Yerel Yönetimler

Başkan Tugay, görevdeki 15 ayını değerlendirdi: İyi yoldayız!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Ege’de SonSöz TV’de gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Görev sürecini “İyi bir yoldayız” sözleriyle değerlendiren Başkan Tugay gündemdeki su sorunu ve yangınlarla ilgili de değerlendirmelerde bulundu

Abone Ol

EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Ege’de SonSöz TV’nin canlı yayın konuğu olarak kent gündemini değerlendirdi. 15 buçuk aylık görev süresinin dolu dolu geçtiğini ve mali disiplin, belediye kadrosu, kronikleşmiş sorunların çözümü konusunda iyi bir yolda olduklarını ifade eden Başkan Tugay, İzmir’in su sorununa ilişkin gerçekleştirilen çalışmaları da aktardı. Bu kapsamda kentin dört bir yanında su kuyuları açıldığını, su temini için çalışmaların da devam ettiğini duyuran Başkan Tugay, kademeli su kullanımına göre yapılan su tarifesi artışlarının aşırı su tüketimini kısıtlamayı amaçladığını, bu kapsamda su tüketiminde yüzde 5 civarında tasarruf sağlandığını duyurdu.



“İYİ BİR YOLDAYIZ”
Göreve geldiğinde, mali disiplin sağlama, belediyenin performansının daha iyi olması için yeniden yapılanma ve yeni nesil belediyecilik anlayışının yerleşmesi konusunda çalışmalar yapacağını ifade ettiğini hatırlatan Başkan Tugay, 15 buçuk aylık dönemin bu çerçevedeki çalışmalarla geçtiğini kaydetti. Süreç devam ederken ekonomik ve siyasi krizler, iklim krizi, İzmir Körfezi’nde alg patlaması, balık ölümleri, koku sorunu ve orman yangınları gibi sorunların da yaşandığını hatırlatan Başkan Tugay, “Yapısal değişiklikleri gerçekleştirmeye çalışırken diğer taraftan krizlerle mücadele ettiğimiz bir dönem oldu. Geçen 15 buçuk ayı, dolu dolu geçmiş bir süre olarak düşünüyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde iyi bir kadro oluştu. Mali açıdan disiplin sağlandı. Kronikleşmiş pek sorunun çözümü için ciddi ve somut adımlar atıldı. İyi bir yoldayız. En somut ve sıkıntılı sorunumuz su sorunu. Bunu aşmak için çok çaba gösteriyoruz. Aralık ayında yağmur iyi yağdı ama aralıktan sonra hemen hemen hiç yağmadı” dedi.

“KÜÇÜK PARKLARDA ÇİM SULAMASINI DURDURMAK ZORUNDAYIZ”
Kentteki park ve bahçelerin sulama sistemlerindeki kısıtlamaya ilişkin soru üzerine Başkan Tugay, “Parkların sulanmaması, çimlerin ve çalı türü bitkilerin kaybedilmesine neden olacaktır. Bu konuda Kordon gibi, Hasanağa Bahçesi gibi, Kültürpark gibi alanlar gözden çıkaramadığımız alanlar. Ancak küçük parklarda ya da gözden çıkarılabilecek alanlarda çim sulamasını durdurmak zorundayız. İçme suyunu çimlere harcarsak yaşayacağımız sıkıntı büyük olacak. Şu an için kasıma kadar bize suyu yetirecek çözümler peşindeyiz. Şunu hatırlamak lazım; temiz su kaynaklarının yüzde 72 civarını tarımsal sulamada kullanıyoruz. Yüzde 20 civarını sanayide kullanıyoruz. Geri kalanı içme ve hijyen ihtiyacı için kullanılan su. İzmir’de suyun çok kullanıldığı tarım yöntemleri konusunda önlem alınması gerek ama belediyenin bunda yetkisi yok” diye konuştu.



“YÜZLERCE KUYU AÇILDI”
Suyun temininin Devlet Su İşleri’nin (DSİ) sorumluluğunda olduğunu, belediyelerin suyu dağıtmakla yükümlü olduğunu hatırlatan Başkan Tugay, “Bir kuyu açarken de bunu DSİ izni ile yapabiliyoruz. İZSU fedakârca çalışarak yeni su kaynakları bulmak için bütün maharetlerini kullandı. Epey yeni kuyu açıldı. Yerüstü su kaynaklarımız zaten yok. Barajlar az doluyor. Devamlı akan nehrimiz, ırmağımız, deremiz yok. Bu yüzden yeraltı su kaynaklarından yararlanmak için İzmir’in dört bir yanında yüzlerce kuyu açıldı. Bugüne kadar çoğu işe yaradı ancak bugünlerde bu sular da çekilmeye başladı. Yağmur yağmayınca yeraltı su kaynakları da bir süre sonra tükeniyor. Bizim tarımsal su tüketimini uygun hale getirmemiz lazım. Su ihtiyacımızı, vahşi sulamalarla ya da aşırı su ihtiyacı olan bitkisel tarım yöntemleriyle kaybetmemeliyiz. Büyükbaş hayvanların da çok fazla su tükettiğini unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

“YÜZDE 5 CİVARINDA BİR TASARRUF SAĞLANDI”
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ilave su temini için çalıştıklarını vurgulayan Başkan Tugay, “Yeni su kaynakları, İzmir içinde maalesef yok. Dışarıdan araştırıyoruz. Yağmur yağmazsa, yeni su kaynakları da bulamazsak bazı saatlerde su kesintileri olmak zorunda kalacak. Bu sadece İzmir’de değil, bütün Türkiye’de olacak. Biz su fiyatı ile ilgili ayarlama yaparken 0-4 metreküplük kısımda artış yapılmadı. 4-10 metreküp arasında yüzde 15 artış yapıldı. Onun üzerinde de yüzde 25-30’lara varan daha yüksek artışlar yapıldı. Onun da amacı, aşırı su tüketimini kısıtlamaktı. Bu düşünceyle yaptık. Arkadaşlarımız yüzde 5 civarında bir tasarruf sağlanabildiğini söylüyor” bilgisini verdi.



‘KASIT YA DA SABOTAJ DÜŞÜNMÜYORUM’
Son haftalarda İzmir’i etkisi altına alan yangınların çıkış nedenleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Tugay “ Son zamanlarda çıkan yangınların herhangi birisinin kasıtlı çıkarılan yangın ve alan açmakla ilgili sabotaj olduğunu düşünmüyorum. Buca’da çıkan yangında biraz dengesizce hareket eden bir kişinin benzinle kendi evini yakmaya çalıştığı iddiası var. Onun dışında Foça ve Aliağa’daki yangının demir kesme testeresi çalışırken çıkan kıvılcımları ile başladığı sonra rüzgarla yayıldığını biliyorum. Karaburun, Ödemiş ve Menderes’teki yangınlar… Bunların hepsiyle ilgili çok yakından şahitler elektrik tellerinden çıktığını söyledi. Bu bizim şahit olduğumuz bir şey değil. O yörede yaşayanların bizzat gördükleri konu. Ben de insanlarımın gözlemelerinin doğru olduğuna inanıyorum. Bilirkişi ve mahkemelerin değerlendirmeleri ile bir kanaate varılacaktır. GDZ Elektrik de süreçler tamamlanmadan kesin bir şey söylenmemeli açıklaması yapıyor. Tabii ki böyle olmak lazım. Benim kanaatim de çoğunluğunun elektrik tellerinden, trafolardan çıktığı yönünde. Aslında çok fazla yangın çıkıyor ancak müdahale ediliyor ancak rüzgar olduğunda ufacık yangın büyüyerek kontrol edilemez hale geliyor.” dedi.

‘UÇAK ALSAK BİLE KALDIRAMAYIZ’
Yangınlara havadan müdahale eksikliği ile ilgili tartışmaları da değinen Başkan Tugay şunları söyledi:

“Yamanlar’da çıkan yangından havadan müdahalenin yetersiz olduğunu söyledik. Bu seneki yangınlarda gerçekten hava çok rüzgarlıydı. O havada, hava araçları etkili olamıyordu. Bu sene havadan söndürmenin yetersiz olduğu bazı alanlar oldu. O da aynı anda çok fazla yerde yangın çıktığı için oldu. Bu nedenle araçlar yetişemedi. Ancak geçen yıl Yamanlar’daki yangında yetersiz hava müdahalesi vardı ve açıkça eleştirdik. Yamanlar yangınından sonra ‘biz destek olmak için bizde bir uçak ya da helikopter alalım’ dedik. Ancak bakanlıktan bunu görüştüğümüzde ‘yetkiniz yok’ yanıtı aldık. Alamayız, alsak da kullanamayız. 2 ayrı kurum havadan söndürme yapamaz, koordinasyon lazım. Bunlar haklı gerekçeler. Bizde şu teklifi açık tutabiliriz. ‘Biz hava söndürme aracı alalım Orman Bölge Müdürlüğü kullansın, pilotu da biz karşılayalım’ teklifini açık tutabiliriz. Daha önce yapılan kampanyada toplanan para hedeflenenin çok altında kalmış. Toplanan para ile köylerde yangın söndürme için kullanılmak üzere tanker alınmış Bana verilmiş bilgi bu.”