AK Parti İzmir'in vekil adayı Pakdemirli: İzmir en iyiyi hak ediyor

EGEDESONSÖZ- AK Parti’de uzun yıllar yöneticilik yapan Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Ekonomist Dr. Bekir Pakdemirli İzmir’den 1. Bölge milletvekili adayı oldu.  Eski Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli’nin de oğlu olan Bekir Pakdemirli parti teşkilatlarında uzun yıllar görev yaptıktan sonra iş ve siyaset yaşamını sürdürdü. Pakdemirli, Ankara ve İstanbul’a gidip geldikten sonra İzmir’in potansiyelinin karşılaştırıldığında net olarak ortaya çıktığını söyledi.

SonSöz TV’de Güne Bakış Programı’na konuk olan Pakdemirli, “İzmir’in iş ve aş problemlerini çözmek lazım. İzmir çok daha iyi şeyleri hak ediyor. Hükümetimizin 2011 yılından itibaren başlattığı mega projelerimiz sürüyor. Büyük oranda tamamlanmasına rağmen bitmeyenler de var. Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım örnek olarak Körfez Geçişi Projesi’yle ilgili ‘İzmir hazırsa yapacağız’ diyor. Peki İzmir neden hazır değil? Biz hizmetleri siyasi düşüncelerimizi kenara koyarak istemeli, talep etmeliyiz. İzmir’i daha yaşanabilir bir hale getirmeliyiz. Vaktimin önemli bir bölümü başka şehirlerde geçmesine rağmen İzmir’e bir an önce gelmek istiyorum. İnsanlar İzmir’e aşık. Artık ailesini buraya getirip başka şehirlerde çalışan insanlar var. Uçak ile gelen kolaylık yeni İstanbul Otoyol Projesi’yle daha da artacak. Biz, teknoloji firmalarının merkezlerini buraya taşısak fena mı olur? Kalifiye elemanlar bu kenti terk etmek zorunda kalıyor. İzmir’in daha da cazip hale geleceği kaçınılmaz. Yavaş yavaş bizim büyük firmaların merkezini İzmir’e taşımamız lazım. Yani İzmir’de toprak bol, Urla’ya teknoloji üssü, ne bileyim Türkcell’i İzmir’e taşısak fena mı olur? Nerede doğduğun değil doyduğun yer önemlidir diye bir söz var. Biz İzmir’i insanların doyduğu, sadece emeklilerin tercih etmediği bir kent haline getirmeliyiz. İzmir’in coğrafyası finans merkezi olmaya uygun. İstanbul artık tıkandı. Üretim merkezleri Kocaeli ve Gebze’ye yönelmişti. Artık buralar da doldu. Otoyol ve hızlı tren projesiyle kent İstanbul ve Ankara’ya bağlanacak. İzmir denizlere açılan limanları sayesinde de doğru yerde doğru konumlanmış, üzerinde düşünülürse üretimin, turizmin ondan sonra sağlık turizminin din turizminin merkezi olacak konumda, yurt dışı uçuşların biraz daha artması gerekiyor. Yurt dışına ne kadar çok bağlantı olursa İzmir de bu işten o kadar faydalanır. İzmir ekonomisini hızlandırmak canlandırmak aslında hepimizin elinde, sadece siyasetin değil hepimizin, tüm bireylerin elinde. Kısacası İzmir için yapılması gereken çok olduğuna inanıyorum” dedi.

İZMİR’İ ÖTEKİLEŞTİRMEDİK
Kentin siyasi olarak duruşu ve tavrını da analiz eden Pakdemirli, “İzmir’i anlamak için iyi bir İzmirli olmak gerektirir. İzmir hep muhalif kalmıştır. Daha farklı bir ses vermeyi, farklı bir telden çalmayı bilen ama doğru, güzel konuşmayı da yapan, çok modern insanların olduğu son derece eğitimli bir şehirdir. Yerelde iktidar olmadığınız zaman kentte tamamen iktidar olamıyorsunuz. İzmir hiçbir zaman AK Parti tarafından ötekileştirilmedi. Bakıldığı zaman özellikle tek parti iktidarı döneminde kalıcı eserler daha fazla oluyor. Koalisyonlarda ortak aklı belki buluyorsunuz ama çok daha zor oluyor. Sistem ve ülke çok daha yavaş ilerliyor. Netice de bütün partiler hizmet için vardır.  İnsanlarımız yerelde iktidar olan CHP’ye ‘şimdiye kadar ne yaptın” diye sormalıdır. Diyoruz ki AK Parti İzmir’de belediyecilik yaparsa çok daha iyisin yapar. Nitekim bugün başbakanımız olan belediye başkan adayımız olan Binali bey seçimle yerelde gelseydi İzmir’de gerçekten şuanda farkı görmeye başlayacaktık. Bizim yerelde başarılı belediyecilik örneklerimizi dünya görüyor. İnkar etmiyorum CHP’nin de yaptığı iyi işler var ama İzmir buna örnek değil” diye konuştu.

TEŞKİLATIMIN EMRİNDEYİM
Seçimlerden “cumhur ittifakının” başarılı çıkacağına inandığını belirten Pakdemirli, “Cumhurbaşkanımızın başkan seçileceğine inanıyorum ve AK Parti’nin çoğunlukla iktidara geleceğine inanıyorum. Sonuçta inanmak başka netice başka. Halkın taktirinin, halkın tercihinin, iradesinin üstünde bir seçim yok bunu kabul etmemiz gerekiyor. Bunu kabul ettikten sonra bir şey yok. İzmir özeline gelirsek, teşkilattaki her arkadaş benim arkadaşım ve gerçekten hepsi de benim kadar bu işi hak ediyor. Eğer kim daha hizmet edecekse, kim gerçekten bir şey koyacaksa, bu İzmir’imiz bu Türkiye’miz için bir tuğla daha koyacaksa oraya Ankara’ya gitsin. Bizi temsil etsin. Onların hepimizin başının üstünde yeri var. Ben iyi bir aileden, tanınan bir aileden geliyorum. Seçmenimiz iyi bir puan verecektir diye düşünüyorum. Bu bölgenin insanıyım, iyi bir eğitim aldım mastırım, doktoram var. Halka dokunmayı bilen bir insanım. Eğer teşkilatsa teşkilatta karşılığı olan bir insanım. Senelerdir birbirimizle iç içe çalışıyoruz, devam ediyoruz. Yaptıklarımı üst üste koyduğumuz zaman hizmet edebileceğime inanıyorum. Eğer ben bu listelere giremeyecek olursam, yine partimin neferiyim, emrindeyim. Bizim vatandaş olarak öncelikle demokrasimizin yanında olmamız gerekiyor. Her kim, hangi partiye inanıyorsa gidip oyunu kullanmalı. Ülkemiz için hayırlısı olsun” dedi.

EN İYİSİNİ YAPMAK İSTİYORUM
Ailesinin ve babasının kendisi için örnek olduğunu belirten Pakdemirli, “İş dünyasının içindeyim ama teşkilatımızla bağlantımız hiç kopmadı. Aynı zamanda siyaset yapıyorum. Herkesin telefonuna elimden geldiğince çıkmaya, onlarla ilgilenmeye gayret gösteriyorum. Bu dönem siyasi olarak daha çok rol almalıyız. Biz aile olarak hep demokrasinin yanındayız. Babam da darbe sonrasında asılarak idam edilen Adnan Menderes’in ailesinin yanında bulundu. Aydın Menderes’in eğitimini üstlendi. O dönem idealist bir genç olarak tarihe geçen bir davranışta bulundu.  Milletin iradesinin, demokrasinin yanındayız. Daha önce de aday oldum. Partide il başkan yardımcılığı görevinde bulundum.  Nerde olduğunuzdan daha önemli olan neyi nasıl yapmak istediğiniz önemli. Asıl önemli olan işinizi iyi yapmak, kendinize toplumunuza katkıda bulunmak için çalışmaktır” diye konuştu.

İSTİKLAL MÜCADELESİNDEYİZ
Erken seçim kararının ardından ekonomide yaşanan etkileşim hakkında da konuşan Pakdemirli, “Karar alındıktan sonra dövizde hareket arttı. Genel olarak piyasaları rahatlatmak gerekiyor. Özellikle piyasaya KGF kredileri verildi. Şimdi taksitleri ödeme zamanı. Hükümetimiz seçim öncesinde bununla ilgili bir karar alacaktır. Erteleme olabilir. Biz ülke olarak hain bir darbe girişimi yaşadık. Ayrıca yurt dışında lobi faaliyetleri çalışıyor. Tıpkı Atatürk ve silah arkadaşlarının yaptığı İstiklal mücadelesindeki gibi bir süreci yaşıyoruz. Bu süre içinde ülkemize saldırılar oluyor. Ülkemizin temelleri çok sağlam. Ekonomik olarak eksiklerimiz mutlaka var ama 2001’deki durumdan çok daha iyi durumdayız. Biraz daha sabırlı olacağız. Yurt dışına kendimizi iyi anlatmalı, yatırımları kentlerimize çekmeliyiz” ifadelerini kullandı.