Yerel Yönetimler

Ateş savaşçıları statü ve risk primi istiyor!

Alevlerle mücadele eden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı itfaiyeciler yasal statü talep ediyor. İtfaiyecilerin hâlâ yasal olarak bir meslek sınıfı olarak tanınmadığını kaydeden Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şube tarafından yapılan açıklamada “Emekçilerin sadece kriz anlarında değil, her zaman hatırlandığı bir düzen için; eşit, güvenceli, insanca çalışma koşulları sağlanana kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz!” ifadelerini kullandı.

Abone Ol

EGEDESONSÖZ - Yaz aylarının gelmesiyle artan hava sıcaklıkları ve düşük nem, orman yangını riskini artırıyor. Son günlerde İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi'nde artan yangınlar, sıcaklığın yanı sıra şiddetli rüzgarın etkisiyle büyüyerek doğayı ve yerleşim alanlarını tehdit ediyor.

İzmir Büyükşehir İtfaiyesi ise kent merkezinde ve ormanlık alanlarda canla başla mücadele etmeye devam ediyor. Aliağa, Foça, Bornova, Kemalpaşa ve Çiğli’deki büyük yangınlar başta olmak üzere itfaiye ekipleri 26 Haziran saat 14.00’ten beri son 48 saatte 12 orman yangını, 156 ot yangını, 10 ev yangını, 12 araç yangını, 8 işyeri yangını, 29 kuru atık ve çöplük yangını olmak üzere toplam 227 yangını söndürdü.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki itfaiyeciler arasında örgütlü olan Tüm Bel-Sen İzmir 1 No'lu Şube, itfaiyecilerin İzmir’in dört bir yanında yükselen alevlere karşı canları pahasına mücadele ettiğini açıkladı. İtfaiyecilerin sadece afet dönemlerinde hatırlandığını kaydeden sendika normal zamanda görmezden gelindiğini ve taleplerinin yok sayıldığını kaydetti.

Sendikanın açıklaması şu şekilde:

İzmir Yanıyor, İtfaiye Emekçileri Mücadelede!
Bornova, Aliağa, Foça, Çiğli…
Son günlerde İzmir’in dört bir yanında yükselen alevlere karşı itfaiye emekçileri, canları pahasına mücadele ediyor.
Tarım arazilerinden ormanlara, atık tesislerinden depolara yayılan yangınlara karşı gecesini gündüzüne katan, 40 dereceyi aşan sıcakta görev başında olan tüm ekipler halkın güvenliği için sahada.
Ancak belirtmek gerekir ki; yalnızca böyle zorlu süreçlerde, afet dönemlerinde hatırlanan hatta kahraman ilan edilen itfaiye emekçileri, normal zamanlarda ne yazık ki görmezden gelinmekte; hakları ve talepleri sistemli biçimde yok sayılmaktadır.

Bu derece riskli ve kritik öneme sahip olan itfaiyecilik, hâlâ yasal olarak bir meslek sınıfı olarak tanınmıyor.
Merkezi iktidar bu konuda yıllardır kulağını tıkarken, yerel yönetimlerde de eksik personel sayısı, görevde yükselme sınavlarının açılmaması ve ağır fiili çalışma koşulları konusunda ciddi çözümler üretilmiş değil.
Sayın Genel Sekreter ile yaptığımız son görüşmede de altını çizdiğimiz gibi: İtfaiye emekçilerine yangın risk primi talebimizin arkasındayız ve bu mücadeleyi her zaman sürdüreceğiz.
Emekçilerin sadece kriz anlarında değil, her zaman hatırlandığı bir düzen için; eşit, güvenceli, insanca çalışma koşulları sağlanana kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz!