Asgari Ücret Komisyonu bir toplantıdan çıktı, ötekine girdi.
Çok tuhaftır, asgari ücret şu kadar olmalı, bu kadar olmalı, diye konuşmadan…
Sendikaların isteklerine aldırış etmeden, bir rakam açıklandı:
28.075 lira…
Bozdur bozdur harca!
Bu para, açlık sınırının altındaymış!
İnsanlar bu parayla geçinemezmiş!
Kimin umurunda ki…
***
2025’te asgari ücret tam bir felaketti.
Emekli maaşları, asgari ücretten de feci durumdaydı.
2024 yılı emekliler yılı ilan edilmişti sözde...
Emekli en büyük darbeyi, kendisine atfedilen yılda yedi!
Oysa emekli maaşı, asgari ücretle eşitlenecekti!
Çok değil, 20 yıl önce…
Emekli maaşı, asgari ücretin yüzde 40 üstündeydi.
Yani bugünkü 22.104 liranın üstüne 8.850 lira daha ilave edin!
Emekli maaşı 31.660 lira olmalıydı.
2026 yılı için asgari ücret 28.075 lira olduğuna göre…
Emekli maaşının da bu mantıktan hareketle 39.305 lira olması gerekir!
Emekliye bu parayı verirler mi?
Mümkün değil!
***
Peki neden böyle oldu?
2008’e kadar yüzde 70 olan katsayı, 45’e düşürüldü.
25 puanlık düşüş, emekliyi daha kafadan fakirleştirdi.
Bu fakirleşme, giderek daha da derinleşti.
Pazaryerlerine tezgahlar kapanırken gidilir oldu.
Cebinde üç beş kuruşu olan, en ucuz fiyattan almaya çalıştı.
Yine de parası yetmediyse, çöp diye atılan yiyecekleri karıştırmaya başladı.
Vakit geçirmek için mahalledeki kahvehaneye giden emekli Ahmet amca, bir bardak çay 20 lira olunca…
Parkları mesken tuttu.
***
Memura 8.750 lira iyileştirme zammı yapılmıştı.
Fakat emekli için böyle bir iyileştirmeye gerek görülmedi!
Öyle ya, bugün ülkemizdeki 16 milyon emekli, bu devlete yük!
Sanki o insanlara emeklilik hakkı, gökten zembille indi!
25 yıl, 30, 40 yıl çalışıp emekliliğe hak kazanan insanlar, ne acıdır ki yok sayılıyor güzel ülkemde.
***
Kiralar, akıllara zarar hala yükselişte.
Yalnız yaşayan emekliler, kentin varoşlarında bile 10 bin liraya kiralık ev bulamıyor.
Kira artışına yasal olarak yüzde 35,91 oranında izin verilirken…
Emekliye yüzde 20’lik zam bile çok görülüyor!
Hal böyle olunca da…
Emekli, Basmane’nin fakirhanesi otellerde soluğu aldı.
Geceliği 200 liraya, aylık 6 bin liraya küçücük otel odasında yaşamaya başladı.
Çok üzücü ama bu noktaya geldik maalesef!
Tamam; bir Almanya, bir Fransa, bir İngiltere vatandaşının refah seviyesinde emekli olmayı hayal eden yok ama…
İnsanca yaşamak, sıcacık bir evde barınmak, emeklinin hakkı değil midir?
Bunca yıldır her defasında fedakarlık neden emekliden isteniyor?
***
Her kim “Emekliyi, asgari ücretliyi enflasyon altında ezdirmeyeceğiz” deyip dursa da…
Görünen köy kılavuz istemez.
Bu kafayla, 16 milyon emekli daha da yoksullaşacak.
***
Çağdaş Emekliler Derneği (ÇEKAD) Başkanı Emel Denizaslanı, emeklilerin içinde bulunduğu durumun “insani kriz” noktasına geldiği, “insanlık onuru”na yakışmadığı görüşünde.
Emeklilerin ikametinin artık evlerin değil, geceliği 200 liralık izbe otellerin, pansiyonların olduğunu söylüyor.
Emel Hanım, emekli maaşının 40 bin lira olması gerektiğini savunuyor ve ekliyor:
“Biz sadaka değil, yıllarca ödediğimiz primlerin, döktüğümüz alın terinin karşılığını istiyoruz. Açlık sınırı 30 bin liraya dayandı, yoksulluk sınırı 70 bin lirayı geçti. Bu şartlarda 40 bin liranın altındaki her rakam, emekliyi diri mezara gömmektir!”
Emel Denizaslanı’nın son sözü şöyle:
“Emekli artık 'yaşamak' değil, sadece 'nefes almak' için mücadele ediyor.Yüzdelik hesaplarla emekliyi oyalamayın. Otel köşelerinde yaşamaya çalışan o yalnız babaların, o yaşlı teyzelerin vebali üzerinizdedir. Çağdaş Emekli Kadınlar Derneği olarak sesleniyoruz. En düşük emekli maaşı Ocak ayında net 40 bin lira olarak belirlenmelidir.Bu bir lütuf değil, anayasal bir haktır."