Bu meclis, yeni bir Anayasa yapamaz!

Abone Ol

İktidar ne zaman sıkışsa, yeni bir Anayasa talebini gündeme taşır. Bu Anayasa, “bugünkü Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayamıyor” diye görüşler medyaya yansır. Mesele, Türkiye’nin ihtiyaçları mı, yoksa Erdoğan’ın iktidarının devamlılığına yönelik ihtiyaçlar mıydı, esas gerekçeler.

Şimdi yine yeni Anayasa veya Anayasa’da bazı değişiklikler talebi gündemde. Gerekçe Kürt meselesi bu defa. Ama hazırlıklar başka değişiklikleri de içeriyor mu? Hazırlıklar şeffaf yürütülmediği için bu konuda bilgi değil kanaatleri konuşuyoruz.

Tabii ki, Anayasalar değişir. Ama sıkça ve durup dururken değil. Mesela 1961’de de yeni bir Anayasa yapıldı, 12 Eylül sonrası 1982’de de.

Bu iki Anayasa da Askeri Darbeler sonucunda gerçekleşti. Ama yine de halkoylamasına sunuldu. Tabii ki, demokratik bir ortamda yapılmadı bu. Şimdi de ortada demokratik bir ortam olduğu pek söylenemez. 1961 için aynı şeyi söyleyemeyiz ama 82 Anayasası, daha demokratik ortamda da halk oylamasına sunulsaydı, destek %92 değil de, belki %85 olurdu en fazla.

Bu yeni Anayasa yapımları, rejimin tehdit altında olduğu gerekçesine dayanan darbelerin ürünüydü. Ama 1961 Anayasası ile hem Güçlerin Ayrılığı ilkesi hem sendikal faaliyetleri güvence altına alan hem de basın özgürlüğü ilkeleri benimsemişti. 1982 Anayasası ise tam tersine mevcut özgürlükleri törpülemeyi hedef alıyordu.

Şimdi yeni Anayasa talebi de rejim değişikliği ihtiyacı olarak gündemde. Türk mü, Türkiyeli mi veya Demokratik Cumhuriyet mi, cemaatçi demokrasi mi, Cumhurbaşkanı Sünni Türk ama yardımcılarından biri Kürt, diğeri Alevi olsun mesajları hep rejim değişikliği talebini içeriyor. Millet değil Ümmet size uygun diyen ABD temsilcisinin sözleri de iktidar cephesinde destek buluyor.

Bunlar önemli meseleler. Ve bunların arasına Cumhurbaşkanının seçilme yöntemleri ve sürelerinin de ekleneceği neredeyse kesin gibi.

Tabii, tüm bu olup bitenlerin Suriye’de olup bitenlerle ve Kürt devleti oluşumu ile yakından ilgisi var. Yeni siyasi süreç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın öncülüğünde sürüyor. Hakan Fidan ve MİT de dahil tabii...

Erdoğan her ne kadar risk almak istemese de, geçen defakinden farklı olarak artık, bu sürecin içinde olduğunu ifade etti. Süreci AKP, MHP ve DEM olarak birlikte yürüteceğiz açıklaması, yeni ittifakın tarifini veriyordu.

Peki, bu üç parti neden yeni bir Anayasa yapamaz? Sadece Meclisteki sandalye sayıları yetersiz olduğu için mi? Bir gerekçe bu şüphesiz. Transferler ile bu sayı tamamlanabilir mi, bilmiyorum.

Ancak söz konusu ülke sorunlarına çözüm üretmek ve yeni bir toplum sözleşmesi için Anayasa yapmak, sayısal çoğunlukla değil, toplumsal mutabakat ile olur. Yüzde 50 artı bir iktidara gelmek için yeterlidir ama Anayasa yapmak için yetersizdir.

Ayrıca şu anda Meclis’te temsil edilen partilerin, seçimde aldıkları desteği sabit olarak düşünmemek lazım. Mesela AKP ve MHP ve diğer Cumhur İttifakı Partileri, PKK ve DEM aleyhine kampanya ile seçime girmişlerdi. Şimdi birlikteyiz diyorlar. Olabilir ama o zaman da seçmen desteğini ve Meclisi yenilemek gerekir.

Yani PKK, Öcalan ve Kürt Meselesi’nde görüşlerimiz değişti deyip, seçmeni ikna ederek, desteklerini yenilemeleri gerekiyor. Sadece AKP ile MHP değil, tüm partiler için geçerli bir şey bu. Çünkü son yılda ülkedeki siyaset ekseni o kadar değişti ki, partilerin konumları ve destekleri aynı gibi hareket etmek doğru değil.

Öte yandan mevcut Anayasaya uymayan bir iktidarın yeni Anayasa talebi ne kadar ikna edici olacak? Anayasa Mahkemesi Kararlarını, AİHM kararlarını tanımadıklarını açıkça ilan eden, AKP ve MHP liderleri, yeni Anayasa’dan ne beklemektedir?

Bu kadar belediye başkanı, siyasetçi ve gazeteci hapislere tıkılmışken, demokratik bir Anayasa talebi ne kadar ikna edici olacaktır? Bir yıl öncesine kadar düşman ilan edilen PKK ve DEM için demokratikleşme ama ana muhalefet CHP için otoriterleşmenin seçmen yansıması da önemli.

Meşruiyet sandıktan beş yıllığına elde edilen bir şey değildir. Her önemli sorun ve gündemde onun yenilenmesi gerekir. Onun için AKP ve MHP başta olmak üzere kulvar değiştiren partilerin yeni bir seçimle, seçmen düzeyinde desteklerini yenilemeleri gerekir.

Anayasa temel metindir. Yıpranmış bir iktidar, yanına yeni bir partner alarak bu işe kalkışırsa başarılı olamaz. Seçimle yenilenecek olan Meclis’in bu işe kalkışması en doğru/demokratik yoldur...