CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Tele1’de yayınlanan Ege Saati programına konuk oldu. Aslanoğlu, İzmir’in Konak ilçesinde meydana gelen ve 2 vatandaşın hayatını kaybettiği elektrik faciası ve Gördes Barajı ile ilgili AK Partili isimlerin eleştirilerine yanıt verdi.
BU İŞ SİYASETİN KONUSU DEĞİL
İzmir Konak’ta elektrik akımı faciası ile ilgili açıklamalarda bulunan Aslanoğlu, “Büyük bir acı yaşadık. Her iki gencin açsının bir şekilde adaletin yerine gelmesi gerekiyor. O yüzden bunun suçlusu kimse ne olursa olsun, o suçluların bulunmasını ve cezalarını çekmesini istiyoruz. Israrla da bu işin siyasallaşmaması gerektiğini, ilk günden açıklama yaptım. Bu iş siyasallaştırmayın. Bu iş bir siyasetin konusu değil. Kimsenin bilinçli yaptığını da düşünmüyorum açıkçası. Bilinç dışı da olsa kazaya sebebiyet vererek birinin hayatının kaybetmesine yol açılmış. Tekniker mi, mühendisler midir, Kimlerse üstleri…
POLİS GÖNDERİP ADAM MAKAMDAN ALINMAZ
Aslanoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Sudan çarpıldığını iddia ediyorsa, suda yürüyen diğer insanlar neden çarpılmıyor? Su iletkendir. Eğer böyle bir şey olsa hepsine çarpar. Benim bir tek itirazım vardı. Ona da İZSU Genel Müdürünün makamına da gittim. İki yer aynı değildir arkadaşlar. Birine su dağıtımı, birine elektrik dağıtımı diyoruz ama elektrik dağıtımını yapan özel bir şirket. Ama İZSU'nun Genel Müdürü devletin kurumunun genel müdürüdür. Devletin kurumunun genel müdürü makamında gözaltına alınmaz. Gözaltına almak için bir sebebiniz yok. Sadece ifade isteyeceksiniz. İfade istemek için yani bilgisine başvurmak için polis gönderip adam makamdan alınmaz. O dönem herkesi de arayarak söyledim. Dedim ki bu şık bir şey değil. Bu işi siyasallaştırdığınızın göstergesidir. Yoksa siz ararsınız. Aradığınıza da gelir. Hatta rica ettim. Dedim ki; tamam, makam arabasıyla gelsin. Size bilgi versin. Ama onlar ‘Hayır hayır öyle olmaz. Biz illa emniyet kuvvetiyle getireceğiz’ denildi. İZSU'nun genel müdürünü aldınız, sabaha kadar tuttunuz, ifadesini almak için. Bir sonraki gün akşama kadar tuttunuz. Savcıyı çağırsaydınız direkt? Genel müdür arkadaşımız savcıya gelip de ifade vermeyecek miydi? Tabii ki herkesin bilgisine başvurulacak. Tabii ki bilirkişi raporları çıkacak. Mahkemede kimi suçlu bulursa o da cezasını çekecek.”
URLA’DA DA KABLOLAR 15 SANTİMETREDEYMİŞ
İzmir’in farklı noktalarında da elektrik kabloların yasal sınıra uymadığını kaydeden Aslanoğlu, “Urla’da belediye ekiplerinin kazı sırasında fark edildi ki yine kablolar yerin 15 santim içinden geçiyor. 80 santim olması gerekirken… Bu İzmir'in birçok yerinde böyle olduğu belli. Yine ifadelerden görüyoruz Gediz Elektrik’e 15 Haziran'da kaçak ihbarının yapılmış. Call centerına yapıldığı kayıtlar altında olduğu ama gelip orada bir işlem tesis etmediği de gözüküyor. Dediğim gibi bunların her biri teknik konulardır. Allah acılı ailelere sabırlar versin. Adalet inşallah tecelli eder” açıklamalarında bulundu.
BİLAL BEY'E TÜİK'TEN VERİLER GELİYOR AMA
İzmir’de tartışma konusu olan Gördes Bara ile ilgili açıklamalarda bulunan Aslanoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Konuyla ilgili ağabeyim, mevkidaşım AKP İl Başkanı Bilal Saygılı uzun uzun cevap vermiş. Ben çok kısa bir soru sormuştum. Para nerede? Baraj nerede? Düşünün ya bir ülkenin bir baraj yapıyor. Baraj yaparken merkezi hükümet suyu size zorla parayla veriyor. AKP'li belediyeler seçimde harcasınlar diye 45’er milyon, her birine tek tek 24 belediyeye gönderen aynı Cumhurbaşkanlığı Gördes Barajı’nın parasını da İzmirlilere ‘ver’ diyor. Halbuki 45 milyon çarpı 24 bir milyar TL'den fazla. Bize su lazım dediğimiz yerde barajı yapan devlet 257 milyon lira para da alıyor bizden. Peki barajı yapabiliyor mu, hayır. Çünkü baraj tabanı mühendislik felaket, baraj su kaçırıyor. İzmir’in suyunun gelebilmesinin başka yolu yok. Bizim yerüstü su kaynağımız yok. Bizim şehrimizde de yerüstü suyu alabileceğimiz iki tane nokta var. Bir tanesi Çamlı Barajı kurmak istedik, izin istedik. Yandaşlarınız zengin olsun Efem Çukuru’nda diye ona da izin vermediniz. İkincisi de Manisa'da Gördes'teki barajdan bir su alacaktık. Parayı da aldınız. Suyu da vermediniz. Israrla suyu soruyorsunuz. Ama daha beterini söyleyeyim. Bilal Bey'e de sürekli TÜİK verileriyle bir şey geliyor. Kayıp kaçak oranı yüzde 45’ler gibi bir rakamı açıklıyor. Halbuki Cumhurbaşkanlığı kayıp kaçak oranının olması gereken hedefine 31 olarak açıklıyor. İZSU'daki verilere kayıp kaçak oranınız yüzde 27. Yani devletin tutturmak istediği hedefin de daha iyisindeyiz.”
İZMİR’İN HAKLARININ SAVUNULMASI GEREKİYOR
Aslanoğlu son olarak, “Ben Tüm siyasetçilerin partisi ne olursa İzmir'i önceliklemeleri gerektiğini, İzmir'in haklarını savunmaları gerektiğini, yandaşları ya da diğer yerleri için fikir üretmek yerine, İzmir'le ilgili sorunların çözümü için sorumluluk gerektiğini düşünüyorum” mesajı verdi.