HABERLER>POLİTİKA
24 Haziran 2021 Perşembe - 14:13

Babacan'dan mesaj yağmuru: İzmir DEVA'ya alıştı

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Narlıdere Kongresi'nde konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Biz İzmir'e iyi alıştık. 1 ay içinde ki 2'nci programımız. Ancak şunu görüyoruz ki İzmir de devaya alıştı, alışıyor. Sokaklardan caddelerden geçerken bizlere ilgi alaka çok şükür çok güzel. Burada olmaktan İzmir'de olmaktan mutluyuz. Bundan sonraki süreçte inşallah daha sık İzmir'de olacağız" diye konuştu. Babacan ayrıca iktidara sert sözlerle yüklenirken, 2018 seçimlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verilen son şans olduğunu belirtti.

Babacan dan mesaj yağmuru: İzmir DEVA ya alıştı

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Ali Babacan’ın katılımıyla İzmir'de ilçe kongrelerine hız veren DEVA Partisi İzmir örgütü, kongre maratonu bugün Narlıdere ile sürdürdü.

Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen kongreye ev sahibi DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın yanı sıra DEVA Partisi İl Başkanı Seda Kaya Ösen, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, CHP Narlıdere İlçe Başkanı Mesut Durgun, Demokrat Parti Narlıdere İlçe Başkanı Erkan Çelik,  İYİ Parti Narlıdere İlçe Başkanı Feza Genişoğlu katıldı.

Gerçekleştirilen kongreye mevcut başkan Esin Şahin’in tek aday olarak girdi.

YASAKÇI ZİHNİYET DİRİLMİŞ DURUMDA
Gerçekleştirilen kongrede kürsüye çıkarak iktidar mesajı veren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Biz İzmir'e iyi alıştık. 1 ay içindeki 2'nci programımız. Ancak şunu görüyoruz ki İzmir de devaya alıştı, alışıyor. Sokaklardan caddelerden geçerken bizlere ilgi alaka çok şükür çok güzel. Burada olmaktan İzmir'de olmaktan mutluyuz. Bundan sonraki süreçte inşallah daha sık İzmir'de olacağız. Güzel İzmir'de bulunmak bizim için büyük bir mutluluk. Bugün 2018 yılında yapılan 24 Haziran seçimlerinin 3'ncü yılını doldurmuş oluyoruz. 2017 yılından anayasa değişikliği ile birlikte ülkemizde kuvvetler ayrılığı ilkesi büyük bir yaralamıştır. Devlet yönetimi tek bir kişinin sözüne bağlı hale getirildi. O gün bugünden her türlü keyfilik ülkemizde sıradan hale geldi. O günden bu gün ülkemiz belini doğrultamıyor. Bağımsız işlemesi gereken kurumlarımı şamar oğlanına dönmüştür. Bu sistemin mucidi Erdoğan, 'yeni sistem ile birlikte istikrar, ekonomik büyüme ve huzur gelecek' demişti. Huzur gelmiş mi gelmemiş mi görüyoruz. Sayın Erdoğan o günlerde 'şu kardeşinize yetkiyi veri faiz ve enflasyonlarla nasıl mücadele edilecek göreceksiniz' diyordu. 2018 yılına son defa yetkiyi kendisine verdi milletimiz. Son bir şans verdi diyorum çünkü artık maç sonu belli. Bu dönem kapanıyor. Kendisi de karlında uzatma dakikaları oynanıyor. Yeni sezonda hakem ve düdük takımın antrenörü elinde, bir türlü maçın sonu geliyor, sürekli biraz daha uzatıyor. Ancak olmuyor. Yapmayacaklar. Ülkeyi yöneten zihniyetin, sorunları çözecek zihniyet olmayacağını anladık. Artık ülkemizde hukuk ayaklar altında. İnsan hakları özgürlükler baskı altın. Yasakçı zihniyet dirilmiş urumda. Her bahane ile vatandaşlarımızın hayatına kısıtlama getirmeye çalışan zihniyetin her gün görüyoruz. Şu anda merkez bankamızın politika faizini yüzde 19… Vatandaşlarımıza esnafımıza yansıyan faiz yüzde 30'un üzerine çıkıyor. Bu faiz oranı Avrupa'nın en yükseği dünya da ise 7'nci sırada. Faizler yüzde 8-9 iken, dönemin bürokratlarını vatan hainliği ile suçlayan Erdoğan bugün yüzde 19 faizi sadece izliyor. Eğer sizin teziniz doğruysa hemen merkez bankasına söyletin indirsin faizi. Yıllarca dayattı 'faiz sebep, enflasyon sonuç' diye. Merkez Bankası başkanları hakkında laf dinlemiyor diyordu. 2018 sonrasında da birini aldı görevden diğerini atadı. Yol geçen hanına döndü. Sonuç ortada. Her türlü hatayı yanlışı yap, problem çıkınca kenara çekil… Böyle ülke yönetmek yok. Madem tek yetki istiyordu, tek yetki sahibi tek sorumluluk sahibi.

DAMLA DAMLA BİRİKTİRDİK
130 Milyar Doların eridiğini de vurgulayan Babacan, "Bugün faiz bu kadar yüksekse, kur bu kadar yüksekse sorumluluğu Cumhurbaşkanı Erdoğan'dadır. Erdoğan sebep, yüksek enflasyon ve kur sonuçtur.  Merkez Bankasının 130 milyar dolar rezervini satarken kimseye sordu mu? 2 yılda 130 milyar dolarlık döviz rezervini erittiler. Damla damla biriktirdik biz onu.  Ben 11 yıl ülke ekonomisinin başında oldum Bu süreçte müdahale sadece 8,5 milyar dolardır. Alım operasyonları da yapıldı tabii ki.  Cumhurbaşkanı en son çıkıp Merkez Bankası'nın rezervi mi sorulur dedi. Tabii ki sorulur. BU milletin alın teridir. Ülkede istikrar mı kaldı?  Suç örgütlerin,n hukuk dışı yapıların cirit attığı ülke haline geldi. Siyaset, bürokrasi, çete, örgüt, mafya ve medyanın da bazı mensuplarının içinde olduğu bir durum var. Aralarında çıkar çatışması olduğu için bu 10 serilik video yayınlandı. Pasta o kadar büyümüş ki, eğer sorun olmazsa bu da ortaya çıkmayacaktır. Sıkışınca devlet meselesi, beka ve mesele vatansa gerisi teferruat diyorlar… Amaç bütün bu menfaat şebekesinin üstünü örtmek için kullanılan ifadeler. Bu kadar kutsal kavramları nasıl bu kadar ucuza harcarsınız. Bu ülkenin bekası, mafya örgütleri, çetelerle iş tutarak, hukuksuzlukla sağlanmaz. Bu ülkenin bekası hukukla sağlanır."

SİYASAL ŞİDDETE KARŞI BİR DİL KULLANILIYOR
Türkiye'de huzur ortamını getirmekle sorumlu kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu belirten Babacan,"Huzur getireceğini söylemişti. Sokak ortasında bu ülkede gazeteciler siyasetçiler şiddet görüyor. Geçen hafta bir siyaset binasına saldırı yapıldı ve genç bir kardeşimiz hayatını kaybetti. Bu nasıl huzur, istikrar?  Siyasal şiddete karşı bir dil kullanıyorlar.  Bir partinin genel başkanı Rize de şiddete uğradığında bunlar daha iyi günlerin diyor. Eğer tüm yetkileri elinde topladıysan bu güvenliği sağlamak zorunda olan sensin. Ancak partili taraflı olunca, diğer partilerin genel başkanlarını düşman belleyince gelen durum bu. Göreve geldiğinde kürsüden ettiği yemine bakın. Şu an ülkedeki Cumhurbaşkanının tarafsız olduğunu söylemek mümkün mü? Şahlanış diyordu, ekonomi dip yaptı. İşsizlik şu an rekor seviyede. Genç işsizlik hiç bu kadar yükselmemişti. Ev gençleri diye bir toplum oluştu. İş arayıp bulamayan, hatta iş aramaktan bile vazgeçen bir genç işsizler oluştu. Lise öğrenciler ben üniversiteye gidince iş bulamayacağım diye endişeleniyor. Ödemişte birçok genç önümüz kesit, hepsi korkuyor, gelecekten kaygısını kesmiş. Sizlerin bu gençlerin karanlığa düşürmeye hakkınız yok. Etrafınızdaki 3-5 kişi zenginleşirken gençlerin işsiz bırakmaya hakkınız yok. Yolsuzluk intiharları var artık. Eskiden bunları bilmezdik.

YANINDAKİLER ÇİFTER ÇİFTER MAAŞ ALMAKLA MEŞGUL
Pandemi dönemi ile birlikte bir çok kişinin zor durumlar geçirdiğini belirten Babacan, "Sanatçılar… Son dönemde ekonomik sıkıntılar nedeniyle canına kıyan sanatçılarımız var. Çaresizlikten canına kıyıyorlar. Yazıktır. Pandemi öncesinde ülke borcunu iki ye katladıkları için ihtiyaç sahibi hiçbir vatandaşa yardımda bulunamadılar. Hala şahlanmaktan bahsediliyor. Etraflarında 3-5 kişi, var tabi. Bakıyoruz kamu sistemine 3-5 hatta 11 yerden maaş alanlar var. Bin 500 TL emekli maaşıyla geçinmeye çalışanlar var bu ülkede. 11 yıl ülke ekonomisi başında olmadım. Biz ilk gün kural koyduk,bir kişi sadece 1 yerden maaş alabilir diye.  Görev alınabilir ancak maaş alınamaz dedik.Bizler ayrıldıktan sonra geniş bir alan var. Engel olan yok, hukuksuz diyen yok. Bunu diyenleri de sistemin dışına attılar yada insanlar kendi ayrıldı.  Millet huzursuz, aç ancak bunlar çifter çifter maaş almakla meşgul. kendilerine çoklu maaşı  normal görenler, milletin huzurunu bozuyor. Taraflı Cumhurbaşkanlığı siteminin yoksulluktan başka hiçbir sonucu olmadı. Dünya Bankası raporlarında mutlak yoksulluğun tekrar ülke gündemine geldiği yer alıyor. Biz bunu sıfırlamıştık. Bu yoksulluk ülkenin zara hanesine yazmamız gereken bir şey. 3 yılda 3 milyon daha kişi yoksullaştı. Bizim dönemimizde topyekun kalkındık. Yoksul ile zengin arasındaki fark kapanmıştı.  Bunlar uçan kuşa borçlandırdılar memleketi. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ülkemize çok pahalıya patladı. Bu sistemin karı sıfır. Hiçbir işe yaramadı. Sayın Erdoğan2ın ülkemize dayatmalarının da hiçbir getirisi olmadığını gördük. Durum böyle olunca Erdoğan çıkıp bizim ekonomik dönemlerimizdeki başarılarımız anlatıyor. Şimdi niye yapamıyorsun? Bu ülkenin ekonomisi işin ehli dürüst insanlarla yönetildiğinde insanlar başarılı oluyor. Ekonomistim diyorsa hadi düzeltin. Demek ki bu başarı sizin değilmiş, bu başarı hukuka bağlı bir yönetim kadrosunun başarısıymış. Hesap ortada. Eğer ben yaptım diyorsa yeniden yapsın görelim.

ANLATACAK HİKAYESİ OLMAYANLAR KAYBETMEYE MAHKUMDUR
"Bu hükümetin artık hiçbir başarı hikayesi kalmadı. Anlatacak başarı hikayesi kalmayanlar kaybetmeye mahkumdur. Emaneti geri almaya geliyoruz. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde de belediye başkanlığı gibi çalıştı. Bir belediye başkanı bir şey yaptığında neden haberim olmadığını soruyor. Yani bütün çarpık kentleşme onun döneminde yapıldı. Biz zamanında imar yasa tasarısını yaptığımızda,  parsel bazlı imar değişikliğini yasaklamak için çalıştığımızda niye bizi engelledi.  Dedi ki 'bu dediklerini yaparsak il başkanı, ilçe başkanı bulamayız' dedi.  DEVA partisi 81 il başkanını nasıl buldu? Bir ülkede haksızlık hukuksuzluk bitecekse ilk başta bu ülkenin en başının masaya yumruğu vurması lazım. Avrupa'ya 'Ey' deyip sonra nasıl düzeltirim diye uğraşıyor. Eğer masaya yumruk vurulacaksa, hukuksuzluk, eşitsizlik için vurulmalı. İhaleleri canlı yayınlayın dedi. Bu ülkenin en büyük ihaleleri  özel yapılıyor. Kanal İstanbul ihalesinin canlı yayınına ben rastlamadım. İzmir Bursa otoyolu… Milyar dolarlık ihalelerin ben canlı yayın yaptığını görmedim. İlk önce buna kendiniz başlayın. Tüm ihaleleri açık yapacağım davet usulünü kaldırıyorum deyin. Kendi yapmadığınız şeffaflığı belediyelerinizden nasıl isteyeceksiniz? Bunların alışkanlıklarından vaz geçmeleri mümkün değil. Kaç yılın yanlışlıklarını laf ile kapatamazsınız. Ben bakanlığımız son 3 yılı çırpındım. Ekonomide 2012'de zirveye ulaştık tamam ama eğer hukuk ve eğitim konusunda gerekenlerini yapmazsak orta gelir tuzağına düşeceğiz diyorduk. Ülke ekonomisinin güçlendirilmesinin en önemlisi ülke geleceğimiz olan çocuklarımızın geleceğe yönelik eğitilebilmesi. Gençlerimiz için tüm kaynaklarımız seferber etmemiz gerekiyor. 3 yaşı zorunlu eğitim yapacağız. Anasınıfından itibaren ikinci bir dili çocuklarımızın öğrenmesi gerekiyor. Basmakalıp bir eğitim sistemi artık dünyada yok. Çocuklarımız bilgi ve becerilerini kendi başlarına geliştirebileceği kapılar açmamız gerekiyor. Şimdi telafi eğitimi diyorlar…  Biz sadece eleştirmiyor çözüm eleştirilerimiz sunuyoruz. Biz ülkemizde kayıp nesil görmek istemiyor. Bizim hedefimizi kayıp nesil değil, kazanılmış nesil. Bizler pandemi yılında kaybedilen süreç için yıllara yayılan biri eğitim öngörüyoruz. Biz üniversite sınavını yılda 1 kere açılan bir şans olmaktan çıkarıp, bunu yılda birkaç defa yapacağız. Olurda hastalanan bir gencimiz olursa sınav günü ona mutlaka bir hak verilmeli ki, 12 yıllık emeği ve 4 yıllık geleceği bir şansa bırakmayalım. Üniversite sınavlarının mutlaka alternatiflerle yapılması gerekli. Gençlere hiçbir anlamda şans tanımayan bu yönetim zihniyetini değiştirmemiz gerekiyor. Bizler il il, ilçe ilçe gezeceğiz. Uğramadığımız mahalle kalmayacak. Çözüm haritası belli. Çözümün sözcüsü bizler olacağız. Toplumu kutuplara ayırmayacağız. Artık Narlıdere'nin, İzmir'in DEVA'sı var. Vakit demokrasi ve atılım vaktidir."

KAYA: TÜRKİYE'NİN REFAHI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİMİZE SÖZ VERİYORUZ
Kürsüye çıkarak konuşmasını gerçekleştiren Seda Ösen Kaya, "Narlıdere de İzmir'deki ilk ilçe teşkilatından biridir. İlçe teşkilatımızın her bireyi Narlıderelidir. Demokrasimizi güçlendirmek, ülkemizi insan haklarına saygılı bir ülke yapmak istiyoruz. Karşı karşıya olduğumuz sorunları aşabilmek için her alanda yeni planlar hazırlıyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğü açık ve demokratik toplumun  vazgeçilmezidir. İnsanlığın gelişiminin özgür bir ortamda gelişeceğini biliyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki korkuların olduğu ülkede bunların olmayacağını biliyoruz. Devletin görevi her alanda özgürce ifade etmenin önündeki engelleri kaldırmaktır.  Düşünce ve ifade özgürlüğünün varlığı yolsuzluk, kayırma ve hukuksuzluğun ortaya çıkarması için hayati önem taşımaktadır. Partimizi bu özgürlükleri kullanmanın önündeki her türlü engeli karşısındadır. inanç alanına müdahaleden ziyade, insanların inançlarını özgürce yaşayabileceği ortamı sağlamak devletin temel görevidir.  AK Parti iktidarı boyunca eğitimi yerlerde süründürmüş sanatı çürütmüştür. Eğitimi yapboza dönüştürmüş, üretim yerine ranta dayanan sistemleri getirerek ülkemizi yangın yerine getirmiştir. DEVA Partimizi kadın ve gençlere inanan, çocuklarımızı geleceğimiz olarak gören çoğulcu bir partidir. Bugün yeni seçilecek arkadaşlarımız ile Türkiye'nin refah için mücadele edeceğimize söz veriyoruz" dedi.

HİÇ DÜŞÜNMEDEN BAŞVURDUM
Kürsüye çıkarak konuşan DEVA Partisi Narlıdere İlçe Başkanı Esin Şahin, "Daha önce hiç genel siyaset yapmadım. Genel Başkanımızı televizyondan izledim. Onun bakanlık yaptığı dönemlerde televizyon ekranlarında çok sıkı tabip ediyordum. Kendisinin bu yola çıkması ile birlikte hiç düşünmeden başvurdum. Ali babacan'ın başkanlığında inanıyorum ki, evrensel bilimin ışığında, ilmi ve adaleti hakim kılarak milletimize hizmet etmek görevimizdir" dedi.

 
Torbalı'da hizmet atağı
 
305 gün boyunca pozitif çıktı... 'Karım beş kez cenaze töreni düzenledi'
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
CHP'li Bakan'dan polis intiharları açıklaması: Sebebini biliyoruz!
CHP’nin polis intiharlarının araştırılarak, polisleri intihara sürükleyen ...
CHP'li Kılıç: Evine ekmek götüremeyen müzisyenler kusura bakıyor
CHP'li Sevda Erdan Kılıç, "intihar eden esnafın aileleri kusura bakıyor, ...
TBMM tatile girmeyecek: Çalışma süresi uzatıldı!
1 Temmuz'da tatile girmesi gereken TBMM'nin çalışma süresi uzatıldı. Karar, ...
 
TBMM'de o komisyondan CHP'li üyeler çekildi
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması Komisyonu Başkanı AK ...
AK Parti'den Ankara'da İzmir zirvesi
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve İzmir Milletvekilleri, ...
CHP İl Disiplin Kurulu toplantısı sona erdi: İki isim hakkında karar!
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Disiplin Kurulu uzun bir süre sonra gerçekleştirildi. ...
 
Babacan'dan İzmir'de kritik mesajlar: Emaneti almaya geliyoruz!
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin ...
Erdoğan'dan talimat: İhaleler canlı yayınlansın
AK Partili belediye başkanlarıyla buluşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal ...
İzmir'deki çeşme suyu tartışması meclis gündeminde!
AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır; Gaziemir, Karabağlar, Buca ve ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çoban ateşini 'topuklu' yaktı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva