HABERLER>POLİTİKA
15 Kasım 2016 Salı - 19:29

Başbakan Yıldırım: 2019'a kadar seçim yok

Başbakan Binali Yıldırım, TİM'in düzenldiği toplantıda konuştu. Yıldırım, "En kısa sürede de referanduma, milletin önüne götüreceğiz. Ondan sonra artık seçim filan yok. 2017'de seçim filan yok, 2018'de yok, 2019'a kadar hiçbir şey yok" dedi.

Başbakan Yıldırım: 2019 a kadar seçim yok

Başbakan Binali Yıldırım, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İhracat Zirvesi 2016'da yaptığı konuşmada, toplantıda sektör temsilcileriyle bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi.

Toplantıda 28 sektör temsilcisinin toplantıya katıldığını dile getiren Yıldırım, "Sektör temsilcileri burada kısıtlı sürede görüşlerini dile getirdi. İlgili bakanlarımız dikkatle dinlediler. Bu konudaki sorulan sorulara ve taleplere cevap vermeye çalıştılar. Benim söyleyeceklerim bu taleplerle ilgili olmaktan ziyade genel anlamıyla geleceğe, ekonomimize, ihracatımıza yönelik konularda neler yapmalıyız, beklentiler nedir, bunları nasıl karşılarız? Böyle bir değerlendirme yapmak istiyorum. Türkiye'de 14 yılda büyük değişimler oldu. Bunu hep beraber yaşıyoruz. Devlet, özel sektör ve üniversiteler arasındaki mesafe daha da yaklaştı. Bir yanda sektör temsilcileri bir yanda burada olduğu gibi hükümet temsilcileri bir araya gelerek sorunlarımızı bütün detaylarıyla konuşma fırsatları bulduk. Bu ortamları oluşturduk." diye konuştu.

Yıldırım, daha müreffeh daha kalkınmış bir Türkiye için herkesin düşüncesi ve hedeflerinin aynı olduğunu aktararak, iş adamlarının daha fazla üretmesini, ihraç etmesini istediklerini kaydetti.

Bunun başarılması halinde daha fazla insanın iş ve aş temin edeceğine vurgu yapan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Cari açığımızı azaltabiliriz. Döviz rezervlerimizi daha çok artırabiliriz. Kısacası Türkiye'nin gücüne güç katarız. Açıkça her fırsatta ifade ediyorum. Sizler, ihracatçılar, iş adamlarımız, yatırımcılarımız ekonominin bel kemiğini oluşturuyorsunuz. Ekonominin çarkını sizler döndürüyorsunuz. Türkiye'nin ismini ve bayrağını dünyanın dört bir yanına sizler taşıyorsunuz. İhraç ettiğiniz her ürünle Türkiye'nin gücüne güç, ününe ün katıyorsunuz. İhraç ettiğiniz her ürünle bir gencimize daha fazla iş alanı açıyorsunuz. Türkiye'nin kalkınmasında, milli gelirinin yükselmesinde, refahın adil bölüşülmesinde ihracatçılarımızın, sanayicilerimizin, çiftçilerimizin, emekçilerimizin velhasıl bütün toplum kesimlerinin çok büyük payı vardır. Sizlerin ödediği vergiler, dev yatırımların kısa sürede hayata geçmesine vesile oluyor. Sizler sayesinde Türk ürünleri dünyanın dört bir yanına yayılıyor, biz de bununla iftihar ediyoruz. Ülkemizin ürünlerini görmek Türk vatandaşı olarak bizleri mutlu ediyor. Türkiye'nin gücünü ve potansiyelini dünyaya tanıtanlar sizlersiniz."

Başbakan Yıldırım, iş adamlarının daima milletten, demokrasiden, hukuktan ve adaletten yana olduğunu söyledi.

"Sırtını şu veya bu örgüte dayayan, şu veya bu devletin yönlendirmesiyle hareket edenler hem siyasette hem ticarette kaybetmeye mahkumdur." diyen Yıldırım, ekonominin, gelişmenin olmazsa olmazını güven ve istikrar şeklinde açıkladı.

Yıldırım, güven ve istikrarın olmadığı ülkelerde ekonominin gelişmeyeceğini, toplumsal huzur ve kardeşliğin olmayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Burada bazı arkadaşların kötümser bir ruh halini gördüm. Bu durum doğrusu bizim ülkemiz için hak ettiğimiz bir durum değildir. Şunu kabul etmemiz lazım, büyük bir darbe belasından kurtulduk. Kolay bir iş değil, tanka, topa, tüfeğe, uçağa, helikoptere karşı hiçbir silahı olmayan, iman gücüyle, vatan gücüyle karşı koyan bir milletin zaferiydi 15 Temmuz gecesi. Çok büyük bir zaferdi. Gelecek için, bayrak için, çocuklarımız için meydanlara inen, canını seve seve veren şehitlerimizi şükranla, rahmetle anıyorum. Gazilerimize hayırlı uzun ömürler diliyorum. Gerek vatan savunmasında, gerekse demokrasi ve özgürlük mücadelesinde bu kahramanlarımız, bu ülkenin daha huzurlu, güvenli olması için onlar gereken her şeyi yaptılar."

"HEM DARBEYİ HALLETTİNİZ HEM EKONOMİYİ YOLUNA KOYDUNUZ"
Başbakan Yıldırım, böylesine zor bir dönemden geçen Türkiye'de, çok daha farklı şeyler beklediklerini aktararak, "Onlar zannetti ki 15 Temmuz girişiminden sonra Türkiye'de her şey altüst olacak, ekonomik istikrar bozulacak ve toplumda çok büyük kargaşa, huzursuzluk meydana gelecek ama hesapları tutmadı." diye konuştu.

Milletin, sadece darbeyi önlemediğini, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomisine yapılmak istenen darbeye de karşı koyduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

"İlk mesai gününde 2,5 milyar doları bozdurarak bankalara koydunuz, ekonomi zarar görmesin diye. Hem darbeyi hallettiniz hem ekonomiyi yoluna koydunuz. Takip edilen 15 gün içinde bozdurulan döviz miktarı 12 milyar dolara çıktı. Bu bir telkinle değil, bir talimatla değil, bu ülkenin asil evlatlarının hür iradesiyle, ülkesini, milletini düşünerek ortaya koyduğu bir vatanseverlik örneğidir. Bu da sadece bu asil millete yakışır, Türk milletine yakışır, sizlere yakışır."

Yıldırım, dünyanın zor günlerden geçtiğini, 2008'den beri küresel daralmanın, küresel krizin devam ettiğini aktararak, küresel krizin en önemli sonucunun da küresel ticaretteki daralma olduğunu söyledi.

Küresel ticaretteki daralmanın da en önce ihracatçıları, ticaretle meşgul olanları etkilediğini belirten Yıldırım, "Üstüne üstlük, pazar daralınca bu sefer rekabet konusu da ön plana çıkmaya başlıyor. O halde ne yapmak lazım? Yeni birtakım çareler üretmemiz lazım. Yeni yöntemler geliştirmemiz lazım. Hükümet olarak biz iş başına geldiğimizde dedik ki 'Bizim ekonomideki hedefimiz bir yatırım, iki istihdam, üç üretim, dört ihracat. Bu dört hususta çok büyük destek vereceğiz. Büyük bir gayret göstereceğiz." ifadelerini kullandı.

"ALÇAK ÖRGÜTÜN OLUŞTURDUĞU MİKROPLARI HALA TEMİZLEYEBİLMİŞ DEĞİLİZ"
Geçilen 6 ay içerisinde aslında bu anlamda düzenleme olarak çok şey yaptıklarına işaret eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ama burada da görüyorum, başka yerde de karşılaştığım bir şey var. Tabii 15 Temmuz'u yaşamış bir ülke olarak, kamu kurumların içerisine yuvalanmış, tüm kurumların sistemini adeta zehirlemiş bir alçak örgütün oluşturduğu mikropları hala temizleyebilmiş değiliz, bunun için gayret ediyoruz. O yüzden de bürokraside, kollukta, yargıda, askerde hala bu temizlik harekatı devam ediyor. Bir müddet daha devam edecek. Bu da devlet aygıtının işleyişini der demez olumsuz etkiliyor. Bazıları giderayak hainlik yapmaya devam ediyor. Kararlar alınıyor ama burada da ona şahit oldum, uygulamalarla ilgili hala problemlerimiz var. Demek ki karar almak yetmiyor, takip edeceğiz, uygulamada ortaya çıkan aksaklıkları da gidereceğiz. Buradan size 65. Hükümetin Başbakanı olarak açık bir şey söylüyorum, karşılaştığınız her sorunun çözümü için şahsen yanınızdayım. Bizim enerjimizi azaltan, hızımızı kesen bu bürokrasi canavarına karşı birlikte mücadele edelim. Bu bizim ortak geleceğimiz. Devletin görevi vatandaşın işini zorlaştırmak değil, devletin görevi vatandaşın işini kolaylaştırmak, önünü açmak, sorunlarını çözmek. Burada da ciddi bir direncin olduğunu biliyoruz, kaynağını da biliyoruz. Ama sabredin, bunların hepsinin üstesinden geleceğiz."

Başbakan Yıldırım, "Bir yandan da Türkiye'de istikrarın bozulacağı, ekonominin kötüye gideceği yönünde yine bu alçak terör örgütünün ülkemiz dışında belirli mihraklarda acımasızca bir algı operasyonu tüm hızıyla devam ediyor." dedi. 

Ancak ne yaparsa yapsınlar asla başarılı olamayacaklarını aktaran Yıldırım, "Çünkü yaptıkları iş yanlış iştir, yaptıkları iş ne insanlığa sığıyor, ne hukuka sığıyor, ne de vatandaşlığa sığıyor. Bu örgüt küresel bir terör örgütü. İşin adını doğru koymamız lazım. Sadece Türkiye'nin başının belası değil, birçok ülkenin de potansiyel tehdidi olan bir örgütten bahsediyoruz. Bunlar bütün değerlerimizi kullandılar. Bizi biz yapan kutsallarımızı yok ettiler. Verdikleri tahribatın ölçülmesi adeta imkansız hale geldi. Ama yapacakları en son iş silahlı darbe girişimiydi, onu da yaptılar, boylarının ölçüsünü de aldılar. Bundan sonra ne yapmak isterlerse bu millet misliyle karşılık verecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Binali Yıldırım, ümitsiz olmaya gerek olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2017 yılı çok daha güzel olacak. Buradan söylüyorum. Hesabınızı ona göre yapın. Beklemeye gerek yok. Bu yapılan algı operasyonları Türkiye'nin gerçek gücünü yansıtmıyor. Türkiye'nin gerçek yüzü, gerçek potansiyeli, kabiliyeti bunun çok çok üzerinde. Bunu birebir konuştuğunuzda muhataplarınız da söylüyor. Ama ne yapılıyor? 'Önce bir moralleri bozalım, verimi düşürelim, insanların geleceğe yönelik ümitlerini azaltalım, böylece darbeyle yapamadığımız işleri belki yapabiliriz' gayreti içerisindeler ama asla başaramayacaklar. Bunu bilmenizi istiyorum."

"GİDİN DÜNYANIN HER TARAFINA GİDİN"
İhracatçı iş adamlarına, "Gidin, dünyanın her tarafına gidin" diyen Yıldırım, ancak bu şekilde rekabet gücünün muhafaza edilebileceğini, arttırılabileceğini ama yavaş yavaş da teknolojik, katma değeri yüksek, kilogram başına değeri daha fazla ürünlere yönelinmesi gerektiğini vurguladı.

Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunu nasıl yapacağız? Araştırma, geliştirmeye, yenilikçiliğe daha çok kaynak ayıracağız daha çok kafa yoracağız. Sadece alın teri değil, alın terine akıl terini de daha fazla katarak, dünyada fark oluşturacağız. Bizim mutlak üstünlüğümüz yok, petrolümüz yok. Ama bizim mukayeseli üstünlüğümüz var. Mukayeseli üstünlüğümüzün başında genç nüfusumuz, kabiliyetli insan kaynağımız. Ayrıca bulunduğumuz coğrafya. Bulunduğumuz coğrafya, dünyanın en stratejik coğrafyasıdır. Adeta Türkiye, dünyanın merkezinde yer alıyor.

Şimdi bu da nereden çıktı demeyin? Dünya bir küre, parmağını nereye koysan orası dünyanın merkezi. Avustralya da dünyanın merkezi ama dünyanın en alt köşesinde kalmış bir yer. Gideceği kendi ülkesinde bile bir uçtan bir uca 9 saatte gidiyor. Bırakın en yakın kara parçasına, bir o kadar daha uçakla uçmak zorunda kalıyor. Ama Türkiye öyle değil. Türkiye, 3 saat uçuşla 56 ülkeye erişilebilecek bir konumda yer alıyor. Bu 56 ülkedeki nüfus 1,5 milyardan fazla. Buradaki yıllık gayri safi milli hasıla 30 trilyon dolara yaklaşmış durumda."

"YOLLARI BÖLERİZ AMA VATANI, MİLLETİ BÖLDÜRTMEYİZ"
Türkiye'nin gücünü, potansiyelini en iyi ihracatçıların bildiğini ifade eden Yıldırım, ihracatçıların "Potansiyeli keşfedin" sloganını anımsatarak, bu sloganın Türkiye'yi en iyi tanımlayan ifade olduğunu aktardı.

Türkiye ile gurur duyulması için çok sebebin olduğunu dile getiren Yıldırım, "Dünyanın en büyük hava limanını yapan başka bir ülke var mı? Dünyanın deniz altından en derin tünellerini yapan Marmaray ve Avrasya'yı yapan başka ülke var mı? Dünyanın en geniş açıklıklı Çanakkale Köprüsü'nü yapan başka bir ülke var mı? Dünyanın ikinci büyük tünelini, Ovit Tüneli'ni 2,5 senede tamamlayan başka ülke var mı?" diye sordu.

Türkiye'de 50 senedir hızlı trenin konuşulduğunu hatırlatan Yıldırım, "Amerika, İngiltere'de hızlı tren yok, Türkiye'de var. Kendimizi de o kadar şey görmeyelim. Türkiye birçok ülkeye göre, çok büyük işler başardı. Yaptığımız yollar, hastaneler... Bakın bölünmüş yollar trafik kazalarını yüzde 62 azalttı. 8,5 milyon araçtan 21 milyona çıktı Türkiye, kazalar da yüzde 62 azaldı. Niye? 6 bin kilometrelik bölünmüş yolu, 25 bin kilometreye çıkardık 14 yıl içinde. Yolları böldük, hayatları birleştirdik. Yolları böldük, milleti birleştirdik. Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Yolları böleriz ama vatanı milleti böldürtmeyiz." diye konuştu.

"SINIRLI BİR DEĞİŞİKLİK YAPACAĞIZ"
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin bütün bunları yaparken bir yandan da vesayet odaklarıyla mücadele yaparak bu günlere geldiğini ifade ederek, "14 senedir, hangi badirelerden geçtiğimizi sizler biliyorsunuz. Hatırlayın 2003'ten bu tarafa, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile başlayan ve 15 Temmuz'da zirveye ulaşan vesayet girişimlerinin her birini, milletten aldığımız güçle, birer birer ortadan kaldırarak bu hizmetleri yaptık. Bir de böyle işlerle uğraşmasaydık, o zaman siz düşünün ne kadar daha çok iş yapacaktık. Ama inşallah bütün bunlar geride kalıyor." dedi.

Türkiye'nin geleceğinde belirsizlik olmadığının altını çizen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Belirsizlik varmış algısı oluşturmaya çalışanlar var. Çok net. Türkiye'nin şimdi önünde bir iş kaldı. Onda da bir mesafe kat ettik. Darbeden kalan ve 2007 Cumhurbaşkanlığı seçilememesinden kaynaklı, daha sonra referandumla Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin gerçekleşmesiyle ortaya doğan bir mevcut durum var. Bu durum, Anayasa ile uyuşmuyor. Şimdi yapacağımız iş, bu hükümet sistemini, mevcut Anayasa ile uyumlu hale getirmek. Böylece bu alandaki enerji kaybına da son vermek. Bu da belli. Bu çok kapsamlı bir değişiklik olmayacak. Sınırlı bir değişiklik yapacağız, en kısa sürede de referanduma, milletin önüne götüreceğiz. Ondan sonra artık seçim falan yok. 2017'de seçim yok, 2018'de de yok, 2019'a kadar hiçbir şey yok. İşinize gücünüze bakın kardeşim. Şimdi seçim zamanı değil, geçim zamanı. Millet zaten geçen sene seçim yorgunu oldu. Durmadan seçim. Yeter. Artık biraz işimize gücümüze bakalım."

Başbakan Yıldırım, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'ye yönelik "İhracatçılar çok şey söyledi ve çok istedi başkan ama hiçbir şey vaat etmediler. Nasıl oluyor bu? Tek taraflı mı çalışıyorsunuz? Maşallah hepsi alma ağacının altında." dedi.

 
Bakan Çelik'ten Komiser Hahn'a tepki!
 
Kamu Başdenetçiliğine Şeref Malkoç seçildi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bakan Çelik'ten Komiser Hahn'a tepki!
AB'nin Türkiye ile ilgili İlerleme Raporu sonrası Brüksel'de basın toplantısı ...
İsrail'in Ankara Büyükelçisi belli oldu
Mavi Marmara krizi sonrası Türkiye ile İsrail arasında anlaşma sağlanmıştı. ...
Yıldırım: Avrupa’daki haksız eleştirileri...
Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier'i kabul eden Başbakan Binali Yıldırım, ...
 
CHP İzmir'den hükümete 'KHK' çağrısı
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığından, Kanun Hükmünde Kararname ...
MHP'de Ümit Özdağ hakkında flaş karar!
MHP yönetimi, genel başkan adaylarından Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ'ı partiden ihraç etti.
Delican’dan ‘İZBAN tweetleri’: Keşke İzmir’de kurulsaydı… Yine de…
Delican, Ankara’daki kritik zirve sırasında Twitter hesabından önemli ...
 
Kılıçdaroğlu: Başkanlık rejim tartışmasıdır
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemi tartışmalarına ...
HDP'de tek kişilik grup toplantısı!
HDP grup toplantısı için gelen ziyaretçiler Meclis'e alınmadı. Parti Sözcüsü ...
CHP'de 30 bin 'online' üye!
CHP'nin 8 Temmuz 2014'te başlattığı internetten üyelik uygulaması kapsamında ...
 
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
10 Yönetmen Ve Türk Sineması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Atatürk' adını kim yakıştırdı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva