Çelik: Müfettişler, iktidarın sopası!

EGEDESONSÖZ- Başta İstanbul gibi büyükşehir belediyesi olmak üzere çok sayıda CHP’li belediyeye denetim amacıyla müfettişlerin atanması tartışmalara neden olmuş ve partililer tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyesi Devrim Barış Çelik konuk olduğu SON SÖZ TV’de önemli değerlendirilmelerde bulunurken CHP’li belediyelere atanan müfettişlerin algı oluşturmak için görevlendirildiklerini belirtti.

Doğu masasında görev yürüten CHP PM üyesi Devrim Barış Çelik doğu masasındaki çalışmalarını, parti içindeki görevlerini aktarırken, “Çok yüksek bir motivasyonla çalışıyoruz görev bölgemiz olan doğu ve güneydoğu bölgelerinde çalışıyorum. Salı günleri sabahları mutlaka Ankara’ya gidiyorum. Doğu masası koordinatörlüğü ve saha çözüm masasında Bilecik Milletvekilimiz Yaşar Tüzün ile birlikte ortak koordinatörlüğü yapıyoruz. Yani bir tam bir de yarım görevimiz var. Yeni oluştu. Yine cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik bir seçim çalışması… Doğu masası yaklaşık bir yıl 2 ay önce fiili olarak çalışmalarına başladı. Ön hazırlık dönemi de vardı. Başta Ankara’da bu işin sekretaryasını yürüttük. Doğu masasında bizimle birlikte çalışan milletvekillerimiz, parti meclis üyelerimiz ve YDK üyelerimiz var. Onlara zaman zaman bazı görevlendirme yapıyoruz. Doğu masası kapsamında 24 ilde ziyaretlerde bulunup bizlere rapor hazırlıyorlar. O raporlar doğrultusunda tekrar ziyaretleri yapıyoruz. Bunda zaman zaman parlemento grubumuzdaki milletvekilimizden de yararlanıyoruz. Doğu masası üyesi olmayan, oradaki görevlendirmeler vasıtasıyla tekrar rapor alıyoruz. Devamlılık arz ediyor. Bu böyle seçime kadar giden süreç. Saha çözüm masası ise; vatandaşı kapı kapı ziyaret ettiğimiz, partinin politikalarını anlattığımız, genel başkanımızın selamıyla vatandaşa ulaştığımız yeni bir yöntem. Erzurum ve Batman’da hayata geçirdik. 2 ilimizde yaklaşık 10 küsur bin ziyarete ulaştık. Araştırmacılık tabiriyle tam saha çalışması dediğimiz bir çalışma. Hane halkını evinin kapısında esnafı dükkânında ziyaret ediyoruz. Partililerimizi profesyonel ekiple eğitip sahaya sürdük, tek tip kıyafetler, özel bu işle ilgili hazırlanmış materyaller ve onların bir iletişim dili var. O iletişim dili ile vatandaşları ziyaret ediyor, sorunlarını dinliyor. Eğer basit ve halledilebilir sorunlarsa hallediyoruz özetle vatandaşlarımızın tamamını o illerde ziyaret ediyoruz” ifadelerini kullandı.

AKRABALARINI CHP’YE KATMAK İSTEYENLER OLUYOR
Cumhuriyet Halk Partisi’nde doğu ve batıdaki akrabalık ilişkileri üzerinden partiye katılım sürecini anlatan Çelik, ”Zaman zaman bize böyle talepler geliyor, özel olarak bunun üzerine çalışmıyoruz ama bölgede yaptığımız çalışmalar sonrasında batıdaki akrabalarını CHP’ye kazandırmak isteyenler de oluyor. Batıda, kendi memleketindeki akrabalarını da CHP’ye kazandırmak isteyenler oluyor. İkisi birbiriyle eş oluyor. Doğuda ve Güneydoğuda partiye katılmak isteyen varsa batıdaki metropollerde de üye katılımları oluyor. Nitekim Cumartesi günü Genel Başkan Yardımcımız Oğuz Kaan Salıcı birlikte doğu ve güneydoğudan İzmir’e gelmiş vatandaşlarımızın partimize gelmesinden kaynaklı bir üye katılımıydı” dedi.

STK’LARI ÖNEMSİYORUZ
Oy verme davranışında akrabalık ilişkileri sorusunu yanıtlayan Çelik, “Bütün sivil toplum örgütleri başkanları tarafından etkili olduğu söylense de ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Çünkü kişilerin kendi kanaatleri üzerinden şekilleniyor. Siyasal toplumsallaşma sürecinde ailenin, arkadaş çevresinin, yaşadığı şehrin bir etkisi olduğu doğru. Son dönemde ekonomik sıkıntılarında baş göstermesiyle birlikte oy verme işlemi kişiselleşti. Bu yüzden biz sivil toplum örgütlerini önemsiyoruz. Onlarla sık sık temastayız. Bizi davet edenlerin davetine mutlaka icabet ederiz hatta etmeyenlere de mutlaka gelmek istiyoruz diye haber göndeririz. Uygun görürlerse gider temasta bulunur bölgenin sorunlarıyla ilgili istişarelerde bulunuruz. O istişareler neticesinde de hazırladığımız raporlar neticesinde de partiye katkı koymaya çalışıyoruz. Yaklaşık yüz bin seçmenli Viranşehir ilçemizde 2018 yılında bin 237 civarında oy almışız. Oğuz Bey ile katılım törenine gittiğimizde bin 200 kişi partiye geçti. Aldığımız oy kadar insan partiye geçti çünkü daha önce bizim orda 200 üyemiz daha vardı bin 200 daha kattık. Çarpan etkisini düşündüğümüzde partiye olan teveccühün de ne kadar büyüklükte olduğunu anlamış olursunuz. Şanlıurfa’nın tamamından değil yüz bin nüfuslu Viranşehir ilçesinden bahsediyoruz.” Dedi.

SİYASAL SESSİZLİK DÖNÜŞÜMÜN HABERCİSİ
Doğu ve Güneydoğu illerinde partiye katılımların siyasi rant hedeflenmediğini belirten Çelik, “Bölgelerde herhangi bir belediyemiz yok. İki tane belediyemiz var biri Bingöl’de, biri de perşembe günü Sayın Genel Başkanımız rozet takarak Bitlis Gölbaşı Belediye Başkanını partiye kattık. Rozet taktığımız yerlerde; işe girmek, kariyer ve gelecek planı amaçlı katılım söz konusu değil çünkü orda bir belediyemiz yok. Siyasi olarak onu beklemesi takdir edersiniz ki tuhaf olur. Bu batıda mümkün olabilir, biraz daha pragmatik olabilir fakat doğuda bu mümkün değil. Doğudaki vatandaşımızın derdi, geçim ve işsizlik derdi. Bu sorunu aşmak için CHP’yi umut olarak görüyorlar. Vatandaşın beklentisi CHP’den, vatandaş temel sorunları CHP’nin çözeceğinden emin. Sadece CHP’ye de değil, hem Millet İttifakı’nı oluşturan unsurlara hem de Altılı Masa’daki diğer partilere teveccühün de bir göstergesi aslında çalışmalarımız. Orda CHP adına bir çalışma yapıyoruz ama aynı zamanda gittiğimizde altılı masayada ciddi bir teveccüh olduğunu görüyoruz. Ortada bir siyasal sessizlik var. Siyasal sessizlik aynı zamanda dönüşümün de habercisi. Vatandaşlardaki sorunları biliyorlar ve bunun nasıl çözüleceğine de kanaat getirmişler. Bu çözümü artık Cumhur İttifakı’nda değil, Millet İttifakı ve Altılı Masa’da görüyorlar bu yüzden değişimin hızlı olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

KARARSIZLAR DA ASLINDA KARARLI
Parti anketlerinde kararsız seçmenlerin oranının yüksek olması sorusunu yanıtlayan Çelik,”Kararsızların aslında kararlı olduklarını düşünüyorum. Kararsızlar artık Cumhur İttifakının 7 yıldır MHP ile birlikte yönettiği üstü örtülü birlikte Cumhur İttifakını tesis ettiği yönetimden uzaklaşmakta kararlılar. Kararsızların kararsızlığı ise; Altılı Masa’dan hangisine ne kadar çok destek olabilirimin derdindeler. Biz bu işi sahada görüyoruz. Kararsızlar, seçimde kararlarını, sandıkta altılı masanın partilerine gösterecekleri teveccühle sandığa yansıtacaklar” dedi.

