Çağdaş Avukatlar'ın adayı Yılmaz 'söz veriyorum' dedi: Sadece Baro’ya başkan olacağım

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - İzmir Barosu’nun 22-23 Ekim tarihlerinde yapılacak seçimli olağan genel kurulunda başkanlık için yarışacak isimlerden biri, Çağdaş Avukatlar Grubu’nun yaptığı önseçimden çıkan Sefa Yılmaz. Mesleğe başladığı günden beri Baro’nun yönetimleriyle ilişkili olan Yılmaz, “Seçim yapılmadan, seçimin kazananı olmaz. Ancak tarihi bir farkla seçimi kazanacağımıza inanıyorum” dedi. Haziran ayında Çağdaş Avukatlar Grubu’nun yaptığı, 1000 kişinin katıldığı önseçimden, grubun başkan adayı olarak çıkan Sefa Yılmaz, iki dönem birlikte çalıştığı şu andaki Başkan Av. Özkan Yücel’in yükselttiği hizmet çıtasını en azından aşağıya indirmeyeceklerini, daha yukarı taşımak için çaba harcayacaklarını anlattı.

BİZİM DEĞERLERİMİZ TÜM ARKADAŞLARIN, TÜM ÜLKENİN DEĞERLERİ
Çağdaş Avukatlar Grubu’nun 1978’de kurulduğunu, İzmir Barosu’nun tarihinin 1908’de başladığını hatırlatan Av. Sefa Yılmaz, “Bu sürecin neredeyse üçte birini Çağdaş Avukatlar Grubu’nun oluşturduğu yönetimler yönetti. Belli dönemlerde seçimi Cumhuriyetçi Grup kazandı. Bizim dışımızdaki gruplar da zaten Çağdaş Grup’tan ayrılanların oluşturduğu gruplar. Kırılma, 2002 yılında başladı. Baştan şunu söylemeliyim; hiçbir seçimi kazanacağınızın garantisi yoktur; hele o seçim Baro seçimiyse. Üstelik konu avukatlar ise sandıktan nasıl bir sonuç çıkacağını tahmin edemezsiniz” dedi ve şu değerlendirmelerde bulundu:

“Biz seçim hazırlıklarına Nisan ayının sonunda başladık. Haziran’da önseçim yaptık, bu süre zarfında da birçok etkinlikle avukatlara birebir ulaşmaya çalıştık. Özkan Yücel’in yönetiminde İzmir Barosu, özellikle son süreçte çıtayı oldukça yükseltti. Avukatların yanında, avukatlarla birlikte 7/24 yönetim kurulundan birine ulaşacağınız süreci getirdi. Kadın, çevre, çocuk, LGBTİ, İnsan Hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi, Cumhuriyet değerleri… Bunları birbirinden hiç ayırmadan, harmanlayarak, demokrasiyi anlayışını ortaya koyduğu için avukatlardan önemli, olumlu geri dönüşler aldı. Biz de o grubun içinde aynı değerleri savunuyoruz. Öncelikle Özkan Yücel’in yükselttiği çıtayı, indirmemeye çalışacağız. Tabii ki yükselteceğiz. Bu yönüyle zaten Özkan Bey ile geçmişte, 2010-2014 dönemlerinde aynı yönetimde birlikte çalıştık. Seçimi garanti mi görüyoruz? Beş aday yarışacak ancak Çağdaş Avukatlar Grubu, bence gerçekten tarihi bir farkla bu seçimi kazanacak. Çünkü bizim değerlerimiz, tüm arkadaşlarımızın, tüm ülkenin değerleri. Biz Baro yönetimini sadece bir yerlere gitmek, bir yerlerde bulunmak adına istemiyoruz, makam, koltuk derdinde değiliz. Dediğim gibi biz bu seçimi kazanacağız.”

OLMAZSA OLMAZLARIMIZIN HEPSİ, BİRBİRİNDEN DEĞERLİ
Seçim vaatleri ve olmazsa olmazlarını anlatan Başkan adayı Av. Sefa Yılmaz, “Olmazsa olmazlarımızın hepsi birbirinden değerli. O nedenle sıralamada başta olmayanlar önemsizmiş, ya da daha az önemliymiş gibi görülmesin” dedikten sonra şunları söyledi:

“Neler yapmalıyız, neler yapacağız? İzmir Barosu yönetimine seçildiğimiz takdirde kadın, çevre, çocuk, demokrasi, insan hakları için neleri koymalıyız? Tabii ki avukatlar için neler yapmalıyız? Avukatlık stajı için, genç avukatlar için neler yapmalıyız? Barolar Birliği bünyesinde nasıl bir çalışma yürütmeliyiz? Tüm bu soruların karşılıkları var bizde. Gittikçe fakirleşen bir ülkede yaşıyoruz. Fakirleşen Türkiye’de en çok etkilenen hizmet sektörü, avukatlık mesleğidir. Bu yetmezmiş gibi bir de barolar, savunma mesleğini icra eden avukatlar, ciddi bir saldırı altında. Hem ekonomik, hem örgütlerinin güçsüzleştirilmesi anlamında birtakım yasal düzenlemeler yapılıyor. Bunun en bariz örneği, çoklu baro. Bizim numaracı baro dediğimiz baroların oluşması için uğraşıyorlar. Ankara’da ve İstanbul’da ikinci baro oldular. Bu yetmedi, delege sayısını değiştirmişlerdi, Barolar Birliği’ndeki pozisyonlarını koruyabilmek adına. Bununla ciddi bir mücadele edildi. Devamında Barolar Birliği yönetimi ve başkanı değişti. Delege sayılarını değiştirmiş olmaları, azaltmaları, istedikleri sonucu vermeyince, geçtiğimiz Haziran’da 7409 sayılı yasa çıktı. Bu yasayla, Avukatlık Kanununun 16. Maddesinin birinci fıkrasının altına iki fıkra daha eklendi. Dediler ki Avukatlık stajını, kamu kurumlarında çalışanlar ve sigortalı olarak çalışanlar da çalıştıkları yerlerde yapabilirler. Yani, Hukuk Fakültesi mezunu olup da adliyede, bir avukatın yapında staj yapma imkanı bulunmayanlar, kamu kurumlarında, adliyeye gelmeden, dilekçe yazmadan, hukukla ilgili herhangi bir eğitim almadan, staj eğitim merkezinde bulunmaları sağlanmadan avukat yapılacak. Ya da sigortalı olarak başka bir işte çalışanlar... Biz bunun önüne geçmek için çok ciddi mücadele edeceğiz. Yani adliye kapısından girmeden bu insanlar hakim, savcı olacaklar.  Ülkemizde 96 tane Hukuk Fakültesi var. Son beş yıl içinde belki 100 bin öğrenci daha gelecek staja. Aslında istenen hukuk ve düzenin demokratik olması değil, toplumun hukuk üzerinden dizayn edilmesidir. Önümüzde 2023 seçimleri var. Biz bir de ona hazırlanıyoruz. 2019’da da yapmıştık, sandık güvenliğiyle ilgili avukatlara dersler verdik. İstanbul’a İzmir’den üç otobüs avukat gitmişti, sandık güvenliğini sağlamak için. En önemli yerlerde de görev yaptılar.”

ADLİYEDE STAJ YAPAN ARKADAŞLARA ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNDE MAAŞ ÖDENMELİ
“Bizim İzmir Barosu’nun bir hizmet binası var ama son derece yetersiz. Gerek derslikleriyle, konferans salonlarıyla bir kompleks hazırlamak istiyoruz. Özkan Başkan döneminde fizibilite çalışması yapıldı ve Özkan Bey, son aşamaya getirdi. Ciddi bir maddi desteğe ihtiyacımız olacak. Barolar Birliği ile konuşup destek isteyeceğiz. Barolar Birliği’nin geçmişte İzmir Barosu’na hasmane bir tutum sergilenmesi nedeniyle bir kuruş desteği olmadı. Üçüncü büyük baroyuz ama en fakir baroyuz. Bir asgari ücret tarifesi üzerinde çalışıldı, tavsiye niteliğinde. Bunların takibini yapacağız. Stajyerlerin staj dönemlerinde hiç olmazsa asgari ücret almalarını temin etmek açısından girişimlerde bulunacağız. Nasıl ki hakim ve savcı, staj yaparken, adalet akademisinden maaş alıyor; stajyer avukat da adliyede staj yaparken maaş almalı. Bunu da bakanlık karşılamalı. Avukatların yanında staj yapan arkadaşların maaşlarının da Barolar Birliği’nden karşılanmasını sağlayacağız. Sağlıkla ilgili avukatların anlaşmalı hastanelerde tedavi görmeleri sağlanacak. Adli yardım, CMK ücretlerinin artırılması yönündeki çabaların arkasını getireceğiz. KDV’nin yüzde 18’den, yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesini istiyoruz. Yapacağımız çok iş var.”

AVUKATIN SORUNLARINI, ÜLKE SORUNLARINDAN AYIRMIYORUZ
Baronun, avukatların sorunlarının yanı sıra ülke sorunlarıyla da ilgilenmek zorunda olduğuna vurgu yapan Av. Sefa Yılmaz “Biz Çağdaş Avukatlar Grubu olarak geçmişten bugüne Cumhuriyet değerlerine hep sahip çıktık. Gelinen bu süreç, bu değerlere gerçekten değer verilmesi gerektiğini ortaya koydu. Çağdaş Avukatlar Grubu’nu geçmişte siyasetin içinde olmakla suçladılar; ülke sorunlarıyla niçin ilgileniyorsunuz, sizin işiniz avukatların sorunlarıyla ilgilenmek, diye eleştirdiler. O eleştirenler bugün, bizim söylediklerimizi söylemeye çalışıyorlar. Nedir bu? Cumhuriyet değerleri. Cumhuriyet değerleri ciddi bir saldırı altında ve bu saldırıya karşı duracak bir anlayışı temsil etmeniz lazım. Laik, demokratik, sosyal hukuk devletini savunuyoruz. Bizim olmazsa olmazımız budur. Avukatlık mesleği, savunma, saldırı altında. Bunlara karşı duracağız. Biz avukatın sorununu, ülke sorunundan ayırmıyoruz. Ülke sorunlarını çözdüğünüzde, demokratikleştiğinizde, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını sağladığınızda; kadına, çocuğa, çevreye, talana, yalana dolana son verdiğinizde elbette demokratikleşen süreç avukata hem ekonomik hem de özgürlük alanı olarak yansıyacaktır. Çünkü yargının asıl kurucu unsuru, avukatlardır. Avukatların örgütü de barolardır. Barolar ne kadar güçlü olursa, bu ülkede adalet, savunma o kadar güçlü olur. Biz halkın sesiyiz, biz sokaktaki vatandaşın sesiyiz. Biz, yalnızlaştırılan, fakirleştirilen, hak arayan insanların temsilciyiz. Bu yüzden demokrasinin en temel özelliği, adaletin olmazsa olması savunmadır. Savunmanın olmadığı yerde vatandaşın sözü olmaz. Seçim bildirgemizde neler yapacağımızı anlattık. Evet; bir seçim grubuyuz. Belli bir dönemde grup çalışmayı yürütür, seçim biter ve biz, 13 bin avukatın barosu ve yönetimi olarak görev yaparız. Olmazsa olmaz değerlerimizi korumak, avukatların haklarını, hukuklarını onlarla omuz omuza mücadele vererek korumak, güzel şeyler yapmak için adayız. Çağdaş Avukatlar Grubu’nun ilkeleri, gelenekleri, yaklaşık 50 yıllık ilkelerdir, gelenektir. Bunlardan vazgeçmeyerek, geliştirerek yolumuza devam edeceğiz. Haksızlıklara, adaletsizliklere karşı duruş sergiliyoruz. İzmir Barosu çok güçlüdür. Gündem yaratan bir barodur. Bu yüzden önemliyiz ve bu nedenle avukat arkadaşlarım Sefa kardeşlerine, Sefa ağabeylerine oy verecekler” dedi.

SİYASİ BEKLENTİM YOK, BEN SADECE BARO’YA BAŞKAN OLMAK İSTİYORUM
Baro başkanı olması halinde kurumunu siyasette basamak olarak kullanmayacağını altını çizerek vurgulayan Av. Sefa Yılmaz, “Söz veriyorum; Baro başkanlığım bittikten sonra da, sonraki üç yılda, beş yılda, on yılda,  siyasette olmayacağım. Ben avukatım. Ben baro başkanlığına adayım. Kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olarak Baro’ya başkan olmak istiyorum. Çok özel bir yasayla kurulmuş baronun başkanlığına talibim” dedi.

Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun iki adayla yarışmasının kendisi için avantaj teşkil edip etmediği yönündeki soruya ise Yılmaz’dan şu yanıt geldi:

“Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun iki adaylı olması, dışarıdan bakıldığında bize avantajmış gibi okunabilir. Bu bir yarış, bu bir seçim, sandıktan neyin çıkacağını kimse bilemez. Ancak ben kazanacağımızı düşünüyorum. Cumhuriyetçi Grup, iki adaylıyken Çağdaş Grup’a karşı iki seçim kazandı. Cumhuriyetçi Grup, 2020’de yapılması gereken ancak 2021’de yapılan seçime tek adayla gitti. Biz bu seçimi 1650 oy farkla kazandık. 2018’de kazandığımız seçimde bu kadar büyük fark yoktu. 2021’de Çağdaş Grup’a karşı seçim kazanmak amacıyla güçlerini birleştirdiler ama başaramadılar. Cumhuriyetçi Grup’un bölünmüş olması belki Çağdaş Grup için bir avantajdır ama sonuca yüzde 100 etki edecek bir unsur değildir. Biz Cumhuriyetçi Grup’un iki adayla ya da bölünmüş olarak seçime girecek olmasını önemsemiyoruz, biz kendimiz ne yaparız, ona bakıyoruz. İster iki, ister üç adaylı olsunlar, bizi ilgilendirmiyor; biz kendi işimize bakıyoruz, seçimi nasıl kazanacağımıza bakıyoruz.”

YÜZLERCE AVUKATLA ORADA OLURUZ
İzmir Baro Başkanı Av. Özkan Yücel ve önceki yönetim kurulu üyelerinin, Diyanet İşleri Başkanı Ali Ermiş’in sözlerini eleştirmeleri nedeniyle ağır cezada yargılanmalarının gündeme gelişiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Av. Sefa Yılmaz, Baro’nun “Bize parmak sallamayın. Korkutamazsın” açıklamasını doğru bulduğunu söyledi. “Ben İzmir Barosu’nun, özellikle Çağdaş Avukatlar Grubu’nun yönetimde olduğu dönemde aldığı her karara, yaptığı her türlü basın açıklamalarının tamamının altına imzamı koyarım” diyen Av. Sefa Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İzmir Barosu yönetimi, “Bize parmak sallayamazsınız” demişse, ben de aynı sözü söylerim. Nasıl ki geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, açıklama yaptı, CMK ücretleriyle ilgili 81 baronun aldığı işi yavaşlatma, gerekirse CMK hizmetlerini durdurma kararı üzerine… Bakan Bey, bana kanuna aykırı bir şey yaptıramazsınız, dediğinde de İzmir Barosu, “Bize parmak sallamayın” karşılığını verdi. Biz işi yavaşlattık. Bunu geçmişte de yaptık. Biz hizmet vermezsek Barolar olarak, adliyede duruşmalar yapılamaz. Biz çok güçlüyüz aslında. Bu gücü kullanmanın şekli, geçmişten beri Çağdaş Avukatlar Grubu’nda tecrübesiyle oluşmuştur. Ben diğer gruplar bunu yapar mı, yapmaz mı, tartışmam. Çağdaş Avukatlar Grubu, bunun mücadelesini  verir.  Eğer Baromuzun yaptığı o açıklamadan dolayı bir yargılama olacaksa, biz de yüzlerce avukatla orada oluruz. Derhal beraat kararı verilmesini isteyeceğiz. Başkanın ve yönetimin sonuna kadar arkasındayız.”

KARABURUN’DA GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENMİŞTİR
Karaburun’da hakim ve savcının geçici olarak Siverek’e sürülmesi olayını da değerlendiren Av. Sefa Yılmaz, “Bu, aslında gözdağıdır” dedi ve şu yorumda bulundu:

“Çağdaş Avukatlar Grubu adına söylüyorum; yargının, tarafsız ve bağımsız olması gerekir. Karar hükmü, tarafsız ve bağımsız olmalı. Hiç kimse yargıyı etkileyecek ya da farklı bir karar vermesine sebep olacak telkinde dahi bulunmamalı. Şimdi bir siyasi güç, bir partinin ilçe başkanı, kendi işiyle alakası olmadığı halde, bir arkadaşının boşanma davasında tanıklık eden bir kişiyle kadını dövüyor. Sorun bu. Mide bulandırıcı.  Yargıya o kadar çok baskı var ki, yargı o kadar iktidarın güdümünde ki, en ufak karşı çıkışa bile tahammül yok. Bu bir gözdağıdır aslında. Bakın, bir gece çıkan kararnameyle biz karı koca hakim ve savcıyı aldık, Siverek’e geçici olarak 4 aylığına gönderdik. Dediğimizi yapmazsanız, sizi de göndeririz, demek istiyorlar. Bundan sonra da, yapılacak her türlü hukuksuzluk, hukuka karşı duruş, demokrasiye karşı duruş, Cumhuriyet değerleri, adını ne koyarsanız koyun, tüm bunlara yapılacak her türlü saldırıda Çağdaş Avukatlar Grubu yönetimi, İzmir Barosu karşı duracaktır. Böyle durumlarda diğer gruplardaki arkadaşlar da bizim eylemlerimize, direnç gösterdiğimiz etkinliklere katılarak bize güç verdiler. Mitinglerimizde, eylemlerimizde binlerce arkadaşımız yanımızdaydı. Seçimden sonra grubu dağıtıyoruz. Gruplar, seçim bitince dağılır, hep birlikte oluruz.”

İZMİR’DE ‘NUMARACI BARO’NUN KURULMA İHTİMALİ YOK
İstanbul ve Ankara’da kurulan ikinci baronun İzmir’de kurulma ihtimalinin olmadığını belirten Av. Sefa Yılmaz, “İzmir’in çok farklı bir yapısı var. Buna izin verilemez” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“ İzmir, Cumhuriyet değerlerine çok önem veren bir kenttir. İzmir’de ikinci baroyu kurmak için 100-150 avukatı bir araya getirdiler ama kentin demokratik yapısı, Cumhuriyet değerlerine bakışı, diğer grupların da böyle bir baronun, yani numaracı baronun kurulmasına karşı dik duruşları yeterli oldu. Başaramadılar, başaramayacaklar. İzmir’de bu mümkün değil. Diyelim ki oldu. O zaman, Çağdaş Avukatlar Grubu’ndan 2 bin avukat, numaracı baroya geçeriz, orada çoğunluğu alırız, yine de ikinci baro diye bir oluşuma izin vermeyiz.”

SEFA YILMAZ’IN YÖNETİMİNDE ŞU İSİMLER YER ALIYOR
Av. Elçin Kılıçer Ot, Av. Anıt Güler, Av. Gamze Şimşek, Av. Emre Öktem, Av. Şefika Yıldırım Sert, Av. Ayşe Kaymak, Av. Mine Donduran Erçetin, Av. Meriç Kaptan, Av. Aylin Aras Öztürk ve Av. Zöhre Dalkran.

SEFA YILMAZ KİMDİR?
Sefa Yılmaz, 17 Ağustos 1961’de, Afyonkarahisar’a bağlı Sultandağı ilçesinin Akbaba köyünde doğdu. 17 Ağustos Marmara depreminden sonra hiç doğum günü kutlamadı. Dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğudur. Babası Köy Enstitüsü mezunu öğretmendi. İlk ve ortaokulu Akşehir’de, liseyi Eskişehir’de okudu, 1986 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 9 Eylül 1986’da İzmir’de avukatlık stajına başladı. Staja başladığında, Stajyer Temsilcisi olarak İzmir Barosu’nda görev aldı. Daha sonraki süreçlerde Baro’da Denetim Kurulu üyeliği, Sema Pekdaş ve Ercan Demir dönemlerinde Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu. Üç yıl saymanlık, bir yıl başkan yardımcılığı, 2018 ve 2021 seçimlerinde de Barolar Birliği delegesi seçildi.