Bakanlar Gümrükçü'yü Aristonikos'a benzetti: Deden değil dimi?

EGEDESONSÖZ- Çiğli Belediyesi kurumun stratejik yönetimi olarak ifade edilen politik, ekonomik, sosyal-demografik ve teknik faktörler düzeyinde incelemelerin yapıldığı Pestle Analizi toplantısı gerçekleştirdi.  Belediye sosyal tesislerindeki toplantıya alanında uzman birçok kişi katılırken Çiğli’de görev yapan muhtarlar, siyasi partiler ve çok sayıda kişi de katkı koydu.

Açılış konuşmasında söz alan Kültür eski Bakanı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili Suat Çağlayan Çiğli’nin sosyo-demografik yapısını anlattı. Çağlayan, Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’yü 2 bin yıl önce Bergama Krallığı’na karşı ayaklanan ve Çamaltı Tuzlası’ndaki kölelerin büyük desteğini alan Aristonikos’a benzetti. Pergamon Kralı III. Attalos’un ölümünden sonra ortaya çıkan vasiyette  Pergamon Krallığı’nın Romalılara bırakılmasını kabul etmeyen Aristonikos’un hikayesini anlatan eski Bakan Çağlayan, “Çiğli’nin belediye başkanı çok iyi çalışıyor. Halkın içinde onlarla barışık bir insan. Çiğli 2 bin yıl önce isyanın merkezi olmuş ve Güneş Krallığı adında bir devletin kurulumuna zemin olmuştur. Belediye başkanımız bu yöntemi ve davranışı modern dönemde yeni yerel yönetim anlayışıyla yapıyor. Bunu yerele uyguluyor” dedi.

DENİZ SEFA DEĞİL CEFA!
Çiğli’nin sosyolojik olarak bir laboratuvar olduğunu söyleyen Dr. Çağlayan, “Buraya yıllar önce Balıkesirliler gelmiş. Sonrasında ise Doğu ve Güneydoğu’dan çok sayıda yerleşen olmuş. Çiğli bir Karşıyaka gibi değil. Karşıyaka’ya yaşamının keyifli bölümünü geçirmek isteyenler geliyor. Çiğli ise yaşamını kurtarmak ve geçimini sağlamak isteyenlerin geldiği bir yer. Bizim denize kıyımız olmasına rağmen denize sırtımızı dönmüşüz. Deniz sefa değil hep cefa olmuş. Doğal afetler, göç gibi çeşitli zorluklar sonrası buraya gelenler geçim derdine düşmüş. Belediye başkanı da 2,5 yıldır bu insanlara dokunuyor, onlarla temas kuruyor” diye konuştu.

ASİLİK NERDEN GELİYOR?
Toplantıda konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan da, “20 yıldır Türkiye’de kimseye sormayan, kendi karar veren bir siyasal iktidar var. Katılımcılık ve insanların fikirlerine değer vermek çok önemlidir. Çiğli’de başkan bunu yapıyor. Sayın bakan tarihte bir asiden bahsetti. Ben de ‘Utku başkandaki bu asilik nereden geliyor’ diye düşünüyordum. Dedeniz değil dimi? Genetik bir bağınız falan var mı? Bunu düşündüm. Biz yıllardır Utku başkanla tanışıyoruz. Geçmişimiz Cumhuriyet mitinglerine dayanıyor. O zamanlardan karakterini, tavrını bilirim. Güzel işler yapanları alkışlamak lazım. Ne yazık ki siyasette güzel iş yapanları sevmeyenler o kişinin en yakınından çıkar. Tekrar vekil olur muyum, başkanlığa ben gelir miyim diye düşünenler çalışanın karşısında yer alırlar. Bunlara da dikkat etmek lazım” dedi.

VEKİLLER BAŞKAN OLMAK İSTİYOR
Demokratik Sol Parti eski Genel Başkanı ve eski Bakan Zeki Sezer de son yerel seçimlerde sosyal demokrat belediyelerin göreve gelmesinin herkesin yüzünü güldürdüğünü söyledi. Sezer, “Önümüzdeki seçimlerde tüm Türkiye aynı olunca herkesin yüzü gülecek” diye konuştu.

DSP’nin eski Genel Başkanlarından eski Bakan Masum Türker de son günlerde ekonomik sıkıntıların artmasının sebebinin dışarıdan müdahaleler olduğunu anlattı. Türker, “Aynı filmin sahnelendiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Türker, “Eskiden belediye başkanları milletvekili olmak isterdi. Şimdi vekiller belediye başkanı olmak için çalışıyor. Çünkü kamu kaynakları ve güç burada kullanılabiliyor. Metro, kentsel dönüşüm, ulaşım gibi liberal ekonominin getirdiği konuları belediyeler başarıyor. Ben 2004’te İstanbul Büyükşehir’e aday olduğumda ‘sosyal demokrat belediyecilik’ dedim. O zaman herkes güldü, geçti. Şimdi en muhafazakar belediyeler bile sosyal projelere yöneliyor. Pandemi, deprem, sel gibi doğal olaylarda belediyeler ilk koşan kurumlar oldular” dedi.

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun da konuşmasında iktidarı 2002 ve 2010 ile 2010 ve sonrası olarak ayırdı. İlk dönemin olumlu yansımaları olduğunu anlatan Tosun, sonrasında bunun tam tersine dönüştüğünü söyledi. Tosun, “Vesayeti kaldırıyoruz diyenler gelinen noktada vesayetin merkezine oturdular. Yerel yönetimler merkezi idare tarafından baskı altına alınmaya başlandı. Artık valilik ve kaymakamlıklar eliyle kontroller, denetimler yapılıyor. 2015 sonrasında bu durumun daha da belirginleştiğini gördük. Belediyelerin gerçekten işi zor” diye konuştu.

Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü de konuşmasında Çiğli’de görev yaptığı süre içinde katılımcı demokrasiye önem verdiğini söylerken ilçedeki tüm kesimlerin yönetime katılmasının faydalarını anlattı. Gümrükçü, “Belediye olarak ilçemizin her alanda gelişmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bu konuda çalışmaya devam edeceğiz” dedi .