EGEDESONSÖZ- AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.
Programın gündeminde ise Danıştay tarafından iptal edilen Çeşme Projesi vardı.
MUTABAKAT GEREKİYOR
AK Partili Kaya, Çeşme Projesi için mahkemenin verdiği iptal kararını yeniden değerlendirmeye aldıklarını belirti. Kaya açıklamasında, “Bu konu yargıda tıkandı. Marjinallerin, İzmir düşmanlarının işidir bu… Bunun içine CHP’li Tunç Soyer ve birkaç siyasetçi daha girdi. Yoksa İzmir’de turizmi konuşacaksak, turizme ivme kazandırmayı konuşacaksak Çeşme Projesi olmazsa olmazdı. Buradaki yargı kararlarını bakanlığımız ve biz de inceliyoruz. Şehrin turizmini başka türlü kalkındıramayız. Tesis yapmanız lazım. İzmir’de turizm yataklı belgeli 40 bin yatak var. Antalya’da 600 bin… Nasıl turizmi kalkındıracaksın? Tesis yapmanız lazım… Bakanlık tarafından bu alan, koruma kararı alınmış bir alandı. Bu alana iki üniversiteden görüşler, değerlendirmeler alınarak açık ve şeffaf bir süreç işletildi. Ama maalesef İzmir düşmanı bu yapının direnci ve CHP’li siyasetçilerin desteği ile bu süreç durdu. Yargı kararlarını inceliyoruz. İzmir de bunu istiyorsa, şehirde bu konuda mutabakat olursa, ortak akıl ve yaklaşım ortaya konursa geçmişteki gibi şeffaf bir süreci yönetip kente burayı kazandıralım. Bu konuda mutabakat gerekiyor. Beklentimiz bu yönde” dedi.
HUKUKÇU GÖMLEĞİMLE SÖYLÜYORUM…
Gazeteci Fatih Yapar’ın “Kültür ve Turizm Bakanı’nın bu konuda enerjisinin olmadığı, bu konuyu istemediği yönünde değerlendirmeler var” demesi üzerine AK Partili Kaya şunları söyledi:
“Bakan Bey turizm konusunda önemli işler yapmış birisi… Kendisi üzüntülü. Kapalı kapılar arkasında konuşulanlar farklı, kamuoyuna çıkınca CHP’li siyasetçinin konuşması farklı… Tutarsızlık var. Bu tutarsızlığın olduğunu görmek iş yapma azmimizi etkiliyor. İnciraltı, Balçova Arsa Mağdurları ile ilgili bir yol yürüyorsunuz. Arkadan CHP’li başka bir şey siyasetçi başka bir şey konuşuyor. Etkileniyorsunuz yani… Burada karar verecek olan İzmir’in dinamikleri… Hukukçu gömleğimle söylüyorum. Burada ortaya konmuş gerekçelerin, bilirkişi raporlarındaki saptamaların çok doğru olmadığını düşünüyorum. Mahkeme kararında ‘bu alana turizm planı yapmayı gerekçelendirmemişsin’ diyor. Yahu kamu yararı var, ülke, İzmir turizmi gelişmeyecek mi? Yedi üniversiteden rapor alınmış, nasıl yapılacağı ortaya konmuş. Beton ayak izi çok düşük bir seviyede tutulmuş. Yüzde 98’i sahil vatandaşa kalıyor. Daha ne gerekçelendireceğiz. Cilt cilt hazırlanmış raporlar vardı. Görmemişler. Yargıdaki incelemeler yapıldıktan sonra İzmir de istiyorsa bu işi bakanımızla ayağa kaldırırız.