İzmir’de ‘Suriyeli’ zirvesi: O rakam açıklandı!

Ülkelerindeki iç karışıklıklardan ve IŞİD saldırılarından kaçan Suriyeli'lerin Yunan adalarına geçmek için İzmir'i tercih etmeleri, bir dizi olumsuzluğu da beraberinde getirdi. Suriyeli'ler Basmane semtindeki çim alanlarda, parklarda ve kaldırımlarda yaşamlarını sürdürmeye başladı. Bu olayın Türkiye genelinde tartışmalara neden olması üzerine, İzmir Valiliği harekete geçti. Kentin dört bir yanındaki girişlerine dün kontrol noktaları kurulmasının ardından İzmir valisi Mustafa Toprak başkanlığında bugün de toplantı yapıldı. Toplantıya Vali Toprak'ın yanı sıra Vali yardımcıları Mustafa Harputlu, Raşit Zengin, Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros, İl Emniyet Müdürü, Sahil Güvenlik Ege Bölge Komutanı, İl Jandarma Komutanı, göç idaresi il müdürü ile il emniyet müdür yardımcısı katıldı.


 
TOPLANTI SONRASINDA AÇIKLAMA
Valilik makamında yaklaşık iki saat sonra süren toplantı sonrasında Vali Mustafa Toprak basın açıklaması yaptı. Bugüne kadar İzmir'de sokaklarda kalan 370 kişinin toplanıp Mardin'deki çadırkentte gönderildiğini açıklayan Vali Mustafa Toprak şu bilgileri verdi,
"İzmir üzerinden üçüncü ülkelere göçmen kaçakçılığı, organize suç çetelerinin yakalanması için mücadelemizi etkin bir şekilde yürüteceğiz. İzmir'deki kamuya ait açık alanlarda, binaların önlerinde her an için kaçışa hazır bir şekilde bekleyen, insani olmayan görüntülerin sona erdirilmesi için çalışma yaptık. Biz ilk olarak, yasadışı göçmek kaçakçılığının önlenmesine çalışıyoruz. Göçmen kaçakçılığı yapan çetelerin çökertilmesini sağlayacağız.  Jandarma sorumluluk alanında 169 suç örgütü üyesi yakalandı, bunlardan 75'i tutuklandı. Polis sorumluluk bölgesinde yakalanan 194 göçmen kaçakçısından ise, 97'si tutuklandı. Güvenlik kuvvetlerimizin bu konudaki refleksi nettir. İzmir üzerinde bir algı operasyonu yürütülüyor. Üçüncü ülkelere gidişin kolay olduğuna yönelik bir algı yaratılıyor. Bu konuda olumlu bir hava estiriyorlar. Basmane ve çevresinde kalabalık bu şekilde arttı. Bugün ilimizde, geçici tanıtma belgesi düzenlenen 69 bin 350 kişi var. Bu rakamın yüzde 10 dahilinde bir sapması olabilir. Ama 500 bin rakamları doğru değildir. 4 milyonluk İzmir'de 500 bin kişinin olması yönetilebilir bir durum olmaz. O rakam doğru değil. Biz göçmen tacirlerine karşı mücadele edeceğiz. Kaçmaya çalışanlar dahil bu tür niyetleri olanları toplayıp çadırkentlere göndereceğiz. Yani bavulu hazır insanlara göz yummamız mümkün değildir. Toplantılarımız bunların kaldırılması içindir. Çalışmalarımızı titiz bir şekilde uluslararası hukuk kurallarının uygulanmasıyla yerine getiriyoruz."
 
Vali Mustafa Toprak, ayrıca yakalanan kişilerin de yine işlemlerinin tamamlanmasıyla Atatürk Stadyumu altındaki salonlara götürüldüğünü ama burasının bir toplanma merkezi olarak kullanılmadığını, otobüslere bindirilip gönderildiğini de anlattı.
 
22-25 BİN KİŞİ DENİZDE ÖLDÜ
Toplantıda bulunan Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros ise, 81 ilde kayıtlı toplam 1 milyon 905 bin 980 Suriyeli bulunduğunu, bunların 262 bin 134'ünün, 10 ildeki geçicici barında merkezlerinde kaldığını söyledi. Atilla Toros şunları kaydetti: "Kıyılarımızın bulunduğu Ege ve Akdeniz üzerinde, son 5 yılda kimi verilere göre 22 bin, kimilerine göre ise 25 bin kişi Avrupa'ya ulaşmaya çalıştığı sırada denizde öldü. Deniz bir mezarlık olarak adlandırıldı. Sahil güvenlik yakalamaların yanı sıra arama kurtarma çalışmasıyla, ölüme de izin vermemek için çalışıyor. Suriyeliler konusunda Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yapmaktadır. İtalya'da Yunanistan'da 40 bin Suriyeli var. Bunların, 28 Avrupa ülkesine nasıl dağıtılacağına karar veremediler. Türkiye'de diğer ülkelerden gelen yasadışı göçmen sayısı arttı. Bizim ülkemizde görülen manzaraların benzerlerini diğer kıyı ülkelerinde de görüyoruz. Bizim ve başka ülkelerin yaşadıkları, aldığımız tedbirleri geliştirmemizi ve yeni önlemlere almamızı gerektiriyor. Geri gönderme merkezlerinin yapılması ve var olanların daha iyi şartlarda olması için birçok noktada çabalar yürütmektedir."
 
Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros, Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin, Suriyeli'lerin bulunduğu botu patlatması ve bu anların balıkçılar tarafından görüntülenmesiyle ilgili soruya ise, olaya insan hakları açısından bakılması gerektiğini ve bu tür davranışların olmaması gerektiğini söyledi.