BİR DAHAKİ SEÇİMDE OY VERECEKLERİ ANLAMINA GELMEZ
Çankırı’da millet ittifakı adayının çıkmaması konusunda genele yansıyacak oy potansiyelinin olmadığını belirten Çelik, ”Bu bir kıstas değil, çünkü devletin tüm imkânlarını kullanıyorlar ve seçmen sayısı çok az. Basına da yansıdı. Biz de bu durumdan çok şikâyetçiyiz. İzmirli Belediye Başkanlarımızın da üyesi olduğu Türkiye Belediyeler Birliği var. Gaziantep Belediye Başkanının başkanlığını yürüttüğü o belediyeler birliğinden kepçesinden dozerine kamyonundan cenaze nakil aracına kadar… hepsinin seçim öncesi geçici statüyle oraya yön verildiği seçim kazanıldığı zaman Ak Parti tarafından bunları oraya hibe edileceği ile ilgili çalışmalar yapıldı. Vatandaşımızın tercihlerini sunarken bu işte nasıl memleketimize katkı koyarızı düşünüyor. Bodurga küçük bir ilçe Ak Parti bütün imkânları kamu gücünü ve belediyeler birliğinin adil bir şekilde dağıtması gereken imkânları oraya kullanmışlar onlar da gereğini yapmış. Bir dahaki seçimde Ak Partiye oy verecekleri anlamına gelmez. Türkiye genelinde Bodurga’ nın aldığı oy genele yansıyacak anlamına gelmez. Küçük bir seçmen topluluğu. Basına yansıyanları gördünüz Belediyeler Birliği’nin hediyesidir yazan kamyonlar kepçeler vardı” dedi.

MÜFETTİŞLER, İKTİDARIN SOPASI
CHP’li belediyelere denetim amacıyla atanan müfettişlerin iktidarın bir aracı haline geldiğini aktaran Çelik ,”Sadece İzmir’de değil CHP’li birçok yerde var. Bunu ilk defa yaşamıyoruz. Daha önce bir Büyükşehir belediyemizden başlayıp, İstanbul’daki belediyelerimizde gördük. Ak Parti hukuki ve idari imkânlarıyla CHP’li belediyelerin hatta siyasetçilerin bu işleri suiistimal ettikleriyle ilgili kanaat oluşturmak için yaptığı bir çalışma olduğunu düşünüyoruz. Şimdiye kadar yapılan işlerin sonunda mahkûmiyet kararı gördünüz mü? Yargılandıklarını ve ceza aldıklarını gördünüz mü? Maalesef müfettişler iktidarın elinde bir sopa vazifesi görerek o belediyeleri denetlemekten çok yönlendirme odaklı çalışıyorlar. Mülkiye müfettişlerinin orayı denetlemesi sayıştay denetçilerinin denetlemesi gerekiyor ama siyasi iktidar bunu bir yöntem haline getirdi. Buradaki müfettiş arkadaşların da bunu suiistimal etmelerine sebep oldular. CHP’li belediyelerde böyle bir denetim mekanizması kurulmasını algı operasyonu olarak görüyorum. Aynı zamanda bir şey çıkmadığı için de bizim başkanlarımızın işi titizlikle yürüttüklerini söylemek istiyorum. Sürekli müfettiş gönderilen bir kurumda sıradan bir müfettişin çalışması nasıl beklenir? Sürekli denetimde, başkan sürekli siyasi olarak zor durumda bırakılmaya çalışılıyor. Esasında burada yapılan oradaki memur arkadaşların işlerini yavaşlatmak. Cumhur ittifakına giden denetçiler hoşsohbet ile ilişkileri yürüten bu kadar detaylandırılmayan daha kısa süreli, incelemelerde dip notlara bakılmayan şekilde ilerliyor” dedi.

BU ÜLKENİN KADERİNİ ONUNLA TAYİN EDECEĞİMİZE İNANIYORUZ
Altı siyasi parti liderinin bir araya geldiği Altılı Masa’nın çıkaracağı cumhurbaşkanı adayının Kılıçdaroğlu olma ihtimali hakkında konuşan Çelik, biz kesinleşecekmişiz gibi çalışıyoruz. Çünkü CHP’yiz parti olarak kendi genel başkanımızın olmasını isteriz. Ama bu konuda 6’lı masanın kararına saygılıyız. Aday kim olursa olsun o isim altında örgütlenmeye hazırız. Sayın Kılıçdaroğlu’nun 2019 yerel seçimleriyle ilgili 2016 yılının şubatında bir öğretim üyesi arkadaşımızla beraber bize bazı isimler vermiş bir siyasetçi. Hayatımda ilk defa Ekrem İmamoğlu’nun adını 2016 yılında duydum bazı isimler verdi arasında Tunç Soyer Bey de vardı. Bu isimleri kendisi adına zaman zaman takip etmemizi kendisine raporlamamızı söylemişti. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hem devletteki 20 yıllık deneyimi, hem CHP deki 10 yıllık genel başkanlık deneyimini değerlendirdiğimizde 2016’nın Şubatında 2019’un Martını planlayan bir siyasetçidir. Dolayısıyla sadece CHP’li olarak değil genel olarak araştırmacı olarak değerlendireyim bu süreci iğne oyası gibi şekillendirip diğer siyasi parti liderlerinin de görüşlerini alarak ülkenin geleceğini sadece kendi çıkarları ve beklentileri doğrultusunda heba etmeyecek erdemlilikte bir siyasetçidir. Kılıçdaroğlu seçimle ilgili bir risk görüyor ise bunu o masaya getirir, diğer siyasi parti liderlerinin görüşlerini alarak hareket eder. Bu konuda genel başkanımıza güvenimiz tam. Bu ülkenin kaderini de onunla tayin edebileceğimizi biliyoruz. Altılı masada konuşulanların içeriğini tam olarak bilmemiz mümkün değil. Beşinci toplantı yapıldı. Ağırlıklı olarak ekonomi ve dış politika, parlamenter sistem ilk iki oturumun yapısıydı hatta onların mutabakat metinlerinin de ikisini çıkardık. Şimdi ağırlıklı olarak dış politika ve ekonomi konuşulduğunu biliyoruz ama biz kamuoyuna yansıdığı kadar bilebiliriz. İçeride ne konuşulduğunu genel başkanların takdirindedir. Masadan hangi karar çıkarsa çıksın CHP olarak arkasında durmaya hazırız” dedi.

HODRİ MEYDAN
Erdoğan’ın İzmir’den adaylığını açıkla çağrısı hakkında değerlendirmelerde bulunan Çelik,” Sayın Cumhurbaşkanı kendiliğinden gelişen bir konuşma yaptı ama biz bu işe hazırız. Madem sayın genel başkanımızın aday olup olmaması noktasında bir beklentiniz var. Olması eğilimini yüksek görüyorsunuz hodri meydan koyun sandığı seçime gidelim” ifadelerini kullandı

İSTEDİKLERİ KADAR BÖLSÜNLER
Erken seçim beklemediğini ifade eden Çelik “Sıkıştıkları için bu konuda genel siyasal tabir vardır alanı değiştirerek seçim kazanmaya yönelik faaliyetleri ifade eder. 2009 yılında Karabağlar ve Bayraklı’da yaşadık. İstanbul’da Ataşehir’de yaşadık. Sonuçlarını gördüler hiçbir yeri kazanamadılar istedikleri kadar bölsünler vatandaşın cebine dokunmuş 20 yıllık iktidarlık sürecinde yeteneksizliklerini ve başarısızlıklarının sebebini artık vatandaş görür durumda. Dolayısıyla istedikleri kadar sayıyı 100’e, 200’e çıkarsınlar vatandaşlar hatta kararsızlar da kararını vermiş durumda. Bir değişiklik olacağı kanaatinde değilim. Seçimin erken yapılmasıyla ilgili eski yasayla kastımız mayıstaki seçim bir ay erken olabilir ama bizim erken seçim isteğimiz değil. Dolayısıyla imar affı, öğrenci affını getirecekler. Vergi affıyla ilgili çalışmalar var. Belki EYT’lilerle ilgili bir çalışma getirecekler bunlar seçim hazırlıklarına işaret eden yasalar olacak ama meclis tatile girdiği için seçim muhtemelen Mayıs ayında olur” ifadelerini kullandı.

YİNE MİLLETVEKİLİ ADAYIYIM
Gazeteci Yapar’ın “Örgütün işlerine karışmamanız bir yöntem mi” sorusuna cevap veren Çelik, “Aslında benim tercihim böyle değildi. İzmir’de daha aktif bir politika yürütmek açısından hazırlıklarımı da yapmıştım. Bununla ilgili ayrı bir yer de yarattım. Çalışmalarımı yürütürken parti görev verdi. İşimizi gücümüzü bıraktık. 21 yıl önce öğrenci evi varken Ankara’da şu an bir bekâr evi sahibi 21 yıl sonra tekrar Ankara’da ev kiralayıp aktif görev yapma zorunluluğu oluşan bir partiliyim. Bunu bir görev olarak yapıyorum İzmir’e zaman ayırmam mümkün olmuyor. Her Salı sabah Ankaraya gidiyorum, doğu güneydoğuya gidiyorum. Sınırlı bir vaktim var. Görüşme talebi olan arkadaşlarımız oluyor. Pazar günümü bu işlere ayırıyorum İzmir’de aktif politika yapmak istiyordum. Parti genel merkez görevleri nedeniyle İzmir’den Türkiye geneline politika yapıyorum bundan da memnunum. Türkiye gerçekleri ile daha fazla yüzleşiyorsun. 3 dönemdir milletvekili adayıyım. Verilen görevle benim beklentilerimle örtüştü. Çok da mutluyum. Ben adaylığımı gizlemiyorum. Söyleyerek siyaset yapmayı tercih ederim. Bu da insanları size daha çok yakınlaştırıyor. Çünkü söylediğimiz ile düşündüklerimiz farklı değil hep söylüyorum PM’de olmak isteyen kendini bu alanda geliştirmiş bir kardeşinizim. Genel Başkanımız takdir ederse seçilecek sırada da olursam İzmir’e ve Türkiye’ye hizmet etmek isterim. İzmirden aday olmak istiyorum. Başka bi il olursa da takdir genel merkezin. Doğu ve Güneydoğudaki arkadaşlarımıza da bunu söylerken kendimiz başka davranırsak olmaz. İzmir’i seviyorum tercihim de İzmir noktasında” şeklinde konuştu.

ESAS OLAN CHP ÖRGÜTÜDÜR
Yerel yönetimler ile örgüt ilişkisini de değerlendiren Çelik,”Belediye başkanlarımızın nasıl baktığını söyleyeyim; bir kere İzmir CHP’nin yerel yönetimlerinin gözbebeği. Yirmi yıllık deneyimi olan özellikle CHP deneyimi fazla Olan başkanların belediye yönetimlerinde olduğu bir yer. Toplumcu katılımcı belediyecilik anlayışı en iyi örneği olan belediyeler İzmir’de. Ben İzmir’deki belediyeleri başka illerdeki belediyelere örnek gösterildiğinin bizzat şahidi olan PM üyesiyim. Bazı başarısız örnekler olabilir ama başarılı örnek profili çok yüksektir. Başta Tunç Soyer olmak üzere diğer ilçe belediyelerimiz de örnek işlere imza atan arkadaşlarımız. İzmirlin diğer illere göre bir adım önde olduğunu gören siyasetçiyim. Örgüt ve beled. Başkanı ilişkisi ayrı ayrı yapılar biri vatandaşın oyu ile seçilmiş belediye başkanı öteki de CHP yapısında ilçe başkanı eğer uyumlu çalışırlarsa ne işler yapıldığını görebiliyorsunuz. Uyumsuz olurlarsa icraatlerin anlatılmasıyla ilgili sorun yaşanıyor. Burada yapılması gereken örgütlerin belediye başkanlarını hizmetlerini doğru anlatmasıdır. Biri birini tahakküm altına almaya çalışıyorlarsa orada kargaşa olur. Esas olan CHP örgütüdür. Onları da ayakta tutan bir CHP var. Belediye başkanlarının aldıkları oy kişisel oyları da olabilir ama unutulmasın ki yüz yıllık temelleri olan partinin başkanlığını yapıyorlar. Uyumlu olanların başarı yakaladığını görüyoruz” dedi.

DİĞER İLLERDEN FAZLA ÖNEM VERİYOR
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun İzmirle olan ilişkisini aktaran ve Ak Partililerin Kılıçdaroğlu’nun İzmir’i bilmediğine dair söylemlerine cevap veren Çelik “Parti içi, parti dışı ya da STK’lardan Genel Başkanımızın kendi temasları olduğuna şahitlik ediyoruz. Genel Başkanımız telefonunu kendi kullanan istediği zaman ulaşılabilen bir başkan. İzmir Milletvekili olması hasebiyle birçok konuya da özel olarak hâkimdir. Ben İzmir’e diğer illerden daha fazla önem verdiği kanaatindeyim. 2015’te önseçimde İzmir’den seçildiğini dünya âlem biliyor. 2018’de de ittifak yasasından kaynaklı ön seçim olmadığı için tekrar İzmir Milletvekili oldu. Bunları söyleyenlerin gerçeklikten kopuk olduğunu düşünüyorum” dedi.