HABERLER>SAĞLIK
5 Ocak 2012 Perşembe - 09:34

Bebeğin hareketlerini dikkatle incleyin

3-4 aylıkken oyuncaklara uzanma, 6-7 aylıkken oturma, 10-14 aylıkken yürüme bebek gelişiminde önemli dönüm noktalarını oluşturuyor. Uzmanlar, bu hareketlerde normal gelişim göstermeyen çocuklarda serebral palsiden şüphelenmek gerektiğini söylüyor.

Bebeğin hareketlerini dikkatle incleyin

İSTANBUL - Serebral palsi; henüz gelişimini tamamlamamış beyinde, doğum öncesinde, sırasında ve sonrasında meydana gelen bir durum. Postür ve kas gerilimi bozuklukları ile karakterize bir hastalık olan SP ayrıca konuşma, görme ve işitme bozuklukları gibi çok çeşitli problemlere neden olabiliyor.

Kocaeli Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erbil Dursun, serebral palsinin özellikle kas kontrolü ve vücut hareketlerinin kaybıyla karakterize olduğunu belirtiyor.

Serebral palsinin nedenlerini; doğum öncesi nedenler, doğum esnasındaki nedenler ve doğum sonrası nedenler olarak ayıran Prof. Dursun, hastalık etkenleri hakkında şunları söylüyor: “Erken doğum ve düşük doğum ağırlığı en önemli doğum öncesi nedenler arasında bulunmaktadır Doğum kilosu 1500 gramdan düşük olanlarda normal doğum ağırlıklı olanlara oranla serebral palsi riski 25 kat daha yüksektir. Doğum esnasındaki nedenlere kafa travması veya beynin oksijensiz kalması (asfiksi) örnek gösterilebilir. Ancak yeni yapılan çalışmalarda doğum asfiksisinin pek çok olguda serebral palsiye neden olmadığı bildirilmektedir. Asfiksi beyin bozukluğuna neden olmayıp, beyin bozukluğunun bir göstergesi olarak doğum sırasında gelişebilmektedir. Serebral palsili olguların az bir kısmında bebeğe oksijen sağlayan plasentanın anormalliklerine de rastlanmaktadır. Doğum sonrası nedenler içinde beynin oksijensiz kalması (zehirlenme, boğulma gibi nedenlerle), kafa travması veya beyne zarar veren menenjit gibi enfeksiyonlar örnek gösterilebilir.“

BELİRGİN BELİRTİLER KASLARDA ORTAYA ÇIKIYOR
Hastalıkta en sık görülen belirtiler; spastisite (kasların aşırı kasılması), paralizi (felç), havale, konuşma bozukluğu ve denge bozukluğu olarak sıralanıyor. Prof. Dursun, “Çocuğun normal gelişiminde önemli dönüm noktaları oyuncaklara uzanma (3-4 aylıkken), oturma (6-7 aylıkken) veya yürüme (10-14 aylıkken) gibi motor fonksiyonlardır. Çocuğun yaşına göre bu hareketler normal bir gelişim göstermezse aile serebral palsiden şüphelenmelidir” diyor.

Çocukluk çağının en sık görülen nöromusküler (kas ve sinir) hastalığı olan SP, yaklaşık her 2000 çocuktan 5’ini etkiliyor. Prematür doğumların ise yüzde 15’ini etkiliyor.

SEREBRAL PALSİNİN ÇARESİ VAR MI?
Prof. Dursun’a göre, serebral palsi, tedavi ile tamamen iyileşemez ancak belirtileri hafifletilebilir. Tedavinin konunun uzmanı, tecrübeli bir ekip tarafından yapılması büyük önem taşıyor. “Aksi durumda tedavilerden bir yarar sağlanamayabilir. Aşağıda belirtilen ve özellikle serebral palsi ile uğraşan uzmanlardan yardım almak gerekir” diye konuşan Kocaeli Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erbil Dursun, serebral palsi tedavisinde dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında şu bilgileri veriyor:

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon hekimi (fiziyatrist): Kas-iskelet sistemini ilgilendiren problemlerin çözümü, kas gerilimlerinin tedavisi, hareket bozukluklarının tedavisi, takibi ve desteklenmesi, yürümenin tedavisi ve takibi gibi konularla ilgili çalışmalar yapar.
Ortopedist: Gerektiğinde serebral palsili çocuğun operasyonunu yaparak hareket tedavisi ve gelişimine katkıda bulunur. Ancak cerrahi girişim kararı çok titizlikle ve ekip elemanlarının ortak kararı ile alınmalıdır.
Fizyoterapist: Hareket bozukluklarını düzeltmek için çeşitli egzersiz programlarını düzenler.
İş uğraşı terapisti: Günlük yaşamda, okulda veya işte serebral palsililerin daha bağımsız olmaları için çalışır.
Konuşma terapisti: İletişim problemlerinin terapilerinde rol alır.
Sosyal hizmet uzmanı: Ailenin özürlülere ait toplumsal kaynaklara erişimine yardımcı olur.
Psikolog: Serebral palsi stresiyle baş etmede hasta ve yakınlarına yardımcı olur.

SEREBRAL PALSİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Mevcut tedaviler ile hastalığın neden olduğu bulgular hafifletilebilir, çocuğun bağımsızlık düzeyi arttırılabilir, bakımı kolaylaştırılabilir. Her çocuk için tedavi hedefleri farklı olup tedavi seçenekleri de farklıdır. Hastalıkta uygulanacak birçok tedavi yöntemi mevcuttur. Önemli olan, çocuğa o dönemde en uygun ve gerekli olan tedavi seçeneklerinin doğru şekilde uygulanmasıdır. SP için çeşitli ilaç tedavileri verilebilir, egzersiz ve fizyoterapi yöntemleri, iş ve uğraşı tedavisi, ortez uygulamaları yapılabilir. Botulinum toksin tip A uygulamaları tedavide merkezi bir öneme sahiptir. Ancak botulinum toksin tip uygulamaları, çok detaylı postür/yürüme analizlerinden sonra doğru kaslara tecrübeli hekimlerce yapılmalıdır. Aksi takdirde bu uygulamalar çocuğa yararlı olmayabilir. Ayrıca aktivite temelli tedaviler, vücut ağırlığı destekli yürüme bandı eğitimi, hippoterapi (atla terapi), transkraniyal elektrik tedavisi, nörofeedback (nörogeribildirim), seri alçılamalar, kinezyo-bantlama gibi yeni tedavi yöntemleri mevcuttur. Çocuğa hangi tedavilerin uygulanacağına titizlikle karar verilmelidir.”

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ekmekte daha az tuz daha fazla kepek dönemi
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Resmi Gazete'de yayımlanan yeni ...
‘İlaç iki tarafı keskin bıçaktır’
Kış aylarında antibiyotik başta olmak üzere ilaç kullanımının arttığını ...
Çocuğunuza verem aşısı yaptırmayı unutmayın!
Dünyada her yıl binlerce kişinin hayatını kaybettiği tüberkülozdan çocukları ...
 
Kısırlık tarihe mi karışıyor?
Kısır erkeklerin çocuk sahibi olmabilmek için sperm donörüne ihtiyaç duymasını ...
Özel hastanelerde ücret kavgası son buluyor
Özel hastanelerden alınan 'acil sağlık hizmeti' sona erdikten sonra poliklinikte ...
Dünya durmadan şişmanlıyor!
DSÖ verilerine göre, dünya genelinde şişman sayısı, 1980'den bu yana 2 ...
 
Lokantalardaki menülere kalori yazılacak
Obeziteyle mücadele eylem planı yürüten Sağlık Bakanlığında bir ilke imza ...
Yeni yılda SGK’da değişim
Sigortalı olmak artık kişinin rızasından çıkarılarak, zorunlu hale geliyor. ...
Pankreas kanserinde flaş gelişme!
ABD’de yapılan bir araştırma sonucunda, genetik geçişli pankreas kanserinde ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Kapalı kapıların ardında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onun adı artık: İklim Cehennemi!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Damlaya damlaya yok oluyor Damlacık!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Oxford, Alice Harikalar Diyarında ve otizm
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Avrupa'daki mesaj!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
İzmir'in meltemi Manisa'nın poyrazı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Siyasette Meral Akşener gündemi...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Takkiye
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Eteklerimizde biriken güneş rengi bir yığın yaprak…'
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva