Metehan UD/ EGEDESONSÖZ – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, deprem bölgesi Malatya’da ticari birimler inşa eden iş insanı Yusuf Kaya’ya ait İŞ KAYA isimli şirketle ‘takas’ yoluna gitti.
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü’nün yazısına göre aralarında İzmir’deki çok değerli 5 parselin de olduğu 15 taşınmaz, 187 dükkana karşılık verildi.
İzmir’deki parsellerin 4’ü ise kentin turizm merkezi Çeşme sınırlarında ve 1 tanesi Bornova’da yer alıyor. Çeşme’deki parseller Sakarya, Alaçatı ve 16 Eylül mahallelerindeki yer alırken Bornova’daki parsel ise Doğanlar’da kalıyor.
Sakarya Mahallesi’ndeki 765 metrekare büyüklüğündeki denize 150 metre uzaklıktaki villa alanı için 31 milyon 365 bin TL, Alaçatı Mahallesi’ndeki 14 bin 269 metrekare büyüklüğündeki denize 150 metre uzaklıktaki otel alanı için 99 milyon 883 bin TL, Alaçatı Mahallesi’ndeki 39 bin 299 metrekare büyüklüğündeki denize 250 metre uzaklıktaki otel alanı için 216 milyon 144 bin 500 TL ve 16 Eylül Mahallesi’ndeki 13 bin 14 metrekare büyüklüğündeki denize 400 metre uzaklıktaki otel alanı için 404 milyon TL bedel biçildi. Bornova Doğanlar Mahallesi’ndeki 27 bin 821 metrekare büyüklüğündeki parsel için ise 222 milyon 572 bin 960 TL bedel biçildi.
İŞ KAYA ise aldığı ihalelerle adını duyurdu. Şirket DSİ, Türk Telekom, TKİ, ASKİ, Limak, Karayolları Bölge Müdürlüğü ve İskenderun Demir ve Çelik Şirketi'nin işlerini yapmış.
MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI
Takas işlemi CHP Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu tarafından yargıya taşınmıştı. İşleme tepki gösteren CHP'li Bakırlıoğlu "Burada büyük bir peşkeş vardır" açıklamasında bulunmuştu.
YARGIYA TAŞINDI
Takas kararı ve parseller için belirlenen rakamlar kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu. Çeşme Yarım Ada Çevre Derneği söz konusu trampa işlemlerini yargıya taşımaya kararı aldı. İlk olarak suç duyurusunda bulunan dernek idari kararın iptali için dava da açacak.
1,3 MİLYARLIK KAMU ZARARI İDDİASI
Çeşme Yarım Ada Çevre Derneği, söz konusu işlemin “ballı takas” adı altında kamu zararı doğurduğunu belirterek, Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dernek adına Av. Volkan Ege Ünal tarafından yapılan başvuruda; İş-Kaya İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile şirketin yönetim kurulu başkanı Mehmet Bilal Kaya hakkında “nitelikli dolandırıcılık”, “görevi kötüye kullanma”, “resmi belgede sahtecilik” ve “hakkı olmayan yere tecavüz” gibi suçlamalar yöneltildi. Dilekçede, soruşturma sonucunda başka kişilerin de sorumluluğunun ortaya çıkabileceği vurgulandı. Uzman görüşlerine göre, toplam kamu zararı 1 milyar 360 milyon TL’yi buluyor.
TEDBİR TALEBİ
Dernek, trampa işlemini belgeleyen resmi evrakları ve Çeşme Kaymakamlığı’nın konuya ilişkin verdiği cevabı da savcılığa sundu. İdarenin, rayiç bedel belirleme yetkisini kullandığını belirtmesine rağmen, bu sürecin şeffaf ve kamu yararına uygun yürütülmediği iddia ediliyor. Çeşme Yarım Ada Çevre Derneği, savcılıktan soruşturmanın ivedilikle tamamlanmasını, iddianame düzenlenerek kamu davası açılmasını ve ilgili şirketler hakkında güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını talep etti.
Suç duyurusu dilekçesinde şu ifadeler yer aldı:
Söz konusu arsalar, Çeşme gibi Türkiye’nin en yüksek emlak değeri olan bölgesinde, denize çok yakın ve turizm açısından “kupon” olarak nitelendirilen parsellerdir. Buna rağmen GEDAŞ (TOKİ iştiraki) tarafından yapılan değerlemeler, kamuoyunun ve uzmanların bilgisi dahilindeki gerçek piyasa değerlerinden katbekat düşüktür.
Örneğin:
- Alaçatı’daki 39.299 m² büyüklüğündeki parselin metrekaresi 5.500 TL civarında değerlenmiştir. Oysa, İzmir ili Çeşme- Alaçatı bölgesindeki bir arazinin metrekare değeri 100.000 – 150.000 TL arasında olacaktır. Diğer bir deyişle, GEDAŞ tarafından, söz konusu arazinin değeri minimum 20 KAT daha düşük gösterilmiştir. Bu durumda sadece bu tek parsel için oluşabilecek kamu zararı en az 3 milyar TL’ye ulaşmaktadır.
İzmir Alaçatıda herhangi bir arazinin metrekare değerinin 5-10 bin lira seviyesinde olması hayal edilebilir mi? Burası belki de ülkemizin arazisi en değerli bölgesidir. Üstelik araziler denize nazırdır. Lüks site ve otel yapımı için elverişlidir. Bu arazilerin bu kadar ucuz bir şekilde değerlemesinin yapılması kabul edilemez.
Ancak yukarıda belirttiğimiz üzere, söz konusu araziler yalnızca şikayet olunan şirketin mülkiyetine geçirilmek amacıyla rayiç değerinden çok daha düşük bir bedelde gösterilmiştir.
Değerlemenin tek amacı, ülkemizin en gözde arazileriyle, Malatya'daki değersiz dükkanların değerini eşit tutmaktır.
Suç teşkil eden eylemler bunlarla da sınırlı değildir. Ayrıca İş-Kaya İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait olan Malatya’daki 187 adet dükkânın emlak piyasasındaki gerçek değeri 7–10 milyon TL civarında olmasına rağmen bu dükkanların toplam değeri 1 milyar 990 milyon TL olarak gösterilmiştir. Yani diğer bir deyişle Hazine Arazilerinin değeri ederinden çok düşük gösterilmişken, şirkete ait arazilerin değeri ise ederinden çok daha yüksek gösterilmiştir.
Hazineye ait 15 parselin (toplam 324 bin m²) gerçek piyasa değeri, uzmanların görüşlerine göre en az 3 milyar 415 milyon TL’dir. Bu farktan doğan kamu zararı yaklaşık 1 milyar 360 milyon TL’dir.
Dolayısıyla bu işlem;
- Gerçek emlak değerlerinin kasıtlı olarak düşük gösterilmesi,
- Trampa yöntemiyle kamu denetiminin dışına çıkılması,
- Hazine mülkiyetindeki taşınmazların kamu yararı gözetilmeksizin bir firmaya devredilmesi
- Kamu görevlilerinin olası ihmali veya kastıyla değerleme sürecinde sorumluluk alması nedenleriyle açık bir şekilde suç teşkil etmektedir.