Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) Çalıştayı gerçekleştirildi. Çalıştaya farklı belediyelerin enerji şirketlerinde çalışan yöneticileri katıldı.
‘SECAP BİR İŞBİRLİĞİ ÇALIŞMASI’
Açılış konuşmasını yapan İZENERJİ AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Bozoğlu, SECAP’ın önemine değinerek “SECAP çalışmaları ülkede çok yaygın değil. Biz bu çalışmanın değerlendirilmesinde paydaş olarak bulunuyoruz. İstanbul ile ortak çalışıyoruz. İşbirliği içinde çalışıyoruz. İstanbul, Bursa, Denizli, Muğla gibi şehirlerin enerji yönetim kurulu başkanları var. Muğla’daki SECAP çalışmamızda bu işbirliğini genişletmek istiyoruz. Bu çalıştay için 3 hususa dikkat çekmek istiyorum. Yakında çıkmış olan İklim Kanunu’na bağlı olan bir yönetmelik taslağı var. Bu taslak şu anda zorunlu performans göstergesi olmayan SECAP’ı zorunlu hale getirecek ve bizlerin görev alanları büyüyecek. İkinci olarak enerji yoksulluğu teması var. Enerjinin çok temel bir insan hakkı olduğunu ve insanların bu anlamda yoksulluk içinde olduğunu bildiğimiz için SECAP çalışmalarının bu anlamda da çalışmaları var. Üçüncü olarak COP 31 toplantısı Antalya’da yapılacak, bir senemiz var. COP 31’de ülke olarak oradaki görünürlüğümüz ve sözlerimiz açısından ilave sorumluluk getiriyor bize” dedi.
‘BU ÇALIŞMALAR YAYGINLAŞMADIKÇA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇÖZÜLMEZ’
İstanbul Enerji AŞ Genel Müdürü Dr. Yüksel Yalçın, enerji verimliliğine dair mesajlar vererek, “Bir belediyenin kendi yönetim binasında yapacağı bir teknik çalışma değil, toplumun içinde olacağı bir çalışma. Sanayi Devrimi’nden sonra otomasyon teknolojileri çok büyük üretim kapasitesiyle enerji tüketimine girdiler. İklim değişikliği büyük bir problem haline geldi. Son 100 yılda endüstrileşmenin iyi yapılmamasından dolayı içinden çıkılmaz bir hale geldi. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilir kalkınmayı planladık. Bugün dünyada yaşanan savaşların realitesinde enerji ve su kaynakları temelinde oluyor. Almamız gereken önlemler var ve bu buluşmanın anlamı bu. Emisyonu en hızlı bir şekilde azaltacak ve İzmir 2050’de karbon nötr olacak diye bir imzası var başkanın. Hepimiz bu dünyayı bu hale getirdiysek hep beraber çözeceğiz. Başkanım bu anlamda akademik birimler kurmak zorunda. Sanayici artık kendi enerji tesisini kurmak zorunda olduğunu bilmeli. Başımızı koyacak bir ev değil, kendi enerjisini üreten bina kültürü oluşmalı. Giyim ve su ihtiyacı gibi bir alışkanlık ve ihtiyaç haline gelmeli. Enerjiyi yerinde üretemezsek afetlerde enerjisiz kalıyoruz. Başkan Tugay’ın tek başına bunu yapabilecek gücü yok. Bu konuda enerji firmaları erişilebilir bir yapıya dönüşmeli, enerji kredisi yok. Bu format böyle devam ettiği sürece enerji yoksulluğu devam eder. Her ilçe kendi enerjisini üretmeli, her tesis ve konut kendi enerjisini üretti. Bu çalışmaları tek başımıza büyütemeyiz. Bu çalışmalar yaygınlaşmadıkça iklim değişikliğini çözmez” ifadelerini kullandı.
BAŞKAN TUGAY: MESAFE ALMAKTA VE ADIM ATMAKTA ÇOK ZORLANIYORUZ
Çalıştay’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay açıklamalarda bulundu. Başkan Tugay, çevre sorunlarının çözülmesi için yerel yönetimlerin önerilerine değinerek, “Bizler üzerinde konuştuğumuz konuların yerel yönetimler eliyle yapılmasını çok doğru diyoruz. Yerelde uygulanması gerekiyor, yerelde uygulamayı başaramadıkça çoğu hedef boşta kalıyor. Sistemin bence yanlış uygulaması en büyük nedeni. Yerel yönetimler çok değerli, başkan olduğum için söylemiyorum. Hükümet olsak söylemeliyiz ve en önemli vurgumuz bu olmalı diye CHP’de belirttim. Bugün Büyükşehir Belediyesi olarak sürdürülebilir enerji ve iklim eylem planımızın revizyon çalışmasını yapıyoruz. Böyle bir toplantı için bir aradayız. Mesafe almakta ve adım atmakta çok zorlanıyoruz. Alt alta yazdığımız için çok büyük çabalarımız var. Sorumluluğumuzun hayati olduğunu biliyorum, hareket etmekte çok zorlanıyoruz. Alınması gereken önlemlerin uygulanması için ya çok katı bir uygulamayla yönetenin kararlar alması lazım, zoraki kararlar almak lazım. Ya da toplum olarak kültür olarak yaparız. Hangisi doğru? Kültür olarak benimsememiz lazım” dedi.
Toplumsal anlamda yapılan çalışmalara değinen Tugay, “Yaptığımız toplantılarda bir vizyon oluşturmaya çalışıyoruz. Sorunun çerçevesini kendi üslubumla çizmeyi seviyorum. Yakın zamanlarda yapılmış araştırmalarda iklim krizinin varlığına inanmayan bir insan grubu var. Bu iklim krizini kim çözecek sorusuna ‘birileri çözer herhalde’ diyen bir grup var. Endişelenmeye gerek yok diyenler de var. Yapay zeka hepimizi kurtaracak diye beklentileri var insanların. Raporlarda nihai kararlarda geri dönüşümsüz ya vardık ya da varacağız” ifadelerini aldı.
’ODANIN 28 DERECE OLMASI İÇİN Mİ ÇALIŞIYOR?’
Başkan Tugay salondaki klimanın sıcaklığını sordu. 28 derece yanıtını alınca ’28 derecelik bir oda olması için mi çalışıyor o klima?’ diye sordu. Başkan Tugay, klimanın 24 derece ile çalıştırılabileceğini ve bunun enerji tüketimi için daha uygun olacağını belirtti.
BAŞKAN TUGAY TÜKETİM KÜLTÜRÜNÜ ANLATTI: ÇOK YİYİN, ŞİŞMANLAYIN DİYE ÖĞRETTİLER BİZE
Klima krizinin ardından Başkan Tugay, “İstemediğimiz bir sıcaklığa varmak için, kullanmadığımız eşyalarla elektrikler yakıyoruz. Bizim tüketimimiz için üreten fabrikalar var. Biz hepimiz buyuz. Biz insanlar olarak buyuz. Daha fazla alın, kullanmasan da alın, daha çok yiyin, göbek yapıp şişmanlayın, yemeğinizi atarsınız diye anlattılar bize” dedi.
‘BİZİ YÖNETENLERİN ÇAPSIZLIĞININ BİR PARÇASI İÇİNDEKİ ÇAĞDA OLMAK İSTEMEZDİM’
İzmir’de yaşanan iklim krizlerine değinen Başkan Tugay, “Tropikal iklimde olan sinekler var İzmir’de var. Ege Denizi’ne sıcak denizlerin balıkları geldi ve bizim balıklarımızı bitirdi. İzmir’in dengesi gitti. Dünyada yüzbinlerce canlı türü kayboldu. Mercan resiflerinin yok oluşlarını mı anlatalım, mahvettik. Geri dönüşümü olan bir noktada mıyız emin değilim? Biraz yürüyün, ampulleri kapatalım demenin ne kadar anlamı var emin değilim. Dünyada aklı başında olduğunu düşündüğüm bilim insanları gerçeği söylemeliler. Gittikçe daha kurak, su bulmakta zorlandığımız, kaplı ortamlarda laboratuvar hayvanları gibi mi yaşayacağız? Ben bu sorunun cevabını bilmiyorum. Bu tabloya sebep olmuş bir çağın insanı olmaktan utanıyorum. Bizi yönetenlerin çapsızlığının bir parçası içindeki çağda olmak istemezdim. Çocuklara tüketmeyi öğretirseniz öyle yaşıyorlar ve bize öyle öğrettiler” diyerek bir distopya çizdi.
‘BÜYÜKŞEHİR OLARAK SIFIR KARBON HEDEFİMİZ VAR’
Büyükşehir Belediyesi’nin hedeflerini anlatan Başkan Tugay, “Büyükşehir Belediyesi’nde koyduğumuz bir hedef var, bu hedefi gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum. Sıfır karbon hedefimiz var. Zor diyorlar ama verilere bakınca her şeyin nereden geldiği belli. Karbon emisyonunu düşürelim, karbon yutaklarını arttıralım. Emisyonu azaltmak için yüzde 70 elektrik sorumlu. En çok sanayide ciddi bir tüketim var. Enerjiyi temiz yolla üretmek mümkün. Enerji verimliliği diye bir şey var. Gereksiz tüketimi önleyince belirli bir aşamaya geleceğiz. Bizim de bu anlamda bir çalışmamız var. Tüketmeyip elektrik üreteceğiz. Basit önlemlerle verimlilik sağlayabiliriz. Yurtdışında belli saatten sonra sokak lambalarını azaltıyoruz. Biz güvenlik açısından önemli olduğunu düşünüyoruz ama güvensiz olan biziz. Sensörlü sokak lambaları çok rahat kurulabilir. Sadece bunu düşünsek dünya kadar para harcamadan bazı konuları halledebiliriz. Gereksiz enerji tüketimini durdurmamız lazım. Ulaşımın sorumluluğu yüzde 1 civarında” dedi.
‘UMARIM UTANÇ İÇİNDE GİTMEYİZ’
Başkan Tugay son olarak şunları söyledi:
Bir şehir için nasıl bir planlama ortaya koymamız gerektiğini çalışmalarla ortaya koymaya çalışıyoruz. Sadece belediyenin uygulayabileceği bir şey değil, diğer paydaşların da adım atması gerekiyor. İnsanlara teşvikler vermemiz lazım. Acil bir şekilde sağlamamız gereken işler. Toplantı salonlarının dışında bilinçlendirme çalışmaları yapmamız lazım. Bu salondaki insanların bilmesiyle yapamayacağımız bir gerçek. Dışarıdaki insanlara ulaşmamız gerek. İnşallah yapay zeka bizi kurtarır. Ben 58 yaşındayım, İzmir’in ve dünyanın çok güzel zamanlarını gördüm. Umarım ‘bizden önceki nesil nasıl bir şeydi ki dünyanın bu hale getirdiler’ diye sormazlar sonraki nesiller. Utanç içinde gitmeyiz biz de. Herkesten çok çalışmamız lazım.
SECAP nedir?
Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP), şehirlerin ve yerel yönetimlerin enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını yaygınlaştırmak ve sera gazı emisyonlarını azaltarak iklim değişikliği ile mücadele etmeleri için bir yol haritası sunan stratejik bir plandır