Geçen Cuma’nın manşetiydi; hala konuşuluyor...
Dilim varmıyor ama...
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın...
İddiaya göre...
Kadınları “hedef gösteren” hutbesine gerek var mıydı?
Yıl 2025 ve...
“101 yaşını” geride bırakan Diyanet Başkanlığı...
Memleketimin kadınlarının kulağına su kaçırır gibi...
“Ayıptır söylemesi...”
Şunu der mi?
“Ahlâk ve edep ölçülerinin çiğnenmesine sessiz kalan herkes büyük vebal altındandır!”
Ne yani?
Kadınlar ve kızlar...
Denize, havuza girmesin mi?
Ya da...
Mesela...
Bazı plajlar sadece kadınlara mahsus mu olsun?
***
Oldu mu şimdi?
Böylesi mesajları bekleyip...
Hayat arkadaşının ya da sevgilisinin ağzını / burnunun dağıtana...
Ya da sokak ortasında koluna taktığı kızı bıçaklayana...
Betona çakılsın diye...
Sevgilisini ya da hayat arkadaşını balkondan aşağıya atana...
Diyanet İşleri Başkanlığımız’ın...
“Kendisine yakışan bir ifade biçimiyle haklı olarak...”
...Ve dahi, yargı rüzgarını da arkasına alarak...
O gözü dönmüş kocanın...
Haddini bildirmesi gerekmiyor mu?
Dahası...
Acıları azıcık da olsa dindirecek...
Kalplere şerbet akıtacak...
Bi’cümlecik lafı yok mu Diyanet’in?
Sevgilisinin... Nişanlısının... Karısının...
Sokak ortasında bıçakla hayatını söndüren...
Adam müsveddesine...
Diyecek bir “cümlecik” ifadesi yok mu bizim Diyanet’in...
***
Taaa, 2018 yılında...
Dokuz yaşındaki kız çocuklarının...
“Velileri olmadan” evlenebileceğini...
Hatta “gebe kalabileceğini” bizim Diyanet açık açık söylemedi mi?
O günlerde...
Böylesi açıklamaların “çocuk istismarı”nın önünü açtığını...
Sağır Sultan bile duyuyordu...
Diyanet bi’cümlecik de olsa “özür” diledi mi?
Dilemedi...
***
Bi’kenara yazın...
2021'de 280 kadın cinayeti, 217 şüpheli ölüm...
2022'de 334 kadın cinayeti, 245 şüpheli ölüm...
2023'te 315 kadın cinayeti, 248 şüpheli ölüm...
2024 yılında 394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli ölüm...
Belki Diyanet’in de haberi yok...
Sadece...
2025’nin ilk altı ayında...
Erkekler tarafından 136 Kadın öldürüldü ve...
145 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu...
***
Pas geçmeyelim...
Geçtiğimiz Cuma hutbesini...
Diyanet İşleri Başkanı...
90 bin camide okuttu...
Ve o “Cuma Hutbesi”nde ne dendi?
Kadınların giyim-kuşamı “manşete çıktı”...
(Burası önemli)
Dikkat!
Genç kızların kısa giyinmesiyle...
(Olacak şey değil!)
Allah’ın emrinin ihlal edildiği öne sürüldü ve...
Şu cümle ortaya çıktı:
“Ahlâk ve edep ölçülerinin çiğnenmesine sessiz kalan herkes büyük vebal altındandır!”
Peki...
Günümüzün önde gelen ilahiyatçılarından olan...
Cemil Kılıç, bu hutbe için ne dedi?
“Diyanet İşleri’nin hutbesinde giyim / kuşamla ahlâk arasında ilişki kurulması son derece bilgisizce bir tutumdur ve İslâm tarihinden habersiz bir yorumdur... O hutbe belli bir dinsel anlayışın dayatmasıdır ve bu aynı zamanda, temel hak ve özgürlüklere aykırıdır... Çağdaş bir toplum bağlamında insan haklarına aykırı bir tutumdur...”
***
Ülkemiz an itibarıyla bu halde!
Hani?
Kimsenin inancına, kıyafetine, giyim-kuşamına karışılmayacaktı?
Mesela...
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan...
Taaa, (2017’nin ilk ayları) neredeyse 9 yıl önce...
“Uluslararası Kadın Emeği Buluşması”nda...
Ne demiş?
Aynen şöyle demiş:
“Herkes istediği gibi giyinir, müdahale edilmez!”
Eh...
Bunu Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın da bilmesinden...
Daha “önemli” ne olur?
***
Bitiriyoruz...
Dönelim yine bugüne...
Aradan bunca yıl geçti...
Hani, kimsenin inancına, kıyafetine, giyim-kuşamına karışılmayacaktı?
Diyanet İşleri Başkanlığı...
Cuma hutbesinde...
Kadınların “açık” giyinmesinin...
“Allah’ın emrine aykırı olduğu, haram ve günah sayıldığı”...
Şeklinde yapılan yorumlar...
Kimilerine göre...
Kadınlara yönelik yeni bir baskı aracı olarak değerlendirildi...
Özellikle...
Bu tür kıyafet tercihlerini yapan kadınlara karşı sessiz kalanların da...
“Büyük vebal altında olduğu” şeklindeki ifadeler...
Tartışmanın dozunu arttırıyor...
***
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve...
Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka...
Cuma’dan itibaren günlerdir sesini durmadan yükseltiyor:
“Bu hutbe kadınların özgür iradesine saldırıdır... Diyanet, kadınların ne giyeceğine karar veremez... Bu ülkenin kadınları ne Diyanet’in fetvalarına ne de karanlık dayatmalara sığar...”
Yazının son satırlarını...
Diyanet İşleri Bakanı Ali Erbaş’a bırakalım...
Erbaş, “sahte diploma” konusunda da yorum yapıyor:
“Diploma çetesi bütün kurumlara sızar demiyorum, sızabilir sadece Diyanet’e sızamaz... (15 Temmuz sonrasında sızdılar!) diyenler oluyor... Hodri meydan diyorum... 15 Temmuz sonrasında işe alınanları tek tek araştırın... Bir tane sahte diplomalı bulamazsınız... İl, ilçe parti teşkilatlarının referans gösterip atandığını ise hiç bulamazsınız...”
Nokta...
Sonsöz: N’apalım şimdi? 2023 yılında Avrupa şampiyonu olan Kadın Milli Voleybol takımının yıldızlarını şort yerine “pantolon” gibi eşofman altıyla mı sahaya sürelim? / Anonim...”