Güncel

Batıçim’de toz salınımı… İzmir'de bir mahalle nefes alamıyor!

Bornova Naldöken Mahallesi’nde Batıçim tesisinden geçtiğimiz günlerde gece saatlerinde salındığı iddia edilen yoğun toz bulutu mahalle sakinlerinin endişelerini artırdı. Söz konusu tozun solunumun astım, bronşit ve kalp krizine neden olabileceğini belirten EGEÇEP üyesi, Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ali Osman Karababa çimento fabrikaların en kısa zamanda kapatılması çağrısında bulundu.

Abone Ol

Metehan UD/ EGEDESONSÖZ - Bornova Naldöken Mahallesi’nde bulunan Batıçim tesisinden gece saatlerinde salındığı iddia edilen yoğun toz bulutu, bölge halkını tedirgin etti. Görüntülerde, gece saatlerinde havaya karışan tozun çevreyi kapladığı net şekilde görülüyor.

Bu durumun belirli aralıklarla tekrarlandığını ve ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını belirten mahalle sakinleri, ilgili kurumların duruma müdahale etmesini ve düzenli hava kalitesi ölçümleri yapılmasını talep ediyor. “Gece nefes alamıyoruz, camlarımızı açamıyoruz” diyen vatandaşlar, çevresel denetimlerin artırılmasını ve tesisin faaliyetlerinin halk sağlığı gözetilerek yeniden değerlendirilmesini istiyor.

UZMANINDAN UYARI
EGEÇEP Bilim Kurulu üyesi, Halk Sağlığı Uzman Dr. Ali Osman Karababa söz konusu tesislerin halk sağlığı üzerindeki etkilerini anlattı. Uzun süreli çimento tozuna maruz kalmanın; rinit, kronik bronşit ve akciğer fonksiyonlarında bozulma gibi sağlık sorunlarına neden olabileceğini aktaran Karababa, partikül kirliliğinin mikroskobik boyutta akciğerin en hassas noktalarına kadar ulaşarak ciddi etkiler yaratabileceğini ifade etti. Karababa, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalar risk altında olduğunu vurguladı.

‘KİRLETİCİ VASFI YÜKSEK’
Atmosfere atılan gaz ve toz miktarına sınırlayıcı standartların zorunluluk olduğunu kaydeden Karababa “Çimento fabrikalarında toz tutma (arıtma) tesisleri, toplam yatırım maliyetinin yaklaşık %15'ini teşkil ederken, işletme ve bakım masrafları ise, çimento üretim maliyetinin % 5'i seviyesindedir. Ancak, unutulmaması gereken gerçek şudur; kirletilen çevrenin temizlenmesi, korunmasından çok daha güç ve pahalıdır. Çimento üretim ünitelerinin, toz tutma sistemleriyle donatılması; hem teknolojik, hem ekonomik, hem de 2872 Sayılı Çevre Kanunu’na göre çıkarılan ve atmosfere atılan gaz ve toz miktarına sınırlayıcı standartlar getiren Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği hükümleri gereği yasal bir zorunluluktur. Çimento fabrikaları bu yönetmelik kapsamında ve kirletici vasfı yüksek-izne bağlı tesisler olup, "A" grubunda yer almaktadır.” dedi.

ASTIM, BRONŞİT, KALP KRİZİ…
Karababa şunları söyledi:

“Çimento tozuna maruziyetin sürekliliği halinde rinit, kronik bronşit, akciğer grafisinde dansite değişiklikleri, akciğer fonksiyonlarında azalma gibi sorunlar gözlenmektedir. Çimento endüstrisinden kaynaklanan tozların da diğer katı partiküller gibi havanın kalitesini olumsuz yönde etkileyerek hava kirliliğine neden olur. Partiküler kirlilik, mikroskobik düzeyde katı veya sıvı damlacıklardan oluşur ve akciğerlerimizin alveollerine kadar ulaşarak ciddi sağlık sorunlarına neden olurlar. Birçok çalışma partikül kirliliğinin değişik sağlık sorunlarına neden olduğunu göstermiştir. Bunlar: solunum yollarında irritasyon, öksürük, solunum zorluğu, akciğerin solunum kapasitesinde olumsuz değişiklikler, astım krizleri, kronik bronşit oluşumu, kalbin düzensiz çalışması, ölümcül olmayan kalp krizleri, kalp ve akciğer sağlığı sorunu bulunanlarda erken dönem ölümlerdir. Kalp ve akciğer sağlığı sorunu bulunanlar, çocuklar, yaşlılar partiküler kirlilikten daha çok etkilenirler. Çimento endüstrisi yarattığı partikül ve gaz kirliliği yanında kullanılan hammaddelere ve özellikle alternatif yakıt olarak kullandığı maddelere bağlı olarak başta arsenik, kadmiyum, nikel, krom, bakır, cıva, kurşun, mangan, selenyum, vanadyum, çinko gibi birçok metalin çevreye yayılarak çevre kirliliği (hava, su ve toprak kirliliği) oluşmasına yol açar. Bu metallerin doğrudan solunum yoluyla ve dolaylı olarak beslenme zinciri aracılığıyla insan ve diğer canlılar tarafında alınmasıyla olumsuz sağlık etkilerine neden olur. Hem Batıçim hem de Çimentaş fabrikaları en kısa zamanda kapatılmalıdır.”

İMAR PLANLARI İPTAL EDİLDİ
Öte yandan İzmir’in Bornova ilçesindeki ağır sanayi kuruluşlarının şehir dışına taşınmasının önünü açan imar planı değişikliği de mahkemeden döndü. Bornova Naldöken Mahallesi’ndeki 34 hektar büyüklüğündeki alan ile Egemenlik Mahallesi’ndeki 67 hektarlık alandaki sanayi imarlı bölgeleri 'kentsel yerleşik alan' ve '2. ve 3. Derece iş merkezleri' olarak belirleyen plan kimi fabrika sahipleri tarafından açılan dava sonucu iptal edildi.