Foça’da bu kez de tazminat dramı: O köylüler şehit değil mi?

İZMİR – Foça'da 9 Ağustos 2012 tarihinde askeri aracın geçişi sırasında gerçekleştirilen bombalı saldırı öncesi hain plan için keşif yapan teröristler yollarına çıkan üç masum köylü; Yusuf Kafalı (59), Zekeriya Toksuz (55) ve Bahri Şirin'i (46) de öldürmüştü. Sıkı bir kriminal inceleme sonunda ortaya çıkan terörist cinayetleri sonrası üç köylü sivil şehit sayılmadı ve İzmir Valiliği ailelere 25'er bin lira tazminat ödenmesine karar kıldı. Karar üç acılı haneye ikinci bir acı yaşattı. Habertürk Gazetesi'ne konuşan Yusuf Kafalı'nın eşi Vesile Kafalı, 'Devlet bize 25 bin lira değer biçiyor. Sınırda yanlışlıkla vurulanların 5'te biri… Sivil şehit de saymadılar. Eşim parayla hesaplanamaz' sözleriyle isyan etti. İzmir Valisi Cahit Kıraç'tan isyana jet yanıt geldi. Terör şehitlerinin, çeşitli haklarının bulunduğunu ifade eden Kıraç, ''(Bizim de terör şehidi olarak kabul edilmemiz ve o haklardan istifade etmemiz gerekir) düşüncesiyle bizimle temasları oldu. Taleplerini aldık, değerlendirilmek üzere Milli Savunma Bakanlığı'na sunduk'' dedi. AİLELER NE DİYOR? Foça'da askeri araç ile Şanlıurfa Viranşehir'deki uygulama noktasına yapılan saldırıyı gerçekleştiren teröristlerce öldürüldüğü belirlenen çiftçilerin yakınları, çiftçilerin ''sivil şehit'' olarak kabul edilmesini ve şehit yakınlarına tanınan haklardan yararlanmayı istiyor. Yusuf Kafalı'nın Menemen ilçesinde yaşayan eşi Vesile Kafalı, eşinin 6 Ağustos günü pamuk sulamak için tarlaya gittiğini, eve gelmemesi üzerine başlatılan ve gece boyunca süren aramalardan sonra eşinin jandarma ve köylüler tarafından öldürülmüş halde bulunduğunu anlattı. Olay sonrasında yapılan araştırmalar neticesinde eşinin ve diğer iki çiftçinin Foça'da askeri araca bombalı saldırıda bulunan teröristlerce öldürüldüğünün ortaya çıktığını ifade eden Vesile Kafalı, eşinin sivil şehit kabul edilmesini ve ''sivil şehitlik yasası''ndan yararlanmak istediklerini, bunun için İzmir Valiliğine müracaat ettiklerini söyledi. Kafalı, Valiliğin dilekçelerini işleme aldığını, mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi için sürecin hızlandırılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: ''Terörden doğan maddi zararların karşılanması için Valilik kararıyla bize 25 bin lira bir ödeme yapıldı. Ayrıca eşimin sivil şehit sayılması ile ilgili taleplerimiz de işleme konuldu. Bu konuda çalışma yapılıyor. Biz eşimin sivil şehit sayılmasını istiyoruz. Olayın üzerinden 6 ay geçmesine rağmen henüz bir aşama katedilmedi. Birileri 'terörle mücadele mağduruyuz' diye ortalığı ayağa kaldırıyor. Terörle mücadele mağduru olan herkese eşit davranılmasını istiyorum. Ölen eşim için 1 milyon lira para da verseler geri gelmeyecek ama bundan sonrası için hayatımızın düzene girmesini istiyoruz. 5 kız annesiyim. Eşim öldürülünce onların sorumluluğu bana kaldı. Afyon'da öğretmen olarak görev yapan Öznur isimli bir kızımız var, onun tayininin yanımıza çıkmasını istiyoruz. Diğer kızım Songül'ün ise bir işe yerleştirilmesini istiyorum. Devletimizin bize sahip çıkmasını bekliyoruz. Biz kimseye isyan etmiyoruz, devletimize isyan etmiyoruz. Biz devletimizin arkamızda olduğunu görmek, hissetmek istiyoruz.'' Yusuf Kafalı'nın kızı Songül Kafalı (20) da babası öldürüldükten sonra çok zor günler yaşadıklarını, terör mağduru olmuş bir aile olarak devletten kendileri için pozitif ayrımcılık yapmasını beklediklerini ifade etti. Songül Kafalı, '' Üst düzey bir yetkili iş konusunda yardımını istediğimde benden İŞKUR'a gitmemi istedi. Ben normal bir vatandaş muamelesi görmemeliyim artık'' dedi. ''ULUDERE KIYASLAMASI YANLIŞ'' Öldürülen çiftçilerden Zekeriya Toksuz'un Menemen'in Maltepe beldesinde yaşayan 32 yaşındaki oğlu Selim Toksuz da teröristler tarafından mağdur edildiklerini, bu nedenle bazı basın yayın organlarında Uludere olayı ile ilişkilendirilen haberleri doğru bulmadıklarını ifade etti. Kağıt üzerinde terör mağduru olarak göründüklerini, ancak babalarının sivil şehit olarak tescillenmesi içinse girişimlerinin olduğunu belirten Selim Toksuz, ''Evraklarımız Sayın Valimiz tarafından Milli Savunma Bakanlığına gönderildi. Biz bu işlemlerin hızlı yürümesini istiyoruz'' diye konuştu. ''Uludere olayıyla birlikte anılmaktan rahatsızlık duyduğunu'' kaydeden Toksuz, şunları söyledi: ''Bizimkiler tarlada ekmek parası için koşturan vatandaşlar, kaçakçılık yaparken öldürülmedi. Olay basında abartılıyor. Bazen biz de gereken yerlerde işlerimiz hızlı yürümediği için duygusal davranabiliyoruz. Basın da bunu abartıyor. Babamın bedeli parayla pulla ölçülmez. Sayın Valimiz bize çok yardımcı oluyor. Ondan da Allah razı olsun, terörle mücadele polislerimiz de sürekli bizimle ilgileniyorlar. Bu konuda yapılan Uludere kıyaslamasını doğru bulmuyoruz.'' Öldürülen çiftçi Zekeriya Toksuz'un eşi Ayten Toksuz da eşinin öldürülmesine çok üzüldüklerini, hala yasını tuttuklarını belirterek, ''Çok üzgünüm ama madem bizim başımıza böyle bir olay geldi, bizim de sivil şehitlik haklarımızı versinler. Çocuklarımıza iş versinler. Para hiç önemli değil, ama bizim de mağdur edilmememiz lazım. Giden geri gelmiyor'' diye konuştu. NE OLMUŞTU? 9 Ağustos'taki bombalı saldırından bir hafta kadar önce, birbirleriyle yakınlığı olmayan üç çiftçinin cesetleri aynı tarlada 500 metre aralıkla bulunmuş. Emniyet uzun süre cinayetleri anlamlandıramamıştı. Bombalı saldırısı sonrası teröristlerin hain plan için izledikleri keşif yolu cinayetlerin sır perdesini aralamış, bombacılar yakalandıktan sonra üç köylünün failleri ortaya çıkmıştı.

Foça’da bu kez de tazminat dramı: O köylüler şehit değil mi?

Otomobil ile motosiklet çarpıştı: 1 ölü, 2 yaralı

CHP Genel Merkezi'ne Gülşah Durbay'ın fotoğrafı asıldı

Bakan Şimşek: Kira artışı sınırlanacak!

MSB: Hava sahamıza yaklaşan İHA düşürüldü

Özel ile Durbay hakkında iddialarda bulunmuştu... Kalp krizi geçirdi!

Şampiyon motosikletçi, son yolculuğuna uğurlandı

Ünlü isimlerin uyuşturucu testinin sonucu çıktı

Sultan Nur Ulu'nun ifadeleri ilk kez ortaya çıktı

Yaşlı kadın kaza kurbanı!

Manifest Grubu hakkında karar verildi!