HABERLER>GÜNCEL
16 Haziran 2021 Çarşamba - 16:38

'Duygu Delen'e psikolojik otopsi yapılmalı'

Gaziantep'te, Duygu Delen’in (17) balkondan düşüp öldüğü olaya ilişkin tutuklanıp hakkında 'kasten öldürme', 'cinsel istismar', 'yağma' ve 'hakaret' suçlarından dava açılan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan'ın (20) yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, bilirkişi raporu hazırlayan isimlerden Prof. Dr. Hakan Kar, olayın ‘intihar mı, cinayet mi’ olduğunun belirlenmesi için psikolojik otopsi yapılması önerisinde bulundu.

 Duygu Delen e psikolojik otopsi yapılmalı

Batıkent Mahallesi'nde, 13 Ağustos 2020 tarihinde, Duygu Delen, 5 katlı apartmanın 4'üncü katındaki erkek arkadaşı Mehmet Kaplan'ın evinin balkonundan düşüp öldü. Mehmet Kaplan, tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürdü. Duygu Delen'in cinayete kurban gittiğinin iddia edilmesi üzerine soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınan Mehmet Kaplan, 'kasten öldürme', 'cinsel istismar', 'yağma' ve 'hakaret' suçlamasıyla tutuklandı.

Hakkında, ‘ağırlaştırılmış müebbet’ ve 32 yıla kadar hapis cezası istenen Mehmet Kaplan'ın yargılanmasına, 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Kaplan, davanın 4’üncü duruşmasında ilk kez mahkemeye getirildi, bilirkişi heyetinde yer alan ve olayın ardından rapor hazırlayan adli tıp uzmanlarının da dinlenmesine başlandı.

Bilirkişi raporu hazırlayan adli tıp uzmanlarından Prof. Dr. Hakan Kar, Mersin 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nden SEGBİS yöntemiyle duruşmaya katıldı. Sanık avukatlarının talebiyle hazırlanan raporda yer alan bilirkişi heyetindeki Murat Akbaba, Nadir Arıcan, Alpaslan Can, Çağlar Özdemir ve müdahil avukatlarla Duygu Delen'in babası Bülent Delen salonda hazır bulundu.

‘BİLİNCİNİN AÇIK OLDUĞU KANAATİNDEYİZ’
İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nadir Arıcan, Duygu’nun düşerken gösterdiği enerji ve refleks dolayısıyla bilincinin açık olduğuna kanaat getirdiklerini söyledi. Duygu’nun vücudunda ölümüne neden olan yaralanmaların düşmeye bağlı olduğunu aktaran Arıcan, mahkeme başkanının 'olay esnasında Duygu, ruhen ve bedenen kendisini Mehmet Kaplan’a karşı savunabilir mi?' şeklindeki sorusuna ‘evet, savunabilir’ cevabını verdi. Arıcan, mahkeme başkanının 'bilinç açıklığı konusunun aşamaları var mı?' sorusuna ise kişinin verdiği tepkilere bakılacağını, maktulün gözünün açık olduğunu ve oradan bir siper aldığını düşündükleri, bu nedenle bilincinin kapalı olmadığı kanaatine oldukları yanıtını vererek, "Bu mütalaada Hakan Kar tarafından soruşturma aşamasında sunulan mütalaaya ilişkin değerlendirmemizi de yaptık. Uygulamada bizim zorlandığımız konulardan birisi yüksekten düşmedir. İntihar ve cinayet konusunda yorum yapmaktan kaçınırız. Sadece otopsi ve olay yeri bulgularıyla bir sonuca gidilmesi mümkün değildir. Ölüm nedeniyle ilgili bir tereddüt yok. O raporda belirttiğimiz gibi yaralanmaların düşmeye mi bağlı yoksa öncesinde mi olduğu konusunda kesin bir değerlendirme yapılmamaktadır. Bilinçle ilgili değerlendirmede ise farklı görüşler yer alıyordu. Kişinin ölümüne neden olan yaralanmaların tamamı ancak düşmeyle meydana gelen yaralanmalardır. Ölüme neden olan yaralar tamamen yüksekten düşmeyle uyumludur. Bilinçle ilgili bizden önceki raporda kapalı olduğuna dair değerlendirme yapılmıştır. Görüntü kayıtlarından bilincin kapalı olmadığına dair net görüntüler görüyoruz. Maktul düşerken elini açıyor ve aktif hareketle korunma refleksi gösteriyor. Avuç içlerini açarak aşağı doğru kıvırdığını, koruma refleksi gösterdiğini görüyoruz. Otopsi raporunda da doku içi kanamalar mevcuttur. Bu nedenle bilincinin kapalı olmadığı kanaatindeyiz" dedi.

KEMERLE DÖVÜLÜP, SÜRÜKLENDİ İDDİASI
Duygu’nun bilinç açıklığı ve balkondaki durumu itibari ile karşı koyma imkanı ve tespitine ilişkin Nadir Arıcan, buna net bir şey söylemenin mümkün olamayacağını söyleyerek,

bulguların karşı koyma gücüne sahip olduğunu gösterdiğini aktardı. Duygu’nun vücudundaki ray şeklindeki ekimozların darp sonucu değil, düşmeye bağlı olduğunu ifade eden Arıcan, “Kemer gibi bir cisim olduğu zaman birbirine paralel olarak görülür ancak ölçüler arasında böyle bir uyum yok. Sağ kolundaki ekimozların birbirine paralel şeklinde ve aynı ölçüde ilerlediği görülmektedir. Dolayısıyla bizim klasik olarak bildiğimiz ray şeklindeki ekimoz dışında yüksekten düşmeye bağlı kinetik enerjiyle oluşmuş kemiğin alttan baskısı sonucu oluşmuş yaralanmalardır" diye konuştu.

Duygu’nun Mehmet Kaplan tarafından darbedildikten sonra bilinci kapalı şekilde evin

içerisinden balkona kadar sürüklenmesi iddiasına ilişkin bir bulgu olmadığını anlatan Nadir Arıcan, bu tür değerlendirmelerde kapı ve perdenin durumu gibi tüm hususlar

değerlendirildiğinde bir kişinin oradan sürüklenerek götürülmesinin mümkün olmadığını kaydetti.

‘KAN OLAN YERE BASMAMIŞTIR’
Olay sırasında Duygu Delen’in çorabında kan olmamasının nasıl açıklanacağını soran Delen ailesinin avukatı Mehmet Balcı’nın sorusu üzerine, akla ilk gelen değerlendirmenin Duygu’nun kan olan yere basmaması şeklinde cevapladı. Arıcan, arbede sırasında hangi aşamada kanamanın başladığını belirlemek gerektiğini dile getirip, Duygu’nun vücudunda meydana gelen ekimozların kemik yapısıyla uyumlu olduğunu, baş bölgesinde meydana gelen yaralanmanın yukarıda olduğunu düşünmenin yanılgı olabileceğini vurgulayarak şöyle dedi:

"Duygu’nun gerek tişörtünde gerek taytında Mehmet Kaplan’a ait kan örnekleri vardır. Ben sadece olasılıkları söylüyorum. Eğer çorapta kan yoksa o çorap kana temas etmemiştir. Olay yerinde kan izlerinin olduğunu biliyoruz. Bunların bir kısmı damlama bir kısmı da temas ve el yıkandıktan sonra olduğunu biliyoruz. Kişinin kapıyı hangi eliyle kullandığı önemlidir. Net bir şey söylemek zor ama kişinin o esnada diğer elinde bir şey var mıdır bilemiyoruz. Olayın intihar mı cinayet mi olduğu konusunda net bir şey söylemek mümkün değildir."

‘ELİNİN AÇIK OLMASI BİLİNCİNİN AÇIK OLDUĞUNU GÖSTERMEZ’
İlk raporu hazırlayan Adli Tıp Uzmanı ve Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Kar ise soruşturma aşamasındaki verdiği raporun o aşamada mevcut delillerle hazırlandığını aktardı. Kar, Duygu Delen’in düşme esnasında ellerin refleks hareketi gösterdiğine katılmadığını ve elin yere temas dahi etmediğini ifade etti. Duygu Delen’in düşme saatiyle kalbinin durma süresi arasında 45 dakika olduğunu, bu sebeple de ekimozların hangisinin düşmeden önce, hangisinin düştükten sonra olduğu konusunda net bir ayrım yapmanın söz konusu olamayacağını anlatan Hakan Kar, “Bilincinin açık olup olmadığı konusunda dosyaya sunulan görüşler arasında çelişki bulunmaktadır. Bu konuda adli tıptan rapor alınmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Kemer sert kült ve elastik bir cisimdir. Kemerin neresinin vücudun neresine denk geldiği onlarca faktöre göre değişir. Duygu Delen de sağ kol ve ön kolda ayrıca sol bacakta meydana gelen 5-6 adet ray şeklindeki ekimozların ekarte etmeye yönelik olduğunu düşünmekteyim. Duygu’nun düşmesi neticelendikten sonra önce yere değmeyen sol bacağı 10-20 santim kadar bir yüksekten yere değmesi halinde bu çarpma neticesinde ray şeklindeki ekimozun oluşmayacağı kanaatindeyim. Ayrıca sağ kolda kemiğin kadınlardaki büyüklüğü dikkate alındığında eni 2- 2,5 santim aralığında değişmektedir. Oysa burada oluşan ray şeklindeki ekimozların genişliği hatırladığım kadarıyla 5 santimdir. Bu ekimozun alttaki kemikle oluşması mümkün değildir" diye konuştu.

‘PERDE VE TÜLDEKİ KANI AÇIKLAYAMIYORUM’
Hakan Kar, sanık Mehmet Kaplan’ın ilk 3 ifadesinde aralık olan balkon kapısından çıktığını söylediğini, eğer bu öyleyse, balkon kapısında ve perdeyle tüldeki kanı açıklayamadığını kaydetti. Duygu’nun bilincinin açık olduğuna yönelik savunulan elinin açık olmasıyla ilgili de önce başının yere temas ettiğini anlatan Kar, şöyle konuştu:

"Bilirkişi raporunda düşme yönünde iki farklı senaryo çizilmektedir. Ben ikinci senaryoya sadece düşme şekli anlamında katılıyorum. İlk senaryoya balkon ve korkuluklarında maktule ait herhangi bir vücut izine rastlanılmadığı nedeniyle katılmıyorum. Ancak dediğim gibi kesin bir senaryo çizmem mümkün değildir. Benim çıkarımım, Duygu’nun eli madem korumaya yönelik olduğuysa, neden önce eli yere temas etmiyor. Eli yere yakınken, dirsekleri hafif bükülmeyle açılmasının bilinç açık diye yorumlanmasını doğru bulmuyorum. Bilincin kademeleri vardır. Bilincin net olarak açık olduğu yazarken, 4 kişilik raporda tam kapalı olmadığı yazıyor. Burada 3 farklı çelişki var. Buna bağlı olarak farklı bir adli tıp heyetinden görüş alınabileceğini savunuyorum."

PSİKOLOJİK OTOPSİ ÖNERİSİ
Son olarak olayın intihar mı, cinayet mi olduğuna dair psikolojik otopsi önerisinde bulunan Kar, “Psikolojik otopsi, ölüm öncesi kişinin intihara meyli yönünde bir eğilimi olup olmadığının araştırılmasını istiyorum. Psikolojik otopsi yapılmasının dosyaya katkı sağlayacağına inanıyorum" dedi.

Duruşma, her iki tarafın avukatlarının dinlenmesiyle devam edecek. (DHA)

 
Konut fiyatlarında yükseliş sürüyor
 
Bozyaka'da dehşet! Sağlık çalışanı ölü bulundu
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Şehir kargaşasından uzak İzmir'in temiz hava depoları
Şehir kargaşasından uzak İzmir'in temiz hava depoları
İzmir Barosu’ndan ‘rehine’ eylemi: Başkan Yücel iktidarı hedef aldı!
İzmir’in Bayraklı ilçesinde haciz işlemlerini uygulayan avukat, işlemlerin ...
İzmir'deki korkunç cinayetin davasında söz annede: Oğlumu sorumlu tutmuşlar!
İzmir'in Bayındır ilçesinde, dere kenarında yanmış halde cesedi bulunan Ali ...
 
Balyoz sanığı 7 kişinin beraatı bozuldu
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nden Balyoz davasına ilişkin önemli bir karar ...
Avukatı silahla rehin almıştı... Mahkemeden karar çıktı!
İzmir'de, haciz işlemi için iş yerine gelen Avukat Ege Ogeday Burduroğlu´nu ...
İzmir'de zehir baskınları: 10 günde 16 gözaltı!
İzmir'de, jandarmanın 4-14 Haziran'da düzenlediği operasyonda; 5 bin 433 ...
 
En büyük operasyon: 1 ton kokain yakalandı!
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, "Ticaret Bakanlığımız Gümrük Muhafaza ekipleri ...
Fay hatlarında inceleme tamam… İzmir için zaman daralıyor!
İzmir'in en önemli 5 diri fayında 3 yıldır süren, hendek tabanlı paleosismoloji ...
Yaz seferleri başlıyor: Ver elini Foça!
İZDENİZ tarafından düzenlenen ve vatandaşların İzmir’in merkez ilçelerinden ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Manisa bir 'olmaz'ı nasıl 'olur' yaptı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Endüstriyel futbol öğütüp yutuyor!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva