Ayop'a ayıp olmasın

Abone Ol
Bugün ilk iş olarak çaycımın Öğretmenler Günü'nü kutlayacağım. Çaycımın ya! Bildiğimiz Türk çaycısı! Kendisi öğretmen olmak için yıllarca okumuş. Atanamayınca da umudunu kesip çaycı olmaya karar vermiş. Umarım şaşırmadınız?
Peynir aldığım mandıranın çırağı da bir öğretmen. Bakkalı, manavı, kasabı var. Hatta kimi polis olmuş kimi zabıta! İtfaiyecisi de var tuhafiyecisi de…
Öğretmen olmak için okumuş fakat ne hikmetse bir tek 'öğretmen' olamamışlar.
Atanamamışlar.
Kimi sırf bu yüzden bir yuva bile kuramamış. Trenin önüne atlayanı da var, kendini bir pencereden boşluğa bırakanı da… Kimi isteyerek ölüyor kimi istemeden. Şafak Bay mesela! O atanamayan öğretmenlerden birisiydi. 'Ölmek için çok gencim' dediğinde tanımıştım onu… İstemeden öldü. Dünya gözüyle derse girmek, onun en büyük arzusuydu. Giremeden öldü. Çok istediği bir dersi veremeden gitti. Ama istemeden de olsa arkadaşlarına bir ders verdi.
Umutlarını yitirmemeliydiler. Ve mücadeleyi hiç bırakmamalı! İthal Angus gibi ithal öğretmen hedefleyen bir iktidara ve öğretmenlerin yapmadığı üç aylık tatilin hesabını soran bir bakana rağmen yılmamalıydılar.
Mevsimlik işçi gibiydiler. Onlara öğretmenden daha çok, 'ücretli' dediler. Kiminin kanına dokundu. Kimi buna hiç aldırmadı. Onlar atanamadılar. Ve uzun zamandır da atanmak istiyorlar. Peki ya atananlar?
Eşlerine kavuşmak için yıllarca beklediler. PKK'nın kaçırdığı, depremin vurduğu öğretmenlerimizin ek derslerini bile kestiler. Öğrencisinden dayak yiyen öğretmenimiz bile var. Hatta en son biri öğrencisi tarafından tüfekle vuruldu. Eskiden önünde düğme iliklenen öğretmenler şimdilerde şaşırdı, şaşkına döndü. Öğretmen bu hiç yılar mı? Aksine daha da hırslanır. Kimi öğretmen var; öğrencisine, hem müdür, hem öğretmen, hem de hademe olur. Silip süpürür, yazıp çizer. Dersten vakti kalırsa da öğrencilerine yol gösterir.
Ayop yani Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu bugüne kadar bulabildikleri her ortamda yada kendi yarattıkları her fırsatta seslerini duyurmaya çalıştılar. Aralarında topladıkları komik liralarla çarşaf çarşaf gazete ilanı verdiler. Önlerine kim gelirse gelsin dertlerini anlatmaktan bıkmadılar. Eylem yapıp ses getirseler de dertlerine çare bulamadılar.
24 Kasım Öğretmenler günü… Bana göre bu anlamlı günde hatırlanmaya en çok ihtiyacı olan öğretmenler ataması yapılmayan öğretmenlerdir. Onlar çok istedikleri bu kutsal mesleği icra edebilmek için büyük bir direniş ve mücadele örneği gösterdiler.
Sesimin kitlelere duyulması anlamında belki bir 'Cem Davran' kadar etkili olamam ama sizden biri olmasam da sizi çok iyi anladığıma emin olabilirsiniz. Belki meseleyi tam olarak ifade edememiş ve eksik kalmış olabilirim. Kusura bakacağınız sanmıyor; sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum.


Atanan ama en çok da atanamayan öğretmenlerimizin günü kutlu olsun!