'Aşı karşıtı miting' tepkisi büyüyor: 'Bunun adı çifte standart!'

Menduha CEYLAN / EGEDESONSÖZ- İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, aşı karşıtlarının oluşturduğu Büyük Uyanış Hareketi’nin, 17 Ekim Pazar günü İzmir’de düzenleneceği konuşulan aşı karşıtı mitingine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Koronavirüs pandemisinde 2 yıla yaklaşılıyor... Dünya bilimi pandemiden çıkışta en büyük anahtarın aşı olduğuna işaret ederken, aşı karşıtlarının, İstanbul ve Ankara’nın ardından İzmir’de de miting yapacak.

Aşılamada süreç gittikçe tıkanıp, tereddütlere dayanmışken aşılanmayan vatandaşlara aşı teşviki konusunda yapılan çalışmalar giderek etkisini yitirdi. Sağlık Bakanlığı’nın aşı karşıtlarının iddiaları doğrultusunda, bilime dayanan itirazlarda bulunmaması da durumun ehemmiyetini giderek arttırıyor.

ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUM!
Bilimsel verilerin ışığında koronavirüs pandemisinden çıkmanın en önemli yol anahtarının aşı olduğu vurgusunu yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, aşı karşıtlığına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Hekimler olarak bilim ışığında yürüyen ve salgında da epidemiyoloji biliminin gereklerinin yerine getirilmesini savunan, bilimin hayatta en önemli yol gösterici olduğunu bilerek ona göre davranan bir meslek grubuyuz. Bilim insanları bu pandemiden çıkışta en önemli anahtarın aşı olduğunu defalarca dile getirdiler. Aşı, her yıl milyonlarca kişinin salgın hastalıklar nedeniyle ölmesini ya da sakat kalmasını engel olabilen, 20’nci yüzyılda gördüğümüz büyük salgınlara sebep olmuş enfeksiyonları neredeyse yeryüzünden silebilmemizi sağlayan, halk sağlığı biliminin en önemli yapı taşlarından. Dolayısıyla bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek varken, hangi kanıta ya da veriye dayanarak aşı karşıtı olunuyor bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Pratikte baktığımız zaman şu anda hastanelere yatan veya vefat eden olguların yüzde 90’ından fazlasının aşısız ya da eksik aşılı olduğu, sadece Türkiye’de değil hemen hemen tüm dünya ülkelerinde ortaya konuldu. Hala aşı ve etkinliği konusunda tartışmak ya da aşı olmamayı savunmak gerçekten bilime, akla, mantığa aykırı hareket etmektir.”

YÖNETENLERİN AŞI KARŞITLARINA KARŞI TARAF OLMASI GEREKİYOR
Aşının etkinliğine inanmayan ve aşıya yönelik karşıt duruş sergileyenler karşısında yönetici mekanizmaların tavır almaları gerekliliğine değinen Op. Dr. Çamlı, “Aşıya inanmayan kesimlerin miting yapmalarını, düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirebilmek mümkünse de en azından ülkeyi ve pandemiyi yönetenlerin bu düşünceye karşı tavır almaları, karşısında bir açıklama yapmaları gerekir. Aksi takdirde bu suskunluk kamuoyu tarafından yanlış anlaşılmalara sebep olabilir. Bu mitinglere düşünce özgürlüğü kapsamında izin verseler bile bu yapılan işin yanlışlığına karşı bir açıklamayı yapıp, yönetenlerin taraf olmaları gerekir” diye konuştu.

Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının veya diğer emekçi kesimlerin bir takım taleplerini vurgulamaları adına yapmak istedikleri mitinglerin yasaklanırken, aşı karşıtlığı mitingine izin verilmesinin düşündürücü olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Çamlı, şu açıklamalarda bulundu:

“Geçtiğimiz hafta aile hekimleri İstanbul’da, İstanbul Aile Hekimliği Platformu’nun çağrısıyla ‘Aile Hekimliği Sözleşme Yönetmeliği’ne karşı yapmak istedikleri miting, İstanbul Valiliği tarafından pandemi gerekçesiyle yasaklandı. Ama buna karşı aşı karşıtlarının maske ve fiziksel mesafeye dikkat etmeden, herhangi bir pandemi tedbirine uymadan gerçekleştirdikleri mitingine izin verildi… Aşı karşıtlığı mitingine izin verilmesi kamuoyunda ciddi rahatsızlıklara yol açmakta. Ayrıca gerçekleşen bu mitinglerin sonunda, aşı karşıtlarına karşı açık net bir tavır alınmaması çok daha rahatsız edici bir durum.”

ÇİFTE STANDART VAR!
Aile hekimlerinin, “Aile Hekimliği Sözleşme Yönetmeliği”ne yönelik yapmak istedikleri eylemin engellenirken, aşı karşıtlığı mitingine izin verilmesinin çifte standarda sebebiyet verdiğini aktaran Op. Dr. Çamlı, “Valilikler en azından bu düşüncelere karşı bir tavır almalı ve açıklama yapmalı. İzin vermesin demek, insan hakları, düşünce özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından çok uygun olmayabilir. İnsanların düşüncelerini, fikirlerini açıklamaları konusunda özgürlüklerinin tanımlanması gerekiyor ama burada çifte standart var. Aşı karşıtlarına izin veriliyor ancak bir hafta önce gerçekleşen aile hekimlerinin İstanbul’da ceza yönetmeliğine karşı mitingine izin verilmiyor… Belirli bir kesim tarafından aşı karşıtlığı yapılsa bile ülkeyi yönetenler bilimsel kanıtların ışığında bu kesimlere gerekli yanıtı vermek durumundalar. Ya da bu kesimlere karşı bilime dayanarak gerekli tavırları göstermeleri gerekiyor. Sessiz kalınamaz. Böyle mitinge izin verilse bile bu kesimin yaptığı onaylanamaz” diye konuştu.

Sözlerini aşı karşıtlığının kabul edilebilir bir şey olmadığını belirterek sonlandıran Op. Dr. Çamlı, “Aşı karşıtlığı bizi orta çağ karanlığına götürür. Bizler, bilimi rehber edinmiş hekimler, aşı karşıtlığı kapsamında yapılan bu tür etkinlikleri doğru bulmuyoruz. Bu anlamda ülkeyi ve pandemiyi yönetenlerin; emekçilerin ve sağlık çalışanlarının kendi taleplerine yönelik hayata geçirmek istedikleri mitinglere izin vermezken bu tür mitinglere izin verilmesini bir çifte standart olarak görüyor ve kınıyoruz. Bu mitingi yapanlara karşı net bir tavır alınmalı” ifadelerini kullandı.