EGEDESONSÖZ – Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’in eski garaj ve jeotermal şirketinden ikinci el araç alımında ihaleye fesat karıştırma nedeniyle 4’er yıl 2’şer ay hapis cezası aldığı dosyaların Yargıtay tarafından onanmasının yankıları sürüyor.
- Yargıtay şoku: Özgüven'e 8 yıl 4 ay hapis!...
- Peki şimdi ne olacak?..
Yargıtay, TCK’nın 53. maddesindeki “Belli haklardan yoksun bırakma” hükmünün yanlış uygulanması nedeniyle bozulmasına, ancak bunun verilen mahkumiyet kararını etkilemeyeceğinden cezanın düzeltilerek onanmasına karar verdi.
Buna göre Başkan Özgüven 8 yıl 4 ay hapis yatacak. Avukatlarının İnfaz Yasası’nı gerekçe göstererek yapacakları başvurunun ardından cezada indirime gidilebilecek.
Kararın ardından bir süre sessizliğini koruyan Osman Özgüven bugün yazılı bir açıklama yaparak Dikili halkına, çalışma arkadaşlarına ve kamuoyuna çarpıcı mesajlar gönderdi.
ÖZGÜVEN: İYİLİK KÖTÜLÜĞÜ YENECEK
Özgüven açıklamasında ‘iyilik kötülüğü yenecek’ mesajı verirken, hükümete ve yargı sistemine sert eleştiriler getirdi.
Özgüven açıklamada şunları söyledi: Değerli dostlarım, kardeşlerim, arkadaşlarım, değerli parti arkadaşlarım, değerli mesai arkadaşlarım, kardeşlerim, sevgili Dikililer, sevgili hemşerilerim, utanılacak hiç bir şeyimiz yok yüreklerinde sevgi taşımayanlar baş eğenler olayı mahkemeye taşıyan insan müsvetteleri vicdanlarının sesine kulak tıkayanlar utansın... Onlar hep bu korku ve endişe ile yaşayacaklar... ne yapılırsa yapılsın bizim yüreklerimizdeki sevgiyi ve haksızlığa karşı var olan öfkelerimizi çalamayacaklar...
Yargıtay’daki davamızın kesinleştiği haberini aldık. Bize henüz yasal bildirim yapılmadı. Temelsiz iki ayrı davadan belediye çalışanı arkadaşlarımla birlikte 8 yıl 4 ay cezam kesinleşmiş oluyor. İtiraz süreçleri başlatılacak elbette. Ancak tüm bunlar infazı engellemiyor. Emekten eşitlikten özgürlüklerden yana olmanın, cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmanın, bu doğrultuda mücadele etmenin, baş eğmemenin faturası ödettiriliyor. Biz ne ilkiz ne de son olacağız. Ceza evleri tıka basa dolu.
Yazı yazanlar, gazeteciler, muhalif siyasetçiler, öğrenciler yani iktidara baş eğmeyen ve mücadele edenler ya cezaevlerine atılıyor, ya da dışarıda yalnızlaştırılıyorlar. İşlerinden uzaklaştırılıyorlar. İktidar kendinden olmayan herkesin hayatını zorlaştırıyor bir türlü. Ahmet Şık dokunan yanar demişti. Öyle oluyor.
Söz konusu dava dosyalarını Yargıtay’da görev yapmışlar da dahil bir çok hukukçu inceledi ve hepsi davaların düşmesi gerektiği yorumunu yaptı. Ne var ki Bülent Arınç'ın beni işaret eden açıklamaları sonrasında dosyaların incelenmesi hızlandırılmış ve bugünkü karara ulaşılmıştır.
Alınan karar bana ve arkadaşlarıma zarar vermekten öte Dikili'yi teslim almayı kolaylaştırmaya yöneliktir. İzmir başta olmak üzere birçok CHP'li belediye de aynı durumlar yaşandı, yaşanıyor.
Ne var ki yanılıyorlar DİKİLİ halkı onlara gereken cevabı verecektir. Benim ve birkaç arkadaşımın aktif muhalefet zemininden uzak tutulması onlar açısından hiç bir işe yaramayacaktır. Dikili'de ayni idealler için mücadele edecek binler var... Dikili Halkı AKP iktidarına hiç bir zaman teslim olmayacaktır. Hakkımızda verilen kararla Adalet bir darbe daha almıştır. Fiziklerimize zarar verebilirler, kimi acılar yaşatabilirler ama beyinlerimizi yüreklerimizi hiç bir zaman teslim alamayacaklar. Bizle ya da bizsiz her koşulda emek demokrasi ve özgürlük mücadelesi, tüm haksızlıklara karşı mücadele devam edecektir. Eninde sonunda ''İyilik'' ''Kötülüğe'' üstün gelecektir. Bu böyle bilinmelidir. Dik ve baş eğmez duruşlarımızla yürümeğe devam..Yüreğimle hep aranızda olacağım. Hepinizi kucaklıyor saygılar sunuyorum...’