Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - İzmir’in en tartışmalı konuları arasında yer alan ‘Basmane Çukuru’ ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gelen talep masaya yatırıldı. Arazinin gerçek sahibi EGS ve Güçbirliği Holding’in borçlarına karşılık Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu’na (TMSF) geçen çukur arazisi için getirilen ‘satış’ önerisi ret edildi. TMSF’nin, Büyükşehir Belediyesi’ne yazdığı ‘hisseleri satmak istiyorum’ önerisi mecliste kabul görmedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun katıldığı geçen meclis toplantısında meclisin konuyu tartışması istenmişti. Aradan geçen zamanda Hukuk Komisyonu konuyu masaya yatırdı ve kararını verdi. Meclise sunulan Hukuk Komisyonu raporunda, “Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu Başkanlığı’nın (TMSF) belediyemize göndermiş olduğu yazıda bahsi geçen ve kat karşılılığı inşaat sözleşmesi ile yüzde 89’u el değiştiren Konak İlçesi İsmet Kaptan Mahallesi’nde bulunan 20 bin 866 metrekare yüzölçümlü taşınmazın satışına ilişkin talebin sözleşme şartlarının yerine getirilmediği, binanın inşa edilmediği, alanın imar planları kararları bulunmadığı ve diğer hususlar göz önüne alınarak satışının mümkün olmayacağından talep oy çokluğu ile uygun bulunmamıştır” denildi.
“İNCELEYEMEDİK, ERTELEYELİM”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Yusuf Kenan Çakar, “Bu konu İzmir’in çok öteden beri gündemini işgal eden ve İzmir’deki yatırımcıların, siyasilerin ilgisini çeken bir konu. Konak Belediyesi’nin meclisinden bu konu geçerken yatırımcılar Konak’ın meclis üyeleriyle yaptıkları toplantıda bilgilendirdiler. Karşılıklı görüş alışverişinde bulundular. Oradaki toplantının sonucunda meclisten yeterli değerlendirme yapıldığı gerekçesiyle ‘oy çokluğu’ ile geçerek Büyükşehir’e geldi. Ancak Konak’ta yaşanan bu süreci Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde göremedik. İzmir’in 1990’lı yıllardan bu yana sorunlu halde bu güne gelen konuyu iki günde incelemek mümkün olmadı. 20 yılda çözülmemiş bir konu. Kent içinde prestij adına çözülmesi gerekir. İki günlük bu süreç bizim incelememize olanak vermedi. Öncelikle kamu yararı ve kent yararı doğrultusunda meselenin çözülmesini istiyoruz. Konuyu incelemek için önümüzdeki meclis gündemine bırakın” dedi. Çakar, bürokratlar, ilgili taraflar, şirket yöneticileri ve meclis üyeleri ile ortak çalışma sonrasında karar verilmesini istedi” dedi.
GEÇMİŞİ YARGILAMADIK
Çakar’ın itirazının ardından konuşan CHP Grup Başkanvekili Sırrı Aydoğan, “Biz, şu anda zaten Konak Belediyesi’nden gelen imar planını onaylıyoruz. Zaten konu sürekli belediyenin gündeminde kalacak. CHP de bu konuda hassastır. Biz de belediyenin malını kaybetmek istemeyiz. Her zaman yapılan basit bir olaydır. Biz, mecliste geçmişi yargılamadık. İdarelerde devamlılık esastır. Önemli olan işin hukuksal boyutudur. Biz önümüze bakacağız. Konu, İzmir’in belediye ve kentin yararına olduğu zaman hassasiyet göstereceğiz. Komisyondan geldiği gibi geçsin” dedi.
PLAN YARGIDAN DÖNER!
Aydoğan’a tekrar cevap veren Çakar, “Bu plan öyle sıradan değil. Öyle bir karara ulaşmalıyız ki iyi olsun. Önceden yapılan planların tamamı yargıdan dönmüş. Yargıdan dönen planın gerekçelerini ortadan kaldıran yeni plan yapmalıyız. Çok kısa sürede yaptığımız incelemede yargı kararlarını ortadan kaldıran bir düzenleme içermedi. Kim yeniden yargıya taşırsa taşısın yine geri dönecek. Biz de ‘gelin, görün, süreyi doğru kullanalım’ diyoruz. İzmir tekrar zaman kaybetmesin. Belki bizim önerimiz ile bir ay geç olur ama zamanı daha da fazla kaybetmeyiz. Bu kadar acele etmenin anlamı yok” diye konuştu. Yapılan oylamada AK Parti’nin ‘bekleyelim, zamana bırakalım’ önerisi ret edildi.
ÜÇ BİLİNMEYENLİ DENKLEM!
CHP Grup Sözcüsü Avukat Murat Bakan da, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun katılımcı, şeffaf yönetim anlayışı ile yeni süreci ve ilgili imar planını komisyonlara gönderdiğini anlattı ve “İşin önemli olan bölümü TMSF’nin belediyeye yazdığı yazıdır. İvedilikle cevap istenmektedir. Biz o yüzden değerlendirme yaptık. Zaten tüm konular belediye meclisine gelecek. Kökü itibariyle burası belediye gayrimenkulüdür. Belediyenin sekiz yıllık anlayışı bellidir. Hiçbir gayrimenkul satılmamış, ticaret alanına çevrilmemiş, kamu yararına kullanılmıştır. Bizim aldığımız karar TMSF’ye yazılacak bir konudur. Bu denklem üç bilinmeyenli bir denklem... Arazi ortakları içinde belediye, malikler, TMSF ve şirketler var. Bürokrasi zaten bize bu konuda bilgi ve belgeyi veriyor. AK Parti’nin endişelenmesine gerek yok. Büyükşehir Belediye Başkanımız çözüm konusunda irade belirtmiştir. Bu irade konu meclise getirilerek ortaya konulmuştur” dedi.
İDARİ ZAAFİYETLER NEDENİYLE…
Bakan’ın ardından yeniden konuşan AK Partili Çakar, “Bir yandan yeni planı onaylıyorsunuz. Bir yandan da TMSF’nin talebini ret ediyorsunuz. Burada sonra da ‘meclisin iradesi devam edecek’ deniliyor. Burada meclisin iradesi hangi konuda devam edecek. Plan onaylanmadan önceki aşama yürürlüğü girmelidir ki meclisin iradesi ortaya konulsun. TMSF bu alanın satışını 2007 yılında istemiş. Aradan geçen zamanda belediye ile arada bir uzlaşı yok. Geçen altı yılda bu sorunun çözülmesi lazımdı. Yaklaşık 20 yıldır süre gelen çıkmaz idari zafiyetlerden kaynaklanmaktadır. Şu anda belediyenin tapudaki yüzde 11’lik hakkının yüzde 30’a çıkartılması belediyenin menfaatlerinin korunduğu anlamına gelmemektedir. Daha önce yapılan kat karşılığı sözleşmesi çeşitli sebeplerden ve yargılama sürecinden dolayı uzamıştır. Yeni kanun ve yönetmelikler ‘beş yıl içinde, kat karşılığı sözleşmesi yerine getirilmezse süreç tarafın başvurması halinde eski haline döner’ diyor. Şimdi beş yıllık süre geçti. O yüzden belediye kat karşılığı miktarını yukarılara çıkarttık dememelidir. Belediyenin hakkı korunmuş olmuyor. Bile bile 2002-2013 yılları arasında hukuki süreç başlatılmayarak belediyenin zarar görmesinde idarenin payı vardır. Burası belediyenin bir malı... Çıkıp ‘burada yüzde 11 hakkım var, onu yüzde 30’a çıkartırsanız plan yaparım’ demek hangi hukukta var. Protokolü uygulamadık diye de plan iptal edilebilir mi? Burada herkes konunun hukuka uygun olup olmadığını tartışmalıdır. TMSF’nin bir bütün olarak satışa çıkma talebi plansız yerde zarara neden olur. Zaten bu şekilde bir satış hem belediye hem de TMSF haklarına uygun düşmeyecektir. Biz, satış talebinin ret edilmesini istiyoruz. İzmir halkının yararına bu konuda CHP ile birlikteyiz ama yeni planı erteleyelim.Başkan Kocaoğlu’nun dağıttığı raporda ‘eğer yeni plan yürürlüğü girmezse, kat irtifakı sözleşmesi feshedilir, yargı kararlarına göre gelebilecek tazminatlara’ uyarız diyor. Tüm yapılan önceki planlar aynı süreçten geçmiş. O zaman neden yapılmadı” ifadelerini kullandı.
ÜZERİNDE SİS PERDESİ VAR
Meselenin 20 yıllık olduğunu anlatan CHP Meclis Üyesi Avukat Rıfat Özer, belediye meclis üyelerinin bile bu süreçte yeteri kadar bilgilendirilmediğini söyledi. Özer, “Bu konu üzerinde yıllardır sis perdesi var. Bir türlü çözülemedi. Özel hayatımızda hatamızın bedelini kendimiz öderken kamusal alanlardaki bedelleri toplum öder” diye konuştu.
İTİRAZLARA RET
Meclis toplantısında ayrıca, Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nin kentin anayasası olarak adlandırılan Nazım İmar Plan’a yönelik açtığı dava sonrası iptal kararı gelmişti. Yeniden planları yapan Büyükşehir Belediyesi birçok bölgede düzenleme yaptı. Düzenlemeden memnun kalmayan isimlerin açtığı davalar komisyonlarda görüşüldükten sonra meclise geldi. Urla, Torbalı, Menderes, Menemen gibi birçok yerden gelen itirazlar ret edildi.
13
5
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri