HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
26 Eylül 2021 Pazar - 15:14

Büyükşehir'den tarıma can suyu... Süt İşleme Fabrikası yola çıktı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bayındır’da üreticiyi desteklemek amacıyla 100 milyonluk bütçe ile Süt İşleme Fabrikası’nın temeli atıldı. Son yıllarda kamu eliyle yapılan az sayıdaki tesislerden birisi olacak olan fabrikanın açılışına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, önümüzdeki yıllarda Büyükşehir'in üreticilere verdiği desteklerin iki katına çıkacağını belirtti. Genel Başkan Kılıçdaroğlu ise iktidar olmaları durumunda çiftçinin borçlarının faizlerinin silineceğini söyledi ve hiçbir üreticiye haciz gelmeyeceğinin garantisini verdi.

Büyükşehir den tarıma can suyu... Süt İşleme Fabrikası yola çıktı

Oktay GÜÇTEKİN/EGEDESONSÖZ- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi BAYSAN’ın süt işleme fabrikasının temel atma törenine katılmak için Bayındır’a geldi. Programa Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, CHP il ve ilçe yöneticileri ile vatandaşlar katıldı.

Bayındır-Ödemiş Yolu’nda 100 milyonluk bütçe ile yapılan tesis ile üreticilere alım ve satım garantisinin verilmesi amaçlanıyor. Son yıllarda kamu eliyle yapılan az sayıdaki tesislerde birisi olan fabrikanın günlük 100 ton süt işleme kapasitesine sahip olacak.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu açılışta yaptığı konuşmada gençlere seslenerek “Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak için sandığa ilk kez 6 milyon 300 bin genç gidecek oyunu kullanacak. 6 milyon 300 bin genç Türkiye’nin kaderini değiştirecek, Türkiye’ye bereket, demokrasi ve özgürlük getirecek. Buna inanıyorum” dedi.

ELİN OĞLU KAZANIYOR, BİZİM ÇİFTÇİ NEDEN KAZANMIYOR?
Türkiye’nin son yıllarda tarımda dışa bağımlı hale gelmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, “Üretmek kadar değerli, bir şey yoktur. Üretmek alın teri ve kazanç demektir. Üretmek sokakta başı dik gezebilmek demektir. Üretmek ülkemizin büyümesi ve kalkınması demektir ve dünyada söz sahibi olmamız demektir. Bize diyorlar ki batının egemen güçleri… Niye toprağı ekiyorsunuz? Siz eun mu lazım verelim. Buğday mı, et mi, saman mı lazım? Biz verelim. Bizim üreticimiz kazansın. E bizim üreticimiz ne olacak?  Kazanmasın. Bunu değiştireceğiz. Bu ülkenin kurucusu Atatürk ‘köylü milletin efendisidir’ der. Efendiliği bırakmadık. Her şeyi dışarıdan alıyoruz. Diyorlar ki çiftçinin durumu iyidir. E sen saraydan bakarsan çiftçinin durumunu göremezsin, anlayamazsın. Elin oğlu kazanıyor, bizim çiftçi neden kazanmıyor? Yeni bir stratejiyi hayata geçirmek istiyoruz. İktidar değiliz ama inşallah olacağız. Bütün büyükşehir belediye başkanları ve belediyelerimiz siz kazanasınız diye çalışıyorlar. Sizin çocuklarınız kazanacak ve daha iyi bir hayat standardı yakalayacak. Bir ülke üretirse, ihracat yaparsa güçlü olur. Konya ilimiz Hollanda büyüklüğünde. Arazi olarak Konya’dan küçük olan Hollanda yılda 180 milyar dolar tarım ürünü ihraç ediyor. Bizim ihracatımız 18-20 milyar dolar… Neden? Neyimiz eksik? Yanlış bir siyasetimiz var. Güzel bir siyaset ile kazanmamız mümkündür ve kazanacağız” şeklinde konuştu.

HARAM YİYENİN BURNUNDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİM
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye yüklenen Kılıçdaroğlu, “Adı tarım bakanı ve çiftçiyi şöyle tanımlıyor; çiftçi çok çok çalışır az az kazanır. Böyle bir tanım olabilir mi? Çiftçi zaten sabahtan akşama kadar çalışıyor. Neden az kazansın? Daha fazla kazanması lazım? Çiftçinin traktörüne devr-i iktidarımızda hiç kimse hiçbir güç haciz koyamayacaktır. Tarlasına haciz koyamayacaktır. Adamı perişan etmişsiniz, borç batağına sokmuşsunuz geliyorsunuz traktörünü alıyorsunuz. Açlığa mahkum ediyorsunuz. Haram yiyenin burnundan fitil fitil getireceğim. Herkes emin olsun. Halkın iktidarını kuracağız. Sizin bankalardan, tarım kooperatiften aldığınız kredilerin faizlerini ilk hafta sileceğiz. Adamı batırmışsınız zaten. Ana parayı taksitlerle alacağız” ifadelerini kullandı.

Açılışı yapılan tesisin hayırlı olmasını dileyen Kılıçdaroğlu, “Fabrika güzel bir şey. Ektiğiniz ürününü karşılığını buradan alacaksınız. Başkan çeşitli süt ve süt ürünlerinden bahsetti. İnşallah bu ürünleri tatmak bize de nasip olur. Fabrikada oturacağız, işçilerle üreticilerle sohbet edeceğiz. İnşallah şimdiden nasıl temelini atıyorsak yakın zamanda gelip kurdelayı kesip Nisan’da çalışacak burası… Süt üretimi nedir biliyor musunuz? Gelişmiş ülkelerde sabah sizin kapınızı sütçü çalar ve sütü kapıya bırakır. Bizde ise sabahın köründe polis gelir kapıya vurur ve içeridekileri tutuklayacağım, gençleri gözaltına alacağım derler. Neden, bir tweet atmış diye. Buna da son vereceğim. İstediğiniz gibi tweet atabilirsiniz. Bu memlekete huzuru, barışı, bereketi getireceğiz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye inşa edeceğiz. Güvenin bize, Türkiye’yi gerçekten çağdaş uygarlığın ötesine taşıyacağız. Sizlerin desteği ile yapacağız” dedi.

BİZ ÜLKE TOPRAKLARIMIZIN BU SESSİZ İŞGALİNE BAŞKALDIRDIK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Tarımı vizyonu ile ilgili geniş bir bilgilendirme yaptı. Soyer yaptığı açıklamada “Tarım, İzmir ve Türkiye’nin can damarı… Anadolu ve Trakya binlerce yıldır atalarımız doyurduğu gibi şimdi bizi besliyor. Biz korudukça bu topraklar çocuklarımızın da rızkını verecektir. Türkiye’de tarım 20 yıldır küresel tarım şirketlerinin isteğine göre şekilleniyor. Yakın zamana kadar çeşit çeşit atalık tohumlarını serptiğimiz vatan toprağına artık ithal tohumları ve ilaç diye satılan zehirleri saçıyoruz. Kuraklık ve yoksulluk biçiyoruz. Biz ülke topraklarımızın bu sessiz işgaline başkaldırdık. Birkaç holdingleşmiş tarım şirketi yerine yüzbinlerce üreticimizi destekledik. Tohumundan gübresine ithalata dayalı bir düzen yerine yerli ve milli bir tarım ekonomisi kuruyoruz. Bu iddianın tam merkezinde tarımsal planlama için kurduğumuz yeni kurum ve kurallar yer alıyor. Büyükşehir, Türkiye’de ilk defa tarımsal stratejik planlama sistemini kurdu. Bu sistemi kurmamızın nedeni çok basit… Çiftçimizin kaderine terk edilmediği ve kendini güvende hissettiği bir gelecek tesis etmek. Köylümüzün neyi/ne kadar ekeceğini, neye/ne kadar harcayacağını, ürününü kime/kaça satacağını ve günün sonunda cebine ne kalacağını bildiği planlı bir ekosistem kurmak. Çiğli-Sasalı’da kurduğumuz Tarımsal Araştırma Geliştirme Merkezimiz İzmir Tarımı için kısa, orta ve uzun soluklu stratejik planlar yaparken aslında Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmiş oluyor. Bu merkezde koordine edilen İzmir Tarımı sistemi ile tohumun tarlaya düşmesinden satışa, ihracat ve kırsal turizme uzanan 6 ayaklı bir planlama dahilinde yapılıyor. Bir yandan İzmir Tarım Geliştirme Merkezimiz üretimin AB Yeşil Mutabakat Düzenlemesi ile uyumlu yerel kullarını tarif ederken diğer yandan Büyükşehir Belediyesi ve iştirakimiz BAYSAN alım ve satış garantisi vererek üretimi doğrudan destekliyor” dedi.

DÖKME ÜRÜN DÖNEMİNİ KAPATIYORUZ, KATMA DEĞERLİ TARIMI DESTEKLİYORUZ
İhracatı yükseltecek ve iklim değişikliğine uygun ürünler yetiştirilmesi için çaba harcayacaklarını söyleyen Soyer, “İklim krizinin ülkemizdeki en ciddi sonucu su kaynaklarındaki hızlı azalma. Hal böyleyken Türkiye’deki suların yüzde 77’si tarımda kullanılıyor. Üstelik çoğu vahşi sulama ile elde edilen ürünlerden çiftçimiz zarar ediyor ve köylerini terk ediyor. Türk tarımı hem yoksulluğun hem de kuraklığın içine sürükleniyor. İzmir Tarımı, buradan hareketle su kaynaklarını minima tüketen atalık tohumları ve yerli hayvan ırklarını destekliyor. İhracatı destekleyecek yüksek nicelik ve niteliğe sahip iklimle uyumlu 5 ürün sınıfı belirledik. Tümü yerli tohum ve yerli ırklardan oluşan bu tarımsal mozaiğin birinci ayağı mera hayvancılığı. İkincisi tarım ve baklagiller. Üçüncüsü zeytin ve zeytin yağı. Dördüncüsü üzüm, incir ve badem gibi susuzluğa dayanıklı meyveler. Beşincisi ise kıyı balıkçılığı. Bunların tamamı İzmir’in küçük üreticileri tarafından yüksek miktarlarda zaten üretiliyor. İzmir Tarımı ile cefakar üreticimizin alın terini Anadolu tarımının genetik mirası ile yeniden buluşturarak güçlü bir tarım ekonomisi inşa ediyoruz. Bunu yaparken üretim koşullarını tüketicinin beklentilerine göre yeniden düzenliyoruz. Dökme ürün dönemini kapatıyoruz, katma değerli tarımı destekliyoruz. Bunun için üreticimizin toprak ve su kadar bilgi ve teknolojiden beslenmesine imkan sağlıyoruz. Bir yandan kırsaldaki İzmirlilerin ekmeğini büyütüp diğer yandan şehir merkezindeki milyonlarca vatandaşımızın sağlıklı ve ekonomik gıdaya ulaşımını sağlıyoruz. Başka Bir Tarım Mümkün ifademiz işte bu tanımın tarifidir” ifadelerini kullandı.

ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA BU DESTEKLERİ İKİYE KATLAYACAĞIZ
Temeli atılan Bayındır Süt Fabrikası’nın önemine değinen Soyer, “Günde 100 ton süt işleyeceğimiz bu fabrika ile dökme ürün dönemini bir kenara bırakarak katma değeri yüksek çok sayıda ürün elde edeceğiz. Fabrikamız son dönemde kamu eli ile kurulan fabrikalardan en büyük tarımsal işletmelerden birisi olacak. Böylece piyasadaki süt ve süt ürünleri fiyatlarını regüle ederek hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacak. Küçük Menderes’in üreticileri kimsenin ucuz dökme ürün tedarikçisi değildir ve olmamalıdır. Kendi toprağının ve milletinin efendisidir. 100 milyon liralık bu yatırımı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘efendimiz’ dediği köylülerimize layık olabilmek için kuruyoruz.  İzmir Tarımı, tarım ekonomisini desteklemenin yanında tarımın yegane var oluş kaynağı olan toprak ve su kaynaklarının korunması çalışmalarını da kapsıyor. Temmuz ayında Gediz Havzası’nı karış karış gezerek bir eylem planı hazırladık. Büyükşehir Belediyesi tarımsal üretimi desteklemek için son iki yılda tahsis ettiği miktar 906 milyon TL. Bunun yakşalık 3’te 1’i bugün temelini attığımız Süt İşleme Fabrikası gibi katma değer odaklı çalışmalar için yapıldı. Geri kalanı ise doğrudan üreticimizin hanesine giren ürün alımlarıdır. Size söz veriyorum; önümüzdeki yıllarda bu destekleri ikiye katlayacağız.  İzmir’de çiftçimizle kurduğumuz yol arkadaşlığının Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun sayenizde daha da güçleneceğine ve ülkemizin tamamına yayılacağına bütün kalbimle inanıyorum” şeklinde konuştu.

 
Rotary'den Delta Havzası'nda temizlik harekatı
 
İzmir'de köpekler podyuma çıktı
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ne köylüymüş yahu 27 Eylül 2021 Pazartesi 11:59

Köylere aktarma hakkı verilmemeli! Tarlasında çalışan adamla şeyine zift sürülmüş gibi telaş içinde işine, okuluna yetişmeye çalışan şehirli aynı şartlarda mı kardeşim? Ben domatesi 7 liradan yiyorum, sen bajhçenden değilse pazardan üç liraya alıyorsun! Ne eşitliği, hangi eşitlik! Benimn iş garantim yok, sen daha üretmeden ürettiğini satma garantisine sahipsin! Ne eşitliği? Kalkmış bir de 120 dakika istiyor! Nereye gidecen 120 dakikada? İzban Selçuk, Torbalı yolcu sayıları ortada! Daha neymiş aktarma! Yok aktarma filan!

Yorumu oyla      2      3  
İLGİNÇ 26 Eylül 2021 Pazar 18:48

baysan aş yi google den yada yandex ten araştırmak izmirlinin görevi...

Yorumu oyla      4      3  
Beyin Bedava 26 Eylül 2021 Pazar 18:43

dünyada hangi köye aktarma hakkı var?

Yorumu oyla      5      5  
ABY 26 Eylül 2021 Pazar 17:29

Küçük Menderes ovası sütçülük açısından kapasitesinin üstüne çıktı. Artık bu bölgede sütçülüğe daha fazla destek verilmemelidir. Burada meralar az. Hayvancılık ve süt üretimi Doğu Anadolu da teşvik edilmelidir. Doğu Anadolu da mera çok, yem çok, su çok. Küçük Menderes ovasında yeraltı su seviyeleri 200 mt lere inmiş durumda. Ova da su yok. Sütçülük artarsa sılaj ekimi, dolayısıyla su tüketimi artacak. Mera az olduğundan dışardan gelen veya ithal edilen yemle inekler beslenecek. İnekler çiftliklerde yemle beslenip, süt üretilecek. Doğal beslenme çok az olacak. Küçük Menderes ovasında artık susuz tarım, damla sulamalı tarım, az suya ihtiyaç duyan tarım yapılmalıdır. Bu arada bu bölgedeki fabrikaların yeraltı su tüketimleri de çok yakından takip edilmelidir. Su israfının önüne geçilmelidir. Suya, toprağa sahip çıkılmalı, Üretim planlı ve verimli olmalıdır. Unutmayalım gelecekte önümüzde İKLİM KRİZİ VAR.

Yorumu oyla      11      3  
Kamu eli 26 Eylül 2021 Pazar 15:41

Köylüye toplu taşımada merkez ilçelerde verilen 120 dk. aktarma hakkını vermiyorsunuz . Köylüyü toplu ulaşımda sembolik bir ücretle taşımanız gerekirken , aktarma hakkını bile çok görüyorsunuz . Köylü hakkında söyledikleriniz ile uygulamalar birbiri ile uyuşuyor mu ?

Yorumu oyla      4      9  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Konak'ta amatöre can suyu
Pandemi önlemlerinden en çok etkilenen kesimlerden Amatör Spor Kulüplerinin ...
Karabağlar'da amatör spor kulüplerine coşkulu açılış
Karabağlar Belediyesi'nin nakdi yardım yaptığı ilçedeki amatör spor kulüplerinin ...
Hanka Paldum kardeşlik festivali için sahnede
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 15’inci kez organize ...
 
Başkan Soyer de altına imzayı attı... 11 büyükşehir belediyesinden 5 önemli karar!
Hatay'da 13.'sü gerçekleştirilen Büyükşehir Belediye Başkanları Buluşması'ndan ...
İzmir Oyun Festivali coşkusu devam ediyor!
Avrupa ve Orta Doğu'nun ilk ve en büyük oyun festivali olan “İzmir Oyun ...
İzmir'de kardeşlik festivali zamanı!
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen “15. Balkanlılar ...
 
Karşıyaka'da ‘Aktif Okuma Atölyesi’ açılacak
Karşıyaka Belediyesi, lise ve üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanan ...
Akıllı köpekler alkışları topladı
İnsanlığın kadim dostları akıllı köpekler Fuar İzmir’de sahneye çıktı. ...
Aydın Büyükşehir'in sanat kursları kayıtları başlıyor
Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin sanat dolu kursları başlıyor. Her yaş ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
80’lik güzeller zamana nasıl ‘dur’ dediler?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
En popüler üçüncü içecek
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler (2)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva