bu komisyonun başına geçecek kişi değil. Bu işi kullanır sağlıklı çalışırsa onun için iyi olur.”

“GÖRDES’İN DİBİ DELİK DEDİM!”
Nisan ayı itibariyle Gördes Barajı’nın doluluk oranının hala daha yüzde 8’lerde olmasına dikkat çeken Bakan, o dönemki İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu’na suç altığını söyleyerek “Gördes’in dibi delik dedim, değil dediler. İzmir’in o dönem arsenik sebebiyle su ihtiyacı vardı. Aziz Bey’e top atarak konuyu kapattılar, ‘siz su istediniz biz daha tam tamamlanmamışken verdik’ dediler. Bu kadar yağışa rağmen yüzde 9 seviyesindeyse bir sıkıntı vardır. Ben Gördes’i komisyonda da dile getirdim” diye konuştu.

“BU İŞİN ARKASINDA KİM VAR?”
Aliağa’ya getirilerek sökümü yapılan uçak gemisiyle ilgili konuşan Bakan, Avrupa’da plastik çöp ithalatı ve gemi sökümü yapılmadığını vurgulayarak, “Gemi söküm uygar Avrupa ülkelerinde şu an için yapılmıyor. Nasıl plastik çöp ithalatı yapmıyorlarsa bunu da yapmıyorlar. Türkiye plastik çöp ithalatı yapıyor. Asbest olan gemileri Türkiye alıyor. Ciddi ekolojik yıkımlara yol açıyor bu. Bu kadar geri teknoloji, dünyanın artık bıraktığı sektörü İzmir’de kim yönetiyor. Bu işletmelerin sahipleri kimler? Kimin ilişkileri var? Bunun arkasında bir siyasi var mı? Ben bunun peşindeyim çıkaracağım ortaya. Aliağa’ya bu kadar bir uçak gemisinin gelip de burada sökümünün yapılmasının arkasında kim var?” dedi.

“BAKANLIĞIN İHMALİ VAR!”
Gaziemir’de bulunan eski Kurşun ve Döküm Fabrikası’nın bulunduğu alanda bulunan nükleer çubukların bir an önce bölgeden toplanılarak, bölgenin temizlenmesi gerektiğini söyleyen Bakan, “Atom Enerjisi Kurumu böyle bir durumla ilgili o işi yapan kuruma orayı kaldırtamıyorsa cezasını verin. Devletin o atığı alması lazım. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ihmali olduğunu düşünüyorum. Devletin bunun nasıl çözülebilir konusunda çalışması lazım. Orada küçücük çocuklar dolaşıyor, o çocuk kanser olduğunda bunun sorumluğunu kimse ödeyemez” diye konuştu.

“BİZ DOĞRUYA DOĞRU YANLIŞA YANLIŞ DERİZ”
Bakanlıkların İzmir’de düzenlediği toplantılara davet edildiklerinde katılım sağladığını açıklayan Bakan, “Kesinlikle bakanlık bizi davet ettiğinde ben katılırım o toplantılara. Ege Turizm Projesi’nin toplantısına katıldık. Biz kamu adına iş yapıyoruz. Devletin insanları bizi davet ederse gideriz. Ben kültür turizm bakanına söyledim proje çok büyük burada su dünyanın en kıymetli şeyi, siz su olmayan bir yerde suyu ters ozmozla arıtacaksınız bunu nereye koyacaksınız? Bunun için çok fazla enerji tüketeceksiniz. Her açıdan oranın ekosistemine uygun bir şey değil. Eksikleri söyledim proje hakkında. Biz doğruya doğru yanlışa yanlış deriz” dedi.

“İNSANLAR ARTIK İNCİRALTI’NDA TARIM YAPAMIYOR”
Bakan, İnciraltı’nda arazisi bulunan mülk sahiplerinin mağdur olduğunu söyleyerek, bölgede bulunan bir kısım arazinin turizm-sağlık alanından çıkarılması konusunun da önemine dikkat çekerek şu sözleri söyledi:

“Orada bir mağduriyet olduğu çok net… İnciraltı’nın bir kısmı turizm sağlık alanından çıkarıldı. Çıkarılan bölge tüp geçit için olabilir. Körfez geçişi doğaya ihanet eden bir proje… Öyle bir şeye ihtiyacı yok İzmir’in. İzmir’in trafiği için doğru bir hamle değil. Devlet garantili bir proje için bölgeyi daraltmışlar. Konut alanı içinde orayı ayırmış olabilirler. İnciraltı’na ben gittim gezdim. O seralar bitmiş, çürümüş. O insanlar artık orada tarım yapamıyor. İnciraltı artık tarım yapılabilen bir yer değil. Oraya seracılığı getiren ailelerle görüştüm. Seracılık bitmiş. Orada yeşili ve doğayı koruyarak yüksek emsali olmayan bir proje yapılmalı. ‘Tarım var’ diyenler gelsinler gidelim orada bir dernek ve vatandaşlarla gezelim. Orada bir tarım yok. Su tuzlanmış. Seraları martılar yırtıyor. İnsanların yaptığı yatırım işe yaramıyor. Orada tarım yapılmıyor artık. Orada bizim hassasiyetimiz, Balçova Belediyesi’nin öncelikli düşüncesi önemli. Balçova ve ardından Büyükşehir Belediyesi’nin onaylamadığı projeye ben karşıyım. Bakanlık istediğimi yaparım diyemez. Belediyelerle bakanlığın çalışıp en kısa zamanda planlaması lazım. Yoksa arazi sahipleri arazilerini satmaya devam edecek. Orada benim çocukluğumdan beri tanıdığım insanlar var mağduriyetlerini biliyorum.”

“RIZA BEY KENT HAFIZASININ BİR PARÇASI OLMALI”
30 Ekim’de İzmir’de yaşanan 6,9 büyüklüğündeki depremin ardından depremin simgesi haline gelen Rıza Bey apartmanının akıbeti hakkında konuşan Bakan, “Benim kişisel düşüncem Rıza Bey o bölgede sembol olmuş bir apartman. Ayla’nın 90 saat sonra canlı çıktığı, 10’larca evladımız can verdiği, tüm Türkiye’nin gözünün orda olduğu bir apartmandı. Kentin hafızası için çok önemli. Kesinlikle o insanlarının hakları korunmalı. Ama burası artık sadece mülk sahiplerine ait değil, kentin hafızası. Artık burası benim malım ev yapılsın diyemeyiz. Ben günlerce o apartmanın önünde bekledim. Orada kiracı olup evlatlarını kaybedenler var. Burası kent hafızasının bir parçası olmalı. Bir anıt, park yapılmalı. Çevre ve şehircilik bakanlığı buraya gerekeni yapmalı. Bu insanların hakları ödenmeli. İnsanlar yan taraf 300 bin eder burası 500 bin eder diyor. Ben çok daha önemli bir şeyden bahsediyorum; o depremin bir daha yaşanmaması için ziyaret edildiği, arkalarından bir Fatiha okunabilen bir yer olmalı. Rıza Bey apartmanı bir sembol. Yücel ailesinin yaptığı çağrıya katılıyorum. Cumhurbaşkanı ve bakanlığın verdiği söze sadık kalmaya davet ediyorum. Değer tespiti yapılır, devlet o insanlara hakkını verir ve oraya park ve anıt yapılır” dedi.

“HALKAPINAR-OTOGAR METROSU'NA NE KADAR BÜTÇE AYRILMIŞ BAKSINLAR, ÇENELERİNİ KAPATSINLAR”
AK  Partili İzmir Milletvekillerinin “Bekleyen proje varsa söylesinler” söyleminin üzerine konuşan Bakan, konuyla ilgili şu sözleri söyledi:

“Halkapınar - Otogar Metrosuna ne kadar bütçe ayrılmış bakıp bir çenelerini kapatsınlar. Bu proje için bir iktidar partili, yönetici şunu yaptık desin. Konuşmasınlar boş. Çok var böyle konu. Bununla bir başlasınlar. Bize söylesinler de takip edelim diyorlar da kardeşim ekonomi kötü, her yasayla yetkileri azaltmayı çalışıyorsunuz, TOKİ’nin, TMSF’nin ayrı yetkisi var siz zaten belediyeleri kuşa çevirmişsiniz. Belediyeleri çalıştırmamak için elinizden geleni yapıyorsunuz, sonra ‘söylesinler takip edelim’ siz önce şu Halkapınar otogar metrosu işini bir çözün.”

Bakan, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi içinde yaşadığı ön seçim tartışmalarıyla ilgili “Ön seçim parti takdir ederse girerim, merkez yoklaması gerekirse buna girerim. Memleketin meselesi bitti, milletvekilinin nasıl seçileceği mi önemli. İnsanlar açlıktan intihar ediliyor, vatansever amiraller tutuklanıyor, anayasa mahkemeleri kapansın diyorlar. Ülke bu durumdayken bunu mu konuşalım? Ben bu gündemi reddediyorum. Benim bakışım bu. Bugün bizim derdimiz tasamız vatandaş, esnaf, Covid-19’dan hayatını yitirenler, intihar edenler. Koyun kurt ile gezerdi fikir başka başka olmasa. Tabi ki çelişmeler olabilir o uzlaşmazlıkları halletmek lazım”  şeklinde konuştu.

“İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HER ANLAMDA EN YATIRIMCI BELEDİYE”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını değerlendiren Bakan, belediyenin yatırımlar anlamında Türkiye’nin en yatırımcı belediyesi olduğunu söyleyerek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi alt yapı ve üst yapı yatırımları anlamda Türkiye’nin en başarılı belediyesi. Toplamda her anlamda en yatırımcı belediyesi… Bu ekonomik sıkıntıda ucuz ve uzun vadeli finansman bulabiliyor. Bunları yatırım için yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı kriz yönetmede de başarılı. Deprem, sel, orman yangını, pandemi performansı gayet iyi. İnsanlar yek vücut olursa ülke o zaman abap olur. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanını bu konuda çok başarılı buluyorum ilçe belediyelerimiz ona keza” dedi.

“Yargının bağımsız hukukunun üstün olduğu günler yakındır” diyerek umut dolu konuşan Bakan, “Biz avukatlar köle kullanmadık, efendimiz de olmadı kimsenin önünde olmayan cübbemizi iliklemeye çalışmayız. Yargının en önemli unsuru bağımsız savunma; hala dimdik ayakta ve olmaya da devam edecek” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.

 
Ödemiş'te Ayakkabı Festivali başladı
 
Başkan Batur’dan ‘akıllı şehir’ önerileri
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Kskli 6 Nisan 2021 Salı 07:59

Deprem bölgesinde bütün kavga o taraf 300 bin eder bu taraf 500 bin eder yüzünden yani çorba kapma yarışından çıkıyor ölenler kimsenin umurunda değil anıt fln hikaye. Yarın kura çekilecek benim evim ana caddeye bakıyordu şimdi ara sokağa diye kavga çıkacak.

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
MHP'li eski vekil kesin ihraçtan disiplinde!
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, 126 emekli büyükelçinin basın ...
Bakan Gül'den 'amiraller' açıklaması
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, vesayet nostaljisi içinde olanların ve milletin ...
AK Partili Dağ'dan Ödemiş'e fakülte müjdesi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Ödemiş ...
 
CHP’li Bakan’dan Başkan Kayalar’a: İktidar partisiyle yan yana olduğunu sanmıyorum!
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Menderes’te ...
Bir bildiri de eski milletvekillerinden!
Montrö Sözleşmesi'yle ilgili bir bildiri yayımlayan 103 emekli amiralden ...
CHP'li Kılıç'tan gölet tepkisi
CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ...
 
İzmir vekili 'altına imzamı atarım' demişti... İYİ Parti’de ‘amiral bildirisi’ne farklı sesler!
Son dönemde gündemde olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve kamuoyuna yansıyan ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alparslan Türkeş'i vefatının 24. yılında andı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Kurucu Genel Başkanı merhum Alparslan ...
Kılıçdaroğlu: Sahte gündemler tutmaz
CHP lideri Kılıçdaroğlu, emekli amirallerin bildirisi için "Bu sahte gündemler tutmaz" dedi.
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
80’lik güzeller zamana nasıl ‘dur’ dediler?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
En popüler üçüncü içecek
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler (2)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva