Ekonomi

Federasyon başkanının usta çocukları bile işi bıraktı: Kasaplıktan kaçış!

Türkiye’de ‘şap’ gündemi sıcaklığını korurken fiyatlara dair Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı açıklama yaptı. Şap hastalığının kesim hayvanlarını etkilemediğini belirten Yardımcı, fiyatların artmayacağını belirterek yüreklere su serpti. Yardımcı ayrıca kasapların ekonomik olarak zor günler geçirdiğini de anlattı. Son olarak Yardımcı, yeni nesil kasapların yetişmediğini belirtti.

Abone Ol

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Sığır, koyun, keçi gibi et ve süt üretimine direkt etki eden hayvanlarda ülke genelinde ‘şap’ hastalığı görülmeye başlandı.

TİRE SÜT: KESİMLER YAVAŞLAMASIN

Konuyla ilgili açıklama yapan Tire Süt Başkanı Osman Öztürk, “Kesimler yavaşlarsa daha kötü. Hasta olan hayvanı kesmek hastalığın bitmesi anlamında bir adım olur. Bu hayvan hastalık geçirdiği zaman uzun süre bir şeyler yemediğinde zayıflıyor. Bu zayıflık daha farklı hastalıkları tetikliyor ve daha fazla sorun yaratıyor” dedi.

KASAPLAR: FİYATLARI ETKİLEMEZ, KESİMLER DEVAM EDİYOR

Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı ise şapın et fiyatlarına etki etmeyeceğini belirterek, “Şu anda şap gündemi et fiyatlarını etkilemez. Şap sadece besicileri etkiler. Kesim hayvanlarında şu anda bir şey yok. Mezbaha giden hayvanlarda bir şey yok. Şapın sadece zararı hayvanda kilo kaybı yapıyor. İnsana da zararı yok. Şu an herkes malını mezbaha götürüp kesebiliyor. Bakanlık her yerde karantina uygulaması yaptı. Kesime gidenler hayvanlar rahatlıkla gidiyor” ifadelerini kullandı.

‘EN AZ ARTAN GIDA FİYATI ET OLDU’

Et fiyatlarının enflasyon karşısında en az fiyat artışına geçen temel gıda olduğunu belirten Yardımcı, “Piyasada fiyatlar normal düzeyde. Bugün Türkiye’de en az zam gelen gıda maddesi et oldu. Geçen seneki fiyatlarla aynı fiyatlara satıyoruz. Bir ekmek 3 TL’den 15 TL’ye geldi, bir kilo tatlı 300 TL’den 2 bin TL’ye çıktı. Bu oranlarla kıyaslayınca et yine ucuz” dedi.

‘EN KÜÇÜK DÜKKANIN GİDERİ HİÇBİR ŞEY YAPMASA 100 BİN TL’

Bizi sattığımız fiyatlar kurtarmıyor. Bizim elektriğimiz 2 bin TL’den 15 bin TL’ye geldi. En küçük kasap 15 bin TL ödüyor. Benim dükkanımda dolabım az depom küçük olduğu halde geçen ay 17 bin TL fatura ödedim. 2 bin TL öderken 20 bin TL fatura ödüyoruz. Eskiden Sayın Şimşek gelmeden önce kira stopajlarını mülk sahibi ödüyordu, Sayın Şimşek geldikten sonra esnaf ödemeye başladı. Böyle bir şey olmaz. Mülk sahibi seni çıkarmak için her türlü dalavere yapıyor zaten. Dükkan kirası en az 20 bin TL, stopajı da ekleyince 25 bin TL. Bir işçiyi 30 bin TL’ye çalıştırsan 40 bin TL masrafı oluyor. En küçük mahalle kasabının aylık gideri 100 bin TL’den aşağı değil.

‘TÜRKİYE MARKET CENNETİNE DÖNDÜ, MİNİ MARKET DİYORLAR BÖYLE MİNİ Mİ OLUR?’

Enflasyonla beraber kasapların giderlerinin çok arttığını belirten Yardımcı, “Et fiyatları bu kadar artmadı ama esnaf cebinden yiyor. Düzelir diyoruz ama böyle giderse düzelmeyecek. Fiyatlardan ziyade girdilerimiz çok. Devletin kanununda küçük esnafı koruyup kollamak var. Biz üç harflilerle, zincir marketlerle savaşıyoruz. Elinde bir tabanca, elli tane fiyat vuruyor. Bir günde 3 defa fiyat değiştiriyorlar. Küçük esnaf mağdur, onların 10 bin tane dükkanları var. Türkiye öyle bir market cenneti ki her sokakta market var. Şimdilerde mini market açıyorlar. 30-50 metrekare dükkan açıyorlar mini market diyorlar, böyle mini olur mu?” diye konuştu.

‘DEVLETTEN HİBE DEĞİL CAN SUYU İSTİYORUZ’

Devletin kredi ile kasaplara ve esnaflara can suyu vermesi gerektiğini belirten Yardımcı, “Esnafımız mağdur. Devletimizin küçük esnafa can suyu bir sene ödemesiz kredi vermeli. Hibe de vermesin yine ödeyelim. Bir sene ödemesiz kredi versinler. Bir ara 30 bin TL çıktı can suyu, esnaf nefes aldı. 250 bin TL çok mu, değil ama iki aylık giderini karşılar rahat edersin. Devletimizden hibe istemiyoruz, yine ödeyelim diyoruz. Elektrik konusunda bize indirim yapsa devlete bunun maliyeti olmaz. Tüm kasabı topla, devletin bir köprü parası bile etmez. Esnafı korumamız gerek” dedi.

‘GENÇ NESİL YETİŞTİREMİYORUZ, BENİM OĞULLARIM BIRAKTI’

Yardımcı son olarak yeni nesilde kasap yetiştiremediklerinin altını çizerek, şunları söyledi:

Genç kasaplarda artış yok. Kasap yetiştiremiyoruz. Benim dede mesleğim kasaplık. İki oğlum vardı ustaydı onlar. Biri belediyede işe girdi, diğeri polis oldu. Genç nesil yetiştiremiyoruz. Kimse gelip çırak olmuyor. Yaklaşmak istemiyorlar. Biz 365 gün çalışıyoruz, bir günümüz de yok. Biz ölümüze ağlayamıyoruz. Hiç durmadan çalışıyoruz.