Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Kamuoyunda ‘kentsel dönüşüm’ yasası olarak bilinen Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun gereği Bakanlar Kurulu’ndan onay alan yerlerde çalışmalar sürerken önemli bir ortaklığa imza atıldı.
Bakanlar Kurulu’ndan ilk onay alan yerler arasında bulunan Gaziemir’in Aktepe-Emrez Mahallesi ile Karabağlar’ın Uzundere Bölgesi için belediyeler protokol imzaladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Karabağlar ve Gaziemir Belediyeleri arasında imzalanan protokol töreni Aktepe Pazaryeri’nde gerçekleştirildi. Törene, CHP İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, İl Başkanı Ali Engin, Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, diğer ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, il yöneticileri, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Eleştirilere de yanıt veren Başkan Kocaoğlu, “Basında ‘Bakanlar Kurulu imzalamıyordu, imzaladı, belediye ne yapıyor’ deniliyor. Belediye tüm alanlarda çalışıyor. Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’nın ihtiyaçlarını karşılıyor. Önümüzdeki günlerde kazmayı vurduğumuzda belediyenin nasıl çalıştığını göreceksiniz. Bizim yapmak istediğimiz şey şudur. Kentler rant yaratır. Bir Anadolu yani göç veren kent ile Ankara, İstanbul ya da İzmir’i karşılaştırdığınızda nüfusu artanlar arazi rantı yaratır. Bu rant doğaldır. Kaçınılmazdır. Bu rantın yaratılmasına karşı da olsa, öncü de olsa yapacağı bir şey yoktur. Önemli olan, esas olan rantın paylaşılmasındadır. Bütün kavga, gürültü, patırtı, curcuna paylaşımda çıkar. Bu rantı kim ya da kimler paylaşacak? Bu rantı burada yaşayanlar, burada oturanlar paylaşacak. Tabi ki yeni inşaatları yapanlar da para kazanacak. Tabi ki kalırsa belediyelere altyapı gelişsin, spor alanları yapılsın diye kaynak kalacak. Bazılarında kalacak, bazılarında hiç kalmayacak. Adil ve hayatını burada geçirmiş, çoluğunu-çocuğunu burada büyütmüş, evladını gelin etmiş insanların burada yaşaması birinci koşuldur. Rantın, kazancın büyüğünün gerçek sahiplerine verilmesi amaçtır. Bizim yaklaşımımız, hikayemizin özü budur” dedi.
KİMSENİN HAKKINDA GÖZÜMÜZ YOK!
Kentsel dönüşüm yasası ile birlikte kentsel dönüşümde kavram karmaşası ortaya çıktığını anlatan Başkan Kocaoğlu, “Biz, belediye olarak bina yapmayacağız. Tasarım, boyasını, okulun nerede, spor alanının hangi bölgede olacağına karar vereceğiz. Sonra ‘burası böyle olacak’ diyeceğiz. Bunu mal sahipleri ile paylaştıracağız. Geriye kalan kısmını belediye ihaleye çıkacak. Müteahhitler, kooperatifler taahhüdünü yapacak. Büyükşehir Belediyesi kontrolünü yapacak ve vatandaşa verecek. Müteahhit de ne kadar kazanırsa helali hoş olsun. Kimsenin kazancında gözümüz yok. Vatandaşın kafasını kurcalayan sorunlar tabi ki var. Vatandaşımızın malının bedelini nasıl tespit ettiysek çalışacağız. Vatandaş ‘benim evimi 100 liraya alıyorsun, müteahhit ise 300 liraya satıyor, ben üzerine 200 lira daha mı ödeyeceğim’ diyor. Hayır. Maliyet nasıl hesaplandıysa satılırken de öyle satılacak. Sadece binanın yapım maliyeti hesaplanacak. Böyle düşündüğünüzde hiçbir problem yok” diye konuştu.
ALSANCAK’TA YOĞUNLUK ARTIŞI OLMAZ
Konuşmasında örnekler veren Başkan Kocaoğlu, şehir merkezindeki yerlerde özel olarak kentsel dönüşüm yapılamayacağını söyledi. Kocaoğlu, “Diyelim ki benim Alsancak’ta bir dairem var. Riskli yapı. Onun yıkılması gerekiyor. Burası kentsel dönüşüme girmez. Köyde ahır yıkılıyor, samanlık yan yatıyor. Kim yapıyor. Bu zamana kadar kim yaptı? Bunun adı kent dönüşümü değil. Müteahhit ile anlaşırlarsa olur. Bu bizim kentsel dönüşüm gündemimizde yok. Belli vatandaşların, belediye başkanlarının gündeminde olabilir. Burası planlı alan olduğu için bizi ilgilendirmiyor. Alsancak’ta yoğunluk ortalaması 7.8 emsaldir. Bunu daha nereye götüreceğiz. Tamam gök, yükseklik bedava da bunun nefes alması nasıl olacak. Hele şunları bir görelim bakarız. Alsancak, Bornova, Manavkuyu gibi yerlerde yoğunluk artışı verileceğine inanmıyorum. Verilirse kent olmaktan çıkar. Kent daha kötü olur. Aynı yükseklikte bir şeyler yapılabilir. Bugün Manavkuyu ve Osmangazi’de verilen yapı yüksekliği 50-100 yılın işi bile değildir. Kentsel dönüşüm bina yıkıp, yapmak değildir. Herkesin birbirini sevmesi, kaynaşmasıdır. Herkesin birbirine tahammül etmesidir. Kentsel dönüşüm barışın gelmesi için de önemlidir. Kaderde, tasada, kıvançta hep birlikte kol kola girerek bu ülkeyi ileriye götürmek zorundayız” dedi.
PARA ALMAYIN!
Vatandaşlara uyarılarda bulunan Başkan Kocaoğlu, vatandaşların mallarını satmamasını istedi. Kocaoğlu, “Bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Hata yapmayın. İsteyene para, isteyene daire veriyoruz. Paranın yüzü yumuşak. Çocuklarınız ‘iş kuralım, evlenelim, düğün yapalım’ diyebilirler. Mal alın kardeşim. Mal canın yongasıdır. Buradan bunu söylemek boynumun borcudur. Evinizi satmayın. Karşılığında gayrimenkul alın. Önce halkıma, öbür dünyada da rabbime hesap vermek nasip olsun” diliyorum” ifadelerini kullandı.
ÇALIŞMALARINI ANLATTI
Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir’de kentsel dönüşüm konusunda yaptığı çalışmaları anlatan Başkan Kocaoğlu, “Belediye olarak önce Kadifekale’deki afete maruz bölgede çalışma yaptık. Türkiye’de örneğine az rastladığımız afete maruz bölgede heyelan olmadan, can ve mal kaybı olmadan proje gerçekleştirildi. Burada yaşayan 10 bin vatandaşımızı taşıdık. Bunu yaparken isteyene konut, isteyene parasını verdik. Sadece Büyükşehir Belediyesi’nin 220 milyon TL desteği ile gerçekleşti. Belediyenin adil ve aynı nazardan bakışı ile gerçekleştirildi. Uzundere’de yaşayan insanlarımızın tabi ki bir takım problemleri var. Yer tahsisinden dolayı kültür merkezi ve kapalı spor salonu ihalesi gecikti. Uzundere’yi kent dönüşümünde örnek bir konuma getirmek için çaba gösteriyoruz. Yine Yeşildere’de 153 binanın heyelan nedeniyle kamulaştırmasını yaptık. Ayrıca Buca Gürçeşme sınırlarında heyelan tehlikesi olan alanlarda çalışmaları bitirdik. Büyükşehir Belediyesi, nerede problem varsa, nerede can güvenliği riski varsa orada tedbir almak, taşımak ve ne gerekiyorsa yapmakla yükümlüdür” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM YASASINA ELEŞTİRİ
Protokol kapsamında devir işlemleri yapılan Gaziemir Aktepe-Emrez Mahalleleri ile Karabağlar Uzundere Mahallesi’nin önemli olduğunu anlatan Kocaoğlu, “ Uzundere’de ‘kentli merkezi’ açarak vatandaşlarımızla her türlü konuyu konuşuyoruz. Ne verileceğini, ne alınacağını anlatıyoruz. Biz, Kadifekale’de bu süreci beş yılda tamamladık. Aktepe-Emrez’de 4 bin bina bulunuyor. 10 Nisan’da yapacağımız ihale ile değer tespit çalışmaları yürümeye başlayacak. Bayraklı’da çalışmalarımız belirgin bir şekilde sürüyor. Karşıyaka Örnekköy’de zemin etütlerini sürdürüyoruz. Konak Ege Mahallesi de Bakanlar Kurulu’ndan yeni imzalanarak geldi. Burası ise sosyal projedir. Maliyeti neyse belediye tarafından karşılanacaktır. Orada yaşayan vatandaşlarımızın kültürüne, geleneğine, göreneğine göre binalar yapılacaktır. Belediye olarak Karabağlar Cennetçeşme’de 48 hektarlık alanı tamamlamıştık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın önerisi ile Bakanlar Kurulu burada ‘riskli alan’ ilan ederek çalışmalarını sürdürecektir. Bakan Erdoğan Bayraktar’dan bizim çalışma yaptığımız alanı istedik. Bakanımız da inceleyip bize verme yönünde olumlu olduğunu ifade etti” diye konuştu.
Başkan Kocaoğlu, kamuoyunda kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü Hakkında Kanun ile ilgili, “Yaptırımları çok ağır. Belediye olarak bunun uygulama olanaklarını ilk etapta bulamadık. Yasadaki zaman konusunda karmaşa ve sorunlar var. Bakanlığın yapacağı uygulamalardan yasanın nasıl yürüyeceği, ne olacağı konusunda aydınlanma yapıldığında yolumuzu çizeceğiz. Yasada bize göre sorunlar var. Biz, bildiğimiz yöntemlerle kimseyi mağdur etmeden gerçekleştireceğiz” dedi. Kocaoğlu, gecekondunun çarpık yapılaşmanın hızlı ve plansız büyümeden kaynaklandığını ifade etti.
DSİ’YE ÇATTI
Başkan Kocaoğlu, Manisa sınırlarında bulunan Gördes Barajı’ndan İzmir’e gelen su ve ishale hattı ile ilgili tartışmalara değindi. Kocaoğlu, “Gördes Barajı’nın suyunun yarısı yani 58 milyon metreküpü İzmir’in suyunu karşılamak için planlanmıştır. Bu güne kadar belediye hiçbir zaman arıtma yapmadı. Bunu DSİ yapar belediyeye teslim eder. Sonra bize ‘bunu sen yap, su gelecek’ dediler. Ardından ‘biz arıtmasını yapalım, isale hattını yapın’ dedik. Aslında böyle bir şey yok. Onlar yapıp verecekler. Su geldi, gelecek derken bölgeyi geçtiğimiz aylarda helikopterle gezdik. Kentin şu anda su ihtiyacını karşılayan ayrı bir yer olan Sarıkız Kuyuları’nın üzerinde durduk. Ardından çalışmalar yaptık. Bakan beye anlattık. Şu anda Gördes Barajı’ndan DSİ bize ne kadar su veriyorsa onu önce Sarıkız’a alıp ardından İzmir’e getiriyoruz. Su, asıl proje ile Belkahve’ye gelecek. Belkahve’den Buca’ya isale hattı yapılacak. DSİ ihaleye çıktı. Biz de arıtmanın acil kamulaştırmasını yaptık. DSİ’nin bizim projemizi onaylaması gerekiyor. Gel, git, gel git derken ‘şurası şöyle değil, burası böyle değil’ denildi. Projeler DSİ Genel Müdürlüğü’nde bloke ediliyor. Velev ki projeler geldi. Böyle bir şey yok ama DSİ ishale hattının projesini bile yapmadı. Suyu getirdik ama ishale hattı yok. DSİ, suyu dereye mi salacak. Bornova’ya mı akıtacak. Ben, bırakın belediye başkanlığını vatandaş olarak bugün çıkan haberden utandım. Anlattığımda bir eksik, fazla varsa buradan evime gitmeyeyim. Böyle siyaset olmaz” dedi.
GEDİZ’DEN VURDU
Başkan Kocaoğlu sözlerine “iş bu kadar kirlendiyse ben de ilk kez bir şey söylemek istiyorum” diyerek devam etti. Kocaoğlu, Körfez’e akan Gediz Nehri’ne Uşak, Afyon ve Manisa’da belediyelerin arıtmaları yapmadığını söyledi. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun verdiği sözlerin yerine gelmediğini anlatan Kocaoğlu, “Manisa ve Uşak’ta Gediz Nehri koruma havzası ilan edildi. O zamanki bakan çıkıp “31.12.2012 saat 16:59” diye bangır bangır bağırdı. Ben de Gediz ile ilgili Nif Çayı arıtmasını Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’na, diğer arıtmayı da Bakan Eroğlu’na açtırdım. İki arıtmayı bitirdim. Kendisine ‘sıra sizde’ dedim. Gediz ne durumda? Gediz’de arıtmalar yapıldı mı? Sanayi atıkları durdu mu? İlçelerin, beldelerin arıtmaları yapıldı mı? Mantık mantık değildir. Bugüne kadar hiçbir siyasi konu yapmadık. Benim İzmir’e hizmet borcum var. Söylem borcum yok. Hizmet edebilirsem iyi olur. Gerçekten utanıyorum. Ülken adına utandım. Yapılan açıklamaları kabullenmiyorum” diye konuştu.
YERLERİNİZİ SATMAYIN UYANIKLARA DİKKAT EDİN!
Kendisinin şanslı bir belediye başkanı olduğunu anlatan Başkan Şenol, “Planlı gelişen bir ilçeyiz. Dört yıldır en çok sıkıntıyı burada çekiyorum. Yasa gereği kentsel dönüşüm alanı ilan edilen bölgede yatırım yapamıyorsunuz. İmarlı yerlere bile ruhsat veremedik. Buradaki proje Türkiye’ye örnek olacak. Bu bölgede 16 bin kişi yaşıyor. Hayata geçtiğinde bu proje alanında 50 bin kişi yaşayacak. Çocuklarımız, vatandaşlarımız insanca yaşayacaklar. Ticaret merkezlerine, pazarlarına, sağlık ocaklarına gidecekler. Bu bölge halkının bize, Aziz Başkan’a ve onun yüreğine inanmasını istiyorum. Kimsenin hakkını yemeden, burnunu kanatmadan çalışmalarımızı yapacağız. Tapusu kendisine ait olan, kaçak olan, işgal edilmiş olan alanlar var. Hepsinin durumu farklı. Kentsel dönüşüm alanında bilgilendirme ofisi kurduk. Orada tüm yetkililer bulunacak. Vatandaşlarımızı aydınlatmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Sizlere iyi paralar teklif edecektir. Kurnaz insanlar çıkacaktır. Yerlerinizi satmayın. Bize güvenin. Sizleri asla mahcup etmeyiz. Bizler, sizler için çalışıyoruz. İnşallah biz de alnımızın akı ile bu işten çıkacağız” dedi. Başkan Şenol, kentsel dönüşüm alanına yakın olan Yeni Fuar Alanı’nın bölgeye değer katacağını da söyledi.
PROJEYİ BALTALAYAN İNSANLARA İNANMAYIN
Kendisinin inşaat mühendisi olduğunu anlatan Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, 1978 yılında Narlıdere’de gerçekleştirilen kentsel dönüşümü müteahhit olarak ilk yapanlardan birisi olduğunu söyledi. Aynı projeleri Gaziemir’de de yaptığını anlatan Kürüm, “Kentsel dönüşüm çok abarttığımız, korktuğumuz bir konu değil. Yıllardır 7-8 kat imarlı bölge ama kentsel dönüşüme başlayamadık. Yeni Fuar Alanı ve bizim Uzundere Rekreasyon Alanı dönüşümü tetikleyecektir. İnsanlar Anadolu’dan geldi. Kimse gelirken sermayesi ile gelmedi. Yorganı ile geldi tabiri fazla. Biz buralara aş bilmeye, iş bulmaya, okumaya geldik. İnsanlar üç kuruş para bulduğunda ev sahipleri oldular. Bunu yaparken ömürleri de gitti. Her şeyini tüketmiş, çoluk çocuğunu okutamadan yıllar geçmiş. Siz, bilene çalışın. Aranızda kentsel dönüşüme karşı çıkan, bu işleri baltalayan insanlar var. Toplumun menfaati için bir iki kişinin haksız taleplerine uymayın. Kentsel dönüşüm 5-10 yıl sürebilir. Sabredin. Müteahhitler şimdi kentsel dönüşüm yapacak yer bulamıyor. Bu sizin için son şansınız. Çoluk çocuğunuza bırakacak düzgün mülkünüz olsun. Bizler belediye başkanları olarak sonuna kadar vatandaşın yanındayız. Belediye başkanlığımız devam eder, etmez. Sonuna kadar inşaat mühendisi olarak yanınızda olacağım. Şeref sözü veriyorum. En güzel yerlerde yaşamak sizin hakkınız. Bu hakkınızı heba etmeyin” dedi.
Konuşmaların ardından belediye başkanları Aktepe’de ve Uzundere’de kurulan Kentsel Dönüşüm Ofislerinin açılışını gerçekleştirdi. Başkan Kocaoğlu, bölgede yaşayan vatandaşlardan yoğun ilgi gördü.