İzmir Körfezi’nin temizliği konusunda herhangi bir gelişme ya da ilerleme yok.
Büyükşehir'in gücü, enerjisi yetmiyor.
Bakanlıktan ses, seda da yok.
Eskiden yağmur yağsa da körfez kokmasa derken artık her yağmur sonrasında kesif bir koku var.
Kent resmen kaderine terk edildi.
Kent muhalefetinin baş aktörü AK Parti’de eleştiri bol ama iş temizlik gemilerinin getirilmesine gelince ses yok.
Galiba onların da eli kolu bağlı…
Konumuza dönelim;
Bugün muhabir arkadaşımız Buse Açıkalın, Gölcük Yaylası’nda bulunan, tabiat harikası Gölcük Gölü’ndeki kirlilik ile ilgili haberinde gölün 4 yıldır temizlenmediği anlatılıyor.
Göl 2021’de doğal sit alanı ilan edildikten sonra tabiri caizse kurumlar çivi çakmıyor. Balık ölümleri ve çamur kokusu artınca köylüler toplanıp belediyeye gidiyor. Belediye, büyükşehire paslıyor. Büyükşehir, kaymakamlığa paslıyor. Kaymakamlık, Su Kurulu’na paslıyor. Su Kurulu, Tabiat Kanunu ile alakalı diyor. Oraya da başvuruluyor ama sonuç alınamıyor. Mevzuat bilen ve vatandaşa yardım edebilecek potansiyel de bir insan evladı dahi bulamıyorlar.
Doğa harikası göl, kirlilikten yok olma derecesine gelmek üzere olmasına karşın konu ne belediyenin ne de kaymakamın gündeminde… Öyle ki göl ile ilgili be olup ne bittiği ile ilgili bilgi almak için aranılan belediye başkanı da "çok yoğun" olduğunu söyleyerek muhabir arkadaşımızı kendince sallıyor. Sorun yok, sensiz de bu haber yapılır.
İnsan şunu düşünmeden de edemiyor.
Avuç içi kadar gölü temizleyemeyen İzmir Körfezi’ni nasıl temizler?
Bürokrasi soğuk duvarları arasında bu kentin inci gibi körfezi, doğa harikası gölü ölüyor!
Körfezin temizliği konusunda her geçen gün umutlarımız azalıyor.
Her seçimde CHP’yi birinci parti yapan İzmirlilerde “yine cezalandırılıyoruz” duygusu hasıl oluyor.
Leyla ile Mecnun’daki gemilere el sallayan İsmail Abi gibi gemilere el sallarız yakında…
Deriz ki: O gemi bir gün gelecek…