Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - İzmir Kalkınma Ajansı ve İzmir Sürdürülebilir Kalkınma Diyaloğu tarafından düzenlenen konferansa katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyenin yaptığı çalışmalar, faaliyetler ve sürdürebilir kalkınma projelerinden bahsetti. Başkan Kocaoğlu konuşmasının başında hassas olan üretim-engelleme dengesinden bahsetti.
Kocaoğlu, “Mutlaka sanayi, tarım uğraşanlar üretecek ve yaşam devam edecek. Burada konuma ile üretim arasında çok hassas bir çizgi var. Üretmekten vazgeçmek ‘ben üretmiyorum’ demek mümkün değil. Ama ‘ben sadece koruyacağım, her şeye hayır’ demek de mümkün değil. O zaman korumanın, üretimi denetlemekten üretimi sağlıklı yapmaktan, çevreci üretimimi teşvik etmekten başka çaresi yok. Burada başta hükümetimiz ve yerel yönetimlere görevler düşüyor. Yeterli mi? Yeterli değil. Sivil toplum örgütleri bu konuda görev yapıyorlar. Hepsini ben takdir ile karşılıyorum. Orada da kontrol ayağı eksik... Kontrol edemediğimiz, denetleyemediğimiz bir konuda bunun sürdürülebilir olduğunu söylememiz mümkün değildir. Biz, üretmekle, ürettirmemek arasında gidip geliyoruz. Özel sektörümüz tabi ki amacı kar. Dünya rekabetinden dolayı bir bölümü minimum maliyetle üretmek istiyor. Bu üretimde vahşi üretim, çevreyi göz ardı eden üretim var. Bir taraftan da duyarlı sivil toplum kuruluşları bunların denetlenmesinden çok yapılmaması yönünde karşı duruyorlar. Çok çeşitli örnekler var. STK’lar, vatandaşlar hemen belli konularda karşı çıkıyor. Başta kamu ve özel sektör olmak üzere öyle kötü örnekleri var ki vatandaşlar ‘nasıl olsa denetleyemeyiz, korumalıyız, en iyisi durdurmak, kötü örnekleri var’ diye düşünüyor. Bu enerjide de, üretimde de böyle… Önce eğitimden geçiyor. Toprağın havanın, suyun bizden sonraki kuşaklara gerekli olduğunu, kirletmememiz gerektiğini, hatta kirletilenleri geriye dönüştürmemiz gerektiğini tüm toplumun kesimleri ile paylaşmamız gerekiyor. Bir algı yaratılmalıdır” dedi.
UYGULANAMAZ HALE GELİR!
Dünya’da çevre yatırımları, arıtma tesisleri ve çevre teknolojilerinin gelişmeye başladığını anlatan Başkan Kocaoğlu, “Benim bildiğim bütün büyük gruplar iki önemli konuda sıçramayı düşünüyor. Bunlarda bir tanesi atıkların arıtılması... Bunların ham madde, yarı mamül olduğu anlayışı ile yola çıkılması. Bir de sanayinin kirliliği önlemek için yapılan çalışmalar. Bacasından tutun da makine, fabrika teçhizatının kurulumuna kadar gidiyor. Teknolojilerin geliştirilmesi konusu önemli bir mesele... Hızla çevre bilinci ilerliyor. Bizim ülkemizde bir yetki karmaşası var. Bize merkezi hükümet kendinde toplama eğilimdedir. Ama kontrol, örgütlenmeyi de gerçekleştiremiyor. Belediyeye, özel idareye, şuraya, buraya görev verir ama ceza yetkisini kendisinde tutar. Bir işin çok sahibi olmaz. Hele hele kontrol ve denetleme gibi hassas bir işte birden fazla sahibi varsa o iş havada kalır. Uygulanamaz hale gelir. Maalesef çevre konusunda böyle... Bir konu olur ilçe belediyesine, oradan Büyükşehir’e sonra bakanlığa yazılar yazılır. Sahipsiz işe nasıl bakılırsa o işe de o zaman öyle bakılır. Ben bir işe kim bakıyorsa o denetlesin, sorumlu olsun istiyorum. Ona hesap sorulacağı için uygulama ve denetim çok daha sağlıklı olacaktır” diye konuştu.
YAĞMURU FIRSAT BİLİYORLAR
Başkan Kocaoğlu ayrıca, “Bir de sanayi artık OSB bölgeleri eşliğinde gelişmesi gerekir. OSB ölçeğinde gelişmeyen sanayici büyümez. Çevre yatırımlarında kontrol olması lazım... Bizim Çiğli’de büyük arıtmamız var. Türkiye’nin en büyüklerinden birisi… Yağmur yağıyor. Biz proje yapıyoruz yeni ama geçmişte uygulamalar farklıydı. Kimseyi suçlamıyorum. Arıtmalardan çıkanlara bakıyorum seyreltilmesine rağmen daha kötü çıkıyor. Müstakil sanayi kuruluşları yağmuru fırsat bilip atıklarını salıyorlar. Tarımda da çok ciddi bir ilaç kullanımı var. Vahşi ilaç kullanımı azaldı. Bizim tarım politikasında yaptığımız çalışmalar, organik tarımı desteklemek gibi faaliyetler bununu önüne geçti” dedi.
BAŞKANLAR HAKLI!
Kentin önemli tartışma konusu arasında yer alan Katı Atık Bertaraf Tesisi projesi hakkında konuşan Başkan Kocaoğlu, yer sorununu gündeme getirdi. Projeler için “tek yapamadığım iş” diyen Başkan Kocaoğlu, “O da evsel atık, çöp konusundaki katı atık bertaraf tesisidir. Ekibimiz ile çalışıyoruz ama bir türlü yer konusunda sıkıntıları aşamadık. Nereye gitsek ‘istemiyoruz’ diyorlar. Önce belediye başkanları sonra da arkadaşlarımız karşı çıkıyor. Şu anda bir iki yerde arayışımız çürüyor. Kafamız net. Tabi ki belediye başkanları haklı. Kötü örnekler iyilerin yapılmasına engel oluyor. Yeri bulduğumuz andan itibaren evsel atık konusunda önemli yatırım yapacağız. Önce yeni bağlanan yerler başta olmak üzere diğer yerlerin üzerinde çalışacağız. Günlük 5 bin ton evsel atık çıkıyor. Bir tane bin tonluk tesis yapıp ‘hepsi öyle olacak’ desek sorun olmaz. Ama bir türlü aşamadık. Olsun. Biz yine de inançla çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
ÇALIŞMALARI ANLATTI
Büyükşehir Belediyesi’nin sürdürülebilir kalkınma için yaptığı çalışmalardan bahseden Başkan Kocaoğlu, “İzmir Körfezi 2000 yılına kadar foseptik çukuru olarak kullanılıyordu. Belediye Büyük Kanal Projesi’ni 20 yılda bitirdi. Tabi belli sıkıntılar var. Körfez’e dere ağızları dışında atık gelmiyor. Körfezi geriye döndürmek için bir proje başlattık. TCDD ile birlikte çalışmaları yürütüyoruz. Körfezin taranması konusunda yapılan çalışmalar devam ediyor. ÇED raporu kısa zamanda onay alacak. Bu önemli bir çevre dönüşüm projesidir. Sanıyorum İzmir kısa zamanda bunun altına imza atacaktır. Şu anda arıtmalardan ciddi çamur çıkıyor. Günlük 600 ton çamur üretiliyor. Çamur kurutma ve çürütme tesisini de bu yıl içinde yapacağız. Arıtmanın 4. Fazı için ihaleye çıkacağız. Bizim nüfusumuz ülke nüfusunun yüzde 4,8’ine tekabül ediyor. Ama ileri biyolojik arıtmalar içinde İzmir, yüzde 25 oranında bulunuyor. İzmir arıtma konusunda Avrupa standartlarında çalışmalar yapıyor” dedi.
Egzos gazı salınımı, kömür yakıtı gibi konulardan da bahseden Başkan Kocaoğlu, “Biz 11 kilometre raylı sistem devraldık. 80 kilometre Aliağa-Menderes’i hayata geçirdik. Yine yeni hatlar yapıyoruz. Torbalı’ya da uzayacak 30 kilometrelik bir güzergah var. İzmir’in ulaşımı elektrik enerjisi ve raylı sisteme bağlanarak egzos gaz salınımından kurtulacak. Bizim ayrıca tramvay projemiz var . Bu da ulaşım için önemli olacak. Bir de Türkiye’de ilk kez tam adaptif trafik yönetim sistemi ihalesine çıktık” dile konuştu.
Kentin yeşil alan dokusu ve doğal güzelliği için çalışmaları sürdürdüklerini anlatan Kocaoğlu, “ İzmir’in tarihinde Bençet Uz efsane belediye başkanıdır. Birçok yatırımlar, işler yapmıştır. Akılda kalan Kültürpark’tır. Biz, İnciraltı, Sasalı, Doğal Yaşam Parkı ve Kadifekale’de önemli yeşil alanlar yaptık. Yeni kent ormanları yarattık. Yani 70 yıl önce Behçet Uz’un yaptığı Kültürpark’ı 7-8 misli büyüttük. Kuş Cenneti için önemli çalışmalar yaptık. Homa Dalyanı’nı eski haline getirmeye çalışıyoruz. Bizim bir de Belkahve Bölgesi var. Atatürk’ün kahve içtiği bir yer. Orada taş ocakları vardı. Benim bildiğim orada belediye gider denetler, mühür vururdu. Biz, onları kapattık. Sulu sisteme dahil ettik. Oralar tozdan geçilmezdi. Oradaki tüm yapılan yerlere, teraslara ağaçlar diktik. Ağaçlar da büyüyor” diye konuştu.
HERKES “KENT DÖNÜŞÜMCÜYÜM” DİYOR
Kentsel dönüşüm konularına da değinen Başkan Kocaoğlu, belediye ekibinin deneyim kazandığını ifade etti. Kocaoğlu, “Kentsel dönüşüm bugün çok konuşuluyor. Daha önce biz de dahil üç-dört belediye başkanı konuşuyordu. Biz, Kadifekale’de çok önemli kent dönüşümü yaptık. Vatandaşlarımızı taşıdık. Kentsel dönüşümde kentin gelecek 50 yılını planlamaz iseniz, kenti tasarlamazsanız hem binaların tasarımını çıkartmazsanız ‘yıktım binayı, yaptım binayı’ derseniz başarılı olamazsınız. Bugün herkes ‘kent dönüşümcüyüm’ diyor ama İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki bu işi yapanlar genelin yararını koruyarak yaptılar. Her platformda tartışabilecek, uygulayabilecek deneyime sahibiz. Şu anda yedi noktada kent dönüşümü çalışmalarını sürdürüyoruz. Kentin konut arz-talep dengesini bozmayacak şekilde yapıcağız. Kısarak da haksız kazanç elde edilmeyecek. Kentsel dönüşümün yerinde ve adil yapılmasını sağlayacağız” dedi.