Bir masona Atatürkçülük dersleri-1

Abone Ol

Masondan Atatürkçü olmaz.

Katrandan şeker olmayacağı gibi…

Zaten rahmetli de Masonları hiç sevmezdi. Atatürk masonları'kökü dışarıda kuruluşlar' olarak nitelemiş ve bir çırpıda kapatarak mal varlıklarının da Halk Evleri'ne devrini sağlamıştı.

Nasıl mı yapmıştı, gelin bunu da dönemin kaynaklarına bakarak anlatalım…

'Gazi Hazretleri, bir gün eski Adliye Vekili Mahmut Esat Bozkurt'u çağırdı. Kendisine masonların taksimat, teşkilat, ahvalini bildirir bir kitap verdi. 'Bunu güzelce mütalaa et, bir takrirle Halk Partisi grup başkanlığına ver, grupta bunlara şiddetli hücum yap ve grupça kapanmasına dalalet et. Senin de bu işte büyük şeref payın olacaktır.' dedi. CHP Grup danışmanı Mahmut Esat Bozkurt, riyaset makamına bir takrir verdi ve takririnin okunmasını reisten rica etti. Hülasası şöyleydi: 'Masonluk kökü dışarıda bir Yahudi tarikatından başka bir şey değildir, memleketimizde bunun ne işi vardır? Bunu da grup kararıyla kapatalım…'

Ertesi hafta Recep Peker geldi ve kürsüye çıkarak şu müjdeyi verdi: 'Arkadaşlar yarından itibaren Türkiye'de masonluk kalmamıştır ve bütün localar kapanmıştır.' Salonda bir kıyamet koptu, alkışlar, bağırmalar 'kahrolsun Yahudi uşakları' sesleri tavanları çınlatıyordu. Mason Şükrü Kaya ve arkadaşları sırra kadem basmışlardı.

Karakteri İstiklal ve Bağımsızlık Olan Atatürk'ü…

Grup dağıldıktan sonra Dr. Mim Kemal'i öne katarak meclisteki masonlar toplu olarak Reis-i Cumhur'a gitmişlerdi. Mim Kemal, Reis-i Cumhur'a hitaben: 'Efendimiz biz zaten maiyet-i devletindeyiz fakat siz Meşrik-i Azam'ımız olursanız, bir pervane gibi etrafınızda dönüp dolaşırız' demiş. Reis-i Cumhur: 'Peki bir şey soracağım, bana cevap veriniz dedi ve sonra… Siz Avrupa'da hangi locaya bağlısınız ve reisinizin ismi nedir?

'Biz Cenova'ya tabiyiz ve Reisimiz Barca Mişon cenaplarıdır' diye yanıtlamış. Bunun üzerine küplere binen Mustafa Kemal Paşa onlara hitaben: 'Ben bütün hesapları yaptıktan sonra kapatma kararı aldım, bizi oyuna getirmek istiyorlar. Haydi, şimdi defolun buradan cehennem olun gidin. Yahudi uşaklığı yaptığınızın farkında değilsiniz! Benim milletim bana kahraman sıfatı verdi, ben sizin isteğinizle birYahudiye uşak mı olacağım? Bu gece sabaha kadar Türkiye'deki bütün locaları kapatmadığınız takdirde, yarın teşkil edeceğim, Divan'ı Harb-i Örfi'ye hepinizi verir ve astırırım. Haydi defolun karşımdan' diyerek onları kovdu. Onlar da yıldırım telgraf ve telefonlarla vaziyeti İzmir, İstanbul ve Adana'ya bildiriler ve sabah olmadan hepsini kapanma kararlarını getirip, henüz sofrasından kalmayan Reis-i Cumhur'a verdiler ve derin bir nefes aldılar.

Reis-i Cumhur Mustafa Kemal bu suretle bütün mason localarını kapattı… (İbrahim Arvas, Van Milletvekili- Tarihi Hakikatler, s.71-72)

***

Şimdilik bu tarihi bilgileri vermekle yetiniyorum… Aslında Mahmut Esat Bozkurt'un Türkiye'deki Masonlar ve ihanet planları ile ilgi Cumhuriyetimizin kuruluş dönemine ait çok sayıda makalesinin kitaplaştırıldığı 'Masonlar Dinleyiniz!' kitabından da bir şeyler yazmalıydım ama biraz bekleyeceğim…

Zira Büyük Bir Türk Devlet Adamı'na uzattıkları dilin uzunluğunu görmek istiyorum!

***

Gelelim meselenin öznesine…

Masonluk, maskelerinin ardında saklanan'Bir Yahudi Tarikatıdır'

Siyonist hedeflere varmak için 'milliyetsiz, milliyetlere düşman ve gayr-ı milli unsurlara hareket eder'

Perde arkasındaki gerçekleri, gizli ayinleri, ibadetleri ve uygulamaları vardır. Aleni acık, şeffaf ve dahi bu yönleriyle meşru değildir.

Hiçbir Mason hiçbir şekilde Türk Milliyetçisi ya da başka bir milliyetçiliğin müntesibi olamaz. Milliyet İnkarcısı ve düşmanı olmak onlar için bir zarurettir. Takiye ve maske takarak öyle görünenler ise… (Yahudi Öğretisi- Muharref Tevrat)

Hiçbir Mason Atatürkçü hiç olamaz! Çünkü Atatürk Türk Milliyetçiliğinin hem en büyük teorisyeni, en güçlü uygulayıcısı ve iman Adamıdır.

Kurduğu Cumhuriyet, Türkiye Cumhuriyeti ve o Cumhuriyetin bütün kurumlarının da özel Adı Türk'tür ve Millilik vasfı taşır!

***

Zannedersem Masonluğu tescilli, maskeli bir zat olan U.P. iki bin onlu yılların ortalarında yine böyle 'Milliyetçilik ve Siyaset' muhtevalı bir bildiri yayınlamış ardından da bir kalkışma başlatmıştı… Sonrası mı?

O günden bu yana zaten yakinen takip ediyoruz…