HABERLER>GÜNCEL
3 Temmuz 2020 Cuma - 11:25

Burak Oğuz tahliye edildi!

Urla Belediye Başkanı iken FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen CHP’li Burak Oğuz için mahkeme kararını verdi. Oğuz'a 6 yıl 3 ay hapis cezası verilirken mahkeme Oğuz'un yattığı süreyi dikkate alarak tahliye kararı verdi. Oğuz için ayrıca yurt dışına çıkış yasağı da konuldu.

Burak Oğuz tahliye edildi!

Ender ALDANMAZ/EGEDESONSÖZ- Urla Belediye başkanı iken hakkında yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen Burak Oğuz hakkında karar verildi. Burak Oğuz'a "terör örgütü üyeliği" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Mahkeme Oğuz'un yattığı süreyi dikkate alarak tahliye kararı verdi. Oğuz için ayrıca yurt dışına çıkış yasağı da konuldu.

EŞİ BURCU OĞUZ: TAHLİYEYE SEVİNDİK, CEZAYA ÜZÜLDÜK

- CHP'Lİ YÜCEL: URLA’DAKİ KAYYUM UYGULAMASI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

MAHKEMEDE NELER YAŞANDI?
Oğuz, SEGBİS sistemi aracılığı ile cezaevinden 8. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin karşısına çıktı.

Savcılığın “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla cezalandırılmasını istediği Oğuz, savunmasında ilişkilerinin terör değil ticari olduğunu anlattı.

İŞTE SAVUNMASI!
Burak Oğuz mahkemede hakkındaki iddialara ilişkin geniş bir savunma yaptı. Oğuz savcılığın “cezalandırılmalıdır” şeklindeki kanaatini reddetti. 

Oğuz, “Suçlamaları kabul etmiyorum. İlişkilerim ticaridir .Bu yapıyla bağlantım yoktur.Mali Müşavir Yılmaz Serdaroğlu’nun iddia ettiği Cevdet Özen denilen kişiyi tanımıyorum. Seçim dönemlerinde birçok kişiyle görüşmüşümdür.

HTS kayıtları konusunda birçok yanlış bilgi var. Muhasebeciliğini yaptığım şirketlerin ticaret sicil kayıtlarındaki evraklarını size teslim ettim. 2011 yılında muhasebesini bıraktığım bir şirkete 5 yıl sonra ortak olan kişilerin bağlantıları nedeniyle suçlanıyorum. Böyle bir şey olabilir mi? Yen-Bu Şirketi ve Mehmet Timuroğlu konusunda açıklamalar yapmıştım. 14 yıl önce muhasebesine baktığım kişilerin ilişkileri önüme getiriliyor” dedi.

ÇİÇEK’İ 2 KEZ GÖRDÜM 
Oğuz, mahkemeye banka dekontları ve savunmaya ilişkin belgeleri de teslim ettiğini söyledi. Oğuz, “Bayrock Şirketi’nin kuruluşunu ben yaptım. Daha sonra şirketi Bayrak Doğal Taş Şirketi’ne çevirdik. Hakan Çiçek (Akıcılar Hava Üssü’ndeki FETÖ imamı) ile ilk görüşmem 2012’de oldu. Daha sonra hiç görmedim. HTS kayıtlarına göre 2014’te telefonla görüştüm. Yüz yüze iki kez sadece devir işlemleri için bir araya geldim. Kendi ifadeleri de var. Bütün ilişkim ticaridir. Başka bağım yok” diye konuştu.

TEK TEK ANLATTI 
FETÖ ile irtibatlı olan bazı isimlerle ilişkisi olduğu iddialarına yanıt veren Oğuz, “Birçok kişinin işlerini vekaletname ile yaptım. Aynı durum İsmail Kokuroğlu ve Ayhan Kurt için de geçerlidir. Dış ticaret uzmanıyım. Birçok Avrupa ile bağı olan şirketlerle çalıştım. Bazıları ile ayrışmalarımız oldu. Borçları olanlara ihtarname bile gönderdim. Şirketin ortaklarıyla örgüt ilişkim yoktur. Ercan Aldemir ve Lokman Uçan (emniyet mahrem imamları) konusuna da değineyim. Muhasebesine baktığım şirketlerin ortaklarıydı. Bazı şirketleri birlikte kurduk. Kuruluş tarihler de bellidir. Hükümet hibe, teşvik ve primlerle ilgili kararlar aldı. Pazar oluştu. Kamu ve özel şirketlerde çalışanlar hücum etti. Bu işlerden birisi de bu kişilerle yaptığım iştir. Biz teşvik konusunda sözleşme yaptık. Kendilerine telefon hattı alıp verdim. Bu kişilerle görüşmem Mayıs 2017’dir. Daha sonra haklarında yakalama kararı çıkmış. Ben bu isimlerle 2018’de sözleşme yaptım. Bu isimlerin durumunu bilsem zaten sözleşme imzalamam. Hayatın olağan akışına aykırıdır. Tamamen teşvik amaçlı ticari bir iştir. Bizim iş ortaklığı protokolümüz vardır. Biz, protokolü de bulup mahkemeye teslim ettik. Delil olarak sunduk. Ben daha önce de teşvik işlemi yaptım. Biz bu süreçte para kazandık. Savcılığın ‘ilişki ticari değildir’ iddiasını kesinlikle ret ediyorum. Bu süreçte 179 bin TL para kazandık ve aynı zamanda bir çok ilişki kurduk. Lokman, kendisini benimle Ercan’ın tanıştırdığını, benim orada toplantılar yapmadığımı, başka muhasebecilerle çalıştıklarını, üzerine hat verildiğini anlattı. Zaten ben aramızdaki sözleşmeyi size verdim. Benim hayatım söz konusudur. Bizim sözleşme tarihimiz 24.04.2018’dir. Hakkında yakalama kararları olduğunu bilmek kendimi ateşe atmaktır.. Bunu nasıl yapabilirim? İmkansız” ifadelerini kullandı. 

Kendisinin tanınmış ve bilinen isim olduğunu anlatan Oğuz, “Haberlere konu oldum. Gazetelerde, TV’lerde yayınlar yaptım. Ropörtajlar yaptım, makalelerim yayınlandı. Birçok kişi ile görüştüm. Sayısını bile hatırlamıyorum” dedi.

Oğuz, mali müşavir Yılmaz Serdaroğlu’nun “AK Partili ve siyasi” olduğunu söyledi. Oğuz, “Tamamen karalama yapıyor. Mış, muş açıklamasından başka bir şey yok. Beni, Cevdet Özen'le bağlantılı hale getirmeye çalışıyor. Mahkeme heyeti olarak sorular sordunuz. Siz, ‘ismi Cevdet Özen mi verdi’ diye sordunuz. O da ‘hayır’ dedi. Nedense tüm FETÖ’cü mali müşavirlerin isimlerini kendilerine veren kişi benim adımı vermiyor. Ben oda seçimlerine çalıştım. Tamamen gruplar arasında siyasi çatışmalar konusunda değerlendirme yapıyor” dedi. 

SİYASİ AÇIKLAMA YAPIYORLAR
Hakkında iddialarda bulunan isimlerin siyasi olduğunu söyleyen Oğuz, şunları söyledi. Oğuz, “İlk şirketimi kurduğumda ofiste yatıp kalkan birisiyim. Kendi tırnaklarımla kazıyarak buralara geldim. Ofiste yattığım, otobüs param olmadığı zamanlar oldu.  Melih Çamkıran’ın hakkımda “FETÖ imamı” söylemi yalandır. Ben abi, imam değilim. Sohbet hocalığı yapmadım. Tamamen esnaf ilişkisi ve ortamdan gelen diyaloglardır. Önder Şengüler de Urla AKP’nin yöneticiliği yapmıştır. Urla AKP İlçe eski Başkanı olan tanık Tarkan Bakırlı da bu isimle akrabadır. Bakırlı, aktif siyasi bir yaşamı olan kişidir. Ben bu kişinin 5 yıl boyunca muhasebesine baktım. Sürekli bir aradaydık. Kendisi ve akrabası dahil 4 şirketlerinin muhasebesini bana verdiler. Benimle husumetlidir. Mahkemeye bile gelmemiştir.

Mutlu Tuncer ile kampanyada beraber çalıştım. Para istedi, vermeyince şantaja başladı. Haksız olmasına rağmen 30 bin lira para verdim. Kendisiyle ticari ortaklığım söz konusu oldu. Ege Ekspres Gazetesi’ni beraber kurduk. Orada sorunlar yaşadık. Kendisi CİHAN Haber Ajansı ile çalışma kararı alan kişidir. Gazete olarak kararı o verdi. 

30 Haziran 1991 yılında 16 yaşında kardeşimi gölette boğulduğunu için kaybettik. Aile ilişkimiz bozuldu. Annemle babam ayrıldı.  Babamla ilişkilerimiz üzerine iftiralar attılar. Babamı öne sürdüler. Babamın da beni istemediğini söylediler. Bu isimler Pencere Gazetesi’ne kaynak aktarmadığım için bana saldırdılar.Babam, hem Mutlu Tuncer hem de Önder Şengüler hakkında dava açtı.  Zaten gelip kendisi de burada açıklamalarda bulundu” dedi.

ABDULLAH GÜL DE VARDI
Afrika ziyaretlerinin hatırlatılması üzerine Oğuz, “Ben Afrika aşığı birisiyim. Afrika ile bağlantım olması için İGİD’e gittim. Adresi öğrenip kendim buldum. Bunların FETÖ ile bağlantısı olduğunu bilmiyordum. Zaten eski Başkan Mustafa Özkara beyanlarında beni tanımadığını söylemiştir. Ayrıca Yen-Bu Şirketi ile bağı olan Refik Uzun da açıklamalarda bulundu. Benim dönemin başkanı Mehmet Timuroğlu’nun nasıl mali müşavirlikten azlettiğini kendisi de söyledi. 

Ayrıca yurt dışına da gittim. İş dünyasından da çok sayıda kişi vardı. Bu örgütsel değil, ticari ziyarettir. Aynı uçakta haklarında FETÖ soruşturması olan kişiler önüme getirildi. O uçakta dönemim Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bakan Selma Aliye Kavaf gibi isimler de vardı”

İL BAŞKANIM BİLİYOR
Oğuz, ayrıca üye ve derneklere ilişkin bilgiler de verdi. Sadece İGİD ve İZDİM gibi FETÖ bağlantılı şirketlerin kayıtlara geçtiğini diğerlerinin görünmediğini anlatan Oğuz, “Süreci en başından beri partim biliyor. Özellikle Mutlu Tuncer’in iddiaları, para talebi konusunu CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’e anlattım.  Kendisi de zaten burada tanık olarak açıklamalarda bulundu.  Hakkımdaki iddialar dedikodudur. 26 tanık dinlendi. Aleyhte konuşanlar rakiplerim ve siyasilerdir. Bu durum kabul edilemez.  Benim CHP içine gizlice girdiğim iddia edilmektedir. Bu yalandır. En yüksek oyu alan kişiyim. Küçüklüğümden beri Urla’da yetiştim. Kendimi bildiğimden beri CHP’liyim. Siyaseti gizli saklı değil aktif yaptım. Bulunduğum her yerde CHP ilkeleriyle hareket ettim. Partimi temsil ettim. Bir Allah’ın kulu çıkıp aksini iddia edemez. Bu ne siz ne de başka bir güç değiştiremez. Anamın ak sütü gibi helal oyları seçimlerde almış birisiyim. İşyerim, CHP il ve Konak ilçe başkanlığım ve İGİD adresleri aynı yerlerdedir. Gizli saklı bir şey yapmadım. Ben, Konak’ta dönemin İlçe Başkanı Aytekin Tunus’un yönetimindeki partiye gidip geldim. Orada görevler aldım” açıklamasında bulundu. 

AVUKATLAR SAVUNMA YAPTI
Burak Oğuz’un avukatı Hüseyin Kelleci savunmasında müvekkilinin FETÖ irtibatına ilişkin bağlantısının örgüt değil ticari bağlantı olduğunu anlattı

Avukat Kelleci,  “Müvekkilimiz sohbet hocası değildir. Hakkındaki iddialar ağırdır. Suçlama yapan isimler siyasi kimliği olan kişilerdir. HTS kayıtları ortadadır. Birçok isim müvekkilimizi görmeden iddialarda bulunmuştur. Örgüt üyeliğine ilişkin emare yoktur. Toplu hareketi yoktur. Bank Asya’da kaydı bulunmamaktadır. Müvekkilimizin ofisinde Afrika ikonları doludur. Biz ofis görüntülerini de size sunduk. Gittiği her zaman oradan eşyalar getirmiştir. Kendisi en yüksek oyla seçilmiş bir dünya insanıdır. Aktif ve sosyal bir yaşamı vardır. Tahliye talep ediyoruz” dedi.

Avukat Umut Köroğlu da yaptığı açıklamada, iddianame ve mütalaada yer alan “renklendirme yöntemiyle organize bir şekilde FETÖ örgütü içinde yer almıştır” ibaresi bulunuyor. Biz geniş savunmalar yaptık. Kendisiyle ilgili yazılı ve görsel basında “renklendirme” vurgusu yapıldı. Renklendirme emniyet mahrem yapılanmasıyla ilgilidir. 17-25 Aralık sürecinden sonra yaşanan süreci ifade eder. Tarih dikkat çekicidir. Bizim Burak Oğuz ile ilgili mevzuya baktığımızda “dini sohbet, az sayıda muhasebe defterleri ve yurt dışı ziyaretleri” anlatılmış. Burak Oğuz renklendirme sistemi içine girmiyor” dedi. 

Burak Oğuz’un tutuklanmasına dayanak olan evrakların Gazeteci Mutlu Tuncer’in yazıları ve Melih Çamkıran ile Önder Şengüler arasındaki telefon görüşme kayıtları olduğunu söyleyen Av. Köroğlu, “Burak Oğuz toplantılara faal değildir. Komşuluk ve yakın arkadaş ortamı buluşmasıdır. Kendisi hakkında en ağır ifade veren Melih Çamkıran bile bir örgütten bahsetmemiştir. 2004 yılındaki ‘komşu sohbeti” cemaat bile değildi. Adı bile yoktu. Sonrasında bir örgüt oluşumu ifade edildi. Sadece 5 ay süren sempati boyutundaki sohbet yargıdaki cezalandırmaya dayanak olacak sohbet değildir. Yeter delil anlayışını kabul etmiyoruz” diye konuştu. 

Köroğlu, Oğuz’un yurt dışı ziyaretlerine ilişkin de konuşurken, “Burak Oğuz 400 kişilik uçakta kim olduğunu bilemez. Kayıtlara bakalım. Hepimiz bir yere gidiyoruz. Yan delillere bakmak gerekmez mi? HTS kayıtları alınsa bile bu delil sayılmaz. 2004’ten beri 180 FETÖ irtibatı tespit edilmiş. Bu adamın telefonunda 9 bin kişi var. 180 arama yüzde 2’ye tekabül eder. Bu nasıl bir delil olabilir. Birisi arıyor ‘davam var, cezam var’ deniliyor. Bence sadece Burak Oğuz değil herkes için araştırılsa bu yapıya yakın kişiler tarafından arandığı ortaya çıkacaktır. İddianamede 450 şirketten sadece 8 tane şirket adını bize sormuşlar. Aynı yerde toplanmış olmaları, baz verileri alınmış olması gerekmez mi? Sadece noterde bir araya gelmişler. Buraya adam gelmiş, mahkeme huzurunda (Yılmaz Serdaroğlu) saçı bağlı, yarı şortlu ‘duydum’ diye açıklamalar yapıyor. Kendisi İGİD’e örgüt üyeliğinden değil merakından üye olmuş bir isim. Dernekte defterleri elinden alındı. Neden?  Referandumda ‘hayır’ diyen Burak Oğuz ile bu örgüt karşı karşıya geldi. Burak Oğuz’un ByLock kaydı yok, banka kaydı bile yok. Çocukları okullara gitmemiş. Yargıtay’ın kararları var. 2013 yılı bir net sınırdır. Hizmet sektöründe olan insanlar bu anlayışla mağdur olur. Benim de avukatlık ofisine onlarca kişi geliyor. Hepsine sabıka kaydı soramam ki. Şu olayları yaşadıktan sonra üzerime kayıtlı olan ama avukat arkadaşların kullandığı dört telefon hattını geri aldım. Niye? Çünkü müvekkilim ofisinde teşvik için sözleşmeyle çalışan mahrem imamlara telefon vermekle suçlanıyor. Biz, tanık beyanlarıyla protokolü mahkemeye teslim ettik. İddiaların hepsine karşı ispatla yanıt verdiğimizi düşünüyorum. 2012’den önceki sohbet, dernek üyeliği, HTS kaydı baz alınmalıdır. Müvekkilim yüzde 70 oy alarak seçildi. Sabıka kaydı yok. Soruşturma başladığında kendi gelip ifade verdi. Kaçma şüphesi yoktur. Burayı geçemezsek üst mahkemelerden geçeceğiz. Beraat edeceğine inancım tamdır. Tahliyesini talep ediyoruz”  dedi.

Burak Oğuz ise "çoluk çocuğumdan ayrıyım. Bu hayatın tekrarı yok, mağdurum. Suçsuzum. Tüm ilişkilerim ticaridir. Hayatımın olağan akışında bir zaman bu yapıyla yolun kesişmiştir ama bu ilişki ticaridir" dedi.

 
Çiğli'de evde temizlik projesi yeniden başladı
 
Survivor Parviz'den canlı yayında Barış itirafı!
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
3 Temmuz 2020 Cuma 16:34

Akp'de 1 tane Fetöcü yok, muhalefetin tamamı Fetöcü öyle mi? Kimi kandırıyorsunuz diyeceğim ama sizden her şey beklenir. Çamur at, izi kalsın politikanız bir gün size de döner...

Yorumu oyla      5      3  
Sultan Çınar C.H.P urla yönetim kurulu üyesi 3 Temmuz 2020 Cuma 15:54

Başından Beri Burak Başkanımızın suçlu olduğuna hiç inanmadım partimizi ve başkanımızı böyle ipratmaya kimsenin hakkı yok başkanımıza çok geçmiş olsun

Yorumu oyla      6      3  
Fikret ASLAN 3 Temmuz 2020 Cuma 13:38

AKEPE'de bir tek Fetöcü yokmuş ya bizde buna inandık... AKEPE'ye göre muhaliflerin hepsi ya Fetöcü ya da terörist. Bizde bunu yiyoruz... Ancaaaak biz AKEPE'nin ne olduğunu çooook iyi biliyoruz.

Yorumu oyla      9      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
4 bin lira maaşla çalıştıracak çoban bulamıyorlar
Kayseri'de, yayla sezonun açılmasıyla birlikte Erciyes Dağı eteklerine ...
Milli Emlak İl Müdürlüğü'ne operasyon!
Milli Emlak İl Müdürlüğü'ne düzenlenen operasyonla aralarında Milli Emlak ...
Gözyaşlarına boğuldular
Diyarbakır-Şanlıurfa yolunda, kontrolden çıkan TIR, park halindeki hafif ...
 
Meclis TV çalışanının Korona testi pozitif çıktı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Meclis TV çalışanında koranavirüs ...
Polis engelledi... Bankları CHP'li vekiller taşıdı
Çankaya Belediyesi'nin, Meclis kapısında bekleyen baro başkanlarına gönderdiği ...
İzmir'de 6 katlı binada çıkan yangın paniğe neden oldu
İzmir'in Çiğli ilçesinde bir sitedeki 6 katlı apartmanın ikinci katında ...
 
Mehmet KARABEL yazdı... Kavuran sıcaklar deprem tetikçisi mi?
Mehmet KARABEL yazdı... Kavuran sıcaklar deprem tetikçisi mi?
Sivas Katliamı 27. yıl dönümünde İzmir'de anıldı
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 33 aydın ve sanatçının öldürüldüğü Sivas ...
İzmir'de o bölgede yine yangın!
İzmir'de geçen yıl Menderes ilçesinde yaşanan büyük yangının gerçekleştiği ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çoban ateşini 'topuklu' yaktı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva