Bir Şaman öğreti şöyle der.
Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz..
Nehirler kendi suyunu içemez..
Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez..
Güneş kendisi için ısıtmaz..
Ay kendisi için parlamaz..
Çiçekler kendileri için kokmaz.
Toprak kendisi için doğurmaz..
Rüzgar kendisi için esmez..
Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz..'
Doğanın anayasasında ilk madde şudur..
Herşey birbiri için yaşar..
Birbiri için yaşamak, doğanın kanunudur.
Eski çağlardan süre gelen anlayıştı bu.
Bütünlüğü anlatırdı..
Özü iki cümleydi..
'Ben biz olduğumuz zaman ben olurum.'
'Ben, ben olduğum için sen, sensin.'
Atamız kendini sultan ve halife ilan edip saraya yerleşebilirdi. Oysa Çankaya'ya yerleşti, ülkemize monarşi yerine demokrasi getirdi. Bunun değerini bilmek ve anlamak ne kadar önemli… Yabancı belgeselleri izlediğimde, yabancı dilde Atamızı okuduğumda Atamızı yukarıda anlattığım gibi yazıyor, anlatıyor yabancılar… Ülkesi ve halkı için yaşadı, hedefi savaş değil barıştı, genişlemek değil, sınırlarını korumaktı diye anlatıyorlar. Yirminci yüzyılın en büyük lideriydi diye yazıyorlar… Yabancıların bu kadar takdirle andığı Atamızı izlemek, biz de çocuklarımız ve torunlarımız için yaşamak zorundayız…
Tıpkı ülkemiz için ölmekten çekinmeyen her gün haberini aldığımız şehitlerimiz gibi, bizler de ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için yaşamalıyız… İçimizdeki, genlerimizdeki o Şaman sesi hiç unutmamalıyız…