Agamemnon krizi meclise sıçradı... AK Partililer salonu terk etti!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2021 yılı Ocak ayı olağan Meclis'inin birinci oturumu gerçekleştirildi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in başkanlığında gerçekleştirilen meclise Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi ev sahipliği yaptı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde belirlenen Denetim Komisyonu'na seçilen isimler de bu oturumda belli oldu. Gerçekleştirilen oylamada; Yeşim Tekoğlu, Bülent Sözüpek, İbrahim Ulaş Polat, Fikret Mısırlı Denetim Komisyonu'na seçilen isimler oldu.      

AK PARTİLİ HIZAL: "GEÇMİŞTE 5 OLDUĞUNU BİLİYORUZ"

AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Denetim Komisyonu üyesi sayısının 1 kişi arttırılması gerektiğini söyledi. Hızal, "Geçen sefer de bu konuyu tartışmıştık. Bizim burada şöyle bir teklifimiz olacak. Şeffaflık adına ve bir eksiklik varsa onun ortaya çıkartılması adına bu sayının 5 olması önerimiz var. Bu 40 günlük bir çalışma. Grubumuz adına çalışacak kişinin elinden geleni yapacağını biliyoruz, bu rakamlarında geçmişte 5 olduğunu biliyoruz. Cumhur İttifakı'nın bu komisyona 1 üye fazla vermesi uygundur diye düşünüyoruz" dedi.

CHP'Lİ ÖZUSLU: "4'ÜN UYGUN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"

CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu ise 4 olan Denetim Komisyonu üyeliği rakamının kendilerince yeterli olduğunu ifade etti. Özuslu, "Denetim Komisyonu'na üye seçilmesi konusu, açık şekilde ifade edilmişti. 3-4-5 kişiden oluşur der orada. Geçen sene yaptığımız uygulamalarda İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Denetim Komisyonu'nun 4 kişi olmasına karar vermiştik ve o dönemde AK Partili arkadaşlar itiraz etmişti. Biz bu yılda Denetim Komisyonu üyesi sayısının 4 olmasını düşündük. AK Partili Grup Başkanvekili'nin ifade ettiği gibi biz 4'ün uygun olduğunu düşünüyoruz ancak vekili 5 olsa dahi hesaplama yapılabilir, yine CHP'nin 3 AK Parti'nin 1 Denetim Komisyonu üyeliği vermektedir. Yani bu üye oranı değişmiyor" diye konuştu.

MHP'Lİ ŞAHİN: "HEM İŞÇİLER HEM VATANDAŞLAR MAĞDUR OLACAK"

MHP Grup Başkanvekili  Selahattin Şahin ise İZBAN'da devam eden toplu iş sözleşmesi sürecine dikkat çekti. Şahin, "İZBAN'da Demiryolu-İş sendikası var. Tahmin ediyorum ki İZSU'nun 300 küsur çalışanı var. Toplu iş sözleşmesi 26 Kasım'da başladı. 2011 yılından bu yana maaşları ve sosyal yardımları, aynı iş kolunda hizmet gösteren  belediyenin diğer şirketlerinde çalışan kişiler arasında fark mevcuttur. İZBAN'da görev alan kişilerin maaşları belediyede aynı işi yapan diğer kişilere göre yüzde 60 eksik, sosyal yardım da ise yüzde 700'e varan eksi ücret farkları vardır. 2017 yılından bu yana 4 dönem toplu iş sözleşmeleri yapılmıştır. Yapılan grevlerde İZBAN trenini kullanan 300 bin vatandaşımız günlerce mağdur olmuştur. Hem seçim meydanlarında, hem de göreve geldiğinden itibaren eşit işe eşit ücret ile hedefini belirleyen Tunç Soyer'in işçi arkadaşlarımız arasında oluşan ücret adaletsizliğini sona erdirmesi gerekmektedir. Bu adaletsiz ücret politikasının devam etmesi halinde  olası yeni bir grevde İzmirli hemşehrilerimiz zarar görecektir. Bu konunun zaman kaybetmeden sonuçlandırılmasını talep ederiz. Buradaki arkadaşlarımız grev yapmak istemiyorlar. Çünkü pandemi döneminde hem işçiler hem de vatandaşlar mağdur olacaklar" diye konuştu.

AK PARTİLİ BOZTEPE: "ÇOK AĞIR BİR CÜMLE"
AK Parti Hüsnü Boztepe ise Tunç Soyer'in Agamemnon tartışması için kullandığı 'yalan' kelimesinin ağır olduğunu söyledi. Boztepe, "Dün sosyal medyada 'sizin yalanınız batsın' diye bir açıklama var. Çok ağır bir cümle. Bizler 20 aydır bu mecliste çalışıyoruz. Bizim de mutlaka konuşmalarımızı yaparken eksik konuşmalarımız olmuştur ancak kimse birbirine yalan demedi, eksik bilgiler olmuştur denildi. Bizim buradaki arkadaşlarımız bu ismin neden 2017 yılında konduğu zaman, ancak ne hikmetse bir şekilde biri yapınca o isim üzerine yapışıyor. Bir bakmak lazım biz nerede hata yapıyoruz. Örneğin Kıbrıs ile ilgli bir gazeteciye konuştuğunuzu biliyoruz, hatta grubumuzla birlikte o gazeteciye dava açalım meclisi yöneten başkana iftira atıyor dedim. Çünkü biz orada sizin adınızı en doğru en temiz şekilde çıkarmaya çalıştık. Size yalan söylüyorsunuz demedik. Köy-Koop'un Büyükşehir Belediyesi'ne milyonlarca liralık mal sattığını biliyoruz ancak size asla yalan söylüyorsunuz, belediyeyi dolandırıyorsunuz gibi sözler kullanmadık. Çünkü yakıştıramadık. Çünkü siz bizim meclisimizi yöneten başkansınız.  O yüzden dünkü o 'yalan' paylaşımını kim attıysa aynen kendisine iade ediyoruz" dedi.

AK PARTİLİ HIZAL: "ÖZ ELEŞTİRİ YAPILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, siyasetçilerin ağzından her çıkan sözlerin kamuoyu açısından önem arz ettiğini söyledi. Hızal, "Bu şehirde birçok şey konuşuluyor. Sonuç itibari ile hepimiz siyasetçiyiz. Sizler de hak verirsiniz ki siyasi kişinin ağzından çıkan her kelime kamuoyu açısından önem arz ediyor. Biz mümkün olduğunda AK Parti grubu olarak meclis salonlarında ve şehirde İzmir'i konuşma gayesindeydik. Elbette ki bazı eleştiriler ortaya koyarken Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i de eleştirdik. Aslında Hüsnü Bey güzel bir ifade kullandı. Burada sizler tarafından hatanın nerede yapıldığı konusunda bir öz eleştiri yapılması gerektiğini düşünüyorum. 150 yıllık bir belediyeden bahsediyoruz ve bu süreçte gelen belediye başkanlarına bu güne kadar bu tarz eleştiriler hiç yapılmamış. Biz bu eleştirileri yaparken elbette ki hizmet odaklı  faaliyetlerin içerisine girmesi konusunda eleştiri yapıyoruz. Ben birçok yerde gündeme getirdim. İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmetle gündeme gelsin dedik. Peki bir açılış ile gündeme geliyor mu? Bir yatırım ya da temel atma ile gündeme geliyor mu? Gelmiyor. Bir yatırım var elinizde Narlıdere Metrosu, onu yapacaksınız tabi devam eden bir proje. Buca Metrosu ile ilgili ne yaptınız? Hani 2020 yılında temel atacaktınız? Peki neyle gündeme geldiniz? Kıbrıs ile ilgili bir açıklama ile. Sonra Suriye ile ilgili bir açıklama yaptınız onla gündeme geldiniz. Sonra İzmir Büyükşehir Belediye binasının kolonlarını boyadığınız için eleştirdik. Şimdi nerde meclis yapıyoruz? Sonuç? Eleştirilerimizde haklıyız. Yakın bir zaman içinde başkan o binaın yıkılması ve orada sembolik bir başkanlık binası yapması konusunda açıklama yaptı. Şu anki mevcut binanın meydanla ilgili bir kimlik açıklaması yaptı. Cevabı kim verdi? Mimarlar Odası cevap verdi. Hani anlamsız eleştiriler yapılıyor ya, oda cevap verdi.  Ey Cumhuriyet Halk Partisi Meclis üyesi arkadaşlarımız; Mimarlar Odası çıkıp başkana bir söz söylerken çıkıp neden burada böyle bir şey deniyor demediniz. Köy-Koop'u eleştiriyoruz. Buranın kurumsallığını eleştiriyoruz, yöneticilerini değil. Köy-Koop bugün basın açıklaması yaptı ve Başkanı Neptün Soyer'e  bir ödül verildi. Orada basın bültenini İzmir Büyükşeihr Belediyesi resmi basın odası yazdı. Bunu eleştirmeyecek miyiz? Eşrefpaşa hastanesi satılıyor diyordunuz. Bugün Eşrefpaşa Hastanesi'nde 2 hasta var.  Elbette ki bunları eleştireceğiz ve gündeme taşıyacağız ki sizlerde umarız ki bu eleştirilerden ders çıkaracaksınız" diye kounuştu.

CHP'Lİ ÖZUSLU: "CEVAP VERMEYECEK MİYİZ?"
CHP'li Mustafa Özuslu ise yapılan eleştirilere cevap verip vermeyeceklerini sordu. Özuslu, "Yaşadığımız bu süreçte Türkiye'de olup biten ne varsa İzmir'de de yaşanmasından daha doğal bir şey olamaz. Sanki siyasette uslup meselesini bu memlekette halletmiş gibiyiz.  Boztepe'nin söylediği yalanları iade ediyoruz eleştirinin hiçbir tutar yanı yok. Yalan. Yalan olana yalan denir, başka bir şey denmez ki. Bu olup bitene sessiz kalıp, üzerimize atana cevap vermeyecek miyiz? Tabii ki cevap vereceğiz.  İzmir halkı bunu 2 gündür öğrendi.Peki bu bina sorunlu ise  grup odalarını, meclis salonunu yenilediğimizde niye bu bina sorunlu demediniz? Hayata siyasete farklı açılardan bakıyoruz bu normal" dedi.

CHP'Lİ SÖZÜPEK: "HERKESİN YARARINA OLSUN"
CHP'li Meclis Üyesi Bülent Sözüpek ise "Gemi su aldıkça arkadaşlar yalanlarına ve iftiralarına devam ediyorlar. Özgür Bey Eşrefpaşa Hastanesi'nin kapatılıp satılacağından bahsediyor. Kovid tüm dünya gibi ülkemizi de sardı. Keşke sağlık başkanı aşıyı getirip sağlıkçıya verseydi. Büyükşehir hizmetlerine yüzde 42 bütçe ayırarak devam etmektedir. Bütün çalışanlarını toplu iş sözleşmesi ile güvence altına almıştır. İzmir Büyükşehir Beledeiyesi Şirketlerimizin kamu kurum ve kuruluşlarına bir kuruş vergi ve SGK borcu yoktur. Biz istiyoruz ki yapılan işler 3-5 kişinin cebine değil tüm herkesin yararına olsun" ifadelerini kullandı.

AK PARTİLİ YILDIZ: "ELEŞTİRİLER NEZAKET ÇERÇEVESİNDE OLMALI"
AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız ise "Hüsnü Bey ve grup başkanvekilimiz çok net belirtmişti. Sayın Başkan en son yaptığımız oturumda 'Bizi bilen bilir, bilmeyen kendi gibi bilir' dediniz. Seferihisar Belediye Başkanı'yken 'Çukur' olaylarına sahip çıkışınızı da biliyoruz HDP standı önünde. Kıbrıs olayını, bayrak ve para olayını biliyoruz. Bunu biz söylemedik, sayın başkan dile getirdi. İnsanların hassasiyetleri vardır. Cumhur İttifakı ile ilgili biz öneri verdiğimizde sizin arabalı vapur ile ilgili kampanyanız sürüyordu ve bunların içinde Fethi Sekin ismi yoktu. Bizim önerimizden sonra bu ismi verdiniz. Eğer buraya suçlayarak gelirseniz, bu kronolojik sıralamaya bakarak 'acaba mı' diye sorarlar. Bu meclisin hangi grubunda biz, sizi 'sözde başkan' olarak ifade ettik? Bu mecliste hangi AK Partili siyasetçi öğretmenler gününde 'Onu öğretmen saymam bile' dedi? Önce üslubunuza bakacaksınız. Geçtiğimiz mecliste söylediğimi söylediğiniz sözleri tutanaktan çıkartın demiştik. Biz algı operasyonu yapmıyoruz. Meclis binamıza ilk geldiğimizden beri sağlam olmadığını dile getirdik. Ben CHP'li meclis üyelerimizden Cumhurbaşkanımızı da eleştirirken bunların nezaket çerçevesinde olmasını istiyorum. Bir arkadaşımız kira desteğini de söyledi hükümetimizin verdiği. Tek bir maddeyi tamamı gibi sunarsan, o zaman algı oluşur" diye konuştu.

İYİ PARTİLİ SEVİNÇ: "İŞ YAPILAN YERDE HATA OLUR"
İYİ Parti Başkanvekili  Kemal Sevinç ise iş yapılan yerlerde hatanın olabileceğini belirtti. Sevinç, "Bugün meclisimiz gerçekten düşünen konuşan bir ortam yarattı. Büyükşehir Belediye binası ile ilgili deprem sonrası yıkılması konusunda karar verdik hep birlikte ancak sonrasında meslek odalarının itirazı sonrası tekrar bir çalışma başlatıldı. Hiç iş yapmazsanız hiç hata yapmazsınız. İş yapılan yerde hata olur kusur olur. Bu 2021 yılında tüm meclis üyelerimin sağlık ve huzur içinde çalışmalar yürütmesi temel hedef olmalı" dedi.

CHP'Lİ KÖKKILINÇ: "BİZ UYGARLIK KENTİYİZ"
CHP Grup Başkanvekili  Nilay Kökkılınç, "TDK'ya göre yalan, gerçeğe aykırı olan söz anlamına geliyor. Yalan konusu iskeleye verilen ismin 2017 yılında sizden önce verilmesi ve bir kişinin basın yoluyla işlemesi ile gündeme gelmiş. Bizi üzen konu AK Parti İl Başkanı'nın bunu araştırmadan gündeme getirmesi. Biz evrensel olmak istiyor ve dünyayı kucaklamak istiyoruz. Biz uygarlıklar kentiyiz. Bunlara sahip çıkmamız laızm. O yüzden bu ismi niçin tartışıyoruz? Ben bunu anlayamadım. Açık olmamız lazım ve uygarlıklarımıza sahip çıkmamız lazım. Yalan konusunu anlamış değilim ve bize özür borçlu olduklarını düşünüyorum.  Hastane konusunda satılacağı iddiaları var. Böyle bir iddia da gerçek dışı. Bir yer satılacak olsa zaten meclis gündemine gelir. Hastane ile ilgili çok haksız söylemler var. Eşrefpaşa Hastanesi tek belediye hastanesidir. 130 milyon gibi bir rakam bütçeden ayrılmıştır. Deprem sürecinde de en büyük desteği Eşrafpaşa Hastanesi vermiştir. Bu konudaki eleştirileri de kınıyorum. Fethi Sekin ismi ile ilgili de haksız bir iddia ortaya atıldı. 2 vapura isim verilecekti, 1 tanesinin ismi zaten belliydi diğerine de anketle verilecekti. Köy-Koop konusuna gelirsek, bu konudaki ithamlar kesinlikle haksız.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Basın danışmanlarının hiçbir şekilde bu konuda dahil olmadığı açıklaması da gelmiştir" dedi.

MHP'Lİ ŞAHİN: "SEVGİYİ ESAS ALALIM"
MHP'li Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, üslup konusunda uyarılarda bulundu. Şahin, 'İskeleye verilen isim Yunan Mitolojisi'nden gelen isim. Bu konu çok tartışıldı ancak daha güzel bir üslup kullanılsa daha iyi olurdu. Sevgiyi esas almak lazım. Muhalefetin eleştirilerine sanki öç alacağız gibi eleştirmek doğru değil ki. Sevgiyi ve saygıyı esas alalım. Biraz sevgi ve saygıyı esasa alsak iyi olur. Çıkıp Başkanın çalışmalarını anlatın, her meclis gerginlik mi yaşayacağız? Gelin sevgiyi esas alalım" dedi.

CHP'Lİ AYDIN: "SÜT KUTULARININ ÜZERİNDEKİ GÖKKUŞAĞI TARTIŞILDI"
Söz alan CHP'li Meclis Üyesi Murat Aydın ise "Bu tartışma gereksiz değilmiş. Bu isim sizin tarafınızdan verilmemiş, bu iskele sizin tarafınızdan yapılmamış. O yüzden burada tartıştığımız şey su. Birileri troller, ismini saklayan insanların söylediği sözleri gündeme getirmiyoruz. Buna gerçek değil deyin, yalan deyin ancak sonuçta bu gerçek değil. Bizim bu sözleri söyleyen kişilerden özür beklemek hakkımız değil mi? İzmir Büyükşehir Belediye duvarlarının boyanmasının gerekip gerekmediği tartışılmadı, ne renge boyandığı tartışıldı. Süt kutularının üzerindeki gökkuşağı tartışıldı. Yalana yalan denir. Eşrafpaşa Hastanesi'nin satıldığı haberinin nerden çıktığını anlamış olduk. Zarar eden hastane satılır mantığından çıkmış ancak bizim anlayışımız bu değil" diye konuştu.

AK PARTİLİ HIZAL: "RENCİDE EDECEK SÖZ KULLANMADIK"
Söz alan Özgür Hızal mecliste CHP'li isimleri rencide edici bir söz kullanmadıklarını ifade etti. Kendisine söz verilmediğini belirten Hızal, "Ne demek söz vermiyorum? CHP'li meclis üyelerine 2 defa söz veriyorsunuz. Söz vermiyorum anlayışı bu mecliste çokça tartışıldı. Biz bir takım eleştiriler ortaya koyuyoruz ve bunlarda kimseyi rencide edecek sözcük kullanmadık" dedi.

Söze giren Başkan Tunç Soyer  "Öyle zannediyorsunuz" deyince Hızal: "Burada bizim sizi rencide edecek ne gibi sözlerimiz var? Tutanakları çıkarsınlar. Elbette ki yaptığınız hataları söyleyeceğiz. Nerede demokrasi? Muhalefetin eleştirisini saldırı olarak algılıyorsunuz, biz ne zaman size saldırı yaptık?  Ben konuşurken sürekli kesiyorsunuz ancak CHP'li arkadaş konuşurken kesmiyorsunuz." dedi. Hızal'ın ifadeleri üzerine söze giren Tunç Soyer:  "Soru soruyorsunuz bende tamamlayın diyorum" dedi.

AK PARTİLİ HIZAL:  "ELEŞTİRİ BUDUR"
Sözlerine devam eden Hızal, "Esasında bu meclisin tartışmalar ile anılmasını bizde istemiyoruz ancak biz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i elbette eleştireceğiz. Bu anlamda bizim geçmişe dönük eleştiri yapmamızı bu günkü söylemlerinizi eleştirmemiz yalancılık mı oluyor? Ben çıkıp şunu diyeyim 'Siz sadece kağıt üzerinde yüzde 42 yatırım yapıyorsunuz,  aslında İzmirliye yalan söylüyorsunuz' mu diyeyim? Bu söylem doğru olmaz. Sayın başkan 2020'de Buca Metrosu'nun temelini atacağız dediğinde ve atmadığında başkana yalan bilgi mi verdiniz diyelim? Eleştiri budur ve kabul edin" dedi.

CHP'Lİ ÖZUSLU: "BİZ BUNA KARŞI DURURUZ"
Söz alan CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu, eleştirilere yanıt vererek 'Burada İzmir konuları konuşulurken herhangi bir meclis üyesi söz hakkı alamadığı olmuş mudur. Peki sorun ne ? Neyi tartışıyoruz? İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE'de İzmir konularını konuşurken geçmiş gitmiş Seferihisar  konularını konuşursanız… İzmir ile ilgili her konuyu konuşuruz, tartışırız. Sap ile samanı mukayese etmek mümkün mü? O iskelenin Urla'dan alınıp getirildikten sonra bakmadan araştırmadan oradan siyaset çıkartacağız diye yalan olan şeyi ortaya koyarsan hani İzmir meselesini konuşuyorduk? Biraz önce İzmir meselelerini konuşacağız dedik. Böyle politikaya , böyle devam edildiği sürece bu cevaplar verilecek, bundan rahatsız olacak bir şey yok. Birinci derece yakınına laf söylemek kişileştirmemidir değimidir? Siz kurumsal olarak İzmir Büyükşehir Belediye'nin Köy-Koop'u eleştirebilirsiniz ancak siz başkanın eşi diye eleştirirseniz bu olmaz. Bunu yaparsanız gerginlikte olur bu mecliste uzar. Haksız ve meseleyi kişileştirerek başkana başka bir noktadan politik bir saldırı  yapmaya çalışırsanız kusura bakmayın biz buna karşı dururuz" dedi.

Başkan Tunç Soyer:  "Sayın Kerem Ali Sürekli sosyal medyadan bir paylaşım yaptı. AK Partili Özgür Hızal "Kerem Ali Sürekli burada meclis üyesi değil" dedi. Başkan Tunç Soyer "Susarmısınız! Susarmısınız!" dedi. AK Partili Özgür Hızal, "Susmayacağım sayın başkan" deyince Başkan Tunç Soyer, "Susacaksınız yoksa çıkın salondan. Bana atılan iftirayı bu meclisten açıklayacağız" dedi.

Salonda yaşanan yüksek gerilim sonrası  meclis üyeleri arasında yakınlaşma olurken, AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partili Meclis Üyeleri salonu terk etti.

SOYER:  "YALANA YALAN DEMEDİĞİMİZ SÜRECE YALAN BÜYÜYOR"

Cumhur İttifakı Üyeleri'nin salondan ayrılmasının ardından sözlerine devam eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer "Çıkmakta serbestsiniz, arzu ederseniz çıkabilirsiniz bu bir iftira bu bir yalan ben bunu İzmirliler ile paylaşacağım. Bana bu iskeleye adını verdiğimi söylemiş. Bu bir yalandır. Bu bir iftiradır. Ben bu yalanı İzmirlilerin taktirine sunuyorum. Burada meclis salonunda konuşma sırasında istenmeyen şeylerde konuşuluyor ancak bir siyasi partini, iktidardaki siyasi partinin İl Başkanı unları söylerse bu mecliste AK Partili meclis üyelerinin belediye başkanına bir özür borcu vardır. Burada iftiraya uğrayan kişi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'dır.  Bunu hiçbir belediye meclis üyesinin içine sindirememesi lazım. Ben bunu kınıyorum dese anlarım ancak buradan bir algı yaratmaya çalışılıyor. Bazı sözcüklerin üzerine yapışılıyor diyor. Türkiye'de tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük çok gerildiği için bu noktaya geldiğin için böyle olmuş olabilir mi? Evet Bizans isimleri olmasın, diğer isimleri ne yapacağız? Bunlara tahammülsüzlük nasıl oldu bu topraklarda? Biz yüzyıllarca bu topraklarda yaşadık. Bir isimden rahatsız olmak nasıl bir ruh halidir. Nasıl bu kadar tahammülsüzlük. Köy-Koop konusu akıl alacak bir şey değil. Vızır vızır araçlar doluşuyor diyorlar. Bu seviye kabul edilebilir bir şey değil. Köy-Koop Başkanı benim eşim ve Türkiye'nin en prestijli ödüllerinden birini almış ve Neptün hanımda bu haber uzun demiş ve sadece danışmış. Özgür bey ben bunu eleştirmeyecek miyiz diyor. İzmir'den bir kadın erkek egemen bir yerde ödül almış önce bunu taktir edin.  Senin eşine ben bunu yapıyor olsam sen rahatsız olmaz mısın? Bunun demokratlık veya eleştiriye tahammülsüzlük ile bir alakası yok. Eşine bir laf söylediğiniz zaman herkes bir tepki koyar. Arkadaşlar, bu gerçekten İzmir'e haksızlık. Ben geçen toplantıda dilerim bu son olur derken ne kadar iyimsermişim.  Söylediğim şeylerin hepsinin arkasındayım. Kıbrıs Meselesi de İngilizler müdahil olmasın diye söylenmiş bir şeydir. Algı operasyonu. Sonra da samimiyetten bahsediliyor. Bundan sonra yalana yalan diyeceğim. Bunun  bu şehre ve memlekete zararı var. Eşrefpaşa hastanesi satılacakmış.. Pes! Bıkmıyorlar. Bunu söyleyen de İzmir Milletvekili. Neren alıyorlar bu bilgiyi, neye dayanarak söylüyorlar. Ne İzmir'e ne de Türkiye'ye bu siyaset biçimi yakışmıyor. Ancak yalana yalan demediğiniz sürece yalan büyüyor. Bunun yalan olduğunu bütün İzmir bilecek.  Oradaki iskelenin ismi Pasaport iskelesidir bu kadar. Bir şey yapmadığımıza yönelik söylem var. 400 küsur otobüs aldık 1.5 yıl içerisinde. 2 tane araç feribotu aldık. Buca metrosu için hiçbir şey yapmadınız dendi. Pandemi var deprem yasadık ancak buna rağmen 490 milyonluk bir kaynak yarattı Büyükşehir Belediyesi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden daha düşük faizli borçlanmak demek. Biz bu koşullarda Türkiye'de hiçbir kimsenin bulamayacağı faiz oranı ile 490 milyon Euro'luk yatırımı oluşturduk ve kısa sürede uluslararası yatırıma çıkacak. Narlıdere metrosunda pandemi ve depreme rağmen aksamadan 10 km tünel kazıldı. Kimyamızı bozmaya çalışıyorlar onu biliyoruz. Ancak emin olun biz canla başla çalışmaya devam edeceğiz İzmir için. Bakmayın burada incir çekirdeğini doldurmayacak konular için zaman harcıyoruz, ama korkmayın inancımızdan hevesimizden hiçbir şey eksilmiyor" diye konuştu