HABERLER>SAĞLIK
28 Mart 2021 Pazar - 09:23

5 gençten 1'i flört şiddeti mağduru... Bunun adı aşk değil!

Teknoloji kullanımının artmasıyla birlikte flört şiddetinde vakalar giderek artıyor. Özellikle 16-30 yaş aralığındaki bireylerin maruz kaldığı bir şiddet türü olan flört şiddetinden korunmanın yolu ise toplumsal bilinç kazanılması. Flört şiddetine maruz kalan bireyin yaşadıklarına değinerek, şiddetten korunmanın yollarını açıklayan Psikolog Miray Ezgi Akyürek, “Flört şiddetinde psikolojik şiddet oranı fiziksel şiddetin önüne geçtiğinden ötürü istismarı fark etmek kolay olmayabiliyor. Şiddeti teoride türlere ayırıyoruz ancak şiddet şiddettir" dedi.

5 gençten 1 i flört şiddeti mağduru... Bunun adı aşk değil!

Menduha Ceylan / EGEDESONSÖZ- Teknolojide yaşanan gelişmelerle birlikte sosyal medya kullanım yaşı oldukça düştü. Uzmanlar çocuklar için sosyal medya kullanımının yaşının büyük oranda düştüğüne dikkat çekerek, bu kullanımın ebeveynler kontrolünde gerçekleşmesi konusunda anne ve babaları uyarıyor.

HER 5 GENÇTEN 1'İ FLÖRT ŞİDDETİNE MARUZ KALIYOR
İnsanların sosyal varlıklar olması ve birbirleriyle yakın duygusal bağ kurmaya ihtiyaç duymasından kaynaklanan ilk bağlar ergenlik döneminde ortaya çıkmaya başlıyor. Teknolojinin kullanımının artmasıyla birlikte de erken ergenliğin konuşulduğu günümüzde ise flört şiddeti bireylerin mutlaka bilinçlenmesi gereken konular arasında yer alıyor. Araştırmalar ise her 5 gençten 1’inin flört şiddetine maruz kaldığını gösteriyor.

Flört döneminde yaşanan ilişki bitebileceğini ya da öfke, sevgi, nefret gibi başka duygulara dönüşebileceğini söyleyerek flört şiddeti kavramına açıklık getiren Psikolog Miray Ezgi Akyürek, “Genç bireylerin flört döneminde şiddete maruz bırakılma riskleri vardır. Flört şiddeti; partnerler arasındaki romantik, duygusal, cinsel bir birliktelik sırasında veya ilişki sonlandıktan sonra partnerlerden birinin diğeri ya da birbiri üzerinde baskı, kontrol ve güç elde etmeye çalıştığı, zarar verici davranış türlerini ifade etmektedir” dedi. Akyürek; flört şiddeti geçici veya ciddi, uzun ya da kısa süreli, heteroseksüel, homoseksüel, biseksüel partnerlerin farklı şekillerde tanımladığı ya da deneyimlediği herhangi bir ilişki şeklinde gözlemlenebileceğini aktardı.

16-30 YAŞ ARASINA DİKKAT!
Güvensiz ilişkilerin ortak noktasını her ilişki aynı olmamakla birlikte, şiddetin süreç içerisine yayılarak artması ve şiddete maruz bırakılan partner için daha zarar verici hale gelmesi olarak ifade eden Akyürek, “Konuyla ilgili bireyin bilinç kazanması, yaşadığı şiddeti fark etmesini ve ilişkiden kopmasını daha da zorlaştırmaktadır. Flört şiddeti en çok, 16-30 yaş aralığında görülmekte ve çoğunlukla üniversite döneminde yaşanmaktadır. Ancak flört şiddeti daha erken yaş dönemlerinde de görülebilmektedir. Bu durum genç bireylerin kendilerine ve birbirlerine zarar vermedikleri sağlıklı, güvenli ilişkiler deneyimleyebilmeleri için erken yaşlarda desteklenmeleri gerektiğine işaret etmektedir. Erken yaşlarda verilecek danışmanlık, eğitim ve destek ile sağlıklı, güvenli ilişkilerin devamı sağlanabilecektir” diye konuştu.

‘TÜRÜ FARKETMEKSİZİN ŞİDDET, ŞİDDETTİR!’
Şiddete maruz kalmamak için bir takım önlemler alınması gerekliliğine dikkat çeken Akyürek,  şiddettin fiziksel olmadığı durumlarda anlaşılırlığının zorlaştığını belirterek, “Şiddet her zaman fiziksel olmadığı için fark etmek de maruz kalanlar açısından zorlaşıyor. Özellikle flört şiddetinde psikolojik şiddet oranı fiziksel şiddetin önüne geçtiğinden ötürü istismarı fark etmek kolay olmayabiliyor. Şiddeti teoride türlere ayırıyoruz ancak şiddet şiddettir. İster ısrarlı takip, cinsel, fiziksel olsun isterse psikolojik olsun hepsi şiddettir. Öncelikle bunu kabul etmek gerekiyor. ‘Beni aşağıladı, olur canım her zaman olabiliyor, o an zaten sinirliydi’ diyerek geçiştirmemek gerekiyor. Bu sığınmalardan kaynaklı bazen şiddet ilişkinin doğal bir parçası haline geliyor. Şiddete maruz bırakılmamak için; sorumluluk, kendilik değerimiz, net sınırlar koymak konusunda farkındalık geliştirilmesi gereklidir. Kişinin ben değerliyim demesi gerekiyor. Herkes kendi hareketlerinin sorumluluğunu almak durumundadır ama sonuçta ilişkiler partnerler arasında 2 kişi tarafından yaşanıyor. İlişkinin sorumluluğunda da karşılıklı güven, sevgi, sorumluluk bilinci ve net sınırları olmalı” dedi.

‘HAYAT İLİŞKİDEN İBARET DEĞİL’
Bireyin ilişki içerisinde flört şiddetine maruz kaldığını anlayabilmesi ve sağlıklı bir ilişki yaşaması adına gerekli dört adımı açıklayan Akyürek, önceliğin ilişkide bireyin kendisi olması gerektiğini ve ilişki içerisinde bireyin kendi sınırlarını çizmesi gerektiğini vurgulayarak, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Bu sınırlar ihlal edilmemeli. Şiddete maruz bırakılarak ‘kurban’ olarak tanımlanmamak için önceliğimizi kendimiz olarak sınırlarımızı çizmeliyiz. Bu kadın ya da erkek fark etmiyor. Şu örnekle açıklayacak olursam; Nasıl uçakta acil bir durumda ilk kendi maskemizi takmamız gerekiyorsa, hayatımızda da çizgilerimizi önceliğimize kendimizi alarak çizmeliyiz. Kendimize yardımcı olmadan başkalarına yardımcı olamayız. İkinci adım ise aşırı fedakarlıktan kaçınmak. Fedakarlık tabi ki olumlu bir şeydir ancak karşı tarafa gösterdiğimiz fedakarlık kendi kişisel hayatımızda bir karmaşa yaratmamalıdır. Önce ben demeyi öğrenmek durumundayız. Üçüncü adım ise hayır demeyi ihmal etmemek. Partnerimizi sürekli memnun etmek gibi bir görevimiz yok. Birazcık hislerimize güvenerek, istemediğimizi hissettiğimizde hayır demek çok önemli bir şey. Yapmak istemediğimiz, yaptığımda birazcık dahi olsa sıkıntı yaşayacağımızı hissettiğimiz şeylere karşı hayır dememiz gerekiyor. Hayır demeyi öğrenmek çok önemli. Son adım ise ilişkiden önceki sosyal yaşamın ihlal edilmemesi. Burada partnerimiz hayatımıza girmeden önceki arkadaş ortamı ya da uğraştığımız hobilerimizi, ilgi alanlarımızı ihmal etmemek; ilişkinin dışındaki yaşam alanına devam etmek. Hayat ilişkiden ibaret değil.”

YANLIŞ YÖNLENDİRMELERE DİKKAT!
Flört şiddetinde en önemli konulardan birisinin de doğru yönlendirme olduğuna dikkat çeken Akyürek, bu gibi durumlarda karşı karşıya kalındığında özenle hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Akyürek ayrıca, bireyin sağlığından söz etmek için fiziksel, sosyal ve psikolojik sağlığın bütünlük göstermesi gerektiğini vurgulayarak, “Maruz kalınan bir durumla karşı karşıya kaldığımızda en önemli şey doğru yönlendirme. ‘Sen farkında mısın bilmiyorum ama aslında şiddete maruz bırakılıyorsun’ diyerek uygun bir dille uyarmak gerekiyor. ‘Biraz daha idare etsen’ gibi cümleler kurmak çok zararlıdır. Kişinin zaten ne yaşadığı hakkında fikri olmayabilir. Şiddet deyince aklımıza her zaman fiziksel bir şiddet olması gerekli gibi geliyor ama böyle bir şey doğru değil. Dünya Sağlık Örgütü sağlığı; fiziksek, psikolojik ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlıyor. Flört şiddeti uygulayan kişi yalnızlaştırmaya da çalışıyor. Şiddet türleri çok iç içe de geçmiş durumda. Aynı anda fiziksel şiddete maruz kalırken muhtemelen psikolojik, sözel, teknolojik, cinsel şiddete da maruz kalıyor olabilir. Şiddet uygulayan kişiler genellikle bu işin fiziksel boyutunun da dışındaysa mağduru baskı altına almak için de çabalıyor. Dalga geçmek, hakaret etmek, lakap takmak, küfür etmek; nasıl davranacağına ve giyimine karışmak, başkalarının önünde küçük düşürecek eylemlerde bulunmak, sırlarını yabancılara anlatmak, intihar girişiminde bulunmakla tehdit etmek bunlar çok yoğun şiddet türleridir. Bu tür durumlarda şiddete maruz kalan kişi korku içerisine girip endişeli davranışlar içerisinde doğru kararlar alamayabilir. Belki de şiddete uğrayıp uğramadığının bilincinde değil. Doğru kaynaklardan destek almamış olabilir, bir arkadaşı yanlış yönlendirmiş olabilir” dedi.

BİREY FARKINDA OLMAYABİLİR
Akyürek, fiziksel şiddetin dışındaki türlerde genellikle en çok karşılaştıkları örneklerden birinin başında gelen aile ve akrabalarla görüşmeye engel olma durumu olduğunu belirtti. Akyürek, şiddete maruz kalan bireyin süreç içerisinde çeşitli bahane ve kabullenmelerle durumunun ciddiyetinin farkına varamadığını açıklayarak, “Sürekli kontrol etme, sosyal ilişkileri engelleme, yalnızlaşmaya neden olacak bir şekilde davranma psikolojik, duygusal ve sözel şiddetin bariz örneklerinden biri bu. Ve insan bu kadar net bir şekilde maruz kalmasına rağmen şiddeti göremeyebiliyor. Bu konuda bilgilendirme ve bilinçlendirmenin insanın gözüne sokar gibi olması gerekiyor” diye konuştu.

“İLİŞKİDE ŞİDDET VARSA; SEVGİ, SAYGI, SADAKAT YOKTUR!”
Flört şiddeti hem kişilerin hem de toplumun psikolojik ve fiziksel sağlığını direkt etkileyen bir konu olduğuna dikkat çeken Akyürek, flört şiddetine maruz kalan bireyin pek çok anlamda zarar görebileceğini açıklayarak, “Flört şiddetine maruz bırakılan partner akut yada kronik olarak psikoloji ve fiziksel hasar görebilir. Kaygı, tramva sonra stres bozukluğu, depresyon; alkol, tütün, madde kullanımı, uyku bozukluğu, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, istenmeyen gebelikler, somatik veya psikosomatik belirtiler, öfke patlaması, üzüntüyle birlikte benlik saygısının azalması, özgüven eksikliği, utanç, intihar, huzursuzluk gibi geniş yelpazede sonuçlar verebiliyor. Aşk partnerlerin birbirlerini kontrol etmesi kesinlikle değildir. Aşk demek paylaşmak demektir. ilişkide sevgi ve güven paylaşılmalı. Şiddet içeren ilişki güvensizdir, çaresiz hissettirir. Unutulmamalıdır ki, şiddetin olduğu ilişkide sevgi saygı, sadakat yoktur.”

NE KADAR ÇOK KONUŞULUYORSA O KADAR ÇOK BİLİNÇ SAĞLANMIŞ DEMEKTİR
Flört şiddetinin önüne geçilmesinin ancak toplumsal bilinç kazanılmasıyla sağlanacağını söyleyen Akyürek, konuyla ilgili şu önerilerde bulundu:

“Toplumsal cinsiyet eşitliğinin eğitimde daha çok konuşularak gündeme getirilmesi, en erken yaşta bu bilincin kazandırılması gerekiyor. Toplumsal cinsiyet çalışmaları, atölyeleri mutlaka eğitimin her kademesine yedirilmeli.  Okul öncesindeki çocuğa toplumsal cinsiyetle ilgili bilgiler verilmeye başlanmalı. Bunun birçok yolu var; ilgili uzmanlar bununla ilgili çalışarak en ufak yaş grubuna konuyu indirgemeli. İlkokula mutlaka toplumsal cinsiyet dersi konulmalı.  Eğitimin her kademesinde toplumsal cinsiyet konusu işlenirse bilincin oluşmasına mutlaka fayda sağlayacaktır. Ne kadar çok toplumsal cinsiyet eşitsizliği hakkında bilgiye videoya maruz kalırsak kadar çok görünür olacak. Bilinmezse sorgulanmaz; ne kadar biliniyorsa, konuşuluyorsa o kadar çok bu konunun farkındayız bilinçlenmişiz demektir. O derece sorgular, koruma altına alırız.”

DESTEK ALINABİLECEK YERLER

-Polis (155) / Jandarma (156)    

-Sağlık kurumları (Acil servisler, kişilere en yakın sağlık kuruluşları)

-Cumhuriyet savcılıkları  

-Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM)

-ALO 183 (Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Destek Hattı)  

-Belediyelerin Kadın Dayanışma Merkezleri 

-Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı

-Adli Yardım Kurumları (Barolar)

-Sivil Toplum Kuruluşları (Mor Çatı, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu gibi)  

 
CHP'li Bakan İzmir'in 18 yıllık ÇED başvurularını yayınladı
 
Tire Belediyesi Oda Tiyatrosu açıldı
YORUMLAR
Toplam 18 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Marika 24 Eylül 2022 Cumartesi 14:21

Çok başarılı bir analiz olmuş. Ben de benzer bir ilişki içerisindeydim. Sevgilim hem beni sürekli aldatarak, etrafında gördüğü herkesle flörtleşerek ve etrafındaki herkese benimle ilgili sürekli yalanlar söyleyerek hem psikolojimi ve hem de itibarımı beş paralık hale getirmişti. Hatta ondan ilk ayrılığımızdan sonra yine benden o eski istismar edebileceği ilgi ve alakayı alabilmek için evimin kapısının önüne kadar gelmişti. O zamanlar insanları çok iyi tanımadığım ve hayatımın zor bir döneminde olduğum için bu insanı hayatıma tekrar almıştım ancak sonunda yine ben zararlı çıktım. Şimdi düzgün ahlaklı bir insanla mutlu bir evliliğim var yurt dışında yaşıyorum ve yaşadığım toplumun önemli ve saygın bireylerinden biri olarak bu basit ve varoş insanın ömründe tecrübe edemeyeceği kalitede bir hayat yaşıyorum. Sözün özü şudur ki beş kuruşluk insanlara fazla değer verip kendi kıymetinizi düşürmeyin ve kimsenin sizi ve iyi niyetinizi suistimal etmesine izin vermeyin.

Yorumu oyla      2      3  
Şükran Kabakçı 20 Şubat 2022 Pazar 21:43

Tebrikler ????????????Miray Ezgi Akyürek ,çok aydınlatıcı ve yol gösterici bir anlatım??????

Yorumu oyla      2      3  
Mehmet Emin ERDEM 4 Nisan 2021 Pazar 09:40

Tebrikler. Hem gençler için, hem de aileleri için çok yararlı öneriler. Böyle bir ortamda İstanbul Sözleşmesinden çekilenlere de örnek olmasını umuyorum. Teşekkürler.

Yorumu oyla      2      3  
Faik 2 Nisan 2021 Cuma 07:04

Çok bilgilendirici,aydınlatıcı.Kutlarım.

Yorumu oyla      2      3  
Asuman Algün 31 Mart 2021 Çarşamba 10:18

Çok yerinde tesbitler ve mükemmel öneriler. Kutluyorum Miray Ezgi Akyürek. Başarılarının daim olmasını diliyorum. Sevgiler...

Yorumu oyla      2      3  
Sultan Şentürk Cesur 30 Mart 2021 Salı 22:44

Psikolog Miray Ezgi Akyürek toplumumuzun önüne geçilemeyen kanayan yarası şiddeti çok yönlü anlatmış kendisine aydınlatıcı bilgilerinden dolayı teşekkür ederim

Yorumu oyla      2      3  
Nurgül seremet 30 Mart 2021 Salı 15:42

Günümüz toplumunda son günlerde sıkça rastlanan şiddet konusuna bir psikolog gözüyle bakıp araştırıp yazdıgın güzel bilgiler için çok teşekkürler kutluyorum başarılarınız daim olsun

Yorumu oyla      2      3  
Nurgül seremet 30 Mart 2021 Salı 15:35

Günümüz toplumunda sıkça görülen şiddete bir psikolog gözüyle yaptıgınız araştırmalar sonucu yazdıgınız bu yazıyı çok begendim gençlerin ufkunu açmasına yardımcı olacagına gönülden inanıyorum ve çok kutluyorum başarılarınızın devamını dilerim

Yorumu oyla      2      3  
Beste 30 Mart 2021 Salı 11:58

Çok güzel bir yazı olmuş tebrik ederim ??

Yorumu oyla      2      3  
anonim 30 Mart 2021 Salı 11:56

cok dogru ve basarili bir yazi????

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DSÖ'den yoksul ülkeler için aşı bağışı çağrısı
Dünya Sağlık Örgütü, uluslararası toplumu yirmi yoksul ülkeye acil olarak ...
Koca: Aşı programında yeni gruba geçiyoruz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca "Aşı programında yeni gruba geçiyoruz. 60 ...
Bilanço ağırlaşıyor... Vaka sayısı 30 bini aştı!
Sağlık Bakanlığı tarafından 27 Mart 2021 Türkiye'nin günlük koronavirüs ...
 
Balon balığı zehri, ağrı kesici ilaca dönüşüyor
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı Balıkçılık Daire Başkanı ...
Burun spreyi şeklindeki aşı virüsü bulaştırmayı önlüyor!
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim ...
Öykü Arin, 'Çukur'un setinde
Lösemi tedavisi gören babasının verdiği yarı uyumlu nakille hayata tutunan ...
 
İzmir'de kafede 'korona hakemi' uygulaması
İzmir'de kafede 'korona hakemi' uygulaması
Karaciğer dokusu verdiği bebeğin ikinci annesi oldu
İzmir'in Bergama ilçesinde oturan Sibel Şıltı, doğumundan bu yana sağlık ...
Bakan Koca: Mayıs sonuna kadar 100 milyon doz aşımız olacak!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva