HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
16 Nisan 2021 Cuma - 22:34

Başkan Soyer'den '2023' hedefi: Cumhuriyetin 100. yılına yakışır bir İzmir kuracağım

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2020 yılı Faaliyet Raporu görüşmeleri hakkında konuşan ve hakkındaki eleştirilere yanıt veren Başkan Tunç Soyer, rapor ile ilgili ise kalem kalem açıklamalarda bulundu. Başkan Soyer, faaliyet raporu ile ilgili yaptığı sunumda "Öncelikle, iki yılda, sadece iki yılda sizlerle birlikte başardıklarımızı paylaşacak olmanın heyecanını yaşıyorum. Dahası, önümüzdeki iki yılda Cumhuriyet’in yüzüncü yılına yakışan bir İzmir kurmanın kararlılığını taşıyorum. Bu yolu, Cumhuriyet’i kuran, bunun için canını ortaya koyan atalarımızdan feyzalarak yürüyeceğiz" dedi.

Başkan Soyer den  2023  hedefi: Cumhuriyetin 100. yılına yakışır bir İzmir kuracağım

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi Nisan ayı olağan meclisinin 3'ncü oturumunu gerçekleştirdi.

Faaliyet raporlarının görüşüldüğü oturuma, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yerine Büyükşehir Belediyesi 1'nci Başkan Vekili Mustafa Özuslu başkanlık yaptı.

Meclis oturumuna ise  görüşülen 2020 yılı İzmir Büyükşehir Belediyesi Faaliyet Raporu ve 2020 yılı ESHOT Faaliyet Raporu görüşülmesi sırasında Cumhuriyet Halk Partisi ila AK Parti arasında yaşanan tartışmalar damga vurdu.

1 AY İÇİNDE TÜM ÇADIRLAR SÖKÜLDÜ
İ
zmir Büyükşehir Belediyesi 2020 yılı faaliyet raporu hakkında söz alan Cumhuriyet Halk Partisi Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, "2020 yılı ile birlikte 2020-2024 stratejik planın ilk uygulama yılını geride bırakmış olduk. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2020 yılında Koronavirüs salgını deprem ve sel felaketinin açtığı yaraları sarmak için geliştirdiği kriz belediyeciliği modeli tarihe geçecek bir dayanışmanın öncülüğünü yaptı. Mart ayından baş gösteren salgınla kriz belediyeciliği uygulamalarını hayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, salgınla mücadeleye yönelik tedbirler kapsamında ücretsiz ve hızlı maske dağıtımı ile sosyal desteklerin yanı sıra deprem sonrası ortaya koyulan dayanışma tablosu ile de geçtiğimizin yılı tüm dünyada ve ülkemizde takdirle karşılanan örnek belediyecilik uygulamaları ile geride bıraktık. İzmir’de bu süreçte, ülkedeki genel ekonomik tablonun da etkisiyle sosyal yardımlara ilişkin talepler büyük ölçüde arttı. Her yıl devam edilen bu hizmetler, 2020 yılından sosyal belediyecilik sorumluluğu içerisinde öncelik vererek devam edildi. Pandemi sürecine rağmen sosyal ve alt yapı yatırımlarına bakalım. Örnekköy Sosyal Projeler yerleşkesinde engelli kentlilerimiz için bir farkındalık merkezi daha açıldı. Dünyada ilk ve tek İzmir Engelsiz Modern Sanat Müzesi kente kazandırıldı. Yine 2019 yılında ilkini açtığımız masal evine 6 yeni masal evi daha ekledik. 12 masal evi projesi çalışması ise devam etmekte. Pandemi süresince STK’lar ve meslek odaları ile birlikte ortak akıl ile yürütülen çalışmalara bağlı olarak kadına karşı şiddetle mücadele kapsamında kadınlar için geçici barınma evleri açıldı. 7-24 açık, konuşma ve ihbar hattı hizmete sokuldu. Toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde verilen eğitimlere devam edildi" diye konuştu.

TOPLU TAŞIMADA RAYLI SİSTEMİN AĞIRLIĞINA ALACAK YATIRIMLARA DEVAM ETTİ
Sözlerine Büyükşehir tarafından yapılanlar ile devam eden Kökkılınç, "İzmir Barosu ile imzalanan 2. Protokol ile İzmir İnsan hakları başkenti projesi kapsamında başta kadına karşı şiddetle mücadele olmak üzere ihtiyaçlı vatandaşların ücretsiz hukuk hizmeti ile adalete erişim imkânının kolaylaştırılması sağlandı. Meslek Fabrikalarımızda istihdam garantili meslek edindirme kurslarımız çeşitlendirildi. 7-14 yaş arası çocuklarımız için online olarak faaliyetlere devam eden çalışmalar yapıldı. Spora, sporcuya, kültür sanata olan destekler 2020 yılında da devam etti. Sporcularımızın elde ettiği başarılar göğsümüzü kabarttı. İzmir Büyükşehir Belediyesi toplu taşımada raylı sistemin ağırlığına alacak yatırımlara devam etti. Bir yandan kent trafiği rahatlatırken bir yandan da doğaya katkı sunuyor.  Bun nedenle dış finansman kullanımı daha çok raylı sistemler projelerine ayrılmış durumda. Yenilebilir enerji yatırımlarımızda enerji üretim kapasitemiz giderek artıyor. Toplamda 603 kw gücünde güneş enerjisi yatırımı devreye alındı. 7.8 megavat kapasiteyle elektrik üretimine başlanan biyogaz üretim tesisinde günlük üretim 24,99 megavata çıkarıldı. Bu miktar yaklaşık 112 hanenin günlük elektrik tüketim ihtiyacını karşılayacak miktarda üretim yapıldığını göstermektedir. 7 milyonun üzerinde ağaç ve bitki dikildi. 585 bin metrekare yeni yeşil alan oluşturuldu. Kentsel dönüşüm çalışmaları da 6 bölgede devam etti. İnsan sağlığı kadar hayvan sağlığı da yönelik olarak da büyük yol kat edildi. İzmir’in tarım ve hayvancılığını geliştirilmesi de sürdürüldü. Başkan Sayın  Tunç Soyer’in üretici ve tüketiciyi aracısız buluşturma hedefi ile Kadifekale ve Kültürpark’ta açtığı yerel üretici pazarlarının üçüncüsü Buca’da kuruldu. Halkın bakkalı ise bir yılda 8 şubeye ulaştı. 30 Ekim depremi sonrası depremin ilk gününde 3 bin 842 depremzedenin acil barınma sağlandı. Afet bölgesinde 366 araç ve 4 bin 500 personel ile acil müdahale çalışmaları yürütüldü. Bir ay içerisinde çadırlardaki tüm vatandaşlar evlere yerleştirilmesine yardımcı olunarak; depremzedelerin kışı olumsuz hava şartlarda geçirmeleri önlendi. Ayrıca deprem bölgesindeki salgın koşullarından korunması adına sağlık ve hijyen çalışmaları yapıldı."

2020 ÇALIŞMALARINI BAŞARI İLE TAMAMLAMIŞTIR
ESHOT Faaliyet Raporu hakkında da bilgi veren Kökkılınç, " Tüm bu öngörülemeyen koşullara rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi  3 milyar 222 milyon TL bin yatırım harcamasıyla, 2020 yılı harcamalarının yüzde 42’sini yatırımlara ayırdı. İZSU ve ESHOT dahil toplam 4 milyarlık yatırım harcamasıyla yine İzmir’e en fazla yatırım yapan kurum oldu. 2020 yılı tahmini gelirlerini yüzde 97,17; giderlerinin yüzde 94,63 oranında gerçekleştirildi. İzmir’in ve Türkiye’nin tek belediye hastanesi Eşrefpaşa Hastanesi pandemi sürecinde de kentlilerimize hizmet vermeye devam etti. İzmir Büyükşehir’e bağlı ESHOT Genel Müdürlüğü ise Covid-19 salgını nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kriz belediyeciliği modeline geçilince vatandaşlarımızın ve çalışanlarımızı salgının etkilerinden korumak amacıyla toplu taşımada bir dizi önlemler alınmış, hijyen dezenfektan sosyal mesafe ile güvenli alanlar oluşturulmuştur. HES kodlarının İzmirim kart ile eşleştirilmesi sağlanarak güvenli yolculuk koşulları oluşturulmuş. En büyük çabayı sarf eden sağlık çalışanların ücretsiz toplu taşıma imkânı sağlanmıştır. Halk taşıt uygulaması ile indirimli uygulama sağlanmıştır. ESHOT 2020 yılında tahmini giderlerini yüzde 97,17; giderlerini yüzde 94,63 oranında gerçekleştirdi" dedi.

BU ZAMANA KADAR YAPTIKLARINI BUNDAN SONRA YAPAMAYACAKLARINIZIN TEMİNATIDIR
Kökkılınç'ın ardından kürsüye çıkarak konuşmasını gerçekleştiren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise Faaliyet Raporlarını eleştirdi. Hızal, "Yaklaşık 8-9 ay önce 2019 yılının faaliyet raporunu değerlendirdik ve bir rakım eleştiriler ortaya koyduk. Bunun bir takımını CHP'liler kabul etti ancak büyük bir bölümünü reddetti. Biz İzmir'in trafiği, yolu, kentsel dönüşümü, kültürü yani temel sorunları konuşmuştuk. Sadece bizim konuştuğumuz sorunlar değil bunlar, İzmirlilerin konuştuğu sorunlar.  2020 yıllık faaliyet raporu kitapçığına baktığımızda 2019 yılındakinden farklı bir tablo ile karşılaşmadık. Faaliyetsel ve yatırımsal anlamda çok ciddi bir değişiklik yok. Bugün 2020 yılı raporunu konuşurken, geçmiş yıllardan farklı olarak farklı bir ortamda olduğumuzun farkındayız. Geçen yılın bir dönemini kapsayan bir kovid salgını söz konusu. Hepimiz fazlasıyla yaralayan ir deprem hadisesi söz konusu. Bu iki hadisenin de faaliyetsel anlamda bir takım olumsuzluklar ortaya koyabileceğinin de farkındayız. Yaklaşık 2 yıllık süreç boyunca AK Parti grubu olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi  dünyanın en güzel işini yapsa dâhil alkışlamayız demedik. Gerçi böyle bir iş yapmadığı için alkışlamadık ancak bir gün yaparsa alkışlayacağız. Göreve geldiğiniz günden bu güne 730 gün geçmiş. Neredeyse toplam görev sürenizin yarısı. Bu görev süreniz boyunca kullandığınız bütçe 14 milyar TL civarı. Bir takım olumsuzluklar yaşandı, bunların varlığından bizler de rahatsızlık duyduk ancak bunlar gerçekten de Büyükşehir'in yatırımlarını engelleyecek düzeyde mi?  Bakıldığında geçen yıldan farklı olarak ekonomik göstergeler anlamında farklılıklar var mı? Baktığımızda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu yılki gelir bütçesi  6 milyar195 milyon TL geçen yılki bütçe 4 milyar 949 milyon TL. Merkezi idareden gelen 4 milyar olması gerekirken,100 milyonluk bir kesinti yapılmış. Gider 7 milyar 724 milyon TL’ymiş. Soyer'in ortaya koyduğu ve seçim vaatlerinde dile getirdiği yollar, parklar benzeri birçok konuyu burada çok dile getirmeyeceğim. Çünkü 730 günlük süreçte bu noktada ciddi adımlar atılmadı. Kalan süreçte de bunların tamamlanmasını beklemiyoruz. Sayın başkanın cemreleri İzmir'de artık ne toprağa, ne suya, nede havaya düşecek. Süre artık belli. Bu zamana kadar yaptıklarını bundan sonra yapamayacaklarınızın teminatıdır" diye konuştu.

YANİ TIKIR TIKIR BELEDİYECİLİK TAKUR TUKUR BELEDİYECİLİĞE DÖNDÜ
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin belediyecilik anlamında başarısız olduğunu belirten Hızal, "Bütçenizin yüzde 43'ünü direkt yatırımlara ayırdığınızı iddia ediyorsunuz. Bu gerçekten böyle mi? 3,3 milyar TL İzmir'de yatırım yapıldı mı? Bunu aslında hepimizin sokağa baktığımızda alana çıktığımızda ve İzmir'i gezdiğimiz de bunun böyle olmadığını anlayabiliyor. Bir takım rakamsal oyunlarla bütçenin yüzde 43'ü yatırımlara ayrılmış Bütçeye baktığımızda her şeyden önce bu paranın 1,6 milyarı mal ve hizmet satın almaya harcanmış. Yatırım yapmadığını zaten söylüyoruz. Yapılsa zaten yollar yapılacaktı, yeni yeşil alanlar ortaya çıkacaktı, bugüne kadar açılışını yapmış olduğumu otoparklar ortaya çıkacaktı, kentsel dönüşümde ciddi adımlar ortaya atılacaktı. Ne kadar yatırım yapıldığını söylemek gerekirse raylı sistemler daire başkanlığında bu yıl Buca metrosu için hiç apara harcanmamış. 5 Yıl sonra bu metronun kullanılacağı söylendi ancak bunun kullanılamayacağı ortaya çıktı. Narlıdere metrosu için 129 milyon TL harcanmış. Otoparklar için bu yıl harcanan para 14 milyon TL. Selçuk semt garajı için hiç para harcanmamış. Portakal vadisi için 14 milyon TL civarı para harcanmış. Toplam harcanan 200 milyon TL.  Asfalt yapımı konusunda harcanan para 300-400 milyon TL tutarında. Alsancak, Karşıyaka, Basmane'de yapacağını söylediğiniz battı çıktı 425 milyon TL. İzmir'in sorunlarını ilgilendiren çözüm odaklı yatırım odaklı harcadığınız para 1 milyar.  İzmir Büyükşehir Belediyesi genel itibari ile yatırımsal anlamda bu güne kadar, benzer yatırımların yapılmaması konusunda sürekli bir mazerete ortaya koyan kuruluş halinde.  Yakın zaman kadar yatırımları yapmak istediğini ancak merkezi hükümetin engel olduğu yönünde bir algı oluşturuluyordu. Bu yılda kovid 19 salgını mazereti ortaya kondu. Bu salgın tüm dünya için sorun ancak bu salgın nedeniyle büyükşehir bu yatırımları yapamadı, ancak buradan kalan bütçeyi sosyal yatırımlara mı ayırdı. Yatırımları tek tek incelediğimizde, ilk sırada altyapı. İzmirlileri hayattaki bıktıran trafik sorunu. İzmir'de trafiğin olmadığını iddia eden herhalde kimse yoktur. Başkan dünyanın her yerinde trafik var demişti. Açıkçası bizi İzmir'deki trafik ilgilendiriyor. İzmir'de bir noktada bir noktaya gidebilmek noktasında ciddi mağduriyetler oluşuyor. Trafiğin sebebi kovid 19 oluyor, bazen de yağan yağmur oluyor. Bu trafiğin asıl nedeni hiç İzmir Büyükşehir Belediyesi olmuyor size göre. Ama asıl nedeni sizlersiniz. Bunun çözülmesi için neler yapılması gerekiyor? Aslında çok basit. Yeni yollar yapıp, yoları genişletmeniz gerekiyor ve raylı sistemi genişletmek gerekir.  Mevcut yolların bakım onarımını dahil yapamadınız. Bunu İzmirliler söylüyor. Bunu sayın başkana, CHP Genel Başkanına söylüyor. Yakın zamandaki ziyaretinde İzmirli hemşerimiz size  '25 yıldır siz yönetiyorsunuz ancak araçları kullanmamız mümkün değil' dedi. Yani tıkır tıkır belediyecilik takur tukur belediyeciliğe döndü.  Bornova, Buca garaj arasındaki tünellerin yapım hedefi bu yıl  yüzde 22 iken sıfır yapılmış.  Bu eleştirilere iş tavsiye edildi şirket kaçtı denecek. 3 yıl geçti üstünden. Madem bu yolu şirket yapamadı, İZBETON ne iş yapar? Milyarlarca bütçesi ile sadece 3-5 kaldırımı yapmakla mı görevli. Bu yıl o yola harcanan para 14 milyon TL. O yolun maliyeti 700 milyon TL. Her yıl bu kadar para harcarsanız 50 yılda biter."

HUNİ KOYMA İHALESİNE ÇIKILMIŞ!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e bisiklet yolları üzerinden yüklenen Hızal, sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü;

"Altınyolu hepimizin biliyoruz. Orada çok ciddi trafik oluyor. Oradaki sıkışıklığı kaldırmak için çekici hizmeti kondu, şerit saatleri değiştirdi. Yapılanlar o güzergâhta trafiğin kısmi olarak rahatlamasına neden oldu ancak trafik sadece orada yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi güzergâh üzerinde ihaleye çıkmış. Huni koyma ihalesine çıkılmış. Sabah saatlerinde koyuyorlar sonra kaldırılıyor. 7.5 milyar bütçesi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, milyarlarca bütçesi olan İZBETON yol yapmıyor, kavşak düzenlemesi yapmıyor ancak huni koyma ihalesi yapabiliyor. Eğer siz yüzde 43'ün içerisine huni koyma bedelini de koyuyorsanız vah halimize. Yol deninde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin aklına gelen yol bisiklet yolu. Bu yollar İzmir'in temel sorunu değil. Yakın bir zamanda Gaziemir Belediye Başkanımız bir tweet attı. 'İlçemizin en önemli ihtiyaçlarından bisiklet yolları ile ilgili önemli bir adım daha attık' diye bir paylaşım yaptı. Tüm ilçeler sorunlarını kaldırdı ortadan bisiklet yolları sorunu kaldı. Önce bu şehirde yaşayanların trafik çilesini ortadan kaldırmanız lazım. Bunun için tabi bir de otopark problemi. Otopark hizmeti nedeniyle İzmirli hemşerilerimizden toplanan bir berdel var. İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinde, otopark beledi olarak toplanan bedel ne kadar? Bu yıl otoparklar ile ilgili 15 milyon civarı harcama yapmış. Açılmış ve hizmete girmiş 2020 yılı içinde hiç otopark yok. "

EN FAZLA GECEKONDULAŞMA İZMİR'DE
"2020 yılında 2019 yılında olduğu gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi trafik sorunun ortadan kaldırmak için ciddi bir adım atmadı. Altyapı ile ilgili önemli bir konu ise kentsel dönüşüm, çarpık yapılaşma. İzmir'de deprem gerçeği var. Hemfikir olduğumuz bir konu. İzmir'deki deprem gerçeğini tam manası ile sizler aracılığı ile anlaşılması 30 Ekim depremi sonrası olmuştur.  İzmir'de 30 Ekim'den önce de yapı stokunda sorun vardı. Sizlerde bazı konularda geç kaldığınızı itiraf ettiniz. Depremden etkilenen alanın planlanması ile ilgili bir çalışma yürüttük ve oy birliği ile geçildi. İzmir'de planlama sorunu var. İzmir kocaman plansız bir şehir. 100.000 binlik planlarda sürekli bir sorun yaşandı.  İzmir Büyükşehir Belediyesi 25 binlik planlar ile ilgili yaptığınız uygulama 2 yâda 3. İzmir Büyükşehir Belediyesi planlama noktasında bu kadar kötü bir performans sergilerken, başka kurumların planlarına dava açma konusunda çok büyük bir çaba sarf ediyor.  Türkiye'de gecekondulaşmanın en fazla olduğu şehir İzmir. Bunun sorumlusu İmar Barışı değil. Bunun sorumlusu sizlersiniz.  Kentsel dönüşüm notasında yapığımız bir takım eleştirileri gördüğünüzü ve faaliyete soktuğunu görebiliyoruz. Şu ana kadar yapmanız gereken dönüşüm alanını yüzde 5'ini falan yaptınız.  Şimdi İZBETON'u devreye soktunuz gizli silah olarak. Umarım İZBETON yol ve kavşak yapımındaki kötü performansını konut yapımında göstermez. Bu yıl bir takım adımlar attı, temeller attınız umarım bunların sonu gelir."

EŞREFPAŞA HASTANESİ SADECE DUVARINDAKİ RESİM İLE GÜNDEME GELMEMELİYDİ
" İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kent binası. Kentsel dönüşümde lokomotif görevi görmesi gereken belediye kendi evinin dönüşümünde ciddi zafiyetler gösteriyor.6 ayda binanın akıbetinin ne olacağının ortaya konulması gerekiyordu. Hasar durumunu bile net olarak bilmediğimiz bir durum ile karşı karşıyayız. Kendi evinin dönüşümünü yapamayan bir İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir'de kentsel dönüşümde ne kadar başarılı olur. Umuyorum ki İzmir Büyükşehir Belediyesi fuarda kalıcı olmaz, bir an önce bu sorun halledilir. İzmir'de maalesef her dönem yeni bir sorun eski sorunların üzerine ekleniyor ve kronikleşiyor.  Buna örnek Basmane Çukuru. Eşrefpaşa hastanesini 2020 yılı bütçesi 83 milyon. 76 uzman hekimi 127 yatağı var. Burası kovid 19 salgını döneminde 1 kez gündeme geldi. Salgın ile mücadele gündeme gelmedi, sayın başkanın genel başkanını hastane duvarına yapılmış olduğu resim ile gündeme geldi. 1 yılda yatan hasta ortalaması 2.6… 83 milyon bütçe ayıracaksınız ve bu hastane korona günlerinde sadece bir duvar resminin açılışı ile gündeme gelecek. Bu kadar basit olmamalı."

BÖYLE MASKE DAĞITACAKSANIZ HİÇ DAĞITMAYIN
"Eksiklilerinizi elbette ki söyleyeceğiz. Tarımsal faaliyetler nokrasında bir takım faaliyetlere giriliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin asli görevlerinden olan belediye başkanlığını dönem dönem unutuyor ve bir tarım otoritesi gibi davranıyor. Büyükşehir belediyesinin en temel göre tarım yapacak kişilerin ulaşımını sağlamaktır. Tarımla alakalı başka bir tarım mümkün deyip, bu yıl dağıtmayı planladığınız hayvan sayısı 10 bin iken, gerçekleştirdiğini dağıtım miktarı 631'de kalmış. Bunun gerekçesi ise koronavirüs. Hedef konulduğunda da salgın vardı. Aslında rakamlar hepimize doğruyu gösteriyor. Tarım daire başkanlığını basına sosyolog arkadaş getirerek bir tarım politikası ortaya koymak çok gerçekçi değil. Büyükşehir belediyesinin kurumsal anlamda sosyal belediyecilik anlamında piar çalışmaları haricinde bir çalışması olmadığı görüyoruz.  Bu yıl hane halkına yapmış olduğunuz nakit yardım 34 milyon. Bütçenizin binde 5'i falan. Geçen yıl 34 milyonluk satış yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu yıl 110 milyon satış yapmıştır. Barı bu farkı sosyal yardımlara harcasaydınız. Bir şey yaparken toplumsallığa uygun yapmalısınız. Üretilen maske gerçekten kâğıt, hangi malzemeden yapıldı biliyor musun? Turizm otellerinde terliklerinde kullanılan malzemeden yapılan maske. Böyle maske dağıtacaksanız hiç dağıtmayın. Bu maskeyi kendiniz takar mısınız? Kâğıt bu kâğıt…"

90 DAKİKAYI GERİ GETİRİN
"ESHOT 451 araç almış, finansal açıdan her yıl desteklenen kurulu. Pandemi döneminde en çok etkilene kuruluş ESHOT. Ancak biz AK Parti Gurubu olarak İzmirlilere söz veridi. 90 dakikamıza geri verin. 90 dakika 120 dakika olmadı, siz 90 dakikayı kaldırdınız.  Sayın Soyer dönem dönem tarım otoritesi oluyor, sağlık ile ilgili çıkışlarda bulunup sağlık otoritesi olabiliyor ancak maalesef ki bazen asli görevi olan belediye başkanlığı görevi noktasında unutuyor diye düşünüyorum. Başka bir tarım, sağlık, demokrasi… Biz diyoruz ki başak bir İzmir mümkün. Trafiği olmayan, her yağmur sonrası baskınların yaşanmadığı, körfezinde yüzülebilen pırıl pırıl bir İzmir mümkün diyoruz.  Ne zaman faaliyet raporunu karşımıza getirdiğinizde başka bir İzmir mümkün diye bileceksek o zaman olumlu oy vereceğiz."

BU AÇIK ÇEVRİLEBİLEN BİR AÇIK MI?
Söz alan MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ise vizyoner bir çalışma yapılmadığına dikkat çekti. Şahin, "İzmir'de geçmişte yaşadığımız depremleri sel başkanlarını hiçbir zaman unutmamalıyız. Deprem gerçeği ülkemizde ve İzmir'de de var. Maalesef ki İzmir'de 30 Ekim'de 117 insanımızı kaybettik. 10 binlerce olan çalışanı ile dev bütçesi ve 5 bakanlıktan yüksek geliri ile ciddi bir maliyet kullanmakta. Ancak faaliyet raporuna baktığımızda kayda değer vizyoner bir çalışma yapılmadığı görülmektedir. Gelir gide farkını 1 milyar TL olduğu görülmekte. Bu açık nerden kaynaklanıyor? Bu açık çevrilebilen bir açık mı?  Büyükşehir ve ESHOT hakkında çok şeyler var. Konuşmalarımı çok uzatmak istemiyorum, özgür bey sorunları dile getirdi, tekrar etmek istemiyorum aynı konuları pandeminden kaynaklı olarak" dedi.

OLUMLU OY KULLANACAĞIZ
İYİ Parti adına söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç ise, "2020 yılı çalışma raporu konusunda Nilay Kökkılınç kardeşimiz bizleri çok güzel bilinçlendirdi. Özgür Hızal kardeşimiz de yapılanların daha iyi olması yolunda görüşlerini dile getirdi. Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan salgın, ilimizde yaşana depremi çok şiddetli yağmurlar sonrası meydana gelen olumsuzluklara rağmen belediyemiz bütün imkânlarını seferber etmiş, gereken tüm önlem ve çalışmalar devam etmektedir. 2020 - 2024 stratejik hedefleri doğrultusunda 2 yılı geride bıraktık. Yaşanan sorunlar nedeniyle bir miktar ötele olsa da, ESHOT Genel Müdürlüğümüz en iyi hijyen konusunda hizmet vermiş ve vermeye devam etmektedir. Biz rapora olumlu oy kullanacağız" diye konuştu.

KOPYALA YAPIŞTIR BİR FAALİYET RAPORU GÖRÜYORUZ
AK Parti adına söz alan AK Parti Grup Sözcüsü  Hakan Yıldız Büyükşehir tarafından yapılan borçlanmalara dikkat çekti. Yıldız, "Biz hep İzmir'in temel sorularına katkı koymak için konuştuk. Baktığımızda neyi ne aldıktan ziyade ortadaki faaliyeti bizi nereye götürdüğünü gördüğümüz söyledik. Kitapçığa baktığımızda aslında çok şaşırmadık. Biz burada daha kalıcı, sorunların çözümü noktasında daha net bir planlamanın ve bütçenin hayata geçtiği faaliyet raporunu görmek isterdik. 2019 yılında sapmalar var demiştik. Yani yüzde 60'a yakın sapmamız bardı. Bu dönemde dış borçlanmada 750 milyonu görmüşüz yani yüzde yüz 48 sapma var. Dolar bazlı kurları hesapladığımız zaman bile şuan 750 milyon dolara gelmiş bir borcu var. Bütün bunlara baktığımızda ana temellere de yurtdışından borçlanma sağlamışız.  Sizde biliyorsunuz ki dış borçlanması Ankara onaylaması olan bir borçlanmadır. Engelleme içinde olsaydık 1,1 milyar TL borçlanmanızda engel olurduk. Fahrettin Altay- Narlıdere metro projesi için kullanmışız ve Asya altyapı bankasından da bir kaynak kullanmışız. Bütün bunlara baktığımızda nereye doğru gidiyoruz? Biz git gide borçlanma sınırına doğru geldiğimiz gözüküyor. BU gün itibari ile 5 milyar TL'lik borcumuz var. Şirketleri kattığımız da çok daha büyük noktaya gidiyor.  Bizim bu söylediklerimizde  kitapçığı hazırlayan arkadaşlar doğrulamışlar.  Artık her geçen gün inanılmaz bir şekilde borçlanmış belediyemiz var. Borçlarımızı yatırımlara ayırıyorsanız, ulaşım sorunlarında gerçekçi çözümlere harcıyorsanız destek olamaya devam ederiz. 2019 Sayıştay raporunda 39 noktada bahsettiğimiz hususta raporlar var.  Ulaşım ile ilgili çok ciddi sorunlarımız var. İzmir'in birçok noktasında belirli saatlerde çıktığınızda ne kadar zorlandığımızı biliyoruz. Meslek Fabrikası'nda çalışan  bayan eleman vardı, sayın başkan onları taşerondan çıkarma sözü verdi, hala  emekçi kadınlarımız bekliyorlar. Bu konuların da acilen ile çözülmesin bekliyoruz. Biz dünya kenti, altyapı sorunları çözülmüş bir İzmir beklerken, kopyala yapıştır bir faaliyet raporu görüyoruz" dedi.

BİR KERE BİLE  DİLE GETİRDİKLERİM İLE İLGİLİ CEVAP ALAMADIM
Söz alarak şimdiye kadar Foça ile ilgili verdiği hiçbir konu hakkında kendine dönülmediğini belirten MHP'li Meclis Üyesi Osman Mert, "İki yıl geçti, iki yılda yaklaşık olarak 60'a yakın meclis toplantısında 20'ye yakında  dilek ve temennilerde sorunları dile getirdim, bunlarla ilgili sahsıma dönülmemiş.  Bu güne kadar Foça'da 3 meclis üyemiz var. Bunlarda 2 tane meclis üyesi arkadaşımız devamlı katılıyor en buraya kadar bana bir defa ne düşünüyorsun Foça ile ilgili davet edilmedim. Bir kere bile  dile getirdiklerim ile ilgili cevap alamadım. İçimdeki heyecanı, içimdeki talebi, içimdeki ilçeme ve ilime hizmet etme aşkını bitirmeyin, enerjimi kaybetmeyeyim" dedi.

İŞİNİZ ÇOK ZOR ÇÜNKÜ İZMİR'İ YÖNETİYORSUNUZ
Söz alan MHP'li Meclis Üyesi Hakan Şimşek ise Soyer'e sitemini dile getirdi. Şimşek, "Ben İzmirliler için üzülüyorum. İki yıl oldu bu mecliste zaman zamana birçok kişiye aykırı gelebilecek ifadeler de bulundum, farklı şeyler anlatmaya çalıştım. Hep bir katkı koymaya çalıştım. İki yılsonunda, başkana ilk sene küçük bir ilçeden il yönetimine geldiği için adaptasyon süresi tanıdık. İnovasyon ve bilişim teknolojilerine sadece şehre ayrılan rakamların geçmiş yıllarda 0 olduğunu söylediğimde  bir iyileşme olması gerektiğini söylemiştim. Faaliyet olarak düşünülmüş ancak pandemi bahanesi ile yine bir aktivite görülmemiş. Türkiye'de üçüncü büyük kentte belediye başkanı olursanız tabii ki çok büyük beklentiler olacak. Doğal olarak bizim de beklentilerimiz var. Belki hatalı da söyleyebiliriz. 2 yıl boyunca hep beraber güzel çalışmalar yaptık. Ben 235 sayfalık rapora gerçekten üzülüyorum. Dikkatle inceleyerek şunu daha iyi yapabilirdik diyeceğimiz çok bir şey bulamadık.  Hilton otelini depremde sonra 380 odasını depremzedelere tahsis ettik. Yüzde 23 gibi bir iştirakimiz var. Buradaki belediye iştirakleri bölümünde Hilton'un hangi şirket ile bağlantılı olduğunu göremedim. Geçen yılki raporlarda yapmış olduğum eleştirilerden dolayı iyileştirilmesi gereken konuları faaliyete almışsınız, akıllı trafik kullanımını koymuşsunuz,  'İzmir İstanbul otoyolu ile artacak trafik İzmir için risk olarak görülüyor' söylemi… Her yere baktım, bir ilde yapılacak otoyol nasıl bir risk oluşturuyor? İşiniz çok zor çünkü İzmir'i yönetiyorsunuz" dedi.

ELEŞTİRİLERE ÖRNEKLER İLE CEVAP VERDİ
Altgeçit ile ilgili eleştirilere yanıt veren CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, "Altgeçitler ile ilgili eleştirilere yanıt vermek istemiyorum, Vahap Özaltay altgeçidi, projeleri tamamlanmıştır Ancak uygulama aşamasında trafik oluşabileceğinden  alternatif yollar düşünülerek Ege Mahallesinden alternatif yollar planlanarak çalışmalar başlayacaktır. Mürselpaşa Altgeçit ise raylı sistemlerin altından geçtiği için onlara da zarar vermemek için hassasiyet ile yürütülmüş ve projesi tamamlanmış durumda. İhalesine bir yıl içinde başlanacak" dedi.

7 MİLYON MASKEYİ ÜCRETSİZ DAĞITTIK, MUAZZAM BAŞARI HİKÂYESİDİR
Konuşmaların ardından kürsüye çıkarak eleştirilere yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Geçen hafta il koordinasyon kurulu valimiz başkanlığında toplandı. Önceki yıllarda merkezi idare kuruluşları için 2,1 milyar harcama yapılmıştır. 2021 yılında ilimizde 5 milyar yatırım gerçekleştirmiş olacaktır.' bu valilinin açıklaması. Bu yatırımı biz değil devletin koyduğu rehberde belirleniyor neyin yatırım olup olmadığını. Bizi Türkiye'deki belediyleler içerisinde yüzde 43 ile üst sıralarda yer veriyor. Biz Türkiye'de yatırım bütçesi en yüksek belediye olmaktan iftihar ediyoruz. Özgür bey 1 milyar liralık bütçeden bahsetti ancak, sadece Narlıdere Metrosu için ayırdığımız bütçe 1 milyar 80 milyon TL. Yeşil alanlar 32,9 milyon lira, yani toplamda 2,9 milyar lira. Bunlar huni değil. Gemiler, opera binası, metro… Bunun içinde olmayanları da eklediğimizde 3,2 milyar bütçeye ulaşıyoruz. İBB'nin toplam 18,3 milyar dolarlık borçlanma hakkı var. Toplam borcumuz 7,8 milyar… Bir yıllık gelirimiz ile ödeyebileceğimiz borcumuz var. 2020 yılında lojman konut ve arsa sayışlarından elde ettiğimiz gelir 139 milyar  TL. 3 belediyemize 343 milyonluk bir bütçe vardı, 2021 yılında da ilçelerimize ayırdığımız bütçe 100 milyon TL'dir. Aktif ve pasif yeşil alanlar var.  Toplam 585 bin yeni yeşil alan oluşturduk. Biz İBB olarak küçükbaş hayvanı damızlık koyu ve keçi yetiştiricilik kooperatifinden temin ediyoruz.  Orada yaşanan sorunlardan dolayı alım gerçekleşmedi ancak yine biz üreticiden almaya devam edeceğiz. Biz yatırımları kahraman olmak için yapmıyoruz. Küçük üreticimizin canı yanıyor bizde onların yarasına devam olmak için çabalıyoruz. 7181 yaşa ile kaldırılması gereken ipotekler, yasa gereği dava açılmamız kamu zararına yol açar. Henüz hacizler gitmiş değil. Belediyemizin dava açması tazminat değil, kamu zararını önlemek. 2 hafta oldu sanırım muhtarlarımız ile mendereste bir araya geldik ve gördük ki sorunun yapılacak tesis ile ilgili değil ulaşım yolu ile ilgili sıkıntı var. Bunun için arkadaşlarımız 3 alternatif üzerinde çalışıyorlar böylece köylere birebir temas etmeden sorun çözülecek. Muhtarlarımızın sıkıntılarını aşacağız. Artık çöpü hammadde olarak kullanıyor bütün dünya. Bu büyük ölçüde tasarruf sağlayacak. Kiraz'dan Çeşme'den kalkan tır Harmandalıya çöp götürüyor.  Bu tesisler ile ilgili Bergama ve Ödemiş'teki başkanlarımız ifade etti, oralarda deneme çalışmaları başladı. Endişesi olan vatandaşlarımız gidip baksınlar, ne koku ne kirlilik söz konusu. Bu konuyu hepimiz artık bitirmek zorundayız. Buradan enerji elde etmek zorundayız. Biz 7 milyon maskeyi ücretsiz dağıttık, muazzam başarı hikâyesidir. Kimsenin maske dağıtamadığı zaman İBB icat ettiği maskematikler ile vatandaşlara maskeyi  ulaştırmıştır. İzmir konut fiyatlarında  muazzam bir yükselme var" dedi.

FAALİYET RAPORU İÇİN KALEM KALEM AÇIKLAMA
Eleştirilerin ardından 2020 yılı Faaliyet Raporu görüşmeleri için hazırladığı detaylı konuşma ile devam eden Başkan Soyer, şu ifadeleri kullandı;

Görev süremin ikinci yılını tamamladığım bu günde, engin tecrübeye sahip üyelerden oluşan bir Meclis’e, İzmir’in Meclis’ine Başkanlık etmenin onurunu yaşıyorum.  İki yıl boyunca, aldığım her karar ve attığım her adımda, sizlerin farklı görüşlerini kendime rehber edindim. Görüşleri birbirine benzeyen veya farklı olan her biriniz, benim yol arkadaşımsınız. İki yıl önce yürümeye başladığımız bu ortak yolda, İzmir’in refahını artırıyor ve adilce paylaşılmasını sağlıyoruz. Bugün, görev süremizin ikinci yılını tamamladık. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına ise sadece iki yıl kaldı. Türkiye’de ve Dünya’da rejimler ve iktidarlar değişti. Ne var ki, Cumhuriyet’in yaslandığı şiar hiç değişmedi, asla da değişmeyecek: “Hâkimiyet; kayıtsız, şartsız milletindir!” Bu şiarın İzmir’deki yegâne mahalli ve güvencesi ise, işte tam burasıdır. İzmir halkının iradesini, maddi ve manevi değerlerini emanet ettiği bu demokrasi meydanıdır. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’mizdir. Bu yüzden bu Meclis’in Başkanlığı, görevimin en kıymetli parçasıdır."

100.YILA YAKIŞAN İZMİR
"
Bu akşam, iki yıl öncesinden çok daha heyecanlı ve çok daha  kararlıyım. Öncelikle, iki yılda, sadece iki yılda sizlerle birlikte başardıklarımızı paylaşacak olmanın heyecanını yaşıyorum. Dahası, önümüzdeki iki yılda Cumhuriyet’in yüzüncü yılına yakışan bir İzmir kurmanın kararlılığını taşıyorum.  Bu yolu, Cumhuriyet’i kuran, bunun için canını ortaya koyan atalarımızdan feyz alarak yürüyeceğiz. Alın terimiz, ortak aklımız, bir o kadar da hoşgörü ve vicdanımızla. Bu hem atalarımıza hem de bizden sonraki nesillere borcumuzdur.  Bu sözlerim, asla bir tasavvur değil. Sözlerim, iki yıl boyunca attığımız sağlam temellere, kadim şehrimiz İzmir’in köklerine ve sizlerin rehberliğine duyduğum kati güvenin bir eseridir."

DÖRT ALANDA MÜCADELE
2019 yılında Meclisimizde oybirliği ile kabul edilen ve Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma hedefleri ile yüzde yüz uyumlu olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Stratejik Planı doğrultusunda, çok sayıda faaliyet yürütüyoruz. Bu faaliyetlerin tümü, dört mücadele alanı etrafında birleşiyor: İzmir’in refahını büyütmek. Refahın adil bir şekilde paylaşılmasını güvence altına almak. Doğayla uyumlu bir yaşam tesis ederek şehrimizin dirençliliğini artırmak.  Şehrimizin yaşam kalitesini yükseltmek ve birlikte yaşam kültürünü teşvik etmek. Bu akşam, her biriyle ilgili neyi, neden yaptığımızı sizlerle paylaşmak istiyorum.

AMAÇ REFAHI ARTTIRMAK
"
Dünyada ve Türkiye’de büyüyen ekonomik kriz, birinci mücadele alanımız. İki yıl boyunca Belediyemizi, bağlı kuruluşlarımızı ve iştiraklerimizi bu krizle mücadele edebilecek şekilde yeniden yapılandırdık. İzmir’in refahını büyütme hedefine odaklandık. Dış ilişkileri güçlendirmek, bu mücadele alanımızın, yani İzmirlinin ekmeğini büyütme hedefimizin başlangıç noktası. Zira İzmir gibi bir liman şehrini kendi kabuğu içinde saklayarak büyütmeniz mümkün değil. Dünyayla bütünleşmiş bir yapı kurmanız gerekiyor. Bir şehrin ekonomisini büyütmek istiyorsanız o şehri dünyaya tanıtmayı başarmak mecburiyetindesiniz.  Bu doğrultuda, iki yıl gibi kısa sürede yoğun bir mesaiyle İzmir için yeni iş ortaklıkları kurduk. Tarihsel olarak bağlantıda olduğumuz coğrafyalara, Akdeniz Havzası, Avrupa ve tarihi İpek Yolu’nun diğer ucu Çin’e odaklandık. Çok sayıda yeni yatırım, kredi ve ticaret anlaşmasının yapılmasını sağladık.  İki yıllık çalışmamız sonucunda İzmir’e kazandırdığımız dış yatırım miktarı 16 milyar Lira.  Bunun büyük kısmı düşük faizli ve çok uzun vadeli yatırım kredisi anlaşmaları. Öncelikle şunu belirtmek isterim. Yatırım kredisi temin etmek, dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir kuruluş için kolay bir iş değil. İki yılda sağlanan yatırımların tamamı, ekiplerimizin mahir çalışmaları ve İzmir için geliştirdiğimiz evrensel nitelikteki stratejinin bir sonucu. Kararlı, odaklı ve doğru adımlar atarak verdiğimiz kurumsal mücadelenin meyvesi."

İKİ BÜYÜK PROJEMİZ; NARLIDERE VE BUCA METROLARI
"İkinci açıklamak istediğim konuysa şu. Yaptığımız anlaşmalarının hiçbiri, Belediyemizi kısa, orta veya uzun vadede karşılıksız borç yükü altına sokacak mahiyette değil. Zaten bu kredileri alabilmenin ön koşulu, geri ödeme kapasitenizin olması. Alınan kredilerin çoğunluğu, yatırımın hemen ardından Belediyemize yeni gelir kaynağı sağlayan, kendi kendini geri ödeyen projelerle ilgili. Narlıdere ve Buca metroları bu kapsamdaki iki büyük projemiz. Göreve başladığımızda yüzde 12’si yapılmış olan Narlıdere Metrosu için hızla 125 milyon Euro’luk finansman sağladık. İki yıl bile dolmadan, olağanüstü bir hızla bu hattaki çalışmalarımızı, yüzde 74 tamamlanma seviyesine getirdik. Pandemiye rağmen yer altında 11 kilometre tünel kazdık, ışığı gördük. Çiğli ve Karşıyaka ilçeleri arasında önemli bir ulaşım alternatifi oluşturacak Çiğli Tramvayı’nın temelini attık. 441 milyon 182 bin liralık yatırımla toplamda 11 kilometre uzunluğunda ve 14 istasyondan oluşan Çiğli Tramvayı’nı, iki yıl sonra Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında hemşerilerimizin hizmetine sunmuş olacağız. Uzun ve meşakkatli müzakereler sonunda, 1 milyar 70 milyon Euro’luk bütçesiyle İzmir tarihinin en büyük yatırımı olan Buca Metrosu ile ilgili uluslararası bir konsorsiyum oluşturduk. Meseleyi İzmir’in ortak menfaati olarak gördüğümüz için, hiçbir siyasi kaygı taşımadan sürecin içindeki herkesle şeffaf ve açık ilişkiler geliştirdik. Sonucunda, Türkiye ve dünyadaki tüm paydaşlarımızı şu konuda ikna ettik: İzmir, Avrupa’nın en büyük yatırımlarından biri Buca Metrosu’nu tamamlamaya muktedirdir. Avrupa Kalkınma Bankası EBRD ile anlaşmamızın faiz oranı yüzde 3.20; vadesi ise dört yıl anapara geri ödemesiz 12 yıl. Böylelikle İzmir için olabilecek en ucuz yatırım kredilerinden birini temin etmiş olduk.  Buca ve Üçyol arasında büyük bir nüfusa hizmet edecek ve şehrimizdeki trafik yükünü çok ciddi rahatlatacak bu metro hattımızın, kredi anlaşmaları onaylandı ve uluslararası ihale süreci başladı. İnşallah, proje inşaatına Kasım ayında başlayacağız."

DÜNYA BANKASI İLE ORTAKLIK
"Bunun en somut örneği Dünya Bankası ile kurduğumuz ilişki. Dünya Bankası’nın özel sektörü finanse eden kolu İzmir’de bizi ziyaret etti. Ben onlara bir salyangozun kullandığı stratejileri örnek vererek doğa ve birbirimizle uyumun altını çizdim. Antenleri sayesinde dünya ile kurduğu iyi iletişimi tarif ettim. Vakur bir şekilde ilerlerken, arkasında nasıl iz bıraktığını vurguladım. Sert kabuğuyla ne kadar dirençli olduğunu, kentimizin de böyle olması için çalıştığımızı anlattım. Bu anlatım Dünya Bankası’nın vizyonu ile de örtüşüyordu ki, İzmir ile ortaklık süreci başladı. İlk önce bizi Barselona’da bir çalışma ziyaretine davet ettiler. Burada İzmir ile ilgili beş saat süren bir çalışma yaptık. Dünya’nın dört bir yanından belediye başkanları, bürokratlar, uzmanlar 40 kişi İzmir ile ilgili düşündük, tartıştık, değerlendirmeler yaptık. Bu başarılı ve verimli çalışmayı takiben Dünya Bankası bizi Washington’a küresel merkez ofisine davet etti. Üstelik bu ziyaret Belediyelere finansman sağlayan Dünya Bankası biriminin Türkiye’den çekilmeye karar vermesinden bir kaç ay sonra oldu. Dünya Bankası’nın üst düzey yöneticileri ile görüşmeler yaptık. Yaşlı bakımından, atık yönetimine, ulaşımdan, akıllı kent uygulamalarına kadar iyi uygulamalar geliştirecek pilot çalışmaları İzmir’de yapmak üzere el sıkıştık. Örneğin sekiz proje için İZSU eliyle 34 Milyon Dolarlık yatırım kredisini kentimize kazandırdık. Açık veri portalını birlikte geliştirdik."

250 MİLYON DOLARLIK YEPYENİ BİR KAYNAK
"
Tam bu sürecin ortasında, 30 Ekim depremini yaşadık. Dünya Bankası ile kurduğumuz uzun vadeli ilişki bu afet nedeniyle yaşamsal bir hale geldi ve İzmir’e dünyada çok az şehrin erişebildiği acil durum kredisinin kapılarını araladı. İzmir’deki orta hasarlı binaların yeniden yapılabilmesi için 250 milyon dolarlık yepyeni bir kaynağı, İzmir’e kazandırmamız söz konusu. Bu kaynağın ilk ödemesi beş yıl sonra başlamak üzere, 30 yılda ve yüzde 1,5 faizle geri ödenmesi müzakere ediliyor. Bu kaynak binlerce mağdur vatandaşımıza güvenli konut sahibi olması için kullandırılacak. Kredinin bir kısmı ise sel felaketlerini önlemek ve körfezi temizlemek için inşa ettiğimiz yağmur suyu ayrıştırma sistemlerine aktarılacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın doğrudan katıldığı kredi müzakerelerinin bir kaç ay içinde sonuçlanmasını bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın tıpkı Buca Metrosu’nda olduğu gibi bu çok hayati anlaşma için de onay vereceğine ve İzmir’in yanında olacağına yürekten inanıyorum. İzmir’e kazandırdığımız yatırım kredileri sayesinde elde ettiğimiz katma değer, aynı zamanda Türkiye ekonomisine de güç veriyor. Dolayısıyla, bunca emek ve adanmışlıkla ortaya çıkan bu başarının “İzmir borç bataklığına sürükleniyor” sığlığına hapsedilmesine razı olmak asla mümkün değil. İzmir’in refahını büyütmek için yaptığımız çalışmalar elbette sadece kredi ve dış yatırım anlaşmalarıyla sınırlı değil. Dış ticaret, tarım, turizm ve sanayi, İzmir’in reel ekonomisini büyütmek için odaklandığımız ana sektörler."

İZFAŞ FUARLARININ OLUŞTURDUĞU TİCARET HACMİ 4 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE
"Fuarlar Şehri İzmir’in fuarcılık şirketi İZFAŞ, pandemi döneminde dahi şehrimizin ticaret hacmini büyütmeyi başardı. İZFAŞ fuarlarının İzmir ve Türkiye için oluşturduğu ticaret hacmi 4 milyar doların üzerinde. Bunu daha da büyütmek için düzenlediğimiz fuar sayısını yüzde yüzden fazla artırdık. Belediye şirketimiz İZFAŞ, pandeminin ardından fuarlar serbest bırakıldığında yılda 17 yerine 37 fuar düzenlemek için tüm hazırlıklarını tamamladı. İzmir Enternasyonal Fuarı’nı 2020’de 89. yılında, pandemi koşullarında Akdeniz Teması ile düzenledik. Fuar kapsamında dört Akdeniz ülkesinden bakanların katılımı ile yapılan İzmir İş Günleri’nde İzmir’i Akdeniz ticaret ve lojistiğinde yeniden bir aktör olarak konumlandırdık. Fiziki fuarların tümüyle kapandığı 2020 yılında, İZFAŞ, tamamı özgün bir dijital altyapı ile sanal fuarlar düzenlemek için kendi altyapısını kurdu. Türkiye’nin en büyük ve en modern fuar alanı Fuar İzmir’in 3D modellemesi yapılarak büyük bir hızla oluşturulan “Digital İzmir Fair” platformunda Olivtech, ekoloji ve turizm sanal fuarlarını düzenledik. Diğer yandan, fuarlarımızın halk sağlığı açısından uygun bir şekilde düzenlenmesine yönelik olarak, Fuar İzmir için TSE Covid-19 Güvenli Alan Belgesini aldık.  Dünya Belediyeler Birliği’ndeki seçimi kazanarak, dünyanın en önemli kültür etkinliklerinden Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Kültür Zirvesi’ni İzmir’e taşıdık. Zirveye Eylül 2021’de ev sahipliği yapıyoruz. Dünyanın her yerinden 500’ün üzerinde kültür sanat üreticisini İzmir’de buluşturacak bu zirve, şehrimizin uluslararası tanınırlığını sağlayacak ve İzmir’in kültür sanat ekonomisini büyütecek. İzmir’e kazandırdığımız diğer bir uluslararası fuar, 2026 Botanik EXPO. Bu fuarı İzmir’e taşımamızın nedeni, Bayındır ve Ödemiş başta olmak üzere İzmir’li üreticinin süs bitkileri ihracatını artırmak. 2026 Botanik EXPO ile İzmir’i iklim krizine dirençli peyzaj bitkisi üretiminin dünyadaki öncüsü haline getirerek, rekabetin düşük ancak talebin çok yüksek olduğu bu yepyeni pazardaki yerimizi alacağız. 4,5 milyon ziyaretçi beklediğimiz 2026 Botanik EXPO’su, 2030 Dünya Expo’su hedefimiz için de çok önemli bir kilometre taşı olacak."

TERRAMADRE FUARINI İZMİR’LE BULUŞTURUYORUZ
"
Dünya SlowFood organizasyonuyla sağladığımız mutabakat doğrultusunda, dünyanın en büyük ve saygın gastronomi fuarlarından birini, TerraMadre fuarını İzmir’le buluşturuyoruz. TerraMadre Anadolu, dış ticaretle ilgili çalışmalarımızın İzmir’in hızla büyüttüğümüz tarım ekonomisine bağlandığı bir vizyon projesi. Mayıs 2022’de düzenleyeceğimiz TerraMadre sayesinde, İzmir’den Türkiye’nin tüm küçük üreticilerine dünya gıda ticaretinin kapılarını açıyoruz. Ülkemizde üretilen ve fakat dünya piyasalarında bilinmediği için karlılığı düşük yerel ve nitelikli gıda ürünlerimizi, dünyadaki alıcılarıyla buluşturuyoruz."

İZMİR TARIMI KURAKLIK VE YOKSULLUKLA MÜCADELE EDİYOR
“Başka Bir Tarım Mümkün” anlayışıyla inşa ettiğimiz İzmir Tarımı ile aynı anda kuraklık ve yoksullukla mücadele ediyoruz. İzmir Tarımı ile ekonomik değeri yüksek ve suyu az tüketen stratejik ürünleri destekleyerek tarımda harcanan suyu, yüzde elli oranında azaltıyoruz. Su kaynaklarımızın yüzde 77’sini tarımsal sulamada kullandığımızı dikkate alırsak, tasarruf edeceğimiz bu oran toplam suyumuzun üçte birine tekabül ediyor. İzmir Tarımı, sadece tarlada başlayıp tarlada biten bir faaliyet değil; lojistiği, paketlenmesi, ürünlerin işlenmesi, markalaşması, satışı, ihracatı, Ar-Ge ve eğitim faaliyetleri ile bütün bir ekonomik süreci kapsıyor. 2019 yılında kooperatiflerden yaptığımız toplam alım miktarı 125 milyon 377 bin 92 lira. 2020 yılında ise toplamda 144 milyon 762 bin 472 liralık alım yaptık. Buna ek olarak 2020 pandemi döneminde üreticimizden bakla ve salatalık gibi ürünler için 200 milyon liralık ilave alım gerçekleştirdik. Ürün alım sözleşmesi imzalanan kooperatif sayısı arttı, ürün yelpazesi genişledi. Son iki yılda ürün alım sözleşmesi imzaladığımız kooperatif sayısı 60’a ulaştı. 28 üretici kooperatifinden ürün alımının devamına ilişkin yıllık protokolümüzü Ocak ayında yeniledik. 2021 ve 2022 üretim dönemini kapsayan 12 ayda toplam 338 milyon 600 bin liralık alım yapacağız. Bunun 154 milyon 600 bin lirası süt ürünlerine, 97 milyon lirası et ürünlerine, 15 milyonu yem bitkilerine ve geri kalan 72 milyon ise diğer ürünlere tekabül ediyor."

65 MİLYON LİRALIK YATIRIMLA SÜT İŞLEME FABRİKASI
"
Bayındır’da 65 milyon liralık bir yatırımla kuracağımız Süt İşleme Fabrikası son yıllarda kamu eliyle açılan çok az sayıdaki tesisten biri olacak. Tesisimiz, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarım desteklerini bir üst aşamaya taşıyarak, tüm İzmir genelinde üretilen sütlerin değerinden pazarlanabilmesini sağlayacak. Fabrikamızda 100 kişi istihdam edilecek. Süt işleme fabrikamız, günlük 100 ton süt işleme kapasitesine sahip olacak. Tesisimizde manda sütünden imal edilen İzmir mozerellası, keçi ve koyun sütünden beyaz peynir ve diğer peynirler üretilecek. 2021 ve 2022 döneminde inek sütü alımına küçükbaş süt alımını da ekliyoruz. Belediye şirketimiz Baysan aracılığıyla Bayındır’daki tesisimizde kullanılmak üzere üreticilerimizden ilk yılda 7 milyon 500 bin litre koyun sütü, 5 milyon litre keçi sütü ve 2 milyon litre manda sütü satın alacağız. Hayvancılıkla uğraşan küçük üreticilerimize destek olmak ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini teşvik etmek amacıyla Beydağ, Kemalpaşa, Aliağa, Torbalı ve Kiraz’da bin 253 küçükbaş hayvan hibe ettik. Selçuk, Bergama, Kınık ve Tire’de 134 yerli ırk Anadolu mandası dağıttık, yavrularla birlikte İzmir’de neredeyse tamamen yok olmuş mandaların sayısını bir yıl gibi kısa sürede 158’e çıkardık. Köylerimize 2019’dan bugüne 1 milyon 205 bin 065 adet zeytin ve meyve fidanı ulaştırdık.  Mayıs ayında Sasalı Çiğli’de açılışını yapacağımız tarım merkezimizde, tarımsal planlama, markalaşma ve ihracat çalışmalarımızı geliştireceğiz. Böylelikle, İzmir Tarımında alım garantisinin yanı sıra satış garantisi dönemini de başlatıyoruz."

KARAKILÇIK BUĞDAYINI HAYATA DÖNDÜRDÜK
"Yakın zamana kadar hemen hiçbir ekonomik değeri olmayan, üretimi neredeyse tamamen durmuş karakılçık buğdayını, bir avuç tohumdan başlayarak yeniden hayata döndürdük. Hiç sulanmadan yetiştirilen, verimli, lezzetli ve sağlıklı bu atalık buğday, şu anda sadece belediyemiz tarafından değil çok sayıda üretici ve özel sektör tarafından binlerce dekar alanda üretiliyor. Yüksek fiyattan müşteri buluyor ve çiftçimize istihdam sağlıyor. Hiçbir yatırım maliyeti olmayan, sadece belediyemizin teşvik ve tanıtım imkânlarıyla elde ettiğimiz karakılçık başarısı, şimdi İzmir Tarımı ile dalga dalga yeni ürünlere yayılıyor. Saz çavdarı, mürdümük, gambilya gibi yerli ve milli tohumlarımız, tarım vizyonumuz sayesinde çok yakında yeniden üreticimize iş, halkımıza aş olacak. Topraklarımızı ele geçiren ithal tohumlar ise, geldikleri gibi gidecekler. Atalık tohumlarımızın ekonomik potansiyelini artırma çalışmalarımızı şehir merkezine de taşıdık. İlkini Seferihisar Belediye Başkanlığım döneminde 2011 yılında kurduğumuz Can Yücel Tohum Merkezi’nin ikincisini İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda açtık."

İZMİR’İN TURİZM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANINI HAZIRLADIK
"Turizmin neredeyse hiç olmadığı bir dönemde, İzmir turizmini büyütmek için çok sayıda ilke imza attık. Üstelik bunu, belediye kaynaklarımızı neredeyse hiç kullanmadan, kent vizyon ortaklığımız ile Kültür ve Turizm İl Müdürlüğümüz, İzmir Kalkınma Ajansı, İzmir Vakfı, odalarımız ve kent paydaşlarımızla birlikte başardık. İzmir’i turizmde dünyanın önde gelen destinasyonlarından biri haline getirmek için İzmir’in turizm stratejisi ve eylem planını hazırladık. Gururla ifade etmeliyim ki, yaptığımız çalışmalar sayesinde Türkiye’nin ilk dijital turizm ansiklopedisine İzmir sahip oldu. 40’tan fazla uzmanın çalışmasıyla 11 farklı başlıkta, iki binden fazla turistik alana dair bilgi ve görseller tek bir mobil uygulamada  bir araya getirildi. Türkiye’nin en kapsamlı dijital turizm uygulaması olan Visit İzmir, pandemi döneminde dijitalleşen dünya turizmine uyum sağlamak için İzmir Vakfı ve İzmir Kalkınma Ajansı ile beraber attığımız çok önemli bir adım.

Pandemi sürecinde, Turizm Hijyen Kurulu’nu kurduk ve “Turuncu Çember” uygulamasını başlatarak İzmir’i güvenilir ve sağlıklı bir destinasyon olarak konumlandırdık. Önümüzdeki sezon için, çok daha kapsamlı bir hazırlığı tamamlamış bulunuyoruz. 2020 yılında pandemi nedeniyle uluslararası düzeyde yüzde 60 ila 80 arasında bir düşüş yaşayan, 100 milyondan fazla işletmenin risk altına girdiği ve pandeminin üçüncü, dördüncü zirveleri nedeniyle durma noktasına gelen turizm konusunda, bu denli yoğun bir çalışma yürütmekle gurur duyuyorum.   İzmir’in iki dünya mirası alanı Efes ve Bergama ve adaylık sürecinde olan dört diğer alan İzmir turizm stratejimizin çok önemli ayaklarından biri. Dünyanın İzmir Mirası adını verdiğimiz bu program kapsamında, Gediz Deltası’nın Türkiye’nin ilk UNESCO Dünya Doğa Mirası olabilmesi için başvurumuzu yaptık. Birgi ve Ceneviz Ticaret Yolu ile ilgili süreçleri ise yakından takip ediyor, destekliyoruz. Öte yandan, Meclisimiz’in aldığı kararla Bergama Sunağı’nın Berlin’den geri getirilmesi için yoğun ve uzun soluklu bir çalışma içine girdik. İzmir’in UNESCO Dünya Mirası adayları içinde yer alan Tarihi Liman Kenti Bölgesi, yani Kemeraltı vizyonumuz, hem eşsiz bir kültür mirasının korunmasına, hem de yerel ekonomimizin güçlenmesine hizmet ediyor."

KEMERALTI’NI YAKLAŞIK 200 MİLYON LİRALIK YATIRIMLA AYAĞA KALDIRIYORUZ
"Bu kapsamda Kemeraltı’nı, yaklaşık 200 milyon liralık yatırımla baştan sona yeniden ayağa kaldırıyoruz. 27 milyon liralık yatırımla Kemeraltı Kuşaklama Alt Yapı projesi çalışmalarımız devam ediyor. 153,7 milyon liralık yatırımla altyapı, üstyapı ve aydınlatma çalışmalarını içeren ikinci etabın ihalesini tamamladık ve çok yakında temel atıyoruz. Bu çalışma, İzmir tarihinde Kemeraltı bölgesine yapılan en büyük yatırım ve altyapıyla ilgili yıllardır dokunulmamış tüm sorunları çözecek. Kemeraltı projemiz kapsamında çok sayıda binayı restore ediyor ve sokaklarımızı düzenliyoruz. 1828 yılında Şam Valisi Hacı Salih Paşa tarafından yaptırılan ve 1894'teki yenileme çalışması sonrasında özgün yapısı günümüze kadar korunan Kemeraltı’ndaki Ali Paşa Şadırvanı'nın restorasyon çalışmalarını başlattık. Havra Sokağı’nı baştan sona yeniledik. Arkeolojik kazı çalışmalarına verdiğimiz desteği artırdık ve İzmir’in tam merkezindeki 20 bin kişilik antik tiyatroyu ortaya çıkarmak için Kazı Başkanlığı ile birlikte çalışmalarımızı hızlandırdık. Tüm bunlar tamamlandığında, Konak Pier’den Kadifekale’ye uzanan tarihi yol yeniden ayağa kalkacak. Tarihi İzmir bölgesi, Kemeraltı, Akdeniz’in içinde önemli bir ticari merkez ve dünyanın en büyük açık hava çarşılarından biri olarak yeniden canlanacak. Biliyorum ki bu süreç, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında UNESCO Dünya Mirası unvanıyla taçlanacak. "

SANAYİYİ DESTEKLİYORUZ
"Sanayi, İzmir’in refahını büyütmek için desteklediğimiz diğer bir sektör. İzmir genelinde Organize Sanayi Bölgeleri ile kurduğumuz güçlü bağları önemsiyor ve geliştiriyoruz. Ağustos 2020’de İTOB OSB’de İtfaiye merkezinin temelini attık ve İtfaiye Daire Başkanlığımız personel temini ile hizmet sürekliliğinin sağlanmasını üstlendi. Öte yandan, tüm İzmir OSB’lerinin altyapı ihtiyaçlarına öncelik veriyoruz. İzmir’in 4,5 milyonluk nüfusu içerisinde binlerce girişimci ruh, milyonlarca yenilikçi proje ve insanın geleceğine yön verebilecek sayısız fikir olduğunu çok iyi biliyorum. Toplumun kılcallarındaki her bir düşünceye ihtiyacımız var. Bu çerçevede önemli bir adımı Aralık 2020’de attık. İzmir’in önde gelen iş dünyası kuruluşları ile İzQ adında bir girişimcilik ve inovasyon şirketi kurduk. Alsancak liman arkasında TÜSİAD işbirliğiyle Girişimcilik ve İnovasyon Merkezini açtık. Girişimcilik merkezimiz, daha iyi bir dünya için fikirleri olan ve fakat bu fikirleri yaşama geçiremeyen gençlerimiz için açılmış bir alandır.  İzmir Büyükşehir Belediyesi finansman yapısı çok güçlü bir belediye. Ve biz, 8 milyar liralık bütçemizin yüzde 42’ sini yatırıma ayırmaya karar verdik. Bu yatırımların da büyük kısmını, bu şehrin nimetlerinden daha az yararlanan insanlara, yani arka mahallelerimize yönlendirdik."

MÜCADELEMİZ ŞEHRİN REFAHININ TÜM MAHALLELERDE DENGELİ BİR ŞEKİLDE PAYLAŞILMASI İÇİN
"Acil çözüm ekibimizle arka mahalleleri ziyaret ettiğimde bir esnafımız şunları söyledi: “Ben buraya geleli 35 yıl oldu. 35 yıldır ilk defa bir belediye başkanı geldi mahallemize ve benim bakkalımı ziyaret etti. Ben şimdi onunla konuşuyorum”. Benim için bu cümleler çok kıymetli… İzmir’de dokunulmamış, gidilmemiş, derdi sorulmamış muazzam bir nüfus var. Dolayısıyla bu insanlara daha çok vakit ve kaynak ayırmak durumundayız, buna mecburuz çünkü o ihmal edilmişliği aşmak mecburiyetindeyiz. Biz artık yatırım bütçemizi bu açılmış mesafeyi hızla kapatacak şekilde yönetiyoruz. Mücadelemiz, öteki İzmir diye bir şey kalmaması, şehrin refahının tüm mahallelerde dengeli bir şekilde paylaşılması. Seçim öncesi, İzmir için önemsediğimiz konuların başında arka mahalleler geliyordu. Bu doğrultuda, dezavantajlı grupların yaşadığı ve daha evvel ihmal edilmiş bölgelere dönük bir bakış açısı oluşturduk."

ACİL ÇÖZÜM EKİBİ DEZAVANTAJLI MAHALLELERİMİZİN TÜM SORUNLARINI HIZLA ÇÖZÜYOR
İzmir’in arka mahallelerindeki sorunları çözmek için pek çok yöntem geliştirdik. Bunun en önemlisi “Acil Çözüm Ekibi” oldu. Acil Çözüm Ekibi içinde; Fen İşleri, Park ve Bahçeler, Ulaşım, Katı Atık, İklim Değişikliği ve Çevre Koruma Kontrol Dairesi Başkanlıkları, İZBETON, İZSU ve ESHOT dahil olmak üzere toplam 23 birimimizin uzman personelleri yer alıyor ve dezavantajlı mahallelerimizin tüm sorunlarını hızla çözüyor. Acil Çözüm Ekibi ile yurttaşlarımızın taleplerini dinlemek ve sorunlarını çözmek için belediyeyi onların mahallesine, evlerine götürüyoruz. Biz, vatandaşın belediyeye ulaşma engellerini kaldırıyoruz. Bu mahallelerimizin çoğunda yol sorunu var. Park fakiri mahalleler bunlar. Buradaki hemşerilerimizin yol, park, rekreasyon alanı, cami ve mescit gibi birçok talebi oluyor. Biz de ilçe belediyelerimizi, muhtarlarımızı işin içine katarak hızlı bir şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tüm imkânlarını seferber ediyor ve hangi eksiklik varsa hızla çözüyoruz.  Sadece şehir merkezindeki mahalleler değil, köylerimiz için de yeni bir yapılanma kurduk. Acil Çözüm Kırsal ekibimiz, İzmir’in tüm köylerini ziyaret ederek hem sorunları yerinde tespit etmeye, hem de şehrimizin tarımsal ürün envanterini hazırlamaya başladı. Belediye tarihinde ilk defa köy köy gezen ve halkımızın sorunlarını dinleyen ekiplerimiz, köylerimizde yoksullukla mücadele için yolumuza ışık tutuyor.  Refahın adil paylaşımı ilkemiz doğrultusunda, Büyükşehir Belediyemizin destekleriyle son iki yılda üretici kooperatiflerinin üretim altyapısı güçlendirildi. Bünyesinde kantar, boylama ve soğuk hava ünitelerinin de yer aldığı ürün alım merkezlerinin ilki, Tire’de kuruldu. Kemalpaşa Dereköy’de “Bal Paketleme ve İşleme Tesisi”ni hizmete aldık."

“SÜT KUZUSU”NU İZMİR’İN 30 İLÇESİNDE YAYGINLAŞTIRDIK
“Süt Kuzusu” projemize, 2020 yılında Tire’den sonra Kiraz ve Bergamalı üreticileri de dâhil ettik, projeyi İzmir’in 30 ilçesinde yaygınlaştırdık. 30 ilçe, 601 mahallede toplam 159 bin çocuğa, 30 milyon litrenin üzerinde süt dağıtımı yaptık. Süt üreticilerine ise 152 milyon 400 bin liranın üzerinde destek sağlamış olduk.  Üretici ve tüketiciyi aracısız buluşturma hedefiyle Kadifekale ve Kültürpark’ta açtığımız yerel üretici pazarlarının üçüncüsü Buca’da kuruldu. Dördüncüsü Bergama’da açılıyor. Kooperatifler aracılığıyla üretilen ürünleri şehirdeki milyonlarla buluşturma hedefiyle açtığımız Halkın Bakkalı’nı, bir yılda sekiz şubeye ulaştırdık ve çok yakında Halkın Bakkalı üzerinden e-ticarete başlıyoruz. 2019 yılında 30 ilçe belediyemize Büyükşehir Belediyesi olarak toplamda 1.520.426.962 lira yatırım yaptık. Ayrıca, İZSU’nun gerçekleştirdiği toplam yatırım tutarı 361.616.733 lira oldu. Büyükşehir Belediyemizin ilçelerimize yatırımları 2020 yılında da hız kesmeden devam etti ve ortalama yüzde 40’ın üzerinde bir artış sağlanarak 2.191.347.149 liraya ulaştı. İZSU’nun yatırımları ise 2020 yılında 379.260.762 lira oldu.  Özetle iki yılda ilçe belediyelerimize Büyükşehir Belediyemiz ve İZSU kanalıyla toplamda 4.452.651.606 lira yatırım sağladık.  928 kilometre uzunluğunda ova yolu yaptık. Ağustos 2019’da meydana gelen büyük orman yangınında ekili arazileri zarar gören Seferihisar ve Menderesli 219 üreticiye hasar tespit oranlarına göre nakdi destek sağladık. Sel felaketinde arazileri zarar gören vatandaşlarımıza 11 milyon liralık kaynak aktardık."

KRİZ BELEDİYECİLİĞİNE GEÇTİK
"Yaşadığımız iki yılda hiçbir şey olağan haliyle seyretmedi. Her ne kadar konuşmamda şu ana kadar temel belediyecilik hizmetlerimizi anlatmış olsam da son derece sıradışı bir dönem geçirdik. İki yıl içinde İzmir’in en büyük orman yangınlarından birini pandemiyi, depremi, seli, hortumu ve hatta tsunamiyi yaşadık. Belediyemiz, daha önce hiçbir zaman üstlenmediği görevleri “kriz belediyeciliği” adını verdiğimiz özgün ve yeni bir yaklaşımla göğüsledi ve tarihe unutulmaz izler bıraktı. Bir yılı aşkın bir süredir tüm dünya gibi, pandemi denen çok farklı bir süreci yaşıyoruz. Bu zor dönemde, ihtiyaç duyanlarla destek olmak isteyenleri buluşturduk. Halkın Bakkalı üzerinden gıda paketi, iftar yemeği, hijyen paketi satışları başlattık ve buradan sağlanan destekler belediyemizce ve gönüllülerimizle birlikte desteğe ihtiyaç duyan yurttaşlarımıza ulaştırıldı. Pandemi ve depremi de kapsayan bu süreçte 250 binden fazla haneye 380 bin gıda paketi, 130 bin hijyen paketi desteği sağladık. 380 bin gıda paketinin 230 bini yurttaşlarımız tarafından bizlere ulaştırıldı.  Yine pandemi sürecinde aralarında kahvehane esnafı, amatör spor kulüplerinin antrenörleri de olmak üzere 42 bin kişiye 20 milyon liranın üzerinde destek olduk. 2 bin 500 selzede hane ve işyerine ise 19 milyon lira destek sağladık. Askıda Fatura kampanyası ile 16 bin 496 hanenin 1 milyon 473 bin 825 liralık faturası yurttaşlarımız tarafından ödendi. 7 milyona yakın maskeyi  İzmirlilere ücretsiz olarak ulaştırdık, özel olarak 17750 adet işitme engelliler için maske dağıttık.

Pandemi sürecinde üreticileri ve esnafı da unutmadık. İzmirli üreticilerden bu süreçte 200 milyon liralık ürün alımı yaptık, alımlarımıza devam edeceğiz. Eğitim yardımlarımız kapsamında çocuklarımıza toplam 2 bin 335 tablet, 20 bin bot ve mont desteğinde bulunduk. 27 bin 393 öğrencimize 130 liralık kırtasiye kartları dağıttık. Bu alımlarla kırtasiyeci, tekstilci ve ayakkabıcı esnafımıza toplam 7 milyon liraya yakın destek olduk. Depremde evleri yıkılan ve zarar görenler için çadır kentler oluşturduk. Sadece bir ay içerisinde çadırda tek bir vatandaşımızın kalmadığı deprem felaketinde Belediyemiz, İzmir Halkı, biz hepimiz eşi görülmemiş bir dayanışma destanı yazdık.  Depremde ve pandemi sürecinde 1 milyon 654 bin kişilik yemek, 330 bin kişilik kumanya, 240 bin kişilik pide, 115 bin kişilik çorba dağıtımı yaptık.909 depremzede yurttaşa 4 binin üzerinde farklı ev eşyası desteği sağladık."

“BİR KİRA BİR YUVA” KAMPANYASIYLA 42 MİLYON 649 BİN LİRALIK KİRA DESTEĞİ
“Bir Kira Bir Yuva” kampanyasını başlattık. Yardımseverlerin bağışları ile 4 bin 643 aileye 42 milyon 649 bin liralık kira desteği sağladık. Belediye imkânlarımızla ise 3 bin 428 aileye 22 milyon 500 bin liralık kira desteği verdik. Kullanmadığı evinin kapılarını açan yardımseverlerin sayısı 231 oldu. Halkın Bakkalı üzerinden beyaz eşya, mobilya, küçük ev aletleri, yiyecek  gibi farklı kalemlerde 22 milyon lira bağış yapıldı. Uzundere konutlarını elektrik, su, yakıt ve internet ücreti de dahil olmak üzere bir yıl boyunca ücretsiz olarak 222 depremzede ailemizin kullanımına açtık. Hilton Oteli’nin 382 odasını da depremzedelere açtık.  İzmir Büyükşehir Belediyesi binası 1982 yılından beridir kullanılıyordu. 30 Ekim depreminden sonra binada hizmet veren tüm birimlere ait mobilya, ofis malzemeleri, telefonlar, bilgisayarlar ile arşiv ve evrakın yeni alana taşınmasını büyük bir hızla tamamladık. Binlerce çalışanımızın yerinin ve düzeninin değiştiği meşakkatli çalışma süresince hizmetlerimiz hiç aksamadı ve gecikmedi. Bu konuda emek veren tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Tüm bu yaşadıklarımız, İzmir için birinci önceliğimizin doğayla uyumlu, dirençli bir şehir inşa etmek olduğunu açıkça ortaya koydu.  İzmir’in geleceği ve vatandaşlarımızın yaşam hakkını güvence altına almak adına, kentsel dönüşümü hızlandırıyor ve afetlere karşı dirençli, çağdaş bir altyapı oluşturuyoruz."

DEPREMİNİN ARDINDAN YOL HARİTASINI BELİRLEMEK İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLADIK
"30 Ekim depreminin ardından yol haritasını belirlemek için “İzmir Depremi Ortak Akıl Buluşması" ve “Afet Bilim Kurulu Toplantısını”  gerçekleştirdik. Bu toplantılarda aldığımız karar doğrultusunda İzmir’in yapı envanterini hazırlamak için ilk adımı attık. İnşaat Mühendisleri Odası ile ortaklık protokolü imzaladık. Envanter çalışması  Bayraklı ilçemizden başlıyor. Bu kapsamda, arşiv incelemesi, saha gözlemi ve analiz süreçlerinden oluşan bir yöntem kullanılacak. Bayraklı'daki yapı envanteri çalışmalarının bitmesinin ardından İzmir’in genelinde yaklaşık 869 bin yapının envanterini de oluşturmayı hedefliyoruz. Bunun için de 2021 bütçesinden 200 milyon lira kaynak ayırdık.

Yerinde dönüşüm ve yüzde yüz uzlaşı esasıyla Türkiye’ye örnek olan bir kentsel dönüşüm modeli uygulayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, şehrimizdeki riskli konut alanlarını etaplar halinde güvenli hale getirmeye hız verdi.  Bu doğrultuda; mevzuattaki eksiklikler ve piyasa koşulları nedeniyle kentsel dönüşüm çalışmalarında yaşanan tıkanıklıkları aşmak için Belediye şirketimiz İzbeton’un ihale süreçlerine girmesini mümkün kıldık ve kentsel dönüşüme büyük ivme kazandırdık.

KENTSEL DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ
"Deprem sonrası başlattığımız büyük kentsel dönüşüm seferberliği ile birlikte sadece iki yıl içinde; Ege Mahallesi’nde 418 milyon, Örnekköy’de ise 520 milyon lira olmak üzere yaklaşık 1 milyar lira ihale bedeli olan kentsel dönüşüm uygulamalarını başlattık. Yıkımlar ve yeni inşaatların yapımı devam ediyor. Etaplar halinde devam eden tüm kentsel dönüşüm projeleri için 2 milyar liralık bir yatırım yapıyoruz. Karabağlar Uzundere Konak Ege ve Ballıkuyu, Karşıyaka Örnekköy, Gaziemir Aktepe ve Emrez Mahalleleri ile Çiğli Güzeltepe Mahallesi’nde, toplamda 248 hektarlık alanda kentsel dönüşüm çalışmaları hızla devam ediyor.  Bu bölgelerde şimdiye kadar 2 bin 200 bağımsız birimin inşaatına başlandı. Hak sahiplerinden 345 bin metrekare tapu devri alındı. Yaklaşık 1000 bağımsız bölümün anahtar teslimi yapılarak mülkiyet tapusu ile hak sahiplerine teslim edildi.  İzbeton ile 1000 bağımsız birimin yapımı için protokol imzalandı. 1218 bağımsız birimin kat karşılığı ihalesi yapıldı. Yaklaşık 4 bin 600 bağımsız bölüm de tüm uzlaşma, devir, tapu ve imar uygulamaları tamamlanarak yapım ihalesine hazır hale getirildi.

Gaziemir Aktepe Emrez kentsel dönüşüm alanında İZBETON ile yapacağımız konutların yapım Protokolü için bugün Meclisimiz tarafından karar alındı. Önümüzdeki iki ay içinde imzalayacağımız Protokol ve yapacağımız kat karşılığı ihale ile Aktepe Emrez ve Uzundere III. Etap olmak üzere yaklaşık 1750 bağımsız birimin inşaatını başlatacağız.  Biliyoruz ki, her şey hayal etmekle başlar. Doğayla uyumlu, dirençli ve adil şehirlerin inşası ancak hayallerimizi ortaklaştırıp bir arada hareket etme becerimizle mümkün hale gelecek. Burada yapmaya çalıştığımız da, tam böyle bir şey. Dünyanın yeni şehirlerini tasarlamak ve ilham vermek için yola çıkmak."

TÜRKİYE’DE İLK DEFA İZMİR İÇİN YEŞİL ŞEHİR EYLEM PLANI HAZIRLANDI
"
Bu doğrultuda, Yeşil Şehir Eylem Planı Türkiye’de ilk defa İzmir için hazırlandı. Doğayla Uyumlu Yaşam Stratejimiz, İzmir’in bu alandaki tüm eylemlerini bütünleştiren bir ufuk tarif ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi vizyonunu sürdürülebilir kılan en önemli başlıklardan biri, yeşil altyapımız. Altyapıdan anlaşılan genellikle yolların yapılması, fen işleri veya kentsel dönüşüm gibi faaliyetlerdir. İzmir’de şehrin bir bütün olarak yeşil alanlara kavuşmasını, nefes alabilmesini, havasının temiz olmasını da, en temel altyapı önceliklerinden biri olarak kabul ettik. Yeşil altyapı kapsamında parklarımızı belirlediğimiz beş yeşil koridorla birbirine ve şehri çevreleyen kırsal alanlara bağlayarak doğanın şehre nüfuzunu hızlandırıyoruz. Planlama ve yapım aşamasındaki beş İzMiras rotamız ve 35 Yaşayan Park projemiz, bu vizyonumuzun bir sonucu.

Bu ilkeyle yapımına başladığımız Mavişehir’deki Flamingo Doğa Parkı, Gediz Deltası’nın kuş türlerini şehrin içinde görebileceğimiz benzersiz bir rekreasyon alanı olacak. Parkımız, deniz seviyesinin altındaki Mavişehir’i hemen her yıl yaşanan sel tehlikesinden kurtaracak tahkimat projesiyle bütünleşik olarak planlandı. Tahkimat projemizin yapımı yüzde yetmiş oranında tamamlandı ve kısa sürece sonlanacak. Yapım aşamasında olan Olivelo, Şehitler Korusu, Portakal Vadisi, Yamanlar Vadisi, Güney Gediz Deltası, Behçet Uz, Peynircioğlu Deresi gibi yaşayan parklarımızla, seçim öncesinde vaat ettiğimiz gibi İzmir’de kişi başına düşen yeşil alan miktarını 16 metrekareden 30 metrekareye çıkartıyoruz. Hedefimize üç yıl içinde ulaşmış olacağız."

KÜLTÜRPARK’IN YENİ İMAR PLANINI KATILIMCI BİR ANLAYIŞLA TAMAMLADIK
"Şehrimizin en değerli yeşil alanı, kültür ve doğa mirasımız Kültürpark’ın yeni imar planını katılımcı bir anlayışla yine bu dönemde tamamladık. Park içindeki mimari değeri olan bellek yapılar tescillendi ve çok yakında her birinin restorasyonuna başlıyoruz. Yeni imar planına göre sadece bölgedeki yeşil alan miktarı artmayacak, aynı zamanda bölgedeki yeşil alanın doğal karakteri rehabilite edilecek ve ekolojik koruma bölgeleri tesis edilecek. “Doğal yeşil” projemiz ile İzmir’de, kent içerisindeki yeşil alanlarda; egzotik bitki türleri yerine, tümüyle Akdeniz’in ve İzmir Bölgesi’nin doğal florasını kullanmaya başlıyoruz. Yeni yeşil alanlarımızda suyun toprağa nüfuzunu ve biyolojik çeşitliliği artıran doğa esaslı çözümleri kullanıyoruz. Park ve bahçelere, doğal floranın ekilmesini sağlayarak bölgemizdeki canlıları şehrin içine çekiyor ve metropol içindeki yeşil alanların da ekosistem işlevi görmesini sağlıyoruz. 2021’den itibaren İzmir’de ekilen ağaç türleri peyderpey, tümüyle yerel bitki türlerine dönüştürülüyor. "

YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ İÇİN ÇALIŞMALARA DEVAM
"Yüzülebilir körfez hedefimiz için bugüne kadar öngörülenden çok daha farklı bir plan uygulamaya koyduk. Körfezi, içinden değil, sorunun kaynağından itibaren temizlemeye başladık. Bu yüzden çalışmalarımız göze pek görünmüyor olabilir. Fakat biz Buca’da, Bornova’da ve Körfez havzasının tüm bölgelerinde yıllardır bekleyen yağmur suyu ayrıştırma projeleri için kazma vurduk. Kirlilik sorununu dışarıdan kuşattık. Son iki yılda 71 kilometrelik ayrıştırma kanalı tamamlandı ve ihalesini yaptığımız 62 kilometrelik ayrıştırma kanalının yapımına başlandı. Bu yıl ise 211 kilometrelik ayrıştırma kanalının yapımını ihale ediyoruz. Uyguladığımız toplam 344 kilometrelik ayrıştırma projesi ile, körfeze giden yağmur sularının yaklaşık yarısını kanalizasyon sisteminden ayırmış olacağız. Süreç tamamlandığında, İzmir sel riskinden kurtulacak,  arıtma tesisimizin ömrü uzayacak ve yağmurlu günlerde körfeze karışan kirlilik kaynağı ortadan kalkacak."

KIRSAL TURİZM PROGRAMIMIZI UYGULAMALARINI HAYATA GEÇİRİYORUZ
"İzmir’de aynı zamanda çok özgün bir yaklaşımla kırsal havza planlamasını gerçekleştiriyoruz. İmar planlarıyla kırsal alanda hangi faaliyete, ne şekilde izin verilebileceğini, İzmir’in kırsal havza planlama süreci ile tasarlıyoruz. Kozak Yaylası’ndaki Ruritage Avrupa Birliği projesi ile Küçük Menderes Havzası’ndaki Efeler Yolu çalışmamız kırsal turizm programımızın en önemli uygulamaları. İmar Planları, şehrimizin doğru gelişimi için en çok üzerine titrediğimiz konulardan biri. Son iki yılda kent bütününde toplam 5154 hektar alanda 1/5000 ve 1/1000 ölçekli revizyon, yenileme ve yeni imar planlarını hazırladık. 32 bin 540 hektar alanda ise 1/25000 ölçekli revizyon ve yenileme imar planını yürürlüğe geçirdik. İlçe belediyelerce belediyemize sunulan veya belediyemiz yatırımları kapsamında hazırlanan 146 adet 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve değişikliği ile 391 adet 1/1000 ölçekli plan değişikliklerini onayladık. Belediyemiz yetki sınırları dahilinde yaklaşık 181 hektarlık alanda koruma amaçlı 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı yaptık. 2867 hektar alanın İmar Planlarına Esas Jeolojik ve Jeoteknik / Mikrobölgeleme Etüt Raporu tamamlandı. Sürdürülebilir ve dirençli bir kent olma hedefi doğrultusunda, her alanda olduğu gibi ulaşımda da, bütüncül ve kapsamlı bir politika yürütüyoruz. Bu doğrultuda; toplu ulaşım, yaya ve bisikletli ulaşım altyapısını geliştirmek için önemli projeler yürütüyoruz."

650 TEKLİ VE 70 TANDEM BİSİKLET İLE HİZMET VERİYORUZ
"İZULAŞ bünyesinde faaliyet gösteren BİSİM, bu amaçlarımızı gerçekleştirmemizin en önemli araçlarından biri. 373 bin üyesi bulunan BİSİM bünyesinde, 650 tekli ve 70 tandem bisiklet ile hizmet vermeye başladık. 101 çocuk bisikletini ise 23 Nisan’da BİSİM ağına ekliyoruz. Bisiklet ve Yaya Eylem Planımıza göre uzun vadede İzmir'deki bisiklet yolunu 787 kilometreye çıkartarak bisikleti bir ulaşım aracı olarak kullanmayı hedefliyoruz. Seçim beyannamesinde rekor asfalt yılları geliyor demiştik ve bunu başardık. 2020 yılında 37.776 adet adreste asfalt bakım onarım ile 516.010 metrekare trans?e bakım onarım c?alıs?ması yaptık. 2 yılda toplam 2 milyon 734 bin metrekare kilit parke taş uygulaması gerçekleştirdik.  İzbeton tarafından 2020 yıllında; 944 bin 613 tonu finis?erli serim ve 702 bin 721 tonu yol bakım onarımda olmak üzere toplamda 1 milyon 647 bin 334 ton asfalt uygulaması gerçekleştirildi. Bu miktar 7 metre genişliğinde 1.233 km yola tekabül ediyor. 2019’da 3 milyon 99 bin metrekare, 2020’de 2 milyon 469 bin metrekare sathi kaplama uygulaması yapıldı. Bu miktar 6 metre genişliğinde 928 kilometrelik yola tekabül ediyor."

BUCA TÜNELİ’Nİ SONLANDIRMAK İÇİN NİHAİ ADIMLARI ATTIK
"Buca ile Bornova arasında kesintisiz ulaşım sağlayacak projenin önemli ayaklarından olan “Buca Tüneli’ni sonlandırmak için nihai adımları attık. Firmanın çekilmesi nedeniyle yarım kalan tünel inşaatının ivedilikle bitirilmesi için yeniden ihale sürecini başlattık. Buca Tünel projesi, viyadükle birlikte Konak'tan otogara ulaşımı rahatlatacak ve şehrimizin trafik sorununu büyük oranda azaltacak. 7.1 kilometrelik bu tünel tamamlandığında İzmir’in en uzun karayolu tüneli unvanına sahip olacak. Karabağlar'da geçen yıl 160 araç ve 38 motosiklet kapasiteli Selvili Yeraltı Otoparkı'nı hizmete açtık. Bayraklı'da yeni kent merkezi ve Adalet Sarayı'nın bulunduğu bölgede artan otopark ihtiyacına yanıt vermek için de, 18 araç katlı tam otomatik otopark inşa ediyoruz. Otopark yaklaşık 42 milyon liralık yatırımla hizmete alınıyor. 636 araçlık kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük tam otomatik otoparkı olacak Smyrna Tam Otomatik Otoparkı Mayıs ayında hizmete girecek. Doğayla uyumlu yaşam stratejimizin en temel başlıklarından biri, döngüsel ekonomiyle ilgili çalışmalarımız. Bu doğrultuda; ekoloji ve ekonomi arasındaki karşıtlığı ortadan kaldırıp her ikisinin müşterek gelişiminin, şehrin dirençliliğinin anahtarı olacağını düşünüyoruz."

İZMİR’İN ÇÖPÜNÜ EKONOMİK BİR KAYNAK OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ
"
Yeni dönemde İzmir’in çöpünü sadece bir atık değil, ekonomik bir kaynak olarak değerlendiriyoruz. Harmandalı Düzenli Katı Atık Depolama Tesisi’nde depolanan atıklardan elektrik enerjisi üretmeye başladık. Burada kurduğumuz Biyogaz Tesisi ile yılda yaklaşık 100 milyon metreküp metan gazı bertaraf edilerek, 200 milyon kilovat saat elektrik enerjisi üretiliyor. Bu miktar, 100 bin hanenin enerji kullanımına tekabül ediyor.

Ödemiş ve Bergama’da kurduğumuz katı atık yönetim tesisleriyle Küçük Menderes ve Bakırçay havzalarının hem katı atık sorununu çözüyoruz, hem de atıklardan elektrik ve gübre üretmeye başlıyoruz. Günde 800 ton atık işleme kapasiteli Bergama Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi ile günlük 1.600 ton atık işleme kapasiteli Ödemiş Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi’nde üretimimiz başladı. Sırada, Menderes’te kuracağımız tesis var. Çöp artık İzmir’de bir enerji kaynağıdır. Döngüsel ekonomi ilkemizin bir parçası olarak ESHOT’un Buca’daki atölye binalarında, elektrikli otobüslerimizin enerji ihtiyacını karşılamak için güneş enerjisi santrali kurduk. ESHOT garajlarındaki gu?nes? enerjisi santralleriyle 940 bin lira tasarruf ettik."

İZMİR’İN DÜNYANIN İLK CİTTASLOW METROPOL’Ü OLMASINI HEDEFLİYORUZ
"Tüm bu paylaştıklarımı bir araya getiren yaklaşımımız, uzun süredir ekibimizin üzerinde çalıştığı Cittaslow Metropol programı. Cittaslow Metropol programı ile, 1999 yılında I?talya’da kurulan ve 30 ülkeye yayılan Cittaslow felsefesinin, metropollerde uygulanmasını ve İzmir’in dünyanın ilk CittaSlowMetropol’ü olmasını hedefliyoruz. CittaslowMetropol'ün ana fikri, içinde huzurlar yaşanılan şehirler inşa etmek.  Mücadele alanlarımızın sonuncusu ve belki de diğerleri için ön koşulu, yaşam kalitesini yükseltmek ve birlikte yaşam kültürünü teşvik etmek."

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA DESTEK
"Pandemi döneminde, toplu ulaşımda sağlık güvenliğini azami ölçüde sağlamak için otobüs filomuzu gençleştirme, yurttaşlarımıza daha güvenli ve konforlu toplu ulaşım imkânı sunma yolunda çok önemli adımlar attık. Pandemi yasaklarının başladığı 18 Mart 2020 tarihinde,1315 otobüsle; günlük toplam 1 milyon 800 bin biniş vardı.  Bugün 1338 aracımız hizmet veriyor; ancak günlük biniş sayımız ise ortalama 800 binlerde. Yani daha az yolcuya, daha fazla otobüsle hizmet veriyoruz. Tüm bu krizlere rağmen sefer sayılarını azaltmaya gitmedik. Maliyet artışlarına ve zarar etmemize rağmen, en iyi şekilde hizmet vermeye devam ettik. Bu nedenle, 2020'de İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, ESHOT'a yaptığı sübvansiyon miktarı, 691 milyon lira oldu.  Pandemiyle mücadelede en büyük çabayı sarf eden sağlık çalışanlarımıza ücretsiz toplu ulaşım hizmeti vermeye devam ediyoruz. İşe geliş gidişleri için yeni güzergâh planlamaları yaparak kolaylık sağlıyoruz.  Toplu ulaşımdan ücretsiz ya da indirimli yararlananlara 2020’de verilen toplu ulaşım desteği 185 milyon 265 bin 361 lirayı buldu. 2019’un son günlerinde ve 2020 yılında hizmete giren 4’ü tamamen engelli vatandaşlarımız için tasarlanan,  47 solo, 10 körüklü, 10 midibüs olmak üzere toplam 71 araç hemşerilerimizin hizmetine sunuldu. Yine 2020 yılında, 570 Milyon lira yatırımla 364’ü tek seferde ihale edilerek aldığımız doğa dostu otobüslerle birlikte filomuza dahil edilen otobüs sayısı 435’e ulaştı. İZULAŞ’a alınan 16 otobüs de dahil edildiğinde toplam rakamımız 451. Yani beş yılda 500 otobüs alımı vaadimizin 451’ini, 2,5 yıl bitmeden gerçekleştirmiş olduk. Ayrıca 2021 yılında 100 elektrikli otobüs alımı için de hazırlıkları tamamladık. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin İzmir’de yaygınlaşması, kadının toplumsal yaşamdaki yerini güçlendirmek adına kadın otobüs şoförleri istihdam ettik. 2019 yılında 29 olan kadın şoför sayısını, 2020 yılında 87’ye çıkardık. Dar gelirli vatandaşlarımıza ekonomik anlamda destek olmak amacıyla, 90 dakika içinde aktarma imkânı sunan sistemi 120 dakikaya çıkardık. Buna ilaveten Halk Taşıt uygulamasını sürdürerek hemşerilerimizin sabah 05.00-07.00 ve akşam 19.00-20.00 saatleri arasında yüzde 50 indirimli yolculuk yapmasını sağladık."

DENİZ ULAŞIMINI GÜÇLENDİRMEK İÇİN İKİ YENİ FERİBOT
"
Deniz ulaşımını güçlendirmek için de yatırımlarımızı aralıksız sürdürdük. Büyükşehir Belediyemiz, Fethi Sekin ve Uğur Mumcu adını verdiğimiz iki yeni feribotu hizmete aldı. Böylece İzmir’in çevre dostu ulaşım sistemine büyük bir güç kattık. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, 2015’te başlattığı ücretsiz ve kablosuz internet hizmetine ESHOT otobüsleri ve İzdeniz gemilerini de dahil ettik."

İZMİR’İN VERİLERİNİ ÖZGÜRLEŞTİRDİK, DEMOKRATİKLEŞTİRDİK
"Daha etkin bir kent yönetimi için oluşturduğumuz açık veri portalımızı Ocak ayında açtık. Bir anlamda İzmir’in verilerini özgürleştirdik, demokratikleştirdik. Böylece kamu görevlilerinin, girişimcilerin, akademisyenlerin ve tüm İzmirlilerin kolayca kent verilerine erişebilecekleri bir platform oluşturduk. Bu portalı inşa ederken Türkiye'nin, dünyanın en iyi uzmanlarıyla ve tabii ki İzmir’deki paydaşlarımızla beraber çalıştık. Tüm Açık Veri hazırlık sürecini iş dünyası, akademi ve ilgili sivil toplum kuruluşları ile diyalog içerisinde yürüttük. Çevreden tarıma, ulaşımdan kriz belediyeciliğine kadar Belediyemizin hizmetleriyle ilgili 10 kategoride 120 veri setinin bulunduğu açık veri portalını Ocak ayında açtık.

Yaşamlarımıza dokunan her şeyin dijitalleştiğini düşünürsek; insanlığın en büyük inovasyonu olan demokrasinin doğduğu bu topraklarda açık veri portalı sayesinde; demokrasiyi ve özgürlükleri dijitalleştirmenin bir adımını daha atmış olduk.  Biz, İzmir’de kent vizyon ortaklığı fikriyle yola çıkmıştık. 2019’un ortalarından itibaren düzenli toplantılar yaparak bu koordinasyonu güçlendiriyoruz. Sivil toplum kuruluşları,  ilgili kurum yöneticileri, sektörel paydaşlarla rutin göru?şmelerimiz oluyor ve planlama, stareji ve icra süreçlerinde bu aktörleri haberdar ediyor, katkılarını alıyoruz.  Deprem ve pandemi vesilesiyle ortak akıl meselesinin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha idrak ettik. Diliyorum ki Türkiye’ye örnek olacak bu sinerji, kentin bugünü ve geleceğini birlikte düşünme çabası İzmir’den başlayarak, tüm Türkiye’ye ilham olur."

BELEDİYE BAŞKANLIĞINI SEYYAR MAKAMA TAŞIDIK
"Muhtarlarla ve vatandaşlarla yüz yüze görüşüp taleplerini en kısa sürede çözüme ulaştırmak amacıyla belediye başkanlığını seyyar makama taşıdık. Muhtarlarımız, bir yandan vatandaşlarımız ile belediyemiz arasındaki köprü olurken, öte yandan katılımcılığın ve demokrasinin yaşam bulmasında önemli bir görev üstleniyor. Muhtarlarımız bizler için, hemşerilerimizin gözü, kulağı ve sesi oluyor. İzmir’de şu ana 27 ilçede buluşmalar gerçekleştirerek, 1163 muhtarla yüz yüze bir araya geldik. Muhtarlarımızın kimi yeni otobüs hatları istiyor, kimi asfaltla ilgili talepleri dile getiriyor, kimisi su altyapısı, kimisi halı saha ya da çocuk oyun parkı ihtiyacından söz ediyor. İlgili bürokratlarımızla her talebi ve iletilen her sorunu tek tek not alıyor ve planlamamızda öncelikli hale getiriyoruz. "

KENTSEL ADALET VE EŞİTLİK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ’NÜ KURDUK
"Birlikte yaşam kültürünü şehrimiz genelinde teşvik etmek için Türkiye’de yerel yönetimlerde bir ilki gerçekleştirip Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürlüğü’nü kurduk. Her türlü ayrımcılığa karşı mücadele amacıyla kurduğumuz bu birim, İzmir’de insan hakları ve eşitlik alanında büyük bir katkı sağlamaya başladı."

HEDEFİMİZ KADINLARA BÜTÜNCÜL HİZMET SUNMAK
"Kadınlara bütüncül hizmet sunmayı hedeflediğimiz ve ilkini Örnekköy'de açtığımız “Anahtar" Kadın Çalışmaları Bütüncül Hizmet Birimi,  kadınlara özgü kolektif gelişim, dayanışma, bilgi ve deneyim paylaşım alanı olarak tasarlandı. Burada kadınların eğitim, kültür, sanat ve spor gibi faaliyetleri yapabilmeleri, ücretsiz olarak hukuki, psikolojik ve sosyal hizmet danışmanlığı almaları mümkün. Kadın alanında çalışan sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarıyla birlikte hareket ettiğimiz Anahtar birimimizde kadınların iş yaşamına dahil olmasını sağlamak için kurslar düzenliyoruz."

İZMİR’DE DOĞAN 6 BİN 32 BEBEK İÇİN HOŞ GELDİN BEBEK PAKETİ DAĞITTIK
"Sosyal Hizmetler Dairemizin çalışmalarıyla, İzmir’de doğan 6 bin 32 bebek için hoş geldin bebek paketi dağıttık ve her yavrumuz için birer ağaç diktik. Meslek Fabrikamız bünyesindeki 16 kurs merkezinde ise, 93 branşta 482 kurs düzenledik. Böylece 8 bin 449 kursiyer meslek sahibi oldu. FabLab İzmir’de 2019’da 1487,  2020’de 785 girişimcinin projesi gerçeğe dönüştü. Engelli Farkındalık Merkezi’nde 1221 katılımcıyla farkındalık çalışması yaptık. Kadın Danışma Merkezimizden 10 bin kadın yararlandı. 4 bin 500 şoföre toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi verdik. Bin 500 yurttaşımız 26.586 kez evde bakım hizmeti aldı."

İZMİR İNSAN HAKLARININ BAŞKENTİ
"İzmir Barosu ile bir ilke imza attık ve “İzmir İnsan Haklarının Başkenti” projesi kapsamında imzaladığımız protokol ile yepyeni bir hizmet başlattık. Şiddet mağdurlarının, kolaylıkla adli yardım talebinde bulunabileceği bir mecra oluşturmak için “adalet aracı” yakında İzmirlilerin hizmetinde olacak. Tasarladığımız otobüs, bir seyyar adli yardım aracı olarak İzmir’in arka mahallelerine gidecek ve hemşerilerimize yerinde hukuki destekte bulunacak. Örneğin şiddete maruz kalan kadınlar aracımızda avukatlarla görüşebilecek. Çocuklara, mültecilere, yaşlılara ve tüm şiddet mağdurlarına İzmir Baromuz ücretsiz avukat atayacak."

KÜLTÜR SANAT ÜRETİMİNİN DEVAMLILIĞI ÇOK ÖNEMLİ
"Pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında kültür sanat sektörümüz geliyor. Bizim için kültür sanat üretiminin devamlılığı çok önemli. Bu üretimi yapan sanatçıların hayatlarını sürdürebilmesi lazım.  Bunun için geçtiğimiz ay kültür sanat üreticileriyle bir araya geldik ve İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Haziran sonuna kadar büyük konser organizasyonu yapmamaya karar verdik. Bu organizasyonlar için ayırdığımız 1,5 milyon liralık bütçeyi yerel sanatçılarımız için kullanacağız. Bu desteği bu rakamla sınırlı tutmak istemiyoruz. Dayanışmamızı artırmayı, sanat ve sanatçıya destek olmayı sürdüreceğiz.  Geçen yıl Mayıs ayından itibaren İzmir’de sahneleri bulunan özel tiyatrolardan 2 bin 500’ün üzerinde tiyatro bileti satın aldık.

38’inci İzmir Tiyatro Günleri’nde 91 oyunu dijital olarak İzmirTube üzerinden yayınlayarak binlerce tiyatro emektarına 2 milyon liranın üzerinde katkı sağladık. Eğitimlerle birlikte müzik sektörüne 3 milyon liranın üzerinde, yereldeki sinema sektörüne 1 milyon liranın üzerinde, plastik sanatlarda ise 1,5 milyon liranın üzerinde destek verdik. 900 sanatçıyla dijital ve gezici sanatsal çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalara yaklaşık 450 bin lira kaynak ayrıldı.  Karabağlar’da çağdaş ve iklim dostu bir mimariyle, Cumhuriyetin simge isimlerinden Mustafa Necati’nin adını verdiğimiz kültür merkezini inşa ediyoruz.  Bir dönem en güzel filmlerin İzmirlilerle buluştuğu, pek çok anıların biriktirildiği Yıldız Sineması’nın ve Bıçakçı Han’ın, kaderine terk edilmesine izin vermedik. Bu iki güzide yapıyı taşıdıkları tarihsel mirasımızın korunması anlayışıyla satın aldık. Bıçakçı Han’ı restore ettik ve bazı etkinliklerimizi orada yapmaya başladık.

İki yıl içerisinde Yıldız Sineması’ndaki restorasyon çalışmalarımızı tamamlayıp görkemli geçmişine yakışan gözde sanat ve gösteri merkezlerinden birine dönüştüreceğiz.  Mavişehir’de, Opera İzmir’in inşaatı tüm hızıyla sürüyor. Salonları ve performans alanlarıyla büyük bir kapasiteye sahip Opera İzmir, sanat için İzmir’in en önemli buluşma noktalarından biri olacak.  Kültür ve sanatın kamu gücüyle desteklenmesinin ne kadar elzem olduğunu, son yıllarda çok daha iyi gördük. İzmir’de de geçmişteki girişimlere rağmen tiyatro konusunda ciddi bir eksiklik vardı. Geçmişte Büyükşehir Belediyesi’nin çabalarıyla yapılan girişimler, çeşitli sebeplerden ötürü üretim hayatını sürdürememişti. Bu sebeple İzmir Şehir Tiyatrolarını, geçmişte bunun için emek veren değerli sanatçılarımızın, hocalarımızın kıymetli mirasını doğru ellere emanet ederek hayata geçirdik.

İlk etapta İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde başlayacak Şehir Tiyatrolarımız önümüzdeki dönemde İzmir’e yakışır, çağdaş ve modern bir tiyatro sahnesinin oluşturulmasıyla daha da güçlenecek.  Bunun için de çalışmalarımıza şimdiden başladık. Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda, 9 Ekim 2019’da temelini attığımız Yarı Olimpik Yüzme Havuzu’nu bitirdik ve çok yakında açılışını yapacağız. Aşık Veysel Yüzme Havuzu, çatısında yer alacak güneş panelleri ile enerji tasarrufu sağlayan ve engelli dostu bir bina olarak tasarlandı. "

SPORA 18 MİLYON DESTEK
"Pandemi, ne yazık ki hemen her sektör gibi spor alanında da büyük tahribat yarattı. Bu tahribatın en yoğun yaşandığı yer, amatör spor kulüpleri oldu. Pandemi sebebiyle zor günler geçiren amatör kulüplere, malzeme yardımının yansıra 2020’de 1,1 milyon liralık nakdi destek sağladık. Her yıl yaklaşık 1500 okula spor malzemesi dağıtıyoruz, dağıtmaya devam edeceğiz. Profesyonel liglerde mücadele eden İzmir'in yedi spor kulübü ile yapılan İzmir'in tanıtımı ve reklam anlaşması kapsamında Altay, Altınordu, Bergamaspor, Bucaspor, Göztepe, Karşıyaka ve Menemenspor’a 2019-2020 sezonunda 10 milyon lira destek sağladık, 2020-2021 sezonunda ise 18 milyon TL destek sağlıyoruz."

İZMİR’İN REFAHINI BÜYÜTME HEDEFİMİZE ULAŞMANIN ONURUNU BİRLİKTE TAŞIYACAĞIZ
"
Eskiler der ki, buğdaylar altı ayda bir karış, Nisan ayında altı karış büyürmüş. Bununla birlikte, eskiler şunu da bilir. Aslında buğday tohumu, ilk altı ay boyunca aşağılara, toprağın içine doğru büyür. Kök salar ve çevresini tanır. Ardından o sağlam kökten aldığı güçle büyür, gelişir ve yeni tohumlar serper. İşte benim size az önce anlattıklarım, bu dönemde yaşayacaklarımızın sadece bir karışlık kısmı. Cumhuriyetin yüzüncü yılına kadar, daha altı karışlık işimiz var. Göreceksiniz, geçtiğimiz iki yılda attığımız temellerle, daha da fazlasını başaracağız. İzmir’in refahını büyütme hedefimize ulaşmanın onurunu birlikte taşıyacağız."

ORTAK GELECEĞİMİZİ DE TASARLAMAK ZORUNDAYIZ
"Geleceğin siyaseti, eskisinden çok farklı bir tasarım gerektiriyor. Vatandaşlarımızın farklılaşan talepleri, siyaset yöntemlerinin ivedilikle değişmesi gerektiğini işaret ediyor. Bizler, bu dönemin siyasetçileri, sadece gündelik sorunlara tepki vermekle yetinmeyip. Aynı zamanda bu dünyadaki ortak geleceğimizi de tasarlamak zorundayız. İklim krizinin, depremin ve pandeminin faturasını en ağır şekilde yaşamış bir şehrin, İzmir’in Meclisi’nin dünyadaki bu büyük değişimin bayraktarlarından biri olması gerekir. Geleceğin siyasetinin bazı yönleri henüz tanımlanmamış olsa da, omurgasının ne olduğu çok açıktır: Bu gezegendeki geleceğimizi, bireysel güç için rekabet ederek değil, ortak bir geleceği hep birlikte inşa etmeye gayret ederek kurabiliriz. Bu nedenle, geçtiğimiz iki yılda müşterek bir İzmir hayaline yürümek konusunda verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum. Fakat pandemi, ekolojik ve ekonomik krizler, çok daha fazlasını yapmamız gerektiğini işaret ediyor. Dünyanın gidişatı gösteriyor ki, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Şunu kabul etmeliyiz. Artık siyasetçilerden çok, salgın hastalıkların ve doğanın şekillendirdiği bir dünyada yaşıyoruz. Her şeyin hızla değiştiği bir çağda, bizler, eskisi gibi siyaset yapmaya devam edemeyiz. Toplumun ve gezegenimizin birliktelik feryadına kayıtsız kalamayız. Hiç korkmadan biz de bu değişime katılmalı, dahası, liderlik etmeliyiz. Çünkü biz İzmirlilerin seçilmiş iradesiyiz.  Bu değişimin yönü, siyasetin yeni yolu ise çok bellidir. Toplum bizden, belirli bir zümrenin menfaatlerine değil; işe, aşa ve yurdumuza hizmet etmemizi beklemektedir. Mutlu, umutlu ve güvenli bir gelecek inşa etmek için ortaklaşmamızı ve beraber çalışmamızı salık vermektedir.  Ben, toplumumuzun çizdiği bu yola çoktan girdim ve yürüyorum. Görüyorum ki, siyasetin bu yeni yolunda yalnız da değilim. Bir çoğunuz ve halkımızla birlikteyiz.  Hepinizi, istisnasız olarak hepinizi yanımda görmeyi ve çok daha müreffeh bir İzmir için birlikte yürümeyi çok istiyorum. İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı olarak en büyük temennim budur."

OYÇOKLUĞU İLE KABUL EDİLDİ
Açıklamaların ardından oylamaya sunulan raporlar ayrı ayrı oylanırken, Büyükşehir ve ESHOT'un Faaliyet Raporları Cumhur İttifakı'nın ret oylarına karşın Millet İttifakı'nın kabul oyları sonrası oy çokluğu ile kabul edildi.

 
Gaye Karace Karadağ hayatını kaybetti
 
Başkan Tugay'dan Lider'e ziyaret
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Ha ha ha ha ... 16 Nisan 2021 Cuma 23:33

belediyenin 3,3 milyar yatırım yaptığına inanmayanlar, İzmir'e 70 milyar yatırım yaptık diyorlar :) 70 milyara, Narlıdere'ye yapılan metro hattından 70 tane yapabiliyorsun. bırak 70'i, 8 yıldır otogar metrosu yapılacak.

Yorumu oyla      3      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bergama Belediyesi'nden 'yardım kolisi' açıklaması
Bergama Belediyesi'nden, gıda kolisi dağıtımı ile ilgili medyada yer alan ...
Katı atık tesisi planlarına vize… ‘Menderesliler inek gibi sağılmak isteniyor’
Menderes ilçesinde tartışmalara neden olan katı atık tesisinin imar planlarına ...
Gaziemir'deki kentsel dönüşüm için İZBETON devrede
Gaziemir'in Aktepe ve Emrez Mahalleleri'ndeki kentsel dönüşüm çalışmaları ...
 
Buca’nın camilerinde ramazan temizliği
Buca Belediyesi ramazan ayı boyunca vatandaşların sağlıklı ve temiz bir ...
Başkan Selvitopu'ndan ekonomi açıklaması: Her hafta mali denetim yapıyoruz
Koronavirüs pandemisi boyunca belediye gelirlerinde ciddi sıkıntılar yaşandığını ...
Bakanlık'tan Başkan Soyer'e anlamlı ödül!
İzmir Büyükşehir Belediyesi Türkiye 2020 Erişilebilirlik Ödülleri organizasyonunda ...
 
Çiğli ihtiyaç sahiplerini unutmadı: Sosyal Market açıldı
Çiğli Belediyesi tarafından, Kızılay Konak şubesinin katkılarıyla dar ...
Balçova'da tapu işlemleri hızlanıyor
Balçova’da vatandaşların taşınmaz alım satımında kolaylık sağlamak amacıyla ...
Başkan Karakayalı: Betona değil insana yatırım yapıyoruz
Kemalpaşa Belediye Meclisi Nisan ayı olağan toplantısı ikinci oturumunda, ...
 
Filiz SEZER
Filiz SEZER
Etkili fedakârlık ve kayıp milyarlar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’in deprem bölgesindeki büyük dayanışması…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu seçimin neden bunca talibi var?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva