Politika

CHP’li Akdoğan stüdyoyu İzmir’e kurdu: İzmir TRT’nin palavralarına pabuç bırakmadı

CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, TRT İzmir Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında, “İzmir, TRT’nin en az izlendiği illerden bir tanesi. TRT’nin palavralarına pabuç bırakmadıkları için İzmirlileri kutluyorum” dedi.

Abone Ol

Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, TRT İzmir Müdürlüğü önünde stüdyo kurdu, basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasına CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir, ilçe başkanları ve çok sayıda partili katılım sağladı.

ŞEFFAFLIKTAN NEDEN ÇEKİNİYORSUNUZ
Basın açıklaması öncesinde konuşma yapan İl Başkanı Çağatay Güç, “Bugün burada bir kişiyi, bir partiyi ya da bir siyasi görüşü savunmak için değil; ülkemizin vicdanını ve milletimizin sağduyusunu savunmak için konuşuyorum. Bugün burada bir siyasi polemiği konuşmuyor, demokrasinin en temel ilkesini savunuyoruz. Bugün, milletimizin iradesine sahip çıkma kararlılığımızı yüksek sesle ve açık yüreklilikle dile getiriyoruz. Çünkü adalet, hiçbir partinin meselesi değildir. Adalet, 83 milyon yurttaşın ortak nefesidir. Biz diyoruz ki; çok açık ve çok net, Bu dava TRT’den canlı yayınlansın. Herkes görsün. Herkes duysun. Herkes kendi vicdanında karar versin. Gizlenecek bir şey yoksa, kaçınılacak bir soru yoksa, şeffaflıktan neden çekinilsin?. Hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. 31 Mart 2019’da İstanbul’da sandık kuruldu. Yaklaşık 9 milyon yurttaşımız oy kullandı ve Ekrem İmamoğlu, 13 bin 729 oy farkıyla seçimi kazandı. Bu sonuç, milletin iradesiydi. Ancak bu irade tartışmaya açıldı. Seçim iptal edildi. Milletimizin zihnine, yüreğine, vicdanına şu soru düşürüldü: “Benim oyum değersiz mi?” Adalet duygusu zedelendi. Ama bu millet sessiz kalmadı. Sandığa bir kez daha vicdanı ve yüreğiyle gitti ve 23 Haziran 2019’da bu kez 777 bin 581 oy farkıyla çok daha güçlü bir irade ortaya koydu. Bu yalnızca bir seçim sonucu değildi. Bu bir uyarıydı. Bir itirazdı. Bir demokrasi dersiydi. Millet o gün şunu söyledi. İrademi yok sayamazsın. Oyumu değersizleştiremezsin. Sandıkta alamadığın meşruiyeti başka yollarla tesis edemezsin. Bugün maalesef görüyoruz ki, milletin verdiği bu açık mesajdan gerekli dersler çıkarılmamıştır. Eğer o gün bu irade doğru okunmuş olsaydı, bugün hâlâ aynı tartışmaları yapıyor olmazdık. Bakın; bu mesele yalnızca CHP seçmeninin meselesi değildir. Bu, sağcının da meselesidir. Solcunun da meselesidir. “Siyasetle ilgilenmiyorum” diyen milyonların da meselesidir. Çünkü mesele bir isim meselesi değildir. Mesele şudur; “Yarın aynı şey bana da yapılır mı?” duygusudur. Bugün bir belediye başkanı, yarın bir esnaf, yarın bir çiftçi, yarın bir öğretmen… Adalet terazisi bir kez şaşarsa, hiç kimse kendini güvende hissedemez" ifadelerini kullandı.

O EKRANLAR BİR PARTİNİN DEĞİL MİLLETİN
Güç açıklamasının devamında, “Siyasi rekabet, adil olduğu sürece kıymetlidir. Ama rekabet haksızlıkla yürütülüyorsa; o artık siyaset değil, milletin iradesine müdahaledir. Bizim itirazımız tam olarak budur. Eğer bu ülke bir hukuk devleti ise, eğer yargı gerçekten bağımsızsa, o zaman en güçlü ilaç şeffaflıktır. TRT, 83 milyon yurttaşın vergileriyle yayın yapmaktadır. O ekranlar bir partinin değil, milletindir. Öyleyse bu dava, kapalı kapılar ardında değil; milletin ekranında, milletin gözü önünde görülmelidir. Bizim korkumuz yok. Bizim saklayacak hiçbir şeyimiz yok. Bizim talebimiz çok açık, Hak, hukuk ve adalet. Buradan herkese sesleniyorum: CHP’ye oy vermiş olabilirsiniz, başka bir partiye oy vermiş olabilirsiniz, hiç oy vermemiş de olabilirsiniz. Ama eğer içinizde hala “Bu ülkede adalet herkese lazımdır” duygusu varsa, gelin bu çağrının yanında durun. Çünkü bugün susarsak, yarın konuşacak sözümüz kalmaz. Ekrem İmamoğlu davası TRT’den canlı yayınlansın.
Haklı olan şeffaflıktan korkmaz. Millet gerçeği görsün. korkmayın, yılmayın, umutsuzluğa kapılmayın. Unutmayın ki gecenin en karanlık anı, aydınlığa en yakın andır” dedi.

TRT’NİN TEPESİNE VURMAYA GELDİK
Ankara Milletvekili Umut Akdoğan ise açıklamasında, “Bundan 2 ay önce TRT’ye çıkacağım diye tweet attım. Gereğinden fazla ilgi gördü. Aynı zamanda TRT ile İletişim Başkanlığı arasında bir iletişim kurulmuş ve TRT müdür yardımcısına sorular sorulduğunu öğrendim. Ankara ve İstanbul’un ardından 3. durağımız İzmir’dir. Bundan sonra Trabzon, Antalya, Mersin ve Diyarbakır’da eylemlerimizi gerçekleştireceğiz. TRT iktidarın borazanıdır. Arkamda duran binanın AK Parti İl Başkanlığı’ndan farkı kalmamıştır. TRT son 20 yıldır haksızlığa ev sahipliği yapıyor. Gider ayak bari bir işi düzgün yapsın istiyoruz. Çocukluğumuzda televizyon çalışmadığı zaman tepesine vururduk. Biz bugün buraya TRT’nin tepesine vurmaya geldik TRT padişahım çok yaşa diyor, saray yalakalığı yapıyor. Ben TRT İzmir’in önünden çağrı yapıyorum. Çok yüksek teknolojiye sahip olduğunu söylüyorsun. TRT’nin HD ama TRT’nin içi boşaldı bitti. Onun için diyorum ki gerekirse siyah beyaz yayın yap, onurlu yaşa” dedi.

İZMİR TRT’NİN PALAVRALARINA PABUÇ BIRAKMIYOR
İzmir’in en az TRT izleyen şehir olduğunu dile getiren CHP’li Akdoğan, “TRT’nin başına televizyon ile alakası olmayan bir isim getirildi. TRT’nin başına televizyon izlemek haricinden yeteneği olmayan kişi ne yaptı? Bu kişi ve TRT’nin yetersiz kadroları son 20 yıl içerisinde 500 katrilyon paramızı harcadılar. İzmir’de 750 milyon nüfusa sıfırdan ev yapmak demek. Bu parayı beceriksizlere vermeseydik, Erzurum’u yeniden dirençli kentler yapabilirdik. Mevcut iktidar depreme değil de kendine borazanlık etsin diye harcamak istedi. Bu para nereden geliyor? Telefonla alıyorsunuz, kulaklık, araba alıyorsunuz TRT’ye para veriyorsunuz. TRT bütçesinin yüzde 70’i halkın cebinden çıkıyor. Kalan yüzde 30’u ise kamu kurumlarından gelen reklamlar. O reklamlar da sizin cebinizden çıkıyor. Bu paralar ile propaganda yapılıyor. İzmir, TRT’nin en az izlendiği illerden bir tanesi. TRT’nin palavralarına pabuç bırakmadıkları için İzmirlileri kutluyorum. TRT, son 24 saatte hangi haberleri verdi; Kalifornia’da kollar karla kaplandı, Arjantin’de AVM’yi su bastı, Bursa’da tamir edilen araca başka araç çarptı, Malatya’da bir araç dönerciye girdi, Bolu’da Karaca, Ayı, Kurt ve Geyik görüntülendi. Bunlar haber yapılırken üniversite eğitimine yüzde 1400 zam geldi. Dana etine zam geldi, kira giderleri yüzde 1169 artmış. Çocuk bakım hizmetleri artmış. TRT bunları vermemiş. Cezaevinde ilacını içermediği için tüm gece kıvranın Tayfun Kahraman’dan bahsetmemiş. Lenfoma kanseri olan Murat Çalık’tan bahsetmemiş. Asgari ücretle ilgili tek satır haber yapmamış. Asgari ücretin 554 euroya düştüğünü TRT vermemiş. Bu yıl asgari ücreti ile 2,5 çeyrek alındığını TRT vermemiş. TRT’ye önerilerim var; ekmeğe zam geldiği zaman iktidarımız obezite ile ne güzel mücadele ediyor diye haber yapabilir. Yalandan bu haberleri yaparlar ve hiç utanmazlar. TRT’ye AK Partili isimler çıkıyor. Biz CHP’li olarak paramızla bile TRT’ye reklam veremiyoruz” dedi.

BİRAZCIK YÜREĞİNİZ VARSA…
Akdoğan açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;

“İBB davasının iddianamenin savcısı Recep Tayyip Erdoğan’dır. İddianamenize güveniyorsanız, CHP olarak verdiğimiz kanun teklifi ortada. Seçimle göreve gelenlerin yargılamaları TRT’den canlı yayınlansın. Çünkü bu artık kamuyu doğrudan ilgilendiren bir dava. Bu iktidarda kanun teklifini kabul edecek yürek var mı? Yol arkadaşlarımız tahliye edilmelidir. Mart ayında duruşmalar TRT’den yayınlanmalıdır. Biz yiğitlerimize güveniyoruz. Saraya sesleniyoruz, birazcık yüreğiniz varsa teklifi kabul edin, TRT’de bir işe yarasın.”