Enflasyon rakamları “doğru” mu, değil mi?

Abone Ol

Başlığı okuyup da...

“Abooov! Nedir bu?” diyeceksiniz ama...

102 yaşındaki Türkiye Cumhuriyeti...

Son derece ilginç gelişmelerin adresi oluyor...

Şaşırtıcı gelişmelerden biri de...

Kısa adı “TUİK” olan...

“Türkiye İstatistik Kurumu” ile “Perişanız” diyen emekliler...

Mahkeme kapısında karşı karşıya geldiler!

Neden?

***

Çünkü...

“Enflasyon verileri asılsız!” diyen emeklilerin açtığı davada...

TUİK ilk kez “sanık” sandalyesine oturuyor...

Karar 15 gün sonra açıklanacak...

...Ve, o karar emekliler lehine olursa...

“Eksik yatırılan zamlar geri ödenecek!..”

Ha’di bakalım...

Al sana yeni bir düğüm!

***

Emeklilerin mahkeme kapısında zam araması!

Bu güzel ülkenin tarihinde bir “ilk” olarak anılacak...

Çok değil...

Daha 10 gün olmadı...

Kısa adı “EBSO” olan...

“Ege Bölgesi Sanayi Odası”nın kıdemli Başkanı Ender Yorgancılar...

Bir türlü düşürülemeyen enflasyonun etkisini...

Çok değil 10 gün önce şöyle özetlemişti:

“Eriyen sadece kazancımız değil, rekabet gücümüz de gün be gün eriyor... Son bir yıldır ısrarla altını çiziyoruz ki...

Bu kur politikası ile ihracatta rekabet şansımız kalmadı...

Öyle ki, pazarlarımızı tek tek kaybediyoruz...”

***

Son gelişmeler şöyle:

TUİK, tarihinde ilk kez önceki gün hakim karşısına çıktı...

“Korkusuz Gazetesi”nden Firuze Şenavcı’nın haberine göre...

85 sayfa “savunma” yapan TUİK avukatları...

Karşı tarafın talebine rağmen enflasyon sepetini açıklamamışlar...

Neden?

O da meçhul...

Dava nedeniyle adliye binası emeklilerle dolup, taşıyor...

Ellerinde boş tencerelerle eylem yapan vatandaşlar...

“TUİK enflasyonu düşük gösterip bizi açlığa mahkum etti; hakkımızı istiyoruz...” diyerek adliyeyi çınlatıyor...

Emekliler davayı kazanırsa...

Maaş zamlarının güncellenmesi gündemde...

Ya sonra?

Orası belli değil...

***

Anlamlı soru şu:

“Türkiye Cumhuriyeti, bir asır boyunca bu ve buna benzer olaylar yaşamamış! Tamam, bizi perişan etmek için bazı güçler iliğimizi, kemiğimizi boşaltmaya çalışmışlar ama...”

Bi’farkla...

Dünle, bugün arasındaki farkı anlatmak için...

Şunu bi’kenara yazar mısınız?

“1974 yılında para var yağ yoktu!

2025 yılında yağ var para yok!”

Yani...

Hep kaybeden Türk Milleti oluyor...

Biz ne yaparsak yapalım..

Pahalılıktan, yokluktan kurtulamıyoruz...

Suç, bu milletin mi?

***

Bitiriyoruz...

EBSO Başkanı Yorgancılar’ın sonsözü ile...

2024 yılını uğurlarken...

(Yani, topu topu iki ay önce...)

Kıdemli sanayici diyor ki:

“Dünün tecrübeleriyle geleceğin bilgisini sentezleyen, güçlü bir ekonomi programına ihtiyacımız var... Yönetilen ve yönlendirilen fiyatların enflasyon hedefiyle uyumlu artırılması, faiz indirimlerinde erken ve hızlı davranılmaması, kurdaki baskılamanın zamana yayılarak kaldırılması, istihdam ve ihracatın korumaya alınması da ekonominin iyileşmesine katkı sağlayacaktır...”

Yoksa...

Pahalılıktan kurtulmanın imkanı yok!

Emekli ağlıyorsa var bi’nedeni!

Nokta...

Hamiş 1: Hiç şaşırmayalım...

Türkiye’nin aylık resmi enflasyonu dünyanın 140 ülkesinin yıllık enflasyonundan daha yüksek! Çünkü, 185 ülkenin enflasyonu

Türkiye’den daha düşük... Çok acıklıdır ama...

Bu güzel ülke...

Dünya enflasyon liginde en üst sıralarda...

Çünkü...

Türkiye dünyanın en kötü enflasyonuna sahip “altıncı” ülkesi...

Çünkü...

Memleketimizin enflasyonu...

Bütün coğrafi ve ekonomik bölgelerin ortalamasından...

Çok daha yüksek...

TÜİK’e göre 2003’ten bu yana...

Ortalama fiyatlar 24 kat, gıda fiyatları ise 35 kat arttı! (03 Şubat 2025)

Hamiş 2: TÜİK tarafından 2025 Şubat ayı enflasyon oranları 3 Mart 2025 Pazartesi saat 10.00'da açıklandı... Tüketici fiyat endeksi yıllık yüzde 39,05, aylık yüzde 2,27 arttı...

Nokta...

Sonsöz: “Enflasyon sadece pahalılık olayı değildir; ahlakı da bozar... Hırsızlıktan, fuhuşa kadar... / Süleyman Demirel – 1991 Türkiye Genel Seçimleri öncesi...”