Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ın katılımıyla İzmir İktisat Kongresi Binası’nda İzmir Esnaf Buluşması gerçekleştirildi.
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) düzenlendiği buluşmada İzmir esnafının sorunları ve çözüm önerileri konuşuldu. Programa, İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Özuslu, İzmir Emniyet Müdürü Celal Sel, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Tarım ve Orman eski Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, oda ve borsacıların temsilcileri katıldı.
Bakan Işıkhan program öncesinde Kemeraltı'nda esnaf ziyaretlerinde bulundu.
- BAKAN IŞIKHAN YEREL YÖNETİMİ HEDEF ALDI: İZMİR'İ HER GÖRDÜĞÜMDE ÜZÜLÜYORUM!
SİZLER YAŞADIĞINIZ ŞEHRİN ÖZETİSİNİZ
Bakan Işıkhan programda yaptığı konuşmada, “Burası benim ikinci memleketim. Büyüdüğüm, yetiştiğim, üniversite dönemime kadar hayatımın büyük bir bölümünü geçirdiğim topraklar. Ballıkuyu’nun, Basmane’nin sokakları; hayatı, zorluğu, mücadeleyi öğrendiğim, beni bugünlere hazırlayan mekanlar oldu. Bu sebeple İzmir’in benim için yeri her zaman ayrıdır, benim için özeldir. Malumunuz bakanlık görevini devraldıktan sonra yoğun bir program içerisine girdik. Gelir gelmez asgari ücret çalışmalarımızı başlattık. Akabinde Toplu Sözleşme sürecimizi yürüttük. Ülkemizin çalışma hayatı için esnaflarımızla bir arada olmak, sizleri daha çok dinlemek, hem ilimiz özelinde yapılan ve yapılacak faaliyetleri yerinde incelemek hem de talep ve ihtiyaçları tespit etmek üzere il il, ilçe ilçe geziyoruz. Bu vesileyle uzun bir aradan sonra memleketimi ziyaret etmek bizleri çok mutlu etti. Özellikle sahadan, halkımızdan gelen talepleri, geri dönüşleri ilk ağızdan duymak bakımından esnaf buluşmalarını çok önemsiyorum. Çünkü sizler sahanın gözü, kulağısınız. Yaşadığınız şehrin, ilçenin hatta mahallenin özetisiniz diyebiliriz. Küçük ya da büyük fark etmeksizin esnaf, bir mahallenin kalbidir, merkezidir. Yeri geldiğinde mahalle ya da ilçe sakinlerinin dertlerine, sorunlarına, yaşamlarına herkesten daha hâkim olabilirler” dedi.
GEÇMİŞİ BİLME, GELECEĞİ İNŞA ETMEDE ESNAFLIĞIN YERİ ÖNEMLİDİR
Esnaflığın köklü bir geçmişe sahip olduğunu söyleyen Bakan Işıkhan, “Esnaflık bir taraftan üreterek, istihdam oluşturarak, şehrinin, ülkesinin kalkınmasına katma değer oluştururken, diğer taraftan da bir kültür ve yaşam biçimi inşa eder. Tabi esnaflık bizim için yeni bir kavram değil. Kökenini Ahilikten alan geleneksel bir müessese. Bizim Ahilik geleneğimiz, geçmişi 8. yüzyıla kadar uzanan, yedi yüz yıllık devletimizin kurulmasında dahi önemli rolleri olan kadim bir yapıdır. Ahilik geleneğimiz Ahi Evran’ın şu veciz sözlerinde de ifade ettiği değerler üzerine kurulmuştur: “Doğru, sabırlı, dayanaklı ol. Yanlış ölçme, eksik tartma. Kuvvetli ve üstün durumda iken affetmesini, hiddetli iken yumuşak davranmasını bil. Kendin muhtaç iken bile başkalarına verecek kadar cömert ol.” Bu tavsiyeler sadece esnaflıkla ilgili değil toplum hayatını tanzim eden kuralları da içeriyor. Bu nedenle esnaflık aynı zamanda milletimizin temel değerlerinin taşıyıcısı konumundadır. Dolayısıyla sizlerin de dahil olduğu bu yapı hem geçmişimizi bilme, hem de geleceğimizi inşa etme noktasında çok önemli bir konumda. Bu nedenle görüşlerinizi, talep ve önerilerinizi çok kıymetli bulduğumu özellikle ifade etmeliyim” diye konuştu.
TÜRKİYE KABUK DEĞİŞTİRİYOR, HER DEĞİŞİM SANCILIDIR
21 yıllık AK Parti iktidarında kronikleşmiş ne kadar sorun varsa tek tek çözen bir yönetim anlayışıyla ülkenin yönetildiğini söyleyen Bakan Işıkhan, “Bugüne kadar sahadan gelen hiçbir haklı talebi geri çevirmedik. İşçimizi, emekçimizi, işverenimizi, yatırımcımızı, üretimcimizi mağdur etmemek için gerektiğinde elimizi taşın altına koymaktan hiç çekinmedik. Elbette Türkiye bir kabuk değiştirme, ekonomik anlamda bir bağımsızlık süreci yaşıyor. Her değişim sancılıdır, kolay değildir. Ancak biz her türlü badireye göğüs gerebilecek güce sahibiz. Ekonomimiz sağlam temeller üzerine kurulu. Bu hamasi bir söylem değil, aksine birçok ulusal ve uluslararası uzmanın son derece bilimsel olan tespitleridir. Bunun en net göstergesi küresel salgına, afet krizlerine ve beraberinde getirdiği finansal krizlere rağmen büyüme istikrarımızı sürdürmemizdir. Üstelik bunu daha bu yılın başında 11 ilimizi yerle bir eden, hiçbir ülkenin kolay kolay üstesinden gelemeyeceği boyuttaki 6-7 Şubat depremlerine rağmen gerçekleştirebildik. 2022 yılında ekonomimiz küresel olumsuz gelişmelerin yol açtığı şoklara karşı dayanıklılığını ispat etti. Türkiye'nin ortalama yıllık büyüme oranı, Dünya ekonomisinin büyüme hızının 1,9 puan üzerinde, yüzde 5,5 olarak gerçekleşmiş durumda. Bugün, son yıllarda yaşanan küresel ve ulusal gelişmeler nedeniyle enflasyonda geçici bir yükseliş yaşıyor olsak da unutmamalıyız ki Türkiye, tek haneli enflasyonlarla yine AK Parti hükümetlerimiz döneminde tanıştı” dedi.
BÜYÜMEYE VE İSTİHDAMI ARTTIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan Orta Vadeli Programı (OVP) değerlendiren Işıkhan, “Tek haneli enflasyon hedeflerimiz ve büyümenin yanı sıra istihdamı da asla ihmal etmiyoruz, etmeyeceğiz. Bu bağlamda son rakamlara baktığımızda, iktisadi faaliyetteki güçlü performansın etkisiyle Temmuz ayı işsizlik oranımız yüzde 9,4 oldu. Bu oranın her geçen gün gittikçe düşmesi için gençlerimizi istihdama katmak amacıyla çalışmalarımızı hızlandırdık. Programın bakanlığımızı ilgilendiren önemli politika ve gelecek hedeflerimize dair kısaca değinmek istiyorum. Genç ve kadın istihdamı başta olmak üzere beşeri sermayemizi merkeze alan yatırımlarımızı artıracak hedefler en temel çerçevemizi oluşturuyor. İşgücü piyasalarında güvenceli esneklik ile istihdam artışı sağlamayı hedefliyoruz. Ne eğitimde Ne istihdamda (NEET) olan gençlerimiz, en önemli sorunlarımızdan biri olarak karşımızda duruyor. Bu konuda önemli çalışmalar yürütmekteyiz. Bilhassa özel sektörün katkısını beklediğimiz konuların başında genç ve kadın girişimciliği geliyor. Önümüzdeki dönemde de girişimcilik ekosistemimizi geliştirecek mesleki eğitim alanındaki programlarımız için özel sektörle işbirliği içerisinde olmaya devam edeceğiz. Meslek standartlarımızı yeşil ve dijital dönüşümü de kapsayacak şekilde genişletmeyi, böylece yeşil ve dijital yetkinlik açığımızı kapatmayı planlıyoruz. Bunun yanı sıra yerli ve milli teknolojimize katkı sağlayacak faaliyetlerimiz kapsamında, savunma sanayi, yapay zekâ, siber güvenlik, temiz ve sürdürülebilir enerji ve uzay teknolojileri gibi stratejik alanlarda nitelikli işgücü yetiştirmeye yönelik kamu, üniversite, özel sektör işbirliğinde projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. Teknolojinin hızla geliştiği bir çağdayız. Bu noktada hem sizlere sunduğumuz hizmetlerin hem de işletmelerimizin müşterilerine sunduğu hizmetlerin dijital destek ile kolaylaştırılması için gayret gösteriyoruz. Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat vizyonuyla büyümemizi ve istihdamımızı artırmaya devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
İZMİRİMİZİ GELİŞTİRME GAYRETİNİN İÇİNDE OLACAĞIZ
Türkiye’nin son yıllarda istihdam rakamlarında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda olduğunu söyleyen Bakan Işıkhan, İzmir’e merkezi hükümetin yatırımları ile ilgili de bilgi verdi. Işıkhan, “21 yıllık yatırım ve üretim geçmişimize baktığımızda bunu net olarak görebiliriz. Özellikle 2017 yılı başında Sayın Cumhurbaşkanımız öncülüğünde başlattığımız Milli İstihdam Seferberliği kapsamında, bugüne kadar milyonlarca vatandaşımızın iş sahibi olmasını sağladık. Bakanlık olarak işverenlerimizin istihdam rakamlarını artırmalarına mümkün olan en büyük katkıyı sağlamak için önemli teşvik ve destek uygulamalarını hayata geçirdik. Bu minvalde, Bakanlığımızın güncel İŞKUR istihdam verilerine baktığımızda, Ağustos ayında İŞKUR aracılığıyla 99 bin kişi işe yerleştirilmiştir. İşverenlerimize işçilerini kendilerinin yetiştirmesine olanak sağlayan İşbaşı eğitim Programı ve Mesleki Eğitim Kurslarının etkinliğini artırmak için göreve başladığımızda değişiklik talimatı verdim. Kısa zamanda sonuçlanacak çalışmamız ile daha da etkin bir biçimde bu program ve kurslarımızdan faydalanarak hem aradığınız nitelikte işçi bulabilir hem de istihdama katkı sağlayabilirsiniz. Aktif işgücü piyasası programlarımız ve teşviklerimiz ile istihdamı destekleme ve yatırım ortamını iyileştirme noktasında çalışmalarımızın meyvelerini almaya devam ediyoruz. Bu konuda İzmir’in rakamlarına baktığımızda ise; İzmir’de son 21 yılda toplam 836 bin 514 vatandaşımızın İŞKUR aracılığıyla işe yerleşmesini sağladık. Sadece 2022 yılında özel ve kamu sektör dahil toplam 80 bin 497 kişiyi işe yerleştirdik. Bizim Aktif İşgücü Programları dediğimiz vatandaşlarımızın nitelik kazanarak daha kolay iş bulmasını sağlayan kurs ve programlardan ise 21 yılda 232 bin 85 vatandaşımız yararlanmış durumda. Tüm hizmet alanlarını kapsayan genel hükümet yatırımlarına baktığımızda da İzmir, yaklaşık 222 Milyarı aşkın bir miktarla bu yatırımlardan aslan payını almış ender şehirlerimizden birisi. Sadece Bakanlık yatırımlarımız 27 Milyarı geçmiş durumda. Biz bu farkındalıkla İzmir’imizi daha da geliştirmenin gayreti içerisinde olacağız” dedi.
TÜRKİYE’Yİ BİRLİKTE İNŞAA EDECEĞİZ
Bakan Işıkhan şunları söyledi:
“Özellikle, COVID-19 salgını sürecinde gösterdiğiniz direnç ve dayanıklılık takdire şayan olduğunu özellikle vurgulamak isterim. Bu süreçte bizler de devlet olarak sizlere sağladığımız kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret gibi desteklerle yanınızda olmaya gayret ettik. Bana daha çocukluk yıllarımdan itibaren çalışmayı, üretmeyi, gayret göstermeyi öğreten bu şehrin Türkiye Yüzyılı’nın inşasına en fazla katkı yapan şehirlerimizden birisi olacağına yürekten inanıyorum. İnşallah bu sürecin öncüsü sizler olacaksınız. Genç ve dinamik nüfusumuz, sağlam altyapımız, sanayi üretim kapasitemiz, gelişen ekonomimiz bize ciddi avantajlar sağlıyor. İzmir özellikle bulunduğu coğrafi konum itibariyle potansiyeli oldukça yüksek bir şehrimiz. Bu anlamda İzmir’in mevcut potansiyelini ve hali hazırdaki faaliyetlerini daha çok geliştirmek adına daha çok çalışacağız. İstihdamdan sosyal güvenliğe ve sosyal politikalara kadar geniş bir yelpazede İzmir’in her türlü sorunu ile birebir ilgileniyoruz. Yakından ilgilenmeye de devam edeceğiz inşallah. Bundan sonra da aynı bilinçle, aynı vizyonla sahadan gelen görüşlere kulak vermeye devam edeceğiz. Vatandaşlarımızla, esnafımızla, işverenlerimizle, yatırımcımızla, üretimcimizle daha çok bir araya gelerek, onları daha çok dinleme fırsatı bulacağız. Ekonomik kalkınmanın ve milli refahın temini için sizlerle istişare içerisinde kararlarımızı almaya devam edeceğiz. Bizler yatırımı, üretimi, istihdamı destekleyecek, büyütecek, şartları iyileştirecek her adımı atmaktan imtina etmedik, etmeyeceğiz. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; işverenlerimizle, çalışanlarımızla, esnafımızla, tüccarımızla yediden yetmişe milletimizin her bir ferdiyle el ele verip İzmir’i ve Türkiye’yi hakkı olan noktaya taşıyacağız. Geleceğin güçlü müreffeh Türkiye’sini inşallah birlikte inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ATA: ÇOK ZOR GÜNLER ATLATTIK AMA…
İESOB Başkanı Yalçın Ata ise, esnaf ve sanatkarların Türkiye’nin en büyük teşkilatı olduğunu ifade ederek pandemi süreciyle birlikte esnafların sorunlarının arttığını dile getirdi. Başkan Ata, “Esnaf teşkilatı, ailesi ve yanlarında çalışanlarla birlikte yaklaşık 20 milyon kişinin geçimini sağlayan Türkiye’nin en büyük teşkilatıdır. Diğer taraftan İzmir’de yaklaşık 205 bin esnaf ve sanatkar bulunmaktadır. 5 milyon nüfuslu kentimizde, yaklaşık 1 milyon kişinin geçimini, esnaf ve sanatkarlık faaliyetlerinden sağladığını söylenebiliriz. Bu verilerden de anlaşılacağı üzere bizler ülke ekonomisinin en önemli aktörleriyiz. İlişkili olduğumuz bağlantıları göz önünde bulundurduğumuzda “kilit” konumdaki ekonomik birimler olduğumuzu söyleyebiliriz. Bizler ışıklarımızı söndürürsek sokaklar karanlıkta kalır. Kanaatimiz odur ki, esnaf teşkilatı Türkiye’de yüzde 34’lük istihdam yaratan en büyük meslek örgütüdür. Burada işler iyi gittiğinde toplum huzurlu ve umutludur. Aksi durumu anlamak için salgın sürecindeki gelişmelere bakmak yeterlidir. Biz esnaf ve sanatkarlar olarak salgın sürecini en zor atlatan meslek teşkilatlarından birisiyiz. Bu süreçte evimize ekmek götüremez, çalışanlarımızın maaşlarını ödeyemez olduk. Gerçekten zor günler atlattık. Ancak bu zor günlerde; kısa çalışma ödeneği, Kira desteği, nakdi yardım desteği, ciro kaybı desteği gibi destekler işletmelerimizin omzundaki yükü bir nebze de olsa azaltmıştır. Hazine faiz destekli işletme kredisi esnaflarımızın borçlarını ödemeye yardımcı olmuştur. Esnaf ve sanatkarlarımızın Halkbank’a olan borçları 6 ay ertelenmiş ve kredi limitleri 500 bin liraya çıkarılmıştır. Bu ve benzeri bir çok yardım esnaf ve sanatkarlarımızın rahat bir nefes almasına neden olmuş ve teşkilatımız açısından memnuniyetle karşılanmıştır” diye belirtti.
ESNAFIN BAĞKUR VE PRİM BORCU SORUNLARI VAR
SSK’lı çalışanlar ile BAĞKUR’lu esnafların emeklilik gün sayılarında ciddi bir fark olduğunu ve bunun düzeltilmesi gerektiğini söyleyen Ata, “SSK’lı çalışanlar 7 bin 200 gün prim ödeyerek emekli olurken, BAĞKUR’lu esnaf ve sanatkarların 9 bin gün ile emekli olması sizlerin de içine sinmiyordur. Bin 800 gün, yani 5 yıllık süre gerçekten uzun bir süre. Sayın bakanım sizlerden meclis açıldığında bu eşitsizliğin ortadan kaldırılması konusunda desteklerinizi bekliyoruz. Ayrıca, esnafımızın geçmiş yıllarda ödeyemedikleri prim borçları var. Bu prim borçlarından dolayı borçlu tarihlere karşılık gelen günler askıya alınmakta, fakat Sosyal Güvenlik Kurumunca hizmet süresi olarak dikkate alınmamaktadır. Ancak, bu günlere ihtiyaç duyan esnafımız bu süreleri geri kazanmak istediği zaman hepsini toplu olarak ihya edebilmekte, yani borçlanabilmektedir. Günümüz asgari ücret rakamları üzerinden yapılan bu toplu borçlanmalar, ödenmesi imkansız rakamlara ulaşmaktadır. Bu sebeple, esnafımızın bu tür prim borcundan dolayı askıya alınmış günlerinin geriye dönük olarak tekrar borçlanma taleplerinin olması halinde, ihtiyacı kadar kısmına borçlanma imkanı sağlanması esnafımız açısından büyük önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.
ESNAFIN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Esnafların sorunlarına yönelik çözüm önerilerinde bulunan Başkan Ata, şu ifadeleri kullandı;
“1 Ekim 2008 Tarihi öncesinde vergi mükellefiyeti, meslek odası ve sicil kaydı olup BAĞKUR tescilini yaptırmayanlara geriye dönük hizmet borçlanması imkanı verilmelidir. Kadın ve genç girişimcileri ekonomiye kazandırmak, yeni işyerleri açılmasını teşvik ve işsizlik oranının düşürülmesini sağlamak amacıyla kadın ve genç esnaf ve sanatkarlarımıza ödedikleri sigorta primlerinde en az yüzde 10 oranında bir indirime gidilmesi sağlanmalıdır. Üyelerimizin zorlu ekonomik koşullar altında prim giderlerinin azaltılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Düşük prim uygulanması ile işçilik maliyetleri düşecek, böylece hem işsizliğin önüne geçilecek hem de kayıt dışılık önlenecektir. Allah için soruyorum Sayın Bakanım bir işçi için 4.400 lira sigorta primi ödüyoruz. Sizce de çok değil mi Her köşe başına açılan 3 harfli zincir marketler esnaf ve sanatkarlarımızı rekabet edemeyecek duruma getirmiştir. Satmadıkları ürün kalmadığı gibi piyasayı her anlamda manipüle ederek fiyat istikrarını olumsuz etkilemekte, enflasyonu da tetiklemektedirler. Bu sebeple zincir mağazalar ve AVM’ler ile ilgili yasanın acilen düzenlenmesi gerekmektedir. Özellikle satacakları ürünler, çalışma saatleri ve hafta tatili konusunda bir düzenleme yapılması esnaf teşkilatının öncelikli taleplerindendir”
ODA YÖNETİCİLERİNE MECLİS ÜYELİĞİ VERİLSİN
Ata son olarak, yaklaşan yerel seçim sürecine değinerek, "Taksici, minibüsçü, servisçi, kamyonetçi esnaflarımız her gün ekonomik hayatın olmazsa olmazı ulaşım ve lojistiği temin eden meslek grubumuzdur. Ticari araç sahiplerine indirimli akaryakıt verilmesi piyasalarda ucuzlamaya neden olacağı görüşündeyiz. Bu konuda desteklerinizi bekliyoruz. Önümüzde yerel seçimler var. Biz oda yöneticileri geçmiş yıllarda belediye başkanı, meclis üyesi olabiliyorduk. Ancak yapılan bir düzenleme ile görevden istifa etme zorunluluğu getirilmiştir. Oda başkanımız belediye meclis üyeliği yaparken, mecliste esnaf ve sanatkârlarla ilgili konuları yakından takip ederek üyelerimizin hak ve menfaatlerini korumaya çalışmaktaydı. Mevcutta temsil hakkımız olmadığı için telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olmaktadır. Sizden talebimiz, yaklaşan yerel seçimler öncesi eskiden olduğu gibi oda yöneticilerine belediye meclis üyeliği hakkı verilmesidir” şeklinde konuştu.
SAYGILI: YALÇIN BAŞKANIN TESPİTLERİ ÇOK DOĞRU AMA…
AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı, Başkan Ata’nın esnafın sorunlarıyla ilgili tespitlerinin yerinde olduğunu ifade ederek, “Esnaf olarak baktığımda Yalçın Başkan’ın tespitleri çok doğru ancak hepimiz de biliyoruz ki hükümetimizin son 4,5 yılda esnaf ve sanatkarlarımıza ciddi destekleri var. İki gün önce Prof.Dr.Ömer Bolat geldi. İzmirli esnafa ilk 5 ay ödemesiz 100 milyonluk kredi çalışması çıkardı. Sayın Bakanımızın çalışmasıyla Halkbank aracılığıyla birçok krediler çıkarılıyor ve 2.1 milyon esnafımızın 1.1 milyonu kredi kooperatiflerinden kullandı. Geçen başkanımızla oturup konuştuğumuzda paramız var, devletimiz para gönderiyor, kim hangi esnafımız sıkışırsa o esnafımıza çok düşük maliyetlerle esnafımızın ihtiyacını gideriyoruz diyorlar. Bu işin birinci ayağı… Ben de esnafım 38 yıllık esnaflığım var. Bit pazarında başlayan süreç bugün Kemalpaşa Organize sanayide başlayan sanayiciye doğru gitti. 91 yılında üniversiteyi bitirip mezun olduğumda, Körfez Krizi ile karşılaştım. 2000 Türkiye krizi, 2007 e muhtıra krizi, 2008 global kriz, 2013 gezi olayları, 17-25 Aralık hain darbe girişimi bir sürü olayla karşılaştık. Devletimiz her zaman güçlü ve kararlı hareket etti.2001 yılında maaşlar ödenemiyordu, hiçbir para döngüsü de yoktu. Bizde bu kadim geleneği kardeşlik hukukunun en güçlü olduğu kültürün evlatlarıyız. İngilizler bekle ve gör der biz çalışalım görelim diyoruz. Son 21 yılda başımızdaki dünya beşten büyüktür diyen bir lider, esnafın halkın yanında olan bir lider var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var Allah ondan razı olsun” dedi.
KAYA: 15 MİLYARLIK KAYNAK ESNAFIMIZLA BULUŞTU
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ise Bakan Işıkhan’a hitap ederek, “Yalçın Başkanımız çiçeği burnunda başkan tüm esnafımızın sorunlarını çözme gayreti ve dinamizmi var. Şunu ifade etmişti. Esnafımızla Ankara arasında köprü olacağım. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatlarıyla sadece Ocak ve Mayıs ayı arasında 15 milyarlık kaynağı İzmir'deki esnaf kardeşlerimize kavuşturmuş olduk. Katkılar devam ediyor. Esnaflarımızın sizden beklentisi çok büyük” dedi.
İŞ İNSANLARINI KOLLAMA TALİMATI VERDİM
Tarım ve Orman eski Bakanı Bekir Pakdemirli, esnaflığın önemine değinerek, “Kemeraltı esnafını sıklıkla ziyaret ederim. Esnaflık da yaptım. Özel sektörde yöneticilik de yaptım. 4 sene devleti de tatma imkanımız oldu. Doçentliğimizi de aldık, hayatta senin için ne önemli dersen, kendini tanımla dersen nasıl tanımlarsın dersen? Ben hep kendimi rahat ettiğim satış elemanı saymışımdır. Devlet yöneticilerimize şunu tavsiye ettim. Memurların esnaflık yapma imkânı olsa keşke. Para olduğu dönemler oldu, olmadığı dönemler oldu. Ertesi gün çekimi ödeyebilecek miyim diye geceleri çok uykudan kalktım. Tarım ve Orman Bakanı olarak hep iş insanlarını kollama talimatını verdim. Benim bakış açım yanında bir kişi dahi çalıştıran esnaftır. İzmir 72 milletin karıştığı bir yer. Buradaki herkesi İzmirli kabul ediyorum. Bakanımız Mardin’de doğmuş olsa da İzmirlilik vurgusuyla kendisine hoş geldin diyor. Gayretleri için kendisini alkışlamanızı istiyorum” ifadelerine yer verdi.