HABERLER>EKONOMİ
7 Aralık 2022 Çarşamba - 17:53

6’ncı büyük zirve başladı… Ekonominin kalbi İzmir’de atıyor!

Bu yıl 6’ncısı düzenlenen Ege Ekonomik Forum, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde, ‘Geleceğin Sinyalleri’ başlığıyla start aldı. Forumda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Gençlerin fırsat eşitliğinin artması için, Türkiye’de enflasyonun diğer ülkeler seviyesine inmesinin önem taşıdığı çok net. %85’lik enflasyon seviyesi, ülkemizde ne yazık ki orta ve dar gelirli kesim ile gençler için fırsat eşitliği dengesini bozuyor” dedi

6’ncı büyük zirve başladı… Ekonominin kalbi İzmir’de atıyor!

Diren ÇELİK/ EGEDESONSÖZ- Ege Ekonomik Forum altıncı kez kapılarını açtı. Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) ve Özgencil Grup işbirliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi destekleri, İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, Ege Bölgesi Sanayi Odası Stratejik Partnerliği, Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği, İzmir Ticaret Borsası oturum sponsorluğunda ve birçok kurumun katkıları ile Ege Ekonomik Forum’un 6’ncısı, ‘Geleceğin Sinyalleri- Jeopolitik, Ekonomi, Bilim, Teknoloji, Çevre ve İnsan’ teması ile İzmir Ekonomi Üniversitesi ev sahipliğinde İktisat Meydanı adlı panel gerçekleştirildi.

Program kapsamında gerçekleştirilen İktisat Meydanı Panel'ine Köy Koop. Başkanı Neptün Soyer, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener,  Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Zekeriya Mutlu, BAFİFED Başkanı Mehmet Ali Kasalı, , EGEV Başkanı Mehmet Ali  Susam, EBSO Meclis Başkanı  İbrahim Gökçüoğlu, İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, EİB Başkanı Jak Eskinazi programda yerini aldı.

Forum, İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Murat Aşkar ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’in açılış konuşmalarıyla başladı. Değişen Dünya Dengeleri, Kalkınma Politikaları, Sanayileşme Hamlesi, Yeni Nesil Tarım, Yeşil Dönüşüm, Kentleşme, Demografik Değişim ve Dijitalleşme, Mega Trendler Ekseninde 99 yıl öncesinden günümüze bakış konularının konuşulduğu programa yoğun katılım sağlandı.

DÖNÜŞÜM SÜRECİNDEN GEÇECEĞİZ
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, yaptığı konuşmada 2023 yılının dünya dengeleri kapsamında küresel bir dönüşüm yılı olacağını belirtti. Özgener, “Cumhuriyetimiz; kurulmuş olduğu 1923 yılında, içinde bulunduğu dünya konjonktürünü iyi okumuş ve mevcut düzende yerini doğru konumlandırarak yaptığı akılcı hamlelerle kısa sürede önemli atılımlar gerçekleştirmeyi başarmıştı. Bu vizyon ve politikaların belirlenmesinde bir mihenk taşı olan İzmir İktisat Kongresi, savaştan yeni çıkmış ülkemizin ekonomik yol haritasının belirlenmesinde ve dünyaya duyurulmasında büyük rol oynayarak kalkınmaya katkı sağlamıştır. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü kutlayacağımız 2023’te, küresel anlamda bir dönüşüm sürecinden geçiyor olacağız. Değişen dünya dengeleri kapsamında; sürdürülebilir kalkınma politikalarının, döngüsel ekonominin, planlı üretimin, dijital tarımın, temiz enerjinin, yeni donanımlara sahip nitelikli işgücünün ön plana çıkacağını görüyoruz” dedi.

YETİŞEN YENİ KUŞAKLAR KRİTİK ÖNEME SAHİP
Özgener konuşmasında yetişen yeni kuşakların önemine dikkat çekerek “Bu yeni eğilimlerin özel sektörümüze egemen olacağı dönemde; yeşil ekonomi, girişimcilik, inovasyon ve dijitalleşme odağındaki dönüşüm, değişen iş ve çalışma modelleri, risk yönetimi ve yükselen teknoloji trendlerine daha fazla odaklanılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu değişim ve dönüşüm döneminde yetişen yeni kuşakların dünyamızın geleceği açısından kritik bir öneme sahip olduğu gerçeğini de yadsımamalıyız” ifadelerini kullandı.

GENÇLER DÜNYA GELECEĞİ HAKKINDA ENDİŞELİ
Yapılan çalışmaların gençlerin endişeleri olduğunu gösterdiğini kaydeden Özgener, “Dünya nüfusunun %15’i, yani 1.2 milyar insan 15 ile 29 yaş arasında. Genç nüfusun bu kadar yoğun olması, önümüzdeki dönemde hem iş hayatında, hem sosyal ve kültürel yapımızda yaşanacak değişimlere, gençlerin taleplerinin yön vereceğini gösteriyor. Diğer yandan, birçok ülkede yapılan ortak çalışmalar, gençlerin dünyanın geleceği ile ilgili endişeleri olduğuna işaret ediyor. Gençlerimiz, gelecekte kendi yaşayacakları dünya ile ilgili karar verme süreçlerinde seslerini daha çok duyurabilmek istiyor” şeklinde konuştu.

ADİL VE DAHİLİYETÇİ İŞ ORTAMI ARIYORLAR
Gıda zinciri için harekete geçirilmesi gerektiğini kaydeden Özgener, “Özellikle son dönemde hepimizin öncelikleri arasına giren, iklim değişikliği ve küresel ısınmayla ilgili verilen sözlerin, aksiyona geçmesini talep ediyorlar. Bu konuda sadece devletleri değil, bankaları ve şirketleri de sorumlu tutuyor ve yeşil dönüşüm için hesap verilebilirlik ilkesinin uygulanmasını bekliyorlar. Buna bağlı olarak, ekonominin işleyişi ve tüketim konusunda herkesin sorumluluk aldığı bir dünyada yaşamak istiyorlar. Sorumlu tüketim teşvik edilirken, sorumlu davranmayan üreticilerin kanunlarla cezalandırılması gençliğin beklediği somut adımlardan bazıları… Gıda zincirinin güvenliği için harekete geçilmesi ve şirket yapılarının sürdürülebilirlik çerçevesinde dönüştürülmesi; dünyanın ve gençlerin gündeminin ortak maddeleri arasında. Biz de, bu konularda atılacak adımlara ve yürütülecek projelere gençleri dahil ederek ilerlemeyi içtenlikle istiyoruz. Gençler arasında, değişiklik talepleri yükselen alanlardan biri de mevcut ekonomik yapının içinde devletin aldığı sorumluluklarla ilgili. Artan gelir eşitsizliğinin gerekli maliye politikalarının uygulanması ile son bulması ve herkes için adil ve dahiliyetçi iş ortamları arayışındalar” diye konuştu.

EŞİT ERİŞİM HAKKI
Eğitim ve sağlıkta eşit erişim hakkı gençlerin aradığı adil ortamın yapı taşlarını oluşturuyor diyen Özgener, şöyle konuştu:

İşgücü eğitimine pay ayıran şirketlerin vergi avantajının artırılmasını bekliyorlar. Bizler için de eğitim sosyal ve ekonomik alandaki en stratejik konulardan birini oluşturuyor ve göreve geldiğimizden bu yana eğitim alanındaki çalışmalara ağırlık veriyoruz. Her türlü değişim ve dönüşümün temel yapı taşının nitelikli eğitim olduğunu savunuyoruz. Bu kapsamda, gençlerimizin talebini desteklediğimizi ve takipçisi olacağımızı özellikle vurgulamak istiyorum.

PANDEMİDEN EN ÇOK GENÇLER VE KADINLAR ETKİLENDİ
Pandemi süresinde de en fazla etkilenen kesimin gençler ve kadınlar olduğunu vurgulayan Özgener, “Bu durum nedeniyle, dünya çapında sağlık sistemlerinin güçlendirilmesine ilişkin beklentilerinin muhatabını hem devletler, hem de şirketler olarak görüyorlar. Bu anlamda, özel sektör olarak bizler de, çalışanlarımıza sunduğumuz sosyal olanaklar konusuna daha fazla hassasiyet göstermeliyiz. Gençlerin mevcut sistemde değişiklik istediği bu alanları incelemeli, anlamalı ve onların değişim talebine mümkün olduğunca önceden cevap verme refleksini gösterebilmeliyiz. Bunun için de, şu anda politika yapıcı konumda olan nesillerin gençlerin istediği değişikliklerle ilgili adımları planlamaya başlaması gerekiyor” İfadelerini kullandı.

GENÇLER DE BU DURUMDAN RAHATSIZ
Şimdiki genç kuşağın kuşaklar dijital hayatın içinde büyüdüğünü söyleyen Özgener, “dijital erişim doğal bir hak. Internet ve dataya erişim konusunun vatandaşlık hakları çerçevesinde değerlendirilmesini ve hükümetlerin internet erişimini kolaylaştırmak için yatırımları hızlandırmasını bekliyorlar. Aynı zamanda, sosyal medya ve dijital okur yazarlık konusunda keskin bir farkındalığa sahipler. Yanlış haberler ve internet üzerinden yaşanan kaotik durumların önüne geçilmesi yalnızca bizim neslimizin önceliği değil. Gençlerimiz de bu durumdan son derece rahatsız ve bu konuda bir bilinçlenme hareketi yürütülmesini bekliyorlar. Diğer yandan hepimizin tahmin edebileceği ve kendi gençliğimizde deneyimlediğimiz gibi daha cesur politikaları destekliyorlar ve bunun için de hem kamuda, hem de özel sektörde karar alma süreçlerine daha fazla dahil edilmeyi umuyorlar.   Gençlerin bu değişiklikleri sadece hükümetlerden değil, iş dünyasından da beklediğini unutmamalıyız. Şu anda iş başında olan nesiller olarak bütün bu talepleri, kuşaklar arası diyaloga önem vererek çözmemiz gerekiyor. Gençlerin beklediği cesur çözümlerin, sistemsel değişikliklerin, kapsayıcılık ve eşitlik taleplerinin eyleme konulması için onlara destek olmalıyız. Ulusal ve yerel karar alma süreçlerinde de gençlere temsiliyet verilmesini ve politika yapıcılarla diyaloglarının açık olmasını desteklemeliyiz. Gençlerin demokratik süreçlere katılımı, demokratik kurumların gelişimine katkı sağlayacağı gibi, nesiller arası diyalog ve öğrenmeyi de artıracağını düşünüyorum. Kazanımlarını daha uzun vadede artırmak isteyen gençlerin, kısa vadeli-dar kazanımlı politikaların da engelleyicisi olacağı kanaatindeyim” dedi.

GENÇLER DAHA KIRILGAN
Türkiye’deki gençlerin son dönemde artan ekonomik problemlere karşı, kırılganlıklarının ne yazık ki daha fazla olduğunu gözlemlediklerini aktaran Özgener, “Öncelikli olarak gençlerin fırsat eşitliğinin artması için, Türkiye’de enflasyonun diğer ülkeler seviyesine inmesinin önem taşıdığı çok net. %85’lik enflasyon seviyesi, ülkemizde ne yazık ki orta ve dar gelirli kesim ile gençler için fırsat eşitliği dengesini bozuyor. Bulunduğumuz durumda, kısa vadede büyüme normalden daha yüksek gibi gözükse de, enflasyonist ortamın yatırımlar üzerindeki etkisi nedeniyle, en çok iş imkânları zarar görüyor. Kısaca gençler hem azalan alım güçleri yüzünden, hem de azalan yatırım ve iş fırsatları yüzünden enflasyondan en çok zarar gören kesim olarak ön plana çıkıyor” dedi.

TEŞVİK EDİLMESİ GEREKİYOR
Gençlerin temel eğitimlerinin sağlam olması gerektiğini belirten Özgener, “Türkiye’deki gençler için çözmemiz gereken bir diğer nokta ise işsizlik oranı olarak belirginleşiyor. 15-29 yaş arası genç işsizlik oranı Türkiye’de %19 ve toplam işsizlik oranının dokuz puan üstünde. Bu oran ayrıca OECD ülkeleri arasında da İspanya, Yunanistan ve İtalya’dan sonra en yüksek oran. Türkiye’de genç işsizliğini azaltmak için alınacak en önemli aksiyonlardan biri, gençlerin hızla değişen küresel ekonomik ve teknolojik şartlara uygun yetenek ve yetkinliklerle yetiştirilmesi.  Bugünün gençlerinin sadece lise ve üniversite hayatında değil; iş hayatlarının geri kalanında da sürekli olarak öğrenmeye açık olmaları gerekecek. Çünkü içinde bulunduğumuz ortam, sürekli yetenek gelişimini zorunlu kılıyor.  Gençlerin temel eğitimlerinin sağlam olması gerektiği gibi, öğrenme esnekliklerini de kaybetmemeleri gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye ekonomisi ihtiyacı olan rekabetçiliği geliştiremez.  Bir diğer önemli nokta ise, gençlerin istihdamını ve esnek çalışma koşullarını geliştirerek, Türkiye’nin işgücü piyasası katılığının azaltılması. Gençlerin işgücü piyasasına katılmalarının kolaylaştırılması ve teşvik edilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Benzer bir şekilde, genç girişimciliğin de hem finansmana erişim, hem de diğer imkânlar aracılığıyla daha fazla teşvik görmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

KONUT PROBLEMİ EN ÇOK GENÇLERİ ETKİLİYOR
Ekonomik koşulların ötesinde, gençlerin sosyal hayata erişiminin de kolaylaştırılması önem taşıyor diye konuşan Özgener, “Ağırlaşan ekonomik koşullar sebebiyle, birçok gencin sosyal refah koşullarında da kötüleşme gözlemleniyor. Konut problemi en çok gençleri etkiliyor ve nesiller arası eşitsizliğin en büyük sebeplerinde birisi olma potansiyelini taşıyor. Sürekli gelecek ve hayatta kalma kaygısı taşıyan nesillerin, yaratıcılığa ve gelişime açık olamayacaklarını bilmeliyiz. Bu nedenle, yatırımların sosyal alanda da gençleri desteklemesini sağlamalıyız” dedi.

Özgener konuşmalarının devamında şöyle konuştu:
Özetle, bundan sonra büyümenin kaynakları arasında nitelikli ve sürekli gelişime açık işgücünün başat rol oynayacağını ve bunun anahtarı olan gençlerin her alanda desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda, Forumun bu önemli konuya doğru açıdan dikkat çekme konusunda faydalı çıktılar üreteceğine inanıyor, hepinize saygılarımı sunuyorum.

ÇEVREYE DUYARLI YATIRIMCILIK
Programda konuşan İEÜ Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar, “Üniversiteler bir kaldıraç görevi üstlenerek bulundukları bölgeleri geliştirmek ve dönüştürmek, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği ‘muasır medeniyet seviyesine’ çıkarmakla sorumlu kurumlardır. Dünyada ülkeler, uluslararası ticaretten daha çok pay almak için çalışıyorlar. Dış ticaret dengesini lehimize çevirmek için katma değeri yüksek ürün ve hizmetler üretmek zorundayız. Bu nedenle üniversiteler, hukuk ve sosyo-ekonomik normlar içinde, insan sağlığına ve çevreye duyarlı olarak yaratıcılığı ve girişimciliği öne çıkararak; yürüttükleri eğitim, temel ve uygulamalı araştırmalar, hayat boyu eğitim ve topluma hizmet çalışmaları faaliyetlerini katma değeri yüksek ürünler ve hizmetler üretilmesine imkân sağlayacak, destek verecek nitelikte yapmak durumundadırlar. Katma değeri yüksek ürün ve hizmet ne demek? Ürüne ya da hizmete eklenen özellikler ile ürün ya da hizmetin hammadde/işgücü harcamalarının, daha doğrusu girdi maliyetlerinin çok üstünde bir pazar değerine sahip olan ürün ve hizmetler bu kategoridedir. Bu konuda hangi teknolojiler destek verebilir? Malzeme teknolojileri, bilişim teknolojileri; diğer sektörlerin de katma değerli ürün ve hizmet yaratmalarına imkan sağlayan jenerik teknolojilerdir. Ülkemiz açısından bilişim teknolojileri kapsamında yazılım, uygulama yazılımları, elektronik tasarım, gömülü yazılım, yapay zekâ, fazla altyapı yatırımı yapmadan, birçok sektörde katma değeri yüksek ürün ve hizmet üretilmesine imkân ve destek sağlanabilir” ifadelerini kullandı.

 
3 kişiyi diri diri yakmıştı... Güzelbahçe canavarı için ne ceza istendi
 
İzmir için kuvvetli sağanak uyarısı!
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
İzmirli 8 Aralık 2022 Perşembe 09:14

Ekonomi Üniversitesinde Fahiş zamlar yaparak, fırsat eşitliğine damga vuran biri mi bunları söylüyor? Şaşırtıcı... Eğer samimi ise Fiyatları %50 düşürmeli... Bizde inanalım kendisine

Yorumu oyla      3      3  
Vatandaş 8 Aralık 2022 Perşembe 06:04

Bu zirvede tespit edilen en büyük sorun gençlerin rahatsız ve endişe duyduğunu bilmeniz çok doğru bir karar,çünkü siyasete giren her hangi bir kurumda başkan olan asla koltuk ve makamlarını bırakmıyor bu gün parlamento da 25 senedir aynı milletvekilleri üç sefer emekli olmuş hala daha dededen toruna milletvekilleri olanlar vardır İzmir siyasetinde diğer kurum ve kuruluşlarında odalarda kooperatif başkanları uzun zamandır aynı insanlar ve aynı ekipler gençlere ne zaman sıra gelecek ve görev verilecektir? Bu zihniyetli kişiler olduğu sürece asla sıra gelmez,sizler sadece koltuk ve makamlarınızda oturmaya devam ediniz,gençlik sizlerden bir şey beklemiyor...

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Evrakların kaçırıldığı iddia edilmişti... Birlik'te yönetime el kondu!
İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği’nde Denetleme Kurulu ...
DİSK’ten TÜRK-İŞ'in ‘7 bin 785 TL’ önerisine tepki: Keşke okumaz olaydım!
Türk İş Genel Başkanı Ergun Atalay’ın asgari ücret için açıkladığı 7 bin ...
Sessiz zam… Süt lüks mü oluyor?
Süt ve süt ürünlerine art arda gelen zamlarla ilgili konuşan Tire Süt ...
 
TÜİK açıkladı: Eğitim harcamalarında büyük artış!
Eğitim harcamaları, geçen yıl 2020'ye kıyasla yüzde 27,1 artarak 344 milyar ...
Kilosu 100 lira... Hindi fiyatları 2 kat arttı!
Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinde hindi yetiştiriciliği yapan Muzaffer Çetin, ...
Asgari ücretle yaşama rehberi… İzmir’de yaşamanın bedeli ne kadar?
Çalışanların yüzde 52’sinin asgari ücretli olduğu Türkiye’de, gözler 2023 ...
 
Yılbaşı piyangosunda yeni dönem: Çıkana kadar çekiliş!
İzmir Milli Piyango ve Şans Oyunları Bayileri Esnaf Odası Başkanı Paşa ...
Kavcıoğlu'ndan 'enflasyon' açıklaması: Geride kaldı!
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, TRT ...
Beştepe'de EYT gündemli zirve!
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çoban ateşini 'topuklu' yaktı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva