Büyükşehir’le bakanlık aynı arazide ikinci kez karşı karşıya

Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Özelleştirme İdaresi’nin aldığı karar gereği Bornova Ağaçlıyol’da bulunan Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’ne ait hizmet binası ve idari tesislerin bulunduğu alanın satılmasına karar verildi. Bunun üzerine Karayolları’nın önerisi ile yeni yer arayışı başladı. Yapılan araştırma sonucunda Bornova Ergene Mahallesi sınırlarında Laka Köyü’nün girişinde 107 dönümlük arazi bulundu. Çevreyolu’nun Bayraklı Tünelleri’ne girmeden önce şehir hastanesi olarak planlanan yere de yakın olan alanda karayollarının lojmanları, idari binaları, tesisleri için yeni plan yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi duruma itiraz ederek kararı yargıya taşıdı.
 
İki belediye de daha önce mahkeme kararı ile ‘mera’ olarak tescil edilen alanda resmi kurum ve kuruluşlara ait yer yapılamayacağını söyledi. Belediye, Hazine Müsteşarlığı ile arasında süren davayı kaybetti ve alan mera olarak kayıtlara geçti. Mera alanını ilk olarak Çevre Şehircilik Bakanlığı planladı ve burayı Karayolları’na uygun gördü. Büyükşehir de daha sonra kendisi plan yaparak alanı ‘belediye hizmet alanı’ olarak kayıtlara geçti.
 


İki belediyenin açtığı dava sonrasında Karayolları’na verilen yer mahkeme tarafından iptal edildi. İzmir 5. İdare Mahkemesi belediyeleri haklı bulurken bakanlığa da durumu düzeltmesini istedi. Bunun üzerine bakanlık ufak tefek değişiklik yaparken alanın revize edilmesine yönelik hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği tekliflerini askıya çıkarttı.
 
YENİDEN DAVA
Bakanlığın plan yapma yetkisini kullanarak onayladığı yeni planlar 9 Temmuz’a kadar askıda kalacak. Önce karara itiraz etmesi beklenen iki belediye daha sonra süreci yine yargıya taşıyacak. Tekrar 107 dönüm arazi ile ilgili yargı süreci başlayacak.


 
BENİM HAKKIM DEMİŞTİ?
Daha önce bakanlık tarafından yapılan işleme tepki gösteren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Orası Büyükşehir Belediyesi’nin malıdır. Hazine Müsteşarlığı bize dava açtı. Sonra ‘burası mera’ dedi. Mera davasını kazandığı için orayı terk ettik. Mera vasfındaki yerimi hazine önce alıp, sonra mera vasfından çıkardıktan sonra karayollarına veya şahsa verirse benim orada otomatik olarak hakkım doğar. Ben tapulu arazi ‘mera’ diye kaybettim. Mera vasfı kalktı, o zaman benim tapum gelecek. Oraya bir şey yapamazlar. Benim hakkımdır. Ben tasfiye ettim. Oraya şantiye binası yapacaktım. Dava kazanılınca elimiz önümüzde kaldık. Tapumuz var. Tapu geçerliyse mülkiyet varsa, mera diye kaybettiğim yeri karayolları ‘şantiye’ diye planlarsa gidip mahkemeden orayı üzerime kaydettiririm. Bizim orada çalışmalarımız oldu. Kaç defa gittim ben oraya. Bölgeyi çok iyi biliyorum” demişti.