ANKARA - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, dün parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Çelik, ayrıca bir televizyon programında da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik'in açıklamalarında, Fazıl Say'a verilen cezayla ilgili yorumu, kanser hastası Dilek Özçelik ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar arasındaki olay ve Emek Sineması'yla ilgili değerlendirmeleri dikkat çekiciydi.
NE KADAR VARDI DİYE SORDUN 2 BİN TL DEDİ
"Kendisine şifalar diliyorum, geçmiş olsun diyorum. Kendisi bakanla görüşmeyi kolluyor ve daha önce il başkanlığının önünde de beklemiş. Bakana verilen bilgi, kanser hastası olduğu ve acilen ilaç alması gerektiği yönünde. Bilgi bu yönde olduğu için bakan da cebinde ne kadar parası varsa veriyor. Kendisine, 'ne kadar vardı' diye sordum, '2 bin TL' dedi. 'Al kızım, ilaçlarını al' diyor.
Cebinde ne kadar varsa veriyor. Kızımız da cami çıkışı 'dilenci değilim çözüm istiyorum' diyor. Sayın bakan sonra kendisiyle çok daha yakından ilgileniyor. Yöntemi tartışabilirsiniz ama bakan vicdan sahibi olmasaydı, başkasının derdini kendi derdi kabul eden bir insan olmasaydı... Herkes her önüne gelene cebinden çıkarıp 2 bin TL vermez. Dediğim gibi yöntemi sorgulayabilirsiniz ama tepeden tırnağa iyi niyetle yapılmış bir hareket.
Kızın saçları da kemoterapiden dolayı dökülmüş değil. Yeni kanser teşhisi konmuş ve henüz hastaneye yatırılmış değil. Bu durum da bakanın dikkatini çekiyor ve üzülüyor."
FAZIL SAY'IN CEZASI
Fazıl Say'ın daha önce de Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay'a Twitter üzerinden 'Sus zırvalama' dediğini hatırlattı. Fazıl Say'ın yine arabesk dinleyenler için 'Arabesk yavşaklıktır, arabeski sevmek vatan hainliğidir' şeklindeki sözlerini de hatırlatan Çelik, "Şimdi bu normal ve sağlıklı bir ruh halinin söyleyebileceği bir laf mıdır? Normal ve sağlıklı bir ruh haline sahip olan bir insan kolay kolay böyle söyler mi?" diye sordu.
Fazıl Say'ın Twitter hesabından attığı bazı twitlerden dolayı değil, küfürden ve hakaretten dolayı mahkumiyet aldığını anlatan Hüseyin Çelik, hiç kimsenin diğerinin kutsalına hakaret edemeyeceğini, bunun bir suç olduğunu belirtti.
Fazıl Say'ın ceza almasının nedeninin "Bilmem fark ettiniz mi nerede yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı'dır" şeklindeki sözleri olduğunu ifade eden Çelik, herkesin bu ülkede ateist olarak doğma, ateist olarak yaşama ve ölme hakkı olduğunu söyledi.
Çelik, "Siz eğer bu lafları ederseniz, siz insanları incitirsiniz. Daha önce inançlara hakaret ettiği için hakkında cezaya hükmedilen ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) giden kim varsa dava onun aleyhine sonuçlanmıştır. AİHM 'inançlara küfredemezsiniz' diyor. 'İnsanların dini duygularını aşağılayamazsınız' diyor.
Şimdi bu arkadaş dini duygularını da aşağılıyor, tercih ettiği musikiyi de aşağılıyor, ülkenin bakanına da 'zırvalamayı kes' rahatlıkla diyebiliyor. Ama kendisinin zırvaladıklarına kimse bir şey demeyecek. Başta Hürriyet Gazetesi olmak üzere ona bindirdikçe, efendim ondan yana olacaklar, ondan sonra ülkenin mahkemelerini, iktidarını kıyasıya döveceksiniz.
Bu doğru bir yaklaşım değil arkadaşlar. Gerçek manada sanatkarın başımızın üzerinde yeri var. Biz onları sırtımızda, başımızda taşırız. Burada haftada, ayda onlarca sanatkar arkadaşımız gelir, bizi ziyaret eder, problemlerini getirir. Bizzat Sayın Başbakan ilgilenir bunlarla. Ama kusura bakmayın 'ben ünlüyüm kimse bana karışamaz. Ben ses duvarını aşmış kadar meşhurum, dünya çapında müzisyenim, dolayısıyla ben bunları söylerim.' Söyleyemezsin."
EMEK SİNEMASININ TEMELLERİ GÖÇÜYOR
"Yıktırmıyoruz. Binalarda, insalarda bütün yapılar fanidir. 129 yıllık bir bina. Bunun temelleri göçüyor. Zeminin 2 kat altında bir sinema. Bu sinemanın ortadan kaldırılması söz konusu değil. Doksanlı yıllarda bir firma tarafından kullanım hakkı alınmış. Buraya bir AVM filan yapılmıyor. Beyoğlu'nun ruhuna uygun bir proje hazırlanmış. Sinema kısmını yukarı taşıyacağım diyor. Bu bir ticari mesele...
Bu projeye Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurumu izin vermiş. Emek sineması, sinema olarak devam edecek. Vatandaş ne olduğunu bilsin. Burası bir alışveriş merkezine dönüştürülmüyor. Hür teşebbüsün olduğu bir ülke değil mi? oradaki şartnameye adam uymuyorsa yakasına yapışırsınız. Mimarlar Odası bunu mahkemeye götürmüş. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermiş.
Birileri diyor ki burası sinema olarak kalsın. Böyle bir itiraza saygı duyarım. Protestocu bir protestoyu şiddete başvurarak yaparsa, suçlu olur. O gün çekilen bir sürü fotoğraf var. Sanatkarlar, sanatseverler iyi niyetle bir protesto yapmıştır. Pankart asabilir, slogan atabilir. Bütün protestolar, gösteriler yapılabilir izinsizde olsa. Ama orada şiddet var. Bu konuda hangi sanatçı, hangi sivil toplum örgütü, hangi oda gelip konuşursa dinlerim